Doktor maaşları çok iyi olmuş

Yoksulluk sınırı dayanmış 30 bine, insanların keyifli ve az da olsa lüks yaşamaları için bu paralar bile yetersiz. Bi araba alsa ev alsa yine ömür boyu kredi ödeyecek.
 
Ben bir şey daha yazayım herkes ülkede emek veriyor emeğinin karşılığını alsın şimdi doktorlar 60 bin alıyor biri diyo ooo çok aliyo öbürü az aliyo ya kardeşim sen ne biliyorsun adamın emeğini nasıl kazandığını tesisatçı da emek veriyor iscisi de inşallah ilerde herkesin yeteri kadar kazandığı bir Türkiye olur hak eden hak ettiğini alsın ne diyelim doktorlar da hak ediyor şimdi 60k yi da 70k yi da evlerin arabaların hali ortada iyi günler
 
Uzun bir mesaj oldu. Okumak isterseniz buyurun:

Yeni mezun doktorum. Ben acil şartları uymadığı için istifa ettim, aldığım maaş her şey dahil 20.000'di. Yakın bir arkadaşım doğuda bir ilde mecburi hizmette çalışıyor hala. Aldığı maaş “her şey dahil” 25-35.000 TL arası değişiyor. Bazı hastanelerde “sözleşmeli” hekimlik diye bir muhabbet var. Atıyorum 10 doktor çalışıyorsa 2-3 tanesi sözleşmeli oluyor, her sene sözleşme yeniliyorlar, onların maaşları biraz daha yüksek oluyor 35-40 gibi galiba. Sebebi doğu illerinde belli sayıda pratisyen hekim tutmak. Mecburi hizmetle gidebler genelde standart maaşlarla çalışıyor ama.

Bana neden acil şartları uymadı?

“Midem ağrıyor bana ilaç yaz gideyim evladım” diyen amca kalp krizi çıkıyor.

“Sırtım ağrıyor sabah temizlik yaptım bir kas gevşetici yaz” diyen teyzenin aort atardamarı yırtılmış çıkıyor.

Uyuşturucu bağımlısı adam geliyor ilaç yaz bana diye, yazamam deyince bağırıyor, dövmeye kalkıyor, tehdit ediyor gece hastaneden çıktığında görüşürüz diye.

Polis cinayet şüphesiyle tutuklanmış şüpheliyi, yakaladığı uyuşturucu satıcısını karakola gitmeden muayene olsun diye bana getiriyor, yasa ve mesleki etik gereği odada polis olmadan hastayla baş başa muayene yapmalıyım ki polis korkusuyla yalan söylemesin.

Bunun dışında her türlü beyin kanaması, mide ülseri sebebiyle kan kusan hastalar, kalp krizleri, enfeksiyonlar, akciğeri delinen hastalar, trafik kazaları…

Karşınıza gelen her hastaya birkaç dakika içerisinde, hatta bazı hastalara saniyeler içerisinde tanı koyup tedavisine başlamalı, ciddi bir durumsa hızlıca daha büyük hastanelere sevk etmelisiniz. Hiçbir hastaya karşı “aman başı ağrıyormuş yorulmuştur parol yazayım göndereyim” diyemezsiniz çünkü o insan birkaç saat içinde beyin kanamasından ölebilir. Sürekli diken üstünde olmalı, bu sorumluluk sebebiyle de sürekli ders çalışmalısınız. Mesleğimi kazandım artık ömür boyu yaparım diye bir şey yok.

Her insan hata yapar diyoruz ya, ben bir nöbette 300 hasta bakıyordum 24 saatte. Çoğunluğu burun akıntısı, öksürük, baş ağrısı gibi içlerinden ciddi olabilecekleri seçmeniz gereken sebepler. Ayda 8 nöbetten 2400 hasta. Yılda yaklaşık 30.000 hasta eder.

Verdiğim toplam 30.000 karardan 1 tanesi hatalı olsa, o insanın ciddi hasta olup ölme riski var. Bu bilincin getirdiği stres, emin olun maaşla ölçülemez bir şey.

Çoğunluk zaten az bile bu maaş demiş, evet Türkiye şartları içerisinde birçok insanın alamadığı bir maaş belki bu ancak beraberinde getirdiği stresle yaşamak gerçekten çok zor. Dünya geneline oranla yine çok komik bir maaş ancak asgari ücretin 10.000, öğretmen maaşının 15.000-20.000 olduğu yerde 100.000 TL alsın doktor da denemiyor haliyle, ülke ekonomisi belli.

Annem de uzman doktor, cerrahi olmayan bir bölümde, yine “her şey dahil” 45.000 TL alıyor, günde 70-80 hasta bakar, asistan eğitimi verir yani yeni uzman doktorlar yetiştirir. Sanırım bu şekilde sıradan uzmanlıklarda 40-60 arası “her şey dahil” maaşlar şu anda.

Cerrahi uzmanları veya acil/pediatri gibi kritik branşların uzmanları biraz daha yüksek (40-80 arası) alıyor ancak onlar da hastanede yaşıyor resmen. Yırtılan, tıkanan, kopan damarları dikiyor, nakil ameliyatları yapıyor, ufacık çocukları komadan çıkarıyor, trafik kazası geçirmiş kolu bacağı kopmuş insanları yaşatmaya çalışıyorlar.

Bir de mesela bu “her şey dahil” maaşların görünmeyen bir yüzü var. İlki enflasyon zamları. Zam sadece sabit maaşa geliyor. Teşvik dediğimiz ek ödeme, bütçeden yapılan bir ödeme olduğu için zamlanmıyor, hastane ne kadar gelir elde ederse onun bir kısmı dağıtılıyor tüm çalışanlara belirli oranlarda. Dolayısıyla herkes %50 zam alırken, sizin toplam maaşınıza gelen zam atıyorum %30-40 vs oluyor. Yıllar içerisinde bu durum birike birike maaşları ciddi eritiyor. Zaten son dönemde doktor maaşlarının çok komik rakamlara düşme sebebi buydu. Hemşire maaşı + 2.000 TL'ye doktor tanı koyuyor hemşire kan alıp ilaç yapıyordu. Güya düzeltmeye gittiler ama sistemi yine pek değiştirmediler, yüksek enflasyon devam ederse 4-5 seneye tekrar aynı duruma gelinecek.

Bir başka sorun da yıllık izin. Yıllık izin aldığınızda ek ödemelerinizin hem katsayısı düşüyor, hem de çalıştığınız gün izin aldığınız için topladığınız puan düşüyor. Ek ödeme Puan X Katsayı olarak hesaplandığı için de binlerce TL maai kesintisi oluyor, sırf tatil yaptığınız için. Katsayının kesilmemesi için belirli kurallar vardı ama tam hatırlamıyorum şimdi. Sanırım yılda 2 farklı ayda 5'er gün izin alabiliyorsunuz katsayı kesilmeden, 3. Bir ay 5 gün izin alırsanız kesiliyor, veya tek ayda 5 günden fazla alırsanız yine kesiliyor olması lazım. Yıllık izinlerinizi kullanmanız da sorunlu kısaca.

50 yıllık bir binada oturuyoruz. Karşı bina yeni yapıldı, adam 4,5 milyon TL istiyor 2+1 apartman dairesine, öyle havuzlu site falan da değil düz apartman. Annemin 10 yıllık maaşı falan ediyor galiba.

Doktorluk kolay iş değil. Mühendis, avukat, hakim, öğretmen, mimar vs hepsi çok değerli meslekler, görüyoruz mesela mimar-mühendis işini yapmayınca binlerce insanın ölümüne nasıl sebep oluyor. Ancak bu mesleklerin en büyük farkı, size sunduğu vakit kolaylığı. Verdiğiniz karsrlar saniyelik değil. Uzun uzun araştırmaya, hazırlık yapmaya vaktiniz var. Kimse yıkılan bina görünce mühendis çevirip “hadi şu binanın yıkılmasını engelle” demiyor.

Kısacası, şu an doktor maaşları fena değil. Ne yüksek ne düşük. Ülkenin şartlarında bundan daha yüksek maaş beklentisi pek gerçekçi değil. Çalışma şartlarının ve hasta yoğunluklarının, şiddet vakalarının asıl çözülmesi lazım ama bu yönde pek bir adım atılmadı. “Maaşlarını verdik artık doktorlar şikayet etmesin” gibi bir yaklaşım var ama asıl şikayet maaş değildi hiçbir zaman.

Hocam merhaba, ben bu sene YKS sınavına gireceğim ve Tıp seçmeyi düşünüyorum ama bu yazınızdan sonra içime bir endişe girdi. Çocuk doktoru olmak istiyorum ama eğer TR'nin hali bu ise düşünemiyorum artık. Hasta bakma ve maaş konusunda pek sıkıntım yok sonuçta sevdiğim meslek ama bu şiddet olayları falan korkunç gerçekten. Türk halkı doktorlara karşı çok garip ( gerçi çoğu Türk değil ama neyse )

Edit: 14 yaşından beri insan psikolojisine ve ruh hastalıklarına ayrı bir ilgim var onu belirtmeyi unutmuşum o yüzden eğer kazanırsam ya çocuk doktoru ya da psikiyatrist olacağım ikisi arasında gidip geliyorum..
 
Artık 1600 dolar değil 1000 dolar ediyor yine düşük.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Hocam merhaba, ben bu sene YKS sınavına gireceğim ve Tıp seçmeyi düşünüyorum ama bu yazınızdan sonra içime bir endişe girdi. Çocuk doktoru olmak istiyorum ama eğer TR'nin hali bu ise düşünemiyorum artık. Hasta bakma ve maaş konusunda pek sıkıntım yok sonuçta sevdiğim meslek ama bu şiddet olayları falan korkunç gerçekten. Türk halkı doktorlara karşı çok garip ( gerçi çoğu Türk değil ama neyse )

Edit: 14 yaşından beri insan psikolojisine ve ruh hastalıklarına ayrı bir ilgim var onu belirtmeyi unutmuşum o yüzden eğer kazanırsam ya çocuk doktoru ya da psikiyatrist olacağım ikisi arasında gidip geliyorum..
Sorunları üst üste yazdığım için fazla kötümser görünen bir yazı olmuş.

Doktorluk güzel meslek. Sorunlu insanların sayısının artışı endişelendirse de insanlıktan nasibini almış kişilerle etkileşime girmek, dertlerini çözmek insanı mutlu ediyor.

Maddi olarak verdiğiniz emeğin karşılığını şu an için alamıyorsunuz. Ama kamuda zaten birçok meslek alamıyor, alabilen meslek az. Doktorluğun farkı çok uzun süreler mecburen kamuda çalışmak, sürekli atamalar vs ile il değiştirmek. Ama uzmanlığınızı alıp mecburi hizmetinizi bitirince (yaklaşık 29-31 yaş) özel sektörde veya kendi polikliniğinizde daha iyi kazanmaya başlıyorsunuz, çocuk doktorluğu bu açıdan da avantajlı bir uzmanlık dalı, ama bilgi yükü, aciller, sorumlulukları vs de ağır bir daldır. Psikiyatri çok daha iyi bir branş bu açıdan.

İngilizce, Almanca vs herhangi bir ülkenin dilini öğrenip 1-2 yıllık bir süreçten sonra yurt dışına da gidebilirsiniz. Bir mühendis kadar kolay değil iş bulup gitmesi, ama tüm dünyada geçerliliği olan bir meslek sonuçta.

Şiddet olayları maalesef giderek artıyor, ülkenin kaderiyle bağlantılı olarak. Bu durumun ne olacağını kestirmek zor, biteceğine ihtimal vermiyorum.

Ben Bilkent, Boğaziçi, ODTÜ vs kazanabilecek ve mühendisliğe gerçekten ilgisi olan, yurt dışı düşünen insanlara önermiyorum tıp eğer arada kaldılarsa. Ben zamanında yurt dışı istemiyorum, Türkiye’de mühendislik yeterince iyi değil diyerek yazdım, aslında yurt içinde de doktorların çoğundan iyi durumda gerçekten işini iyi yapan mühendisler. Ama özelde hiçbir mühendisin kazanamayacağı kazanan doktorlar da var elbette.
 
Son düzenleme:
Sorunları üst üste yazdığım için fazla kötümser görünen bir yazı olmuş.

Doktorluk güzel meslek. Sorunlu insanların sayısının artışı endişelendirse de insanlıktan nasibini almış kişilerle etkileşime girmek, dertlerini çözmek insanı mutlu ediyor.

Maddi olarak verdiğiniz emeğin karşılığını şu an için alamıyorsunuz. Ama kamuda zaten birçok meslek alamıyor, alabilen meslek az. Doktorluğun farkı çok uzun süreler mecburen kamuda çalışmak, sürekli atamalar vs ile il değiştirmek. Ama uzmanlığınızı alıp mecburi hizmetinizi bitirince (yaklaşık 29-31 yaş) özel sektörde veya kendi polikliniğinizde daha iyi kazanmaya başlıyorsunuz, çocuk doktorluğu bu açıdan da avantajlı bir uzmanlık dalı, ama bilgi yükü, aciller, sorumlulukları vs de ağır bir daldır. Psikiyatri çok daha iyi bir branş bu açıdan.

İngilizce, Almanca vs herhangi bir ülkenin dilini öğrenip 1-2 yıllık bir süreçten sonra yurt dışına da gidebilirsiniz. Bir mühendis kadar kolay değil iş bulup gitmesi, ama tüm dünyada geçerliliği olan bir meslek sonuçta.

Şiddet olayları maalesef giderek artıyor, ülkenin kaderiyle bağlantılı olarak. Bu durumun ne olacağını kestirmek zor, biteceğine ihtimal vermiyorum.

Ben Bilkent, Boğaziçi, ODTÜ vs kazanabilecek ve mühendisliğe gerçekten ilgisi olan, yurt dışı düşünen insanlara önermiyorum tıp eğer arada kaldılarsa. Ben zamanında yurt dışı istemiyorum, Türkiye'de mühendislik yeterince iyi değil diyerek yazdım, aslında yurt içinde de doktorların çoğundan iyi durumda gerçekten işini iyi yapan mühendisler. Ama özelde hiçbir mühendisin kazanamayacağı kazanan doktorlar da var elbette.

Hocam biraz saçma değil mi sizce 10 sene okuyup emek verip düşünemeyen varlıktan dayak yemek? Dayak yemek için mi okuyacağım doktorluğu yoksa gerçekten işi sevdiğimden mi? Şiddet mevzusunu biraz araştırdım araştırmaz olaydım aptalca sebeplerden dayak yiyen bir sürü hekim var ve maalesef birkaçı vefat etmiş :/ Bu kaygıyla Tıp seçmek zor olacak..
 

Geri
Yukarı