Hocalar senaryolara uymuyor

Bende bu zihniyeti anlamıyorum işte edebiyat nasıl zaman kaybı olarak tanımlanabilir, kişinin kendi dilini en iyi şekilde öğrenmesi lazım. Hem siz edebiyattan lisede kaçsanız bile üniversitede yine karşınıza çıkacak. Benim mezun olduğum sistemde senaryo sistemi yoktu hocalar da edebiyat dersi işlemezdi bizde fen sınıfı olduğumuz için. İşin nihayetinde hiç işlemediği dersin kitabının yarısını bize sınavda sorumlusunuz diye sordu. Edebiyattan bir haber dostlar sınavda dökülürken fen öğrencisi olmama rağmen düzenli edebiyat çalışan ben hiç bir sınavda 90 altı not almadım o dönem. Ayrıca üniversite sınavında da edebiyat çözdüm evet bir fen edebiyat öğrencisi kadar netim yoktu ama fen öğrencisi için gayet yüksekti netlerim. Ayrıca önemli olan eşitlik değil adalet her öğrenciyi eşit yaparsak adalet sağlamış olmayız. Kimse kızmasın ama beyini yakmadan okul okunmuyor öyle yan gelip yatınca lisede, üniversitede geldikleri bölüm zorsa 7 yıl çift dikiş zor bitiyor okulları.
Bizim gördüğümüz ders Türk Dili ve Edebiyatı dersi. Kişinin kendi dilini öğrenmesi gerektiği konusunda size katılıyorum; bu gerçekten çok önemli. Ancak, edebiyat derslerinin kapsamı ve önceliği hakkında farklı düşünüyorum. Elbette edebiyat, geçmişi anlamak için değerli bir kaynak. Fakat bir bireyin şiir, hikâye, roman gibi türlerin özelliklerini, yazarlarını ve detaylarını öğrenmesinin herkes için gerekli olmadığını düşünüyorum. Bu görüşüm, özellikle özel okullardaki sayısal öğrencilerinin edebiyata daha az zaman ayırarak üniversite sınavı derslerine odaklanabilmesine dayanıyor. Bu noktada ben de adaletin sağlanması gerektiğine inanıyorum. Ancak, söylediklerinizden adalet kavramı konusundaki fikrinizin farklı olduğunu anlıyorum. Bu kavramı tartışmamızda netleştirmek adına TDK'nin tanımını paylaşmak isterim:
1.Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
2.Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması.
3.Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları.
4.Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme.
Eğer bu konuda hâlâ farklı düşünüyorsanız, görüşlerinizi daha iyi anlayabilmem için biraz daha açıklamanızı rica ederim. Fikirleriniz için teşekkür ederim; bu konuda sizinle konuşmaya devam etmeyi isterim.
 
Bizim gördüğümüz ders Türk dili ve edebiyatı dersi. Kişinin kendi dilini öğrenmesi gerektiği konusunda size katılıyorum; bu gerçekten çok önemli. Ancak, edebiyat derslerinin kapsamı ve önceliği hakkında farklı düşünüyorum. Elbette edebiyat, geçmişi anlamak için değerli bir kaynak. Fakat bir bireyin şiir, hikâye, roman gibi türlerin özelliklerini, yazarlarını ve detaylarını öğrenmesinin herkes için gerekli olmadığını düşünüyorum. Bu görüşüm, özellikle özel okullardaki sayısal öğrencilerinin edebiyata daha az zaman ayırarak üniversite sınavı derslerine odaklanabilmesine dayanıyor. Bu noktada ben de adaletin sağlanması gerektiğine inanıyorum. Ancak, söylediklerinizden adalet kavramı konusundaki fikrinizin farklı olduğunu anlıyorum. Bu kavramı tartışmamızda netleştirmek adına TDK'nin tanımını paylaşmak isterim:
1.hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
2.yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması.
3.bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları.
4.herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme.
Eğer bu konuda hâlâ farklı düşünüyorsanız, görüşlerinizi daha iyi anlayabilmem için biraz daha açıklamanızı rica ederim. Fikirleriniz için teşekkür ederim; bu konuda sizinle konuşmaya devam etmeyi isterim.

Değerli yorumunuz için teşekkürlerinizi sunuyorum. İletişime geçtiğim bazı öğretmenler hocanın doğrudan senaryoları çiğnememiş olabileceğini çünkü bakanlığın yayımladığı senaryolar haricinde bulunduğunuz ilin milli eğitim müdürlüğü tarafından yayımlanan senaryoların da olabileceğini ve bu senaryoların belirli koşulları sağladığı müddetçe sınavları ellerinde bulunan senaryolara - kazanım listesinin kapsamına - göre genişletebiliyorlar imiş. Özel okullar konusuna gelinecek olursa eğer bu ilk mesajınıza bahsettiğiniz durum gerçekleştiği kanıtlarla CİMER'e şikayet edilirse özel okulun başı yanabilirmiş çünkü bu konuda kuralları delen sizin hocanızdan çok özel eğitim veren kurumlar. Özel okullar söyle böyle derseniz üzülerek denetim mercii olmadığımı belirtmek istiyorum bende sizin gibi bir öğrenciyim anladığım kadarıyla siz lise eğitiminiz son dönemindesiniz başarılar diliyorum. Fen lisesinde eğitim aldığınız için büyük ihtimalle biz normal insanların yüksek olarak gördüğü bir fakülte hedefiniz var umarım hayalinizdeki fakülteden daha iyi bir yere yerleşirsiniz. Ancak fakülte hayatınızda durduk yere, sadece o gece onun için kötü geçtiğinden size durduk yere sinirlenecek hocalarınız, sadece acı çektirmek için sizi tekrar tekrar - neredeyse kendi çözemeyeceği - sınavlara tutan hocalarınız, kafasına göre neden belirtip not kıran hocalarınız da olabilecek, çok şükür ben bunların tamamını yaşamadım, umarım siz de yaşamazsınız ama sözüm o ki mutlak adalet mümkün değil bazen sonunuz iki kelimeye bakabiliyor. Uzun süredir eser niteliği taşıyan kitaplardan çok, kötü Türkçe ile hazırlanmış ders notlarına maruz kaldığım için sizin değdiğiniz noktaya erişemiyor olabilirim beni mazur görün, hepimiz insanız hata yapabiliriz, başkalarının hatalarının bedelini de ödeyebiliriz ancak sizden durumu daha kötü olanlarla da tanıştım son sınıf öğrencisi oldukları halde okulları "meslek" dersi adı altında çok ağır şeyler isteyen öğrenciler ile de tanıştım bu birkaç günlük periyot içinde yani sizin dediğiniz gibi gerekli mercilere bildirilse bile bu kadar fazla yaşanan bir sorunun çözümünün olacağını ben şahsen düşünmüyorum. Eğer buraya kadar bana küfür etmeden okuduysanız size tekrar teşekkür ediyorum ve bu mesajı salt iyilik ile yazdığımı belirtmek istiyorum. Lütfen yanlış yerlere kaymasın bu mesaj.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı