Evet.Daha uzun süre oynama bakımından hangi oyun daha önde Elden Ring mi?
Hocam lore var ama hikaye yok ne izlediğini anlamıyorsun sadece epik bir şeyler izliyorsun elden ringte bence Rdr2Elden Ring iksinide oynadım 2sindende 120 saat harcadım ve buna cevabım Elden Ring çünkü daha yeni bir oyun ve lore bakamından süper ben Elden Ring tercih ederdim.
Peki niye açık ara ve neden rdr2'yi tercih etmeliyim veya Elden Ringi neden tercih etmemeliyim?İkisi arasında açık ara RDR 2
Açık ara falan değil ikisi de bambaşka türde oyunlar ve türlerinin en iyi denilebilir. İki oyunun da videolarını izle incelemelere bak hangisi hoşuna gidiyorsa al.Peki niye açık ara ve neden rdr2'yi tercih etmeliyim veya Elden Ringi neden tercih etmemeliyim?
- Müzikler şahane. Unshaken, Cruel World, That's The Way It Is, Mountain HYMN, American Venom... Muazzam. Oyundan bağımsız olarak çok güzel parçalar. Oyunda çalan yerlerle özdeşleştirip biraz duygu yüklediğiniz zamansa... Yorumsuz bir deneyim.
- Grafikler şahane. Al ssini, çerçevelet duvara as. Annem bir kere beni oynarken görünce gerçek mi bu demişti. Yalnız bir ama var. Kaplamalar ve karakter modellemeleri. Ara sahnelerde yer yer karakter modellemeleri özellikle karakterin yüzü rahatsız ediyor. Diğer grafik ögelerinin altında kalıyorlar. Aynı şekilde kaplamalarında bariz sırıttığı ve rahatsız ettiği yerler var. Özellikle zeminde. Ultra ayarlarda toparlanıyor bu durum büyük ölçüde. Peki kaçımızın sistemi ultra 60 FPS oynatıyor oyunu?
- Hikâye şahane. Kurgu orta seviye ama anlatımı mükemmel. Ayrıca kurgunun ve bunun anlatımından bağımsız olarak karakterlerle kurduğumuz bağ bu hikâyeyi on kat daha güzelleştiriyor. Buna biraz aşağıda değineceğim.
- Oynanışa gelelim. Evet, ağır. Animasyonlar da oynanış da hantal. "Abi animasyonlar çok fazla, gerçekçiler ondan böyle" Bu bir bahane değil. The Last of Us Part II'de de bolca animasyon var ve gerçekçi bir oyun. Yağ gibi akıyor ama. Yani bir oyunun gerçekçi ve animasyon açısından zengin olması için illa yavaş olması gerekmiyor. Yine de bu hantallık mevzusu biraz kişisel kalıyor. Şahsen hem Arthur'un ağır kanlı, kodumu oturtacak yapısından hem de ne yalan söyleyeyim bir parça gerçekçilik kattığından hoşuma gitti bu durum. Hatta RP bile yaptırdı.Her şey daha tok geliyor, eylemler daha doyurucu oluyor. Günlük yaşamlarımız zaten gereksiz hızlı akıyor. Yorucu bir günün ardından bu oyunu açmak, her şeyi ağırdan almak ve sindirerek yapmak terapi gibi bir şey. Çoğunun şikayet ettiği yol muhabbetlerini arkana yaslanıp dinlemek, güzel bir yer seçip kamp kurmak ve eti o kamp ateşinde yavaşça pişirip yemek...
- Kombatı tatmin edici. Çeşitlilik gerçek hayata bağlı kalındığı için bir yerden sonra kısırlaşıyor. Ama vuruş hissi, oyunun atmosferiyle falan bu eksik kapanıyor.
- Açık dünya bir mihenk taşı. Şimdiye kadarki en canlı açık dünya. Detaylarıyla, NPC'leriyle vs. R* yenisini yapana kadar da öyle olacaktır. Ve bu canlı açık dünyada vakit geçirmek, yaptığınız eylemlerin sonuçlarını görmek sizi oyunun içine alıyor. Ya düşünseniz rastgele bir NPC ile karşılaşıp sohbet ediyorsunuz, kamptaki biriyle oturup son olaylar hakkında tartışıp fikir alışverişi yapıyorsunuz. Onlar kendi aralarında bunu yapıyor. Mükemmel bir şey. Oyunun içine alıyor bu durum sizi. Ve bir yerlerden sonra o karakterler sizin için NPC, yan karakter olmaktan çıkıyor. Hosea, Charles, Jackie oluyor. Duygusal bir bağ kurduruyor. İşte bu romalılar, bir oyunun hikâyesini etkili kılmak için yapabileceği en iyi şeydir. Kurgu ne kadar b*ktan olursa olsun işin içine duygusallık girdi mi o mükemmel olur. Red Dead Redemption 2 bunu başardı. Ve benim de birçok insanın da favorisi bu şekilde oldu.
- Yukarıda açık dünyayı bayağı övdüm. Yine bir ama var. Yapılacak kayda değer daha fazla etkinlik olmalıydı. Yan görevlerden falan bahsetmiyorum, oyunda yapacak şey yok doğru düzgün. Avlan, kart oyna vs. Kesinlikle bu açıdan içi doldurulmalıydı. Vahşi Batı teması ile bir şeyler yapılabilirdi. Bir düşünün, o kadar para kazanıyorsun. Bunları harcayacak adamakıllı seçeneğiniz bile yok. Silah ve kıyafet al neredeyse tüm seçeneklerin bitti bile. Modlarla biraz toparlanıyor ama bu bahane olamaz.
- Teknik bir sorunla karşılaşmadım.
- Zamdan sonra indirimlerde 367 TL oluyor. Hâlâ fiyatına değen bir oyun.
- Bu oyundan ne beklenmeli ve puanlama kısmına gelelim. Oyunun en büyük handikabı ağır olması ve yine olayların yavaş ve ağır açılması. Bunun mükafatı da, oyunu bitirdikten sonra tek kelimeyle eşsiz bir deneyim elde etmiş olmanız oluyor. Bu açıdan biraz Breaking Bad'e de benzetiyorum. O da muazzam bir eser. Yavaş yavaş, adım adım sizi zirveye götürüp orada bırakıyor. Biraz sabırla ve sakinlikle oynanırsa herkese gidebileceğini düşüyorum. Bunu yapmak istemeyenlere de diyecek söz yok.
- 10/10
- Müzikler güzel.
- Grafikleri daha iyi olurmuş diyebilirsin. Ama sanat tasarımı da atmosferi de çok iyi. Bu yüzden grafikler daha iyi olabilirmiş demiyorsun.
- Hikâye sıkıntı. Düz oynarsan pek bir şey anlamazsın. Manyak gibi oyundaki her şeyi okuman, dinlemen, kafa yorman gerekli. Souls oyuncuları bunu dert etmeyebilir ama genel kitle için can sıkıcı bir durum. Yoksa oyunda George R.R Martin var, kötü bir işin olma olasılığı var mı?
- Oynanış inanılmaz bir şey. Vuruş hissini aradan çıkartayım hemen. Hem normal olarak güzel hem de mücadele hissinden dolayı daha da güzel oluyor. Kombatta manyak bir çeşitlilik var. Herkes kendine göre bir şeyler çıkartabilir ve build üretebilir. Üstüne düşman çeşitliliği de olunca mükemmel oluyor. Bosslar ise zaten iyi. Bunun tek eksisi yeni oyuncuların bu denizde boğulması. Ayrıca bineğiniz Torrent'de boş değil, kombata etkisi oluyor. Oyunun zor olması kısmına değinmeme gerek yok herhalde.
- Açık dünya keşfetmek için önünüze serilmiş. Hem gidilecek çok yer var hem de bölüm dizaynları güzel. Keşifin sonunda da oyun iyi şekilde ödüllendiriyor. Bir ama var. Açık dünya her ne kadar keşfetmek için mükemmel olsa da motivasyonunuz yok. Sanki otlatmak için çayıra salmışlar sizi anasını satayım. Sağladığı özgürlük başka oyunda yok ama dediğim gibi bu özgürlük büyük motivasyon kaybına da neden oluyor. Dünya çok büyük ve kafa karıştırıyor bir yerden sonra. Elinden tutan falan yok. Her şeyi kendin yapmalısın ve bu bir yerden sonra gerçekten yoruyor. Diğer oyuncuların bıraktığı notların bir nebze faydası var ama yeterli değil. Özellikle yeni oyuncular için. Koca bir denizin ortasına atılmış gibi hissettiriyor. Oyun biraz yardımcı olmalıydı, hiç oyuncu dostu değil. Souls türünün olayı buysa da benim derdim direkt bu türle. En basitinden bir günlük koyun lan şu oyuna. Sapık gibi her NPC ne yaptı nereye gitti onu mu takip edeceğiz tek tek. Wiki okumaya mı oyun oynamaya mı geldik buraya?
- Yukarıda bayağı eleştirdim. Oyunu da tam bitirmedim. Geniş vakitte tekrar dönüp bakacağım. Eleştirilerim oyunun çok iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor ama.
- Teknik bir sorunla karşılaşmadım. Bu devirde FPS kilidine anlam da veremedim.
- Fiyatı 600 TL ve tekrar indirim görmesi zor. Souls türüne ilk girişinizse incelemeler ve gameplay videoları ile vakit geçirmelisiniz. Övgüler ve GOTY olması gözünüzü boyamasın. Niş kitleye hitap eden bir serinin biraz daha genel kitleye hitap eden oyunu bu.
- Bu oyundan ne beklenmeli ve puanlama kısmına gelelim. Oynanışı çok çeşitli ve açık dünyası dolu, geniş. Kulağa güzel gelse de bu çeşitlilik özellikle yeni oyuncular için altından kalkması zor bir çeşitlilik. Oyun da bu konuda pek yardımcı olmuyor bu konuda. Özellikle başlarda wikilerde çok vakit geçireceksiniz. Geniş vaktiniz ve enerjiniz varsa dalın gitsin bu oyuna. Bir eşik var onu aştınız mı akmaya başlıyor oyun. Ve oynadığınız en iyi oyunlardan oluyor. Genellikle alışık olduğumuz oyunların aksine emek vermeniz ve bu emeğin karşılığını güzelce veren bir oyun. Tembellik etmek yok bu sefer. Ben de dediğim gibi geniş vakitte tekrar döneceğim. Bitirirsem muhtemelen puanı da yükselir.
- 8.5/10
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.