Burada istediğimiz kadar tartışabiliriz, kötü örneklerin yanında iyi yüzlerce, binlerce örnek verebiliriz. Ancak kaçırılmaması gereken nokta şu: Zamanını nasıl değerlendiriyorsun?
Hobilerden bahsetmiş biri, sanırım bu konuda en fazla konuşma hakkına sahip olan benim. Evet, insanların hobi seçenekleri neredeyse azaldı, makerlık neredeyse bitti. Peki bu bir engel mi, bir noktada hayır.
Ben mesela, üniversite sınavının yazında, gezip tozmak ya da oyunlarla vakit öldürmek yerine, bir yazılım firmasının yanına stajyer bozması olarak girip çalıştım. Ve şu an geriye dönüp baktığımda iyiki de yapmışım diyorum zira bir çok şey için temel, başlangıç olmuştu o çalışmalarım. Üniversiteye başladığımda, sektörü daha iyi biliyordum, az çok çevrem gelişmişti ve iş hayatındaki insanlarla yüz yüze tanışamasam bile, takip ediyordum. Bunun yanında, sağ olsunlar robotik üzerine güzel imkanlar sağlamışlardı. Lisede kendi çapımda bir şeyler yapıyordum ve ilk kez orada, ciddi bir işte kullanılabilecek bir ürün çıkartmıştım.
Evet Dolar yüksek, evet ekonomi kötü, evet bu durumlar uzun süre değişmeyecek ancak bunlara kafayı takmak ancak sizi tüketir. Elinizde küçük bir imkan varsa bile oyunla, sosyal medya ile tüketmek yerine kendinizi geliştirin, yeni bir bilgi öğrenin.
Lisedeyseniz, Üniversitedeyseniz, emin olun çok kıymetli vakitlerdesiniz. Hayatınızın hiçbir yerinde, işiniz ne olursa olsun ne bu kadar vakit bulabilecekseniz, ne de beyniniz, yeni bilgileri bu kadar rahat alabilecek.
Mesut Çevik'in demek istediği de bu aslında, kendinize odaklanın.
Bir de insanın hayat gayesi de önemli. Hayat gayeniz bir PS5 almaktan, bir RTX3080 almaktan ibaret olmasın ya. Vatanınıza, Dünya'ya, insanlığa faydalı bireyler olmayı amaçlayın.