Hiçlik nedir?

Sadece kendi kendini çürüten bir argüman.
Var olamayacak, var olabilecek bir yeri düşlemek mi? Yine bir paradoks..

Hiçliğin kendisi bir illüzyon. Algılamadığın yerin var olamaması saçmadır.. Mavi ekran mı veriyoruz o zaman? Yo.. Vermediğimize göre, demek ki halen bir açık kapı var..

Açık kapı verelim o zaman.. Bilmemeyeceğimiz düşüncelerin altına yatmamalayız.. Çünkü paradoks olgular, düşünceler, tezler havada uçuşur.. Kim haklı, kim haksız. En tatlı dille bile yangın körüklenir.
 
Bebeğin 10 yaşındaki biri gibi davranabilmesi peki nasıl bir şey? Yine imkansız. Lakin geliştikçe algı kapasitesi artar. Bana göre pes etmen lazım. Evrende her şey mümkün ise, o zaman ihtimallerin zenginliğini kabul etmek gerekir. Etmemek istiyorsak, o zaman bu kendi düşüncemizdir demeliyiz. Başkasının kabulunu reddedemeyiz.. Sen kendince haklısın, ben kendimce haklıyım.
 
İhtimaller vardır ama şu şekilde değil: Düşünebiliyorum, öyleyse olabilir de.
 
İhtimaller vardır ama şu şekilde değil: Düşünebiliyorum, öyleyse olabilir de.
Her ihtimalin olabilirliğini konuşuyoruz.. Belki hiçbir ihtimalin, fantazinin olamayacağı bir düşün içindeyizdir. Bu da büyük bir düşünce.. Sadece görünen köyü konuşabilmekten başka çaremiz yoktur. Belki düşlerin içinde, kurulabilecek fantazilerin içinde yine sınırlıyız.. Sürü sürü ihtimaller..
 
Olduğunu, olabileceğini düşündüğün şeyi varsayarak başlıyorsun. Bu yüzden kendi kendini çürütmüş oluyor. Düşünmek ve hayal etmek, gerçek olma potansiyelinin olduğu anlamına gelmez. Çünkü o zaman bende tersini varsayabilirim.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı