Dünya'nın Uydusu Neden Ay?

HighPixel

Kilopat
Katılım
23 Mayıs 2012
Mesajlar
2.056
Makaleler
8
Yer
Marmaris
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Neden abi anlamıyorum. Daha tam olarak araştırılmak istenmeyen bir gezegen sadece yörüngemizde diye uydu seçiliyor. Tamam bana bir sürü neden yazacaksınız ama bana hepsi saçma geliyor. Bir kere yakın olduğu için çekim kuvvetimize kapılmış olabilir, ama ay ve güneş tutulmalarında da rol sahibi. Dünya ile de pek ortak yönleri olduğu var sayılamaz, yoğunluklarını vs. karşılaştırdım yok. Bir de saçma olacak ama, ayın içi neden boş deniyor?
 
Size de merhabalar. Öncelikle "tam olarak araştırılmak istenmeyen" derken ne kastettiğinizi anlayamadım. Belki de asırlardır uzay konusunda en çok araştırılmış olan bir objeye "araştırılmak istenmeyen" demeniz gerçekten çok tuhaf. Kendileri yörüngemizde bulunan tek doğal uydudur. Yakın olduğu için çekim kuvvetimize kapılması tamamen saçma geliyor bana. Çünkü eğer böyle bir durum olsaydı muhakkak bir çarpışma olurdu. Çünkü uzayda sürtünme kuvveti denen kavram yoktur ve atmosfer dışından gezegenimize doğru çekilen bir cisim dosdoğru yeryüzüne çekilir. Dünyanın itme gücü yoktur yani dışarıdan gelen bir nesne nasıl olur da 384403 kilometre mesafedeki bir yörüngeye asılı kalır. Sadece dünyanın oluşumu sırasında kopmuş ve uzaklaşan, belli bir yörüngeye gelinceye kadar dünyanın çekim kuvvetiyle uzaklaşma hızı sıfırlanan ve merkezkaç kuvveti sayesinde günümüz yörüngesini koruyan büyük bir kütle olarak tanımlayabilirim Ay'ı. Elbette bu benim naçizane fikrimdir.

Ayın içinin boş olduğunu ilk defa sizden duyuyorum kusura bakmayın. Eğer bir kaynak gösterebilirseniz bunu da düşünmek isterim.

Ayrıca, madem "Tamam bana bir sürü neden yazacaksınız ama bana hepsi saçma geliyor." diyorsunuz, aksini ispatlayın yahut ispatlayacak bir fikir atın ortaya da insanlık gelişsin, düşünsün.

En basit şekilde bir kaynak vermek gerekirse:
Ay - Vikipedi Özellikle "Kökeni ve Jeolojik Evrimi" konusuna bakarsanız birçok varsayımın olduğunu görürsünüz.
 
Ay'dan başka yörüngemizde dönen benzer bir cisim elimizdeki teknolojiyle varlığı kanıtlanamadığı için başka uydumuz yok. Olursa adını ne koyarız konusu daha büyük bir problem teşkil edecek insanlık için. Gelip yeni birisi uydu park ederse ilk olarak yörüngeye ulaşmamız ve bir UyPARK ile astrodeğnekçimizi yerleştirmemiz borç batağındaki ülkemize pek hayırlı olur.

Ay'ın içinin boş olması konusuyla ciddi ilgiliysen ihtiyacın olan sadece üç bilim dalında; matematik, fizik, astrofizik uzman insanlarla matematik dilinde tartışarak teorisi oluşturulabilir. Kütle, hacim, boyut, gezegenler arası çekim formülleri... sonucunda bulunacak sayılar mantıksız gelebilir. O zaman bir yerbilimciye ihtiyaç olabilir, uydu ve göktaşlarını inceleyip nelerden nasıl oluştuklarını daha iyi öğreneceğiz. Tabi aslında yakında Ay varken neden orasının gereksiz (!) görülerek incelenmediğini merak ediyorum. Yakın zamanda son Japonya sanırım Ay'ı taraması için bir Ay uydusu yollamıştı, fotoğrafları bulunabilir. Ne zaman bu aklıma gelse, Ay yüzeyini gösterecek kalitede teleskopları düşünürüm.

Yalnız Gilderoy'un "uzayda sürtünme kuvveti denen kavram yoktur"una şöyle bir bakış açısıyla yaklaşıyorum, sürtünme kuvvetiyle belirttiğimiz katı sıvı gaz ve belki plazma atom diziliminde mantıklı, fakat çekimsel güçlerin birbirini dengelemesi / engellemesini göz önünde tutmamız gerek. Dünya, merkezi Güneş yıldızı olan tam bir daire çizmiyor, Ay ise bu yörünge üzerinde hep aynı yüzü bize bakacak mükemmellikte bir şekilde hareket ediyor. Bu hareketleri üstüste bindirdiğimizde çok güzel hesaplanmış bir görsel çıkıyor. Yani hesaplama yapabildiğiniz sürece, teknolojik (teknolojiyi şimdiki ve tahmin edebildiğimiz yakın gelecektekiyle sınırlamazsak) 384403 km ötede o kütleyi durdurup (ışınlayıp? var edip... hadi olmadı ikna edip!) uygun hareketi vermek çok zor olmaz. 100 yıl önce insanların hayal edemediği işleri yapabilen makinelerimiz var.

Ay'ın yörüngesi de eliptiktir, en yakın 363,104 km (gel zamanı), en uzak 405,696 km (git zamanı). Bu Dünya'ya sahip olduğu ritmi katar ve büyük ihtimalle hücresel hayat anlamındaki canlı doğanın dengesini düzenleyen bir etmendir.

Nitekim Ay ve Dünya matematiksel dil içinde fazla mükemmel bir uyuma sahipler - galaksimizdeki diğer yıldız, gezegenler ve uydularına ondalık matematik sisteminde kıyaslandığında. Gerçi bu bilgiyi şu an anımsamıyorum nereden edindiğimi.

Internette bilgi edinmek istiyorsan, ingilizceni ve varsa diğer dillerini geliştirmen araştırma sürecinde büyük fayda sağlar. Çünkü bilimi araştırıp geliştiren toplumlar, sanırım sadece pazar veya cumartesileri dolu olduğu için, diğer dilleri konuşuyorlar :)
 
Ben Dünya ile Ay'ın güneş ten kopan parçalar olduğunu biliyorum. Hatta ayda ki çekirdek soğumuştur. Eğer ay'ın içi boş olsaydı çarpan gök taşları ayı çatlatarak 2 ye bölecekti.
 
Size de merhabalar. Öncelikle "tam olarak araştırılmak istenmeyen" derken ne kastettiğinizi anlayamadım. Belki de asırlardır uzay konusunda en çok araştırılmış olan bir objeye "araştırılmak istenmeyen" demeniz gerçekten çok tuhaf. Kendileri yörüngemizde bulunan tek doğal uydudur. Yakın olduğu için çekim kuvvetimize kapılması tamamen saçma geliyor bana. Çünkü eğer böyle bir durum olsaydı muhakkak bir çarpışma olurdu. Çünkü uzayda sürtünme kuvveti denen kavram yoktur ve atmosfer dışın2dan gezegenimize doğru çekilen bir cisim dosdoğru yeryüzüne çekilir. Dünyanın itme gücü yoktur yani dışarıdan gelen bir nesne nasıl olur da 384403 kilometre mesafedeki bir yörüngeye asılı kalır. Sadece dünyanın oluşumu sırasında kopmuş ve uzaklaşan, belli bir yörüngeye gelinceye kadar dünyanın çekim kuvvetiyle uzaklaşma hızı sıfırlanan ve merkezkaç kuvveti sayesinde günümüz yörüngesini koruyan büyük bir kütle olarak tanımlayabilirim Ay'ı. Elbette bu benim naçizane fikrimdir.

Ayın içinin boş olduğunu ilk defa sizden duyuyorum kusura bakmayın. Eğer bir kaynak gösterebilirseniz bunu da düşünmek isterim.

Ayrıca, madem "Tamam bana bir sürü neden yazacaksınız ama bana hepsi saçma geliyor." diyorsunuz, aksini ispatlayın yahut ispatlayacak bir fikir atın ortaya da insanlık gelişsin, düşünsün.

En basit şekilde bir kaynak vermek gerekirse:
Ay - Vikipedi Özellikle "Kökeni ve Jeolojik Evrimi" konusuna bakarsanız birçok varsayımın olduğunu görürsünüz.

*Son yıllarda aya gönderilen bilim adamları azaltıldı, hatta bi ara önemli bilim insanları öldüğü için bırakılmıştı. Diğer gezegenlere daha çok önem veriliyor.
*Ay'ın Dünya'ya çarpmama nedeni merkezkaç kuvvetidir. Aralarında olan manyetik alanın da etkisi vardır mutlaka. Asılı kalmıyor, hareket ediyor. Kendine ait yörüngesi vardır.
*Ay'ın içinin boş olduğu ortaya atılan ve bilinen bir teoridir. Bilimsel açıklaması yok sadece söylenti.
*Aksini ispatlamak? Ben sana diyorum ki sayısız meteor, gezegen... var. Neden sadece ay?

- - - Güncellendi - - -

Ay'dan başka yörüngemizde dönen benzer bir cisim elimizdeki teknolojiyle varlığı kanıtlanamadığı için başka uydumuz yok. Olursa adını ne koyarız konusu daha büyük bir problem teşkil edecek insanlık için. Gelip yeni birisi uydu park ederse ilk olarak yörüngeye ulaşmamız ve bir UyPARK ile astrodeğnekçimizi yerleştirmemiz borç batağındaki ülkemize pek hayırlı olur.

Ay'ın içinin boş olması konusuyla ciddi ilgiliysen ihtiyacın olan sadece üç bilim dalında; matematik, fizik, astrofizik uzman insanlarla matematik dilinde tartışarak teorisi oluşturulabilir. Kütle, hacim, boyut, gezegenler arası çekim formülleri... sonucunda bulunacak sayılar mantıksız gelebilir. O zaman bir yerbilimciye ihtiyaç olabilir, uydu ve göktaşlarını inceleyip nelerden nasıl oluştuklarını daha iyi öğreneceğiz. Tabi aslında yakında Ay varken neden orasının gereksiz (!) görülerek incelenmediğini merak ediyorum. Yakın zamanda son Japonya sanırım Ay'ı taraması için bir Ay uydusu yollamıştı, fotoğrafları bulunabilir. Ne zaman bu aklıma gelse, Ay yüzeyini gösterecek kalitede teleskopları düşünürüm.

Yalnız Gilderoy'un "uzayda sürtünme kuvveti denen kavram yoktur"una şöyle bir bakış açısıyla yaklaşıyorum, sürtünme kuvvetiyle belirttiğimiz katı sıvı gaz ve belki plazma atom diziliminde mantıklı, fakat çekimsel güçlerin birbirini dengelemesi / engellemesini göz önünde tutmamız gerek. Dünya, merkezi Güneş yıldızı olan tam bir daire çizmiyor, Ay ise bu yörünge üzerinde hep aynı yüzü bize bakacak mükemmellikte bir şekilde hareket ediyor. Bu hareketleri üstüste bindirdiğimizde çok güzel hesaplanmış bir görsel çıkıyor. Yani hesaplama yapabildiğiniz sürece, teknolojik (teknolojiyi şimdiki ve tahmin edebildiğimiz yakın gelecektekiyle sınırlamazsak) 384403 km ötede o kütleyi durdurup (ışınlayıp? var edip... hadi olmadı ikna edip!) uygun hareketi vermek çok zor olmaz. 100 yıl önce insanların hayal edemediği işleri yapabilen makinelerimiz var.

Ay'ın yörüngesi de eliptiktir, en yakın 363,104 km (gel zamanı), en uzak 405,696 km (git zamanı). Bu Dünya'ya sahip olduğu ritmi katar ve büyük ihtimalle hücresel hayat anlamındaki canlı doğanın dengesini düzenleyen bir etmendir.

Nitekim Ay ve Dünya matematiksel dil içinde fazla mükemmel bir uyuma sahipler - galaksimizdeki diğer yıldız, gezegenler ve uydularına ondalık matematik sisteminde kıyaslandığında. Gerçi bu bilgiyi şu an anımsamıyorum nereden edindiğimi.

Internette bilgi edinmek istiyorsan, ingilizceni ve varsa diğer dillerini geliştirmen araştırma sürecinde büyük fayda sağlar. Çünkü bilimi araştırıp geliştiren toplumlar, sanırım sadece pazar veya cumartesileri dolu olduğu için, diğer dilleri konuşuyorlar :)

Cahillikler kitabı serisini okuğum kadarıyla en az 7 tane uydumuz var. Ay dışındakiler çıplak gözle görülmez. Sadece astreoid değil bunlar, tamamen yörüngemizi izlememelerine rağmen Dünya'yı güneşin etrafından takip ediyorlar. Galaksiler yerinde durmuyor, sürekli ileri gidiyorlar(Bigbang teoreminin kanıtlarındandır). Yarı uydu de, çakma uydu de, boyutu küçük olanlar olduğu için(5km yarıçaplı olan vardı sanırım) cüce gezegen de onlar sadece birer taş parçası değil. Daha fazlası da var.
 
Diğer minimal çekim etkili cisimleri, Ay'ın Dünyamıza kattığı ritm söz konusu olunca pek ciddiye alamıyorum. Zira yakınlaştıklarında roketlenerek kontrollü bir şekilde yeryüzüne (okyanus'ta uygun bir yere mesela) düşürülerek incelenebilirler? Niye olmasın, vergilerimiz bunlara harcanmalı.

Ay konusuna eğlenceli bir bakış getirmesi için şu kitabı öneriyorum, ingiliz kültürüne ait espirileri çok başarılı bir şekilde dilimize çevirmelerini de takdir etmişimdir:

Ad: Ay'ı Kimler Yaptı?
Yazar: Christopher Knight, Alan Butler
Yayınevi: Sınır Ötesi yayınları

ISBN: 978-975-8312-48-1

Ocak 2010 Basımı
 
Uyarı! Bu konu 11 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı