Bireysel olarak toplumsal ahlaka güvenmeyen ve sürü psikolojisi haline dönüşmüş çoğu şeyden kaçan biriyim. Toplumdaki ahlak dinler, siyaset, cinsellik, kültür, insanların aşamadığı tabular doğrultusunda çok fazla değişikliliğe uğruyor. Bir toplumda ahlaksızlığın dibi görünen bir eylem, başka bir toplumda son derece medenice kabullenebiliyor. Genel geçer bir şey yok, genel geçeri oluşturan toplumdaki aynı kafalar etrafında dönen yargılardır.
Dolayısıyla ben toplumsal ahlak anlayışı bilerek ve tanıyarak kendi ahlakımı oluşturan (parçadan bütüne) ve bunu sabitlemeyerek sürekli güncelleyen biriyim. Sonuçta yaşadığımız her gün kazanılan yeni tecrübeler demek, yeni tecrübelere göre insanın fikirlerini değiştirmesi son derece normal.
Sadece bu konuda değil, hiçbir konuda koyun olmayın ve yönetilmek için bir lider beklemeyin. Aklın ve mantığın yolundan şaşmayarak kendinizi birey olarak kabul edin ve kendi sorgulamalarınızı, yargılarınızı oluşturmaktan kaçınmayın.