Gerçekte olunduğu gibi olmamak

Aileme ne diyeceğim peki? Eğer gerçekten ne yaşadığımı söylersem ne olacağını bilmiyorum, bu yazdıklarımın hiçbirini bilmiyorlar. İçimdeki insanı tanımıyorlar, sadece dışımı biliyorlar.

Ailen anlayışlı olsun olmasın, kendini sakince açıkla. Hiç denememekten iyidir. Ne kadar süre böyle rol yapmaya devam edeceksin? İçindeki tatminsizlik ve boşluk bu şekilde asla dolmayacak. Dediğim gibi, sonucunu önemsemeden bunu ailenle mutlaka konuşmalısın.
 
Ailen anlayışlı olsun olmasın, kendini sakince açıkla. Hiç denememekten iyidir. Ne kadar süre böyle rol yapmaya devam edeceksin? İçindeki tatminsizlik ve boşluk bu şekilde asla dolmayacak. Dediğim gibi, sonucunu önemsemeden bunu ailenle mutlaka konuşmalısın.

Dexter demiştiniz önceki cevabınızda, bir de bu cevabınızı okuduktan sonra aklıma bu sahne geldi direkt. Umarım benzer bir şey yaşanmaz, haha.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Ama dediğinizi yapacağım, en azından çalışırım.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Reis o zaman senin çevrende güzel kız yok olarak da yorumlayabilir miyiz yani kimseye aşık olamamayı da bir problem olarak sayıp kendini üzme bence emin ol illaki birine aşık olacaksın

Bunu sormak için yanlış kişiyi seçtin, çevremde türlü türlü ırklardan insanlar oldu. Ruslar, İngiliz'ler, araplar, Yunan'lar, almanlar. Güzel kız derken çevremde modellerde oldu, hatta şimdi de çoğu ünlü olmak üzere.

Ayrıca size şunu sormak isterim; Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, sizce gerçekten birine aşık olabilir miyim? Olan bunlarca şeyden sonra.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Konuya girmeden önce size kendimden bahsetmek istiyorum: 17 yaşındayım 11.sınıfa gidiyorum, cinsiyetim erkek. Hobilerim var, spor yapıyorum, dil öğreniyorum ve başarılıyım. Eğer başarılı olmak bu anlama geliyorsa, akademik olarak başarılı olabilirim ama ruhsal olarak aynısını diyemem, hiçbir zamanda diyemedim, diyeceğimi de düşünmüyorum.

Kimse gerçek beni tanımıyor, ailem bile buna aile denirse. Kendi içimde her şeyden nefret ediyorum, konuşmaktan, nefes almaktan, yürümekten, insanlardan, yemek yemekten ve en önemlisi de kendimden. Ama toplumda böyle olamayacağıma kanaat getirdim, ve sahte bir ben oluşturdum. Spor yapan, arkadaşları olan, sosyal, müzik yapmayı seven, ailesi ile iyi geçinen, başarılı bir ben. Ama bu ben aslında ben değilim. İçimde, kendi içimde her şeyden nefret ediyorum, sebebini bilmiyorum doğam bu şekilde.

Çocukluğumda böyle değildim (6-7) yaşlarındayken, 7 yaşımda bir travma yaşadım ve kendimi kaybettim. O travmayı yaşadıktan sonra her zaman kalbimde bir korku hissettim, ailemin yanındayken bile, güvendeyken bile. Bu histen neyse ki açıklayamayacağım bir sebepten ötürü kurtuldum. Galiba artık konuya girebiliriz.

Bugüne kadar birçok kez çıkma teklifi aldım, ama ne zaman böyle bir şey olsa içimde hiçbir şey ateşlenmiyor. Birisi bana beni sevdiğini söylediğinde hiçbir şey hissetmiyorum, artık beni sevdiğine mi inanmıyorum yoksa duygularım mı öldü bilmiyorum. Karşı cinse veya kendi cinsime karşı herhangi bir cinsel çekim hissetmiyorum, hissetmek istiyor muyum bilmiyorum. Yaşıtlarım veya büyüklerim sevgilileri veya eşleriyle dışarıda el ele tutuşup gezdiklerinde ben ise sadece bakıyorum, cinsellik bana iğrenç bir ritüel gibi geliyor.

Hiç kimseye karşı hiçbir şey hissetmiyorum, günlük hayatımda yaptıklarımın çoğu sadece bir rolden ibaret. Böyle olmak istemiyorum, ne olmak istemiyorum bilmiyorum.
Kimseyi sevmiyorum, kimseden hoşlanmıyorum, sevinmiyorum, üzülmüyorum.

Zamanın düz bir çember olduğunu biliyorum. Hayatımın sonsuza kadar böyle gitmesini istemiyorum. Sonsuza kadar bunları yaşamak istemiyorum, ne zaman mutlu olsam Tanrı o mutluluğu benden çok feci bir şekilde geri alıyor her seferinde böyle oldu olmaya da devam edecek. Dünya bana işkence ediyor, ben de bunu hak ediyorum.

Ben neden böyleyim?

Hocam konudan bağımsız sınıfta kaldınız mı?
 
Konuya girmeden önce size kendimden bahsetmek istiyorum: 17 yaşındayım 11.sınıfa gidiyorum, cinsiyetim erkek. Hobilerim var, spor yapıyorum, dil öğreniyorum ve başarılıyım. Eğer başarılı olmak bu anlama geliyorsa, akademik olarak başarılı olabilirim ama ruhsal olarak aynısını diyemem, hiçbir zamanda diyemedim, diyeceğimi de düşünmüyorum.

Kimse gerçek beni tanımıyor, ailem bile buna aile denirse. Kendi içimde her şeyden nefret ediyorum, konuşmaktan, nefes almaktan, yürümekten, insanlardan, yemek yemekten ve en önemlisi de kendimden. Ama toplumda böyle olamayacağıma kanaat getirdim, ve sahte bir ben oluşturdum. Spor yapan, arkadaşları olan, sosyal, müzik yapmayı seven, ailesi ile iyi geçinen, başarılı bir ben. Ama bu ben aslında ben değilim. İçimde, kendi içimde her şeyden nefret ediyorum, sebebini bilmiyorum doğam bu şekilde.

Çocukluğumda böyle değildim (6-7) yaşlarındayken, 7 yaşımda bir travma yaşadım ve kendimi kaybettim. O travmayı yaşadıktan sonra her zaman kalbimde bir korku hissettim, ailemin yanındayken bile, güvendeyken bile. Bu histen neyse ki açıklayamayacağım bir sebepten ötürü kurtuldum. Galiba artık konuya girebiliriz.

Bugüne kadar birçok kez çıkma teklifi aldım, ama ne zaman böyle bir şey olsa içimde hiçbir şey ateşlenmiyor. Birisi bana beni sevdiğini söylediğinde hiçbir şey hissetmiyorum, artık beni sevdiğine mi inanmıyorum yoksa duygularım mı öldü bilmiyorum. Karşı cinse veya kendi cinsime karşı herhangi bir cinsel çekim hissetmiyorum, hissetmek istiyor muyum bilmiyorum. Yaşıtlarım veya büyüklerim sevgilileri veya eşleriyle dışarıda el ele tutuşup gezdiklerinde ben ise sadece bakıyorum, cinsellik bana iğrenç bir ritüel gibi geliyor.

Hiç kimseye karşı hiçbir şey hissetmiyorum, günlük hayatımda yaptıklarımın çoğu sadece bir rolden ibaret. Böyle olmak istemiyorum, ne olmak istemiyorum bilmiyorum.
Kimseyi sevmiyorum, kimseden hoşlanmıyorum, sevinmiyorum, üzülmüyorum.

Zamanın düz bir çember olduğunu biliyorum. Hayatımın sonsuza kadar böyle gitmesini istemiyorum. Sonsuza kadar bunları yaşamak istemiyorum, ne zaman mutlu olsam Tanrı o mutluluğu benden çok feci bir şekilde geri alıyor her seferinde böyle oldu olmaya da devam edecek. Dünya bana işkence ediyor, ben de bunu hak ediyorum.

Ben neden böyleyim?

Tecavüze uğradıysan cinselliğin iğrenç gelmesi herkesten kendinden nefret falan normal gibi. Ya da hiçbir şey olmadı ergenlikten dolayı her şeyi abartıp bunu yazıyor da olabilirsin travma falan demeseydin dümdüz ergenlik tripleri derdim ama.
 
Geçmişte yaşadığınız kötü şeyler için çok üzüldüm. Maalesef bunları değiştirmek mümkün değil, ancak geleceğinizin sizin elinizde olduğunu belirtmek isterim. Bugün itibariyle, çocukluktan bugününüze kadar içinizde yaşattığınız olumsuz duygularınızı "siz besledikçe" korursunuz ve korumakla da kalmaz, büyütür, derinleştirirsiniz. Bunlardan, istemediğiniz tüm olumsuz duygulardan kurtulmanın tek yolu var: "mantığınızı kullanarak" kuvvet kazanmak kaydıyla "yeni ve olumlu duygulara yönelmek üzere" harekete geçin. Mantığınızı nasıl kullanacağınızı örneklendirmem gerekirse:

"Ne zaman iyi bir şeyler olsa, ardından kötü şeyler olacağı" zannı, sadece bir zandır. Satır aralarından bir yaratıcıya inandığınız anlaşılıyor ki, bu sizin için mükemmel bir destek; bilin ki Allah'ın böyle "birilerine sürekli aynı talihsizliği yaşatıp durma" gibi bir amacı yoktur. Bazen hayatta biz bir şeyleri öğrenene kadar üst üste aynı şeyleri yaşayabiliriz. Ancak alacağımız dersi öğrendikten sonra o tür konular artık pek karşımıza çıkmaz olur. Geçici bunlar yani.

Bir diğer örnek: herkes kötüdür zannı. Hayır, herkes kötü değildir; iyiler de vardır. Sevgiye layık olanlar, güvenilir olanlar... Belki yaşları küçükken aptalca kararlar verip istemsizce üzebilirler. Ama bu, onların sadece ne yapacağını bilmeyen bireyler olduğunun kanıtıdır. Veya çok üzgün veya çok kızgın insanlar ani şekilde yanlış tepkiler verebilirler. Bu onları kötü yapmaz; bu sadece "onların birer insan olduğunun" kanıtıdır.

Zihninizdeki tüm olumsuz düşünceleri işte bu şekilde mantıklı yaklaşımlarla çürütün. Genellemelerden kaçının, zanna dayanan, kesin bilgiye dayanmayan her fikre mesafeli durun. Mesela hiç kimse, hiç kimsenin kalbini/zihnini okuyamaz; haliyle elinizde net kanıt yoksa "bu kişi kötüdür" diye düşünmeyin. Ancak kendinizi koruma adına "iyidir" diye de düşünmeyin. Başlangıçta insanlara karşı nötr kalın ve bırakın zaman içinde kendilerinin değerini ortaya koysunlar; ardınca buna göre karar verirsiniz.

Bu arada bu yazdığım yolun mantığı kolaydır: olumlu düşüncelerinizi besleyip çoğalttıkça onlar güçlenecek, bu arada olumsuz olanlar bakımsız kalmış bir bitki misali, siz onlara değer vermediğiniz için "otomatik olarak" küçülecek. Başka hiçbir şeye gerek yok.

Ancak şunu da bilmelisiniz, bu uzun sürecek bir çaba hâlidir. Nitekim çocukluktan bu yana içinizde kökleşmiş, derin duygular hâlini almışlar. Kısa sürede tümden gitmesini sakın beklemeyin. Gün gün, hafta hafta, ay ay... Bu şekilde yavaş yavaş ve adım adım pozitif bir ruh hâline geçiş yapabilirsiniz. Kendinizle yapacağınız bu olumlu diyaloglar sayesinde zihniniz "eski yazılımdan yeni yazılıma doğru" yavaş yavaş yükselecek.

Bu arada zaman zaman boşluk duygusu, ilerlediğiniz hâlde geri dönmeler yaşayacaksınız; bunları sakın dert etmeyin, iyileşme sürecinin bir parçasıdır ve geçicidir. Her çöküşün ardından tekrar kaldığınız yerden, hatta daha iyi bir şekilde tekrar başlayacaksınız. Yeter ki buna inanmaktan vazgeçmeyin ve sabırlı olun; kalan kısmı zihniniz zaman içinde halledecektir.

Tüm bu süreçte kolaylıklar dilerim ve bir terapi almanızı da en kısa zamanda öneririm. Terapilerde, "kendi başınıza yakalayamadığınız olumsuz düşünce kalıplarınızı fark etmeniz adına" yönlendirmeler yapılır ve bu, gelişim sürecinizi ciddi anlamda kolaylaştırır. Ancak buna şimdilik imkânınız yoksa da, çok üzülmeye gerek yok; nitekim yol genel hatları ile bu şekilde. Sadece bir miktar bile ilerlemeyi hissettiğinizde yolunuz daha kolaylaşacak; çünkü yöntemin işe yaradığını bizzat tecrübe ile biliyor olacaksınız ve bu da size, bu yola dair eminlik duygusu katacaktır.
 
Konuya girmeden önce size kendimden bahsetmek istiyorum: 17 yaşındayım 11.sınıfa gidiyorum, cinsiyetim erkek. Hobilerim var, spor yapıyorum, dil öğreniyorum ve başarılıyım. Eğer başarılı olmak bu anlama geliyorsa, akademik olarak başarılı olabilirim ama ruhsal olarak aynısını diyemem, hiçbir zamanda diyemedim, diyeceğimi de düşünmüyorum.

Kimse gerçek beni tanımıyor, ailem bile buna aile denirse. Kendi içimde her şeyden nefret ediyorum, konuşmaktan, nefes almaktan, yürümekten, insanlardan, yemek yemekten ve en önemlisi de kendimden. Ama toplumda böyle olamayacağıma kanaat getirdim, ve sahte bir ben oluşturdum. Spor yapan, arkadaşları olan, sosyal, müzik yapmayı seven, ailesi ile iyi geçinen, başarılı bir ben. Ama bu ben aslında ben değilim. İçimde, kendi içimde her şeyden nefret ediyorum, sebebini bilmiyorum doğam bu şekilde.

Çocukluğumda böyle değildim (6-7) yaşlarındayken, 7 yaşımda bir travma yaşadım ve kendimi kaybettim. O travmayı yaşadıktan sonra her zaman kalbimde bir korku hissettim, ailemin yanındayken bile, güvendeyken bile. Bu histen neyse ki açıklayamayacağım bir sebepten ötürü kurtuldum. Galiba artık konuya girebiliriz.

Bugüne kadar birçok kez çıkma teklifi aldım, ama ne zaman böyle bir şey olsa içimde hiçbir şey ateşlenmiyor. Birisi bana beni sevdiğini söylediğinde hiçbir şey hissetmiyorum, artık beni sevdiğine mi inanmıyorum yoksa duygularım mı öldü bilmiyorum. Karşı cinse veya kendi cinsime karşı herhangi bir cinsel çekim hissetmiyorum, hissetmek istiyor muyum bilmiyorum. Yaşıtlarım veya büyüklerim sevgilileri veya eşleriyle dışarıda el ele tutuşup gezdiklerinde ben ise sadece bakıyorum, cinsellik bana iğrenç bir ritüel gibi geliyor.

Hiç kimseye karşı hiçbir şey hissetmiyorum, günlük hayatımda yaptıklarımın çoğu sadece bir rolden ibaret. Böyle olmak istemiyorum, ne olmak istemiyorum bilmiyorum.
Kimseyi sevmiyorum, kimseden hoşlanmıyorum, sevinmiyorum, üzülmüyorum.

Zamanın düz bir çember olduğunu biliyorum. Hayatımın sonsuza kadar böyle gitmesini istemiyorum. Sonsuza kadar bunları yaşamak istemiyorum, ne zaman mutlu olsam Tanrı o mutluluğu benden çok feci bir şekilde geri alıyor her seferinde böyle oldu olmaya da devam edecek. Dünya bana işkence ediyor, ben de bunu hak ediyorum.

Ben neden böyleyim?

Rol yapmak içinde farklı biri var ama sen onu dışarı yansıtmak istemiyorsun ama diğer insanlara uyum sağlaman gerek. Onlar gibi aşık olman onlar gibi gülmen onlar gibi duygu hissetmen.
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı