Sonsuz cennet hayatı vs sonsuz hiçlik

cowboy12

Hectopat
Katılım
20 Ekim 2019
Mesajlar
68
Sonsuz cennet hayatı: 1000 yıl değil, 1 milyon yıl değil, 1 milyar yıl değil, 1 trilyon X 1 trilyon X 1 trilyon yıl bile değil. Sonsuza kadar yaşıyorsun. Ama hiç tükenmeyen, sonsuz nimetler içinde mükemmel bir hayat yaşıyorsun.

Sonsuz hiçlik: Öldükten sonra sonsuza kadar uyku hali ama rüyasız uyku. Artık sonsuza kadar bilinçsizsin, hiçsin. Bir daha asla var olamayacaksın.

Bu ikisinden hangisi daha cazip geliyor sizce? Veya bu ikisinden hangisi daha korkunç?
 
Son düzenleme:
"Sonsuz, mükemmel hayat" denilen şeyi kafam cidden almıyor. Çok fazla sorun var ve bu mantıksız. Ben sonsuz hiçliği seçerdim. En azından onun nasıl bir şey olduğunu az çok biliyoruz "bilinç" denilen şey sayesinde.
 
İlki daha cazip geliyor tabii ki de. Herkese o cazip gelir. İkinciyi isteyen biri ilkini seçip onu elde edebilir.
Ama bir o kadar da saçma ve imkansız geliyor.

Bu yüzden ilki daha korkunç. Bunları sağlayabilen bir şeyin elinde oyuncak olmak...
Diğeri gayet güzel. Doğmadan önce neyse ölünce de o. Hatta bunu uyku veya anestezi etkisindeki duruma bile benzetebiliriz. En azından ben öyle olacağını düşünüyorum. Anestezi neyse ölüm de o.
 
Artık sonsuza kadar bilinçsizsin, hiçsin. Bir daha asla var olamayacaksın.

İkinci seçenek ilkini seçmeme sebebim sonsuz zevkin vereceği boşluk hissi olurdu. Düşünsenize her istediğinizi elde ediyorsunuz, her dediğiniz oluyor. Bu en başta kulağa ne kadar hoş gelsede belli bir süre sonra tek düze olacak, sıkıcı gelecek.
 
Cennette olumsuz diye bir şey yoktur, her bir şey olumludur. Mutlu olmak vardır, üzülmek yoktur. Daima zevk almak vardır, sıkılmak yoktur, hiçbir şey sıkıcı gelmez.

Bu yine kendi kafamızdaki cennette uydurduğumuz bir şey. Bir hafta boyunca en sevdiğimiz yemeği her öğün yiyelim, en yakın arkadaşlarımızla en çok eğlendiğimiz faaliyetleri gerçekleştirelim sıkılırız. Buysa bir sonsuzluk içinde, sonsuzluğun kendisi bile ne kadar iç sıkıcı ve karartıcı tahmin ediyorsunuzdur. Emin olun o sonsuzluk belli süre sonra canınıza tak edecektir.
 
Bu yine kendi kafamızdaki cennette uydurduğumuz bir şey. Bir hafta boyunca en sevdiğimiz yemeği her öğün yiyelim, en yakın arkadaşlarımızla en çok eğlendiğimiz faaliyetleri gerçekleştirelim sıkılırız. Buysa bir sonsuzluk içinde, sonsuzluğun kendisi bile ne kadar iç sıkıcı ve karartıcı tahmin ediyorsunuzdur. Emin olun o sonsuzluk belli süre sonra canınıza tak edecektir.
Ama sizin düşüncelerinizin tamamı "dünya" hayatına ve sınırlı olan beyinlerimize ait düşünceler. Cennet dünyadan çok çok farklı bir hayat. Eğer dünyaya ait sınırlı düşünceler ile cenneti tanımlarsak, bu düşünceleri cennet hakkında yorum yaparken kullanırsak yanlış yorum yapmış oluruz. Cennette örneğin bir elma yiyorsunuz. Siz bu elmayı yedikçe lezzeti daha fazla artıyor, azalmıyor dolayısıyla daha fazla zevk alıyorsunuz. Çevremize sunulan şeyler ve düşünme yetimiz o kadar çok sınırlı ki cennet hayatını anlayamıyoruz. Ayrıca sonsuz kudrete sahip olan Allah sizin, benim, bütün insanların cennette sıkılmamasını sağlayabilir, onun için çok kolaydır. Cennet hayatı insanın aklına, hayaline sığmayacak kadar ihtişamlı, mükemmel bir yer.
 

Geri
Yukarı