Yüksekçe bir binadan çok uzaklarda denizle göğün tam birleştiği ufuk çizgisine yatay olarak bir bakın. Ne görüyorsunuz? Düz bir yatay çizgiyi mi yoksa eğri bir yay parçasını mı? Gördüğünüz o eğri yay parçası dünya küresinin (geoitinin) çok küçük (Sizin o yükseklikten ve uzaklıktan, o bakış açısından) gördüğünüz bir eğri yay parçasıdır, yani çok uzaktan görebildiğiniz bu yay şeklindeki parça aslında bu kürenin en dış yüzeyidir. (Ancak tam küre değil kutupları basık geoittir)
Dünyanın düz olduğunu söyleyen veya kuvvetilce bunu iddia edenler bana hemen şunu söylesinler ; gece-gündüzün kendi ekseni etrafında dönerken oluşumunu, 4 mevsimin 23 derece, 27 dakika dünya ekseninin düşey eksenel eğiklik açısıyla (21 mart, 23 eylül dönenceleri, 21 aralık ve 21 haziran en uzun gece/gündüz farklarının) düz bir yüzeyle nasıl olaşabileceğini, dünya güneş etrafında bir yakınlaşıp bir uzaklaşırken (Bu yörünge de tam dairesel olamayıp bir elipstir, bir geoittir) oluşan bu mevsim farklarını düz bir katman nasıl oluşturabilir şeklinde rasyonel bir yaklaşımı veya fikri yürütsünler , o zaman dünya belki de düz olabilir diye yanlış bir fikri biz de yavaş yavaş düşünelim.
Düz olunca aşağıya (uzaya) düşemeyiz diyenler için cevap olarak; yuvarlak (küre) olduğunda yerçekimi kuvveti insanları mıknatıs gibi yere bağlı tutabilmektedir. (Kütle çekim yasası) Büyük kütleli roketler veya uzay araçlarının birinci (ilk) modülleri dünya yerçekimini yenebilmek için kaç ton sıvı hidrojen, sıvı oksijen harcıyorlar, bu büyük yerçekimi kuvvetini (yükseklikle azalan) yenebilmek içindir, bunu iyi düşünmek gerekir. Bir de hem düz olup hem de yerçekimi kuvveti olmasaydı (Düz olduğunu söyleyenlerin yerçekimi kuvvetine de inanmadıklarını varsayım olarak ele alarak) Ankara'da Sincan'dan çıkıp devamlı ayni noktaya günlerce yürüyerek gidip yine Sincan'a gelmeniz, düz platformun sonunda aşağı uzaya direk düşeceğinizden hiç mümkün olamazdı. Ama yerçekimi olsaydı "U" dönüşü yapıp platformun altına geçerek düşmeden yine ayni noktaya gelirdiniz.
Bir de şu şekliyle düşünmek gereklidir; ay dünyadan dünya da güneşten koparak meydana geldilerse eğer, bu kopuştan sonra bu kopan kütleleri hareketli bir yörüngede döndüğü (hem kendi, hem güneş yörüngesinde) için, uzun ve düz bir yapı şeklinde olsaydı, koptuktan sonra bu şekli tam olarak sürdürmesi neredeyse imkansız olurdu, sıcak, gaz halinde iken hiç toparlanmayıp (gezegenlerin İlk oluşumunu, yani çok sıcak, sıcak bir gaz bulutu veya çok sıcak kütle iken sonradan soğumasını, büzülmesini tam o esnada aldığı en son ve en kolay şekli muhafaza ederek bu şekliyle soğuduğunda, bu küresel şeklin sabit kalabilmesini hiç kimse düşünüp göz önüne alamamış, ne yazık ki!) küresel bir şekli almaya çalışmazdı, yalnız dünya için de bu tam geçerli olmayıp tüm gezegenler için geçerli olmuştur.
Dünya da bir gezegen olduğuna göre bazılarının bizim aslında bir uzaylı olduğumuz gerçeğini direk olarak kabul edemediğini, ancak hepimizin birer uzaylı olabildiğimiz gerçeğini en iyi Mustafa Topalaoğlu açıklayıp mizah yollu olarak bizlere izah edebilmektedir, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi. Kolay gelsin.