Evren Genişliyor ama Nereye?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Farid, sen düşünmeye devam et o zaman :) Orta çağ ile bu çağı bir tutmayın. Şimdi ufak bir şeye kafa yorunca yorulan insan o çağda hiç yorulmadan bir amaç için uğraşıyordu artık bizim gibi insanlar hobi olarak ilgileniyor. Gerçekten ilgilenen birisi Nasa veya Türkiye gözlem evlerinde işe başlarsa işe yarar, yoksa burada kafa yormalı mı yormamalı mı diyerek sonuç bulunmaz.

Uzay'ın sonsuz olduğunu orta çağda olan bilim insanları söylemiş ve bilmediğin şey üzerinde fazla kafa yorarsan sonunun ne olacağını da onlar ve kitaplarda yazılmıştır.
 
Bu gece bu olayı düşüneceğim. Yarın delirirsem yazarım.
 
Farid, sen düşünmeye devam et o zaman :) Orta çağ ile bu çağı bir tutmayın. Şimdi ufak bir şeye kafa yorunca yorulan insan o çağda hiç yorulmadan bir amaç için uğraşıyordu artık bizim gibi insanlar hobi olarak ilgileniyor. Gerçekten ilgilenen birisi Nasa veya Türkiye gözlem evlerinde işe başlarsa işe yarar, yoksa burada kafa yormalı mı yormamalı mı diyerek sonuç bulunmaz.

Uzay'ın sonsuz olduğunu orta çağda olan bilim insanları söylemiş ve bilmediğin şey üzerinde fazla kafa yorarsan sonunun ne olacağını da onlar ve kitaplarda yazılmıştır.

Dünya güneşin etrafında dönüyor diyen Galilei'nin Engizisyon Mahkemesi tarafından asıldığı dönemden bahsediyoruz herhalde? Eğer bu işlere kafa yorup araştırırsan, düşünürsen bilgi sahibi olabilirsin. Yoksa yok kafayı yersin, yok dinden çıkarsın bunları geçelim lütfen. Astronomi ülkemizde hakettiği yerde olmayan bir bilim dalı. Belki de o yüzden bunca insan evrenin mükemmeliğini kavrayamıyor. Son olarak evren ile ilgili en önemli adımlar modern çağda atılmış, ortaçağ insanlarının yaptıkları isabetli tahmin olmaktan öteye gidememiştir.
 
Evren genişliyor diyenler nereye doğru genişlediğini de söyleyip bizi uğraştırmasalarmış keşke.
 
Genişlemek ile kast edilen, gök cisimlerin, gökadaların ve kümelerin birbirinden uzaklaşması, uzayda saçılmasıdır. Bir balonun şişmesi gibi bir genişlemeden bahsedilmiyor burada. Cisimler, uzay boşluğunda birbirinden daha uzaklaşıyor.
 
İnsan beyninin sonsuzluğu kavrayamamasının nedeni, bunun için yaratılmamış olması. Yaratılan beyin ancak diğer yaratılan şeyleri kavrayabilir çünkü bir noktadan sonra her şey gördüğümüzden farklı bir boyuta geçiyor. Uzayın sonsuzluğu ise bu bakış açısından olmayan bir şey çünkü o da yaratılmış ve her şey gibi yok olacak, ancak elbette içindeki varlıklar sürekli birbirlerinden uzaklaşıyor ama bu uzaklaşma çok mega boyutlarda olduğu için galaksimiz üzerinde bunu gözlemlemek zor. Ancak bana çok daha ilginç gelen şey uzayın karanlık olması, çünkü renk ışığın bir yüzeye çarpıp geri gelmesiyle oluyor fakat uzay boşluğunda ışık milyarlarca yıldır hala bir şeye çarpmadığından bize henüz ulaşmadı, hatta evrenin yaradılışından bu zamana ne kadar süre geçtiğini ve ışığında bu süre içerisinde ne kadar mesafe kat ettiği hesaplanırsa, daha hala bir yüzeye vurmayan ışığın ne kadar mesafe kat ettiği öğrenilebilir :)
 
Evrenin genişlemesini öyle 2 veya 3 boyutta düşünmemek lazım :D
4. boyutu falan hayal edebiliyorsan, evrenin nereye doğru genişleyebileceğini az buçuk hayal edebilirsin. :D
Zira fizikteki son gelişmelere göre kainatı kapsayan 11 boyutlu bir yapıdan söz edilir. 4. boyutu zor hayal ederken, ekstra boyutlarda evrenin nasıl davranabileceğini kestirmek zor..
 
Sonsuzluk kavramına gelirsek...
Mesela iki boyutlu bir canlı olduğunu varsay, ve senin evrenin dünya... (3 boyutlu, ama bundan haberin yok)... Dünyanın nerde son bulduğunu merak ediyorsun, sonsuza kadar yol alıyorsun ve bir sonu olmadığına karar veriyorsun... Yalnız mantığın yalnızca 2. boyutu hesaba katıyor, halbuki 3. boyuttan haberin olsaydı çevresinden dolaştığını hesaba katabilirdin.. Ve aslında düz çizgi gitmeyebileceğini farkederdin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı