Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (dehb) hakkında kişisel tecrübelerim

Bu konuyu yazma ihtiyacı hissettim çünkü bu bozukluğa sahip fakat farkında olmayan çok kişi var. Okumadan önce şunu söyleyeyim, ben bir psikiyatr değilim ve psikologta değilim sadece tecrübelerimi anlatıyorum. Sadece kişisel tecrübemi anlatıyorum. Eğer şüpheniz varsa psikiyatrist bir hekime danışınız, kendinize tanı koymayın bir hekime danışın. Belki çevrenizde bile vardır, Türkiye'de dehb oranı %13.8, bence daha fazladır.

Bu bozukluğun semptomları neredeyse tembellikle aynı olduğundan dolayı insanlar farkına varamamış olabiliyor. Aslında bende farkında değildim tembelim işte deyip geçiyordum ama kendimi denemeye karar verdim. Arkadaşlar bu bozukluk %90 oranında genetik yani ailenizde olması çok muhtemel. Annemde dikkat eksikliği kardeşimde hiperaktivite var ve tabii ki bende dikkat eksikliği. Belki sizde ilk defa ortaya çıkmışta olabilir.

Kendime yaptığım denemeler​


Üç ders seçtim bunlar edebiyat, matematik, fizik idi. Belirlediğim bir programla çalışmaya başladım. Tabii ki program asla sonlanmadı çünkü bir programa giremiyorum fakat size rastgele bir başarı oranı vermem gerekirse bu 3 ders hakkında; edebiyat %90, matematik %5, fizik %70 çok saçma gözüküyor değil mi? Fiziği iyi olan birisinin matematiği nasıl bu kadar kötü olabilir? İlgi. Eğer Dehb'e sahip olupta bir konuya ilginiz varsa o konunun ya da şeyin inceliklerinin derinliklerine girersiniz ama eğer ilginiz yoksa işte o zaman bir adım dahi atılamıyor.

Genelde denemeleri ilgi duyduğum ve duymadığım dersler, konular şeklinde yaptım. Sevdiğim, sevmediğim ve nötr olduğum üç tane kitabı seçtim ve okumaya karar verdim(sırasıyla) sadece sevdiğim kitap bitti sevmediğim kitabı ilk sayfalarında bıraktım, nötr olduğum kitap yarım kaldı ve sevdiğim kitap bitti fakat son sayfalarında sıkıldığım için atladım.

Şüphelerim​


Psikiyatriye gittim anlattım ve beni bir ilaca başlattı ve dehb olduğumu tasdik etti. Şu an üniversite sınavına hazırlanıyorum geçen yıl girdim ve üniversite kazandım fakat geçen yıl dehb olarak girdim programım vardı ama asla uyamayarak girdim yani size demek istediğim şu; potansiyelim vardı ama kullanamıyordum bir işe kendimi veremiyordum. Onlarca şeye büyük istekle başladım ama hepsi yarım kaldı. Bu arada küçükken de psikiyatriye gitmiştim dikkat eksikliği nedeniyle ama arada kaynadı. Kitap okurken aklıma bin tane düşünce geliyor mücadele vererek okuyordum ve çoğu kitabım yarım kalıyordu.

Bu bozukluğun belirtilerinden biri de uyuyamamak, şöyle yatıyorum aklıma binlerce düşünce geliyor ama takıntı değil rastgele düşünceler bir sürü ve zar zor uyuyorum. Bir işe başlamam gerekiyor ve mecburum diyelim X işini halledeyim yaparım diyorum o iş geçince başka bir bahane ve eninde sonunda başlayınca bitirmeye oynuyorum ve genellikle bitmiyor bitenlerde saçma sapan bir şey oluyor.

İlaç ve çevre​


İlaç konusuna gelecek olursam, bu bozukluğun bir tedavisi yok ve geçmiyorda (yaşınız ilerledikçe etkileri azalabiliyormuş). İlaçlar sadece günü kurtarıyor ve her ilaç herkeste farklı tesir ediyor. Ben kullandığım ilaçtan memnunum. Bu ilaçların yan etkileri kötü olabiliyor ancak bende hemen geçti. İyi bir yemek yedikten sonra bol suyla içiyorum ilacı, sadece tokluk ve uykusuzluk yan etkileri kalıyor başka da yok.

Aile ve yakın çevreniz bu durumu kabul etmekte zorlanabilir çünkü genelde tembelsin ondan böyle ya da yapan nasıl yapıyor? Şeklinde saçma sapan yanıtlar verebilir. İnternette bile insanlar sizi tanımadan böyle bir şeyin olmadığını sadece tembellik olduğunu söyleyebiliyor. Normal şartlarda bu kadar uzun bir yazı yazmam fakat ilaç içtim. :)

Bu yazıyı dehb şüphesi duyanlar ve dehb olanlar için yazdım umarım vaktinizi kaybetmeden, aslında potansiyelinizi kullanmanız açısından demek istedim, tedavi yolunu bulursunuz.
 
Ben de buraya ufak tefek bir şeyler eklemek isterim.
Dehb ile duygu durum bozuklukları da çok sık gerçekleşebiliyor,ben mesela çok çabuk sinirlenebiliyorum özellikle herşey üst üste gelince (çok ses,duyu organlarını zorlayan her hangi bir hissiyat,vs.) Evet, Dehb ile birlikte duyusal işleme sorunları da gelebiliyor. İnsanlar biraz daha sessiz olsa hayat nasıl güzel olurdu...
Bir de aklına geleni ne kadar saçma olursa olsun söyleme var.
Arkadaşına söylediği kelimeyi beş kez tekrar ettirmek ve senin onunla dalga geçtiğini düşünmesi,ama sen gerçekten anlamıyorsun ve anlamaya çaba gösteriyorsun...
 

Geri
Yukarı