Sevgiden beslenen bir kadın değil o. İnanın bana onu delicesine çok sevmenin bedelini ben günlerce ağlayarak ödedim, artık yeter. Sevmek de yorulur diyor ya Cahit Zarifoğlu; aynen öyle işte. Onu nasıl sevdiğimi göremeyen veya görmek istemeyen, onu sevgiyle kuşatsam bile umrunda olmadığım bir kadınla karşı karşıyayım. Zaman zaman onun aklına geldiğimi biliyorum; ister istemez beni düşündüğü zamanları da oluyordur. Sonuçta beni seven, bir zamanlar sevgilim olan kadındı. Kendi içindeki beni nasıl öldürdüyse, aynı şekilde ben de onu unutmak istiyorum. Biraz hissedilmek istiyorum sadece sanırsam.
Seninde güllerin sararıp solacak
Taş kalbin acıyla-elemle dolacak
Bana çektirdiklerin şahidim olacak
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an hesap vermek pek yaman
Yalan söyleyen dilin susup kalacak
Gözlerin uzun-uzun maziye dalacak
Çektiğin her acı intikamım olacak
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an yalan söylemek pek yaman
Yalan dünyanın zevki sefasına kandın
Yaptıkların yanına kalacak mı sandın
Gerçeklerle yüz-yüze gelince yandın
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an hakikatten kaçman pek yaman
Acıdan, çileden başka ne verdin bana
Yaşarken cehennemi yaşattın bu cana
Yaptıklarının... hesabı sorulacak sana
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an seviyorum demem pek yaman
Kurt gibi kuzuyu sinsice bekler
Tanıdıkça derdine yeni dertler ekler
Siyaha dönüşecek sendeki renkler
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an karanlığı görmek pek yaman
Pençesindeki feryatları zevkle dinler
Yaşarken öldürür yüreğindeki kinler
Unutma..seninde ruhun-bedenin inler
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an ölümü tatmak pek yaman
Şimdilik….. yaşa, eğlen gül doya-doya
Bir gün seninde gemin yanaşacak koya
İçmek için ihtiyacın olacak bir kaşık suya
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an beni arayıp bulman pek yaman
Yalnız Kurt’um bıktım artık yazmaktan
Asla vazgeçmedin mezarımı kazmaktan
Ne beklersin …….Bilmem ki azmaktan
Bir gün Azrail kapını çaldığı zaman
İşte o an hüsrana uğramak pek yaman. Oktay Doğan