Durmazzali47
Hectopat
- Katılım
- 20 Kasım 2021
- Mesajlar
- 757
- Çözümler
- 1
@barisakarsu Daha önce başka bir konuda tartışığımız bir şeydi bu. Yazdıklarımdan bir kesiti aynen iletiyorum zira fikirlerim o zamandan bu yana aynı kaldı.
Bir şey herkes için iyi ya da herkes için kötü olamaz. Çoğunluk için, belki. Ancak herkes için asla. Çünkü iyilik, göreceli bir şeydir. Peki iyilik nedir? Bunu iki yönlü ele almak istiyorum.
1- Sizin yaparken iyi olduğunu düşündüğünüz ve aynısı size yapıldığında da rahatsız olmadığınız, zarar görmediğinizi düşündüğünüz yani iyi olduğunu düşündüğünüz şey iyidir. Örneklerle daha da oturacaktır sanırım. Misal:
Siz hırsızlık yaparken zevk alıyorsanız, bu iyi bir şey olarak gözükebilir sizin için. Ancak bir başka hırsız gelip de sizi soyduğunda eğer siz bundan rahatsız oluyorsanız bu kötü bir şeydir. Olmuyorsanız da gene aynı mantıkla bakacak olursak iyi bir şeydir.
Misal: Bir çocuğu güldürmek sizi mutlu ediyorsa ve birileri sizi güldürdüğünde de mutlu oluyorsanız bu, iyi bir şeydir. Yani bir çocuğun yüzünü güldürmek size göre bir iyiliktir.
Aşırı örnek vererek sıkmak istemiyorum ilk yönü bir temel idi. Şimdi ikince yöne geçelim.
2- Bir de şöyle düşünelim. İçki içmek iyi bir şey midir? Duruma göre değişir. Dikkat ederseniz bu ikinci örnek ile uymuyor. Yani deminki gibi soymak ve soyulmak gibi bir şey yok. O zaman bu şöyle olacak:
Örneğin ben bir dağ başında, tek başıma kafayı çekiyorum. Sarhoş oluyorum, dağı bayırı yıkıp dökuyorum ve etrafa bağırıyorum. Ben herhangi bir varlığa zarar verdim mi? Hayır. Peki ben yaptığımdan memnun muyum? Atıyorum ki memnunum. E o zaman iyi bir şeydir yani. He yok, ben içtikten sonra milleti rahatsız ediyorsam gene 1. yöne geliriz, yani eğer ben içip de milleti rahatsız etmekten ve başkasının içip beni rahatsız etmezinden zevk alıyorsam bu iyi bir şeydir.
Uç örnekler veriyorum ki kafanızda otursun. Bu iki cevabında sizi tatmin etmediğinin farkındayım zira siz iyiliği değil doğruluğu sormuşsunuz. Ne iyi olan her şey doğrudur ne de doğru olan her şey iyidir. Bir insanı öldürerek milyonlarca insanı kurtarmak; bur insanı öldürdüğünüz için kötülüktür ama milyonlarca insanı kurtardığınız için doğrudur. Doğruluk ve iyilik iki ayrı kümedir. İyilik tamamen kişinin zevkine göre ancak doğruluk, olaylar silsilesini iyi analiz etmeye göre gerçekleşir. İyilik bir inançtır ancak doğruluk mutlaktır. Eğer kişi bir yapılan bir şeyin iyi olduğuna inanıyorsa o doğrudur. Adamın vicdanına ne diyecen? Bu felsefi olarak bir problem de değil. Yalnızca çoğunluğun etik dışı yani kötü kabul ettiği şeyleri iyi kabul edenler dışlanırlar o kadar. Toplum düzenleri de böyle oluşur zaten.
Doğruluğa dönelim. Mesela siz bana diyorsunuz ki "Ya Ali, bence o kızla ayrılmakla yanlış iş yaptın". atıyorum ben de doğru yaptığımı düşünüyorum. Doğruluk mutlak demiştim oysa? Neden böyle bir ayrıma düştük? Çünkü yukarıda da dediğim gibi doğruluk, olaylar silsilesini analiz etmekten geçer. Eğer sizin analizinize, mantığınıza göre yapılan doğru ise doğrudur yanlış ise yanlıştır. Ama siz ne düşünürseniz düşünün doğru bir tanedir ancak o doğruyu da kimse bulamaz. Ben o kızla ayrılarak çok şey kazanmış ve çok şey kaybetmişimdir. Bir kâr-zarar hesabı yaptığımda yapılanın doğru olduğu hükmüne varıyorsam o bana göre doğrudur ama belki sizin hesabınıza göre yanlıştır. Bunu da belirleyen sizin düşünce sisteminiz, ahlaki tutumlarınız, kültürünüz gibi pek çok etmendir. Yalnız ne olursa olsun doğru bir tanedir ama l doğruyu bulmak demin söylediğim üzere belli ahlaki, kişiye özel mantık gibi süzgeçlerden geçtiği için asla bulunamaz. (Belki bir robot ancak bunu bulabilir.)
Bir şey herkes için iyi ya da herkes için kötü olamaz. Çoğunluk için, belki. Ancak herkes için asla. Çünkü iyilik, göreceli bir şeydir. Peki iyilik nedir? Bunu iki yönlü ele almak istiyorum.
1- Sizin yaparken iyi olduğunu düşündüğünüz ve aynısı size yapıldığında da rahatsız olmadığınız, zarar görmediğinizi düşündüğünüz yani iyi olduğunu düşündüğünüz şey iyidir. Örneklerle daha da oturacaktır sanırım. Misal:
Siz hırsızlık yaparken zevk alıyorsanız, bu iyi bir şey olarak gözükebilir sizin için. Ancak bir başka hırsız gelip de sizi soyduğunda eğer siz bundan rahatsız oluyorsanız bu kötü bir şeydir. Olmuyorsanız da gene aynı mantıkla bakacak olursak iyi bir şeydir.
Misal: Bir çocuğu güldürmek sizi mutlu ediyorsa ve birileri sizi güldürdüğünde de mutlu oluyorsanız bu, iyi bir şeydir. Yani bir çocuğun yüzünü güldürmek size göre bir iyiliktir.
Aşırı örnek vererek sıkmak istemiyorum ilk yönü bir temel idi. Şimdi ikince yöne geçelim.
2- Bir de şöyle düşünelim. İçki içmek iyi bir şey midir? Duruma göre değişir. Dikkat ederseniz bu ikinci örnek ile uymuyor. Yani deminki gibi soymak ve soyulmak gibi bir şey yok. O zaman bu şöyle olacak:
Örneğin ben bir dağ başında, tek başıma kafayı çekiyorum. Sarhoş oluyorum, dağı bayırı yıkıp dökuyorum ve etrafa bağırıyorum. Ben herhangi bir varlığa zarar verdim mi? Hayır. Peki ben yaptığımdan memnun muyum? Atıyorum ki memnunum. E o zaman iyi bir şeydir yani. He yok, ben içtikten sonra milleti rahatsız ediyorsam gene 1. yöne geliriz, yani eğer ben içip de milleti rahatsız etmekten ve başkasının içip beni rahatsız etmezinden zevk alıyorsam bu iyi bir şeydir.
Uç örnekler veriyorum ki kafanızda otursun. Bu iki cevabında sizi tatmin etmediğinin farkındayım zira siz iyiliği değil doğruluğu sormuşsunuz. Ne iyi olan her şey doğrudur ne de doğru olan her şey iyidir. Bir insanı öldürerek milyonlarca insanı kurtarmak; bur insanı öldürdüğünüz için kötülüktür ama milyonlarca insanı kurtardığınız için doğrudur. Doğruluk ve iyilik iki ayrı kümedir. İyilik tamamen kişinin zevkine göre ancak doğruluk, olaylar silsilesini iyi analiz etmeye göre gerçekleşir. İyilik bir inançtır ancak doğruluk mutlaktır. Eğer kişi bir yapılan bir şeyin iyi olduğuna inanıyorsa o doğrudur. Adamın vicdanına ne diyecen? Bu felsefi olarak bir problem de değil. Yalnızca çoğunluğun etik dışı yani kötü kabul ettiği şeyleri iyi kabul edenler dışlanırlar o kadar. Toplum düzenleri de böyle oluşur zaten.
Doğruluğa dönelim. Mesela siz bana diyorsunuz ki "Ya Ali, bence o kızla ayrılmakla yanlış iş yaptın". atıyorum ben de doğru yaptığımı düşünüyorum. Doğruluk mutlak demiştim oysa? Neden böyle bir ayrıma düştük? Çünkü yukarıda da dediğim gibi doğruluk, olaylar silsilesini analiz etmekten geçer. Eğer sizin analizinize, mantığınıza göre yapılan doğru ise doğrudur yanlış ise yanlıştır. Ama siz ne düşünürseniz düşünün doğru bir tanedir ancak o doğruyu da kimse bulamaz. Ben o kızla ayrılarak çok şey kazanmış ve çok şey kaybetmişimdir. Bir kâr-zarar hesabı yaptığımda yapılanın doğru olduğu hükmüne varıyorsam o bana göre doğrudur ama belki sizin hesabınıza göre yanlıştır. Bunu da belirleyen sizin düşünce sisteminiz, ahlaki tutumlarınız, kültürünüz gibi pek çok etmendir. Yalnız ne olursa olsun doğru bir tanedir ama l doğruyu bulmak demin söylediğim üzere belli ahlaki, kişiye özel mantık gibi süzgeçlerden geçtiği için asla bulunamaz. (Belki bir robot ancak bunu bulabilir.)
Son düzenleme: