İlk Mount & Blade: Warband deneyimim

Hocam bir de oyunun başında size güç, çeviklik falan onlara puan vermenizi isteyen bölüm varya. İsmimizi yazıyoruz o bölüm de "Demir vücut" yazan yere verin bütün puanınızı. Böylece kolayca ölmezsiniz.
Orayı zaten 1 yapıyorum ne kadar arttırmam lazım?
 
@William Crusader
Öncelikle, bu oyunun tadını alabilmen için savaş sistemini kavraman şart. Başlangıç için, tek elli silah kullanmanı şiddetle öneriyorum. Saldırıyı engellemek oyunun başlarında cidden zor. Kalkan bu sıkıntıyı tamamen ortadan kaldırıyor. "Sağ tıkla engelle, sol tıkla vur, tekrarla" sistemi ile hikaye modunda her düelloyu kazanırsınız. Diğer tavsiyelerden ayrı olarak bunu en üste koyma nedenim, sorunun bununla ilgili olabileceğini düşünmem.

Oyunda genel olarak gidilebilecek birkaç yol var, bunları sen seçmelisin. Bir örnek üzerinden anlatayım. Yoksul düşmüş bir asilsin, haydutlar bile seni dağıtıyor artık. Yanından geçen lordlar sana yardım etmiyor. Hepsine karşı kin besliyorsun, intikam peşindesin. Tüm Kalradya senin olmalı ama bu öyle hemen olmaz. Duygularını içinde saklamalısın, doğru zamanı beklemelisin. Önce itibar sahibi olman lazım. Bunun için, bir krallık seçip, o krallıkta bir lord olmalısın. Svadya krallığını seçtin. Gittin ve kralla konuştun, "Derebeyiniz olarak kılıcımı sunmak istiyorum." dedin. Kralla daha yeni tanıştığın için kabul etmedi. "Kendini kanıtlaman lazım." dedi. Bunun için kralla ilişkini arttırman lazım, ilişki arttırmak içinse görev yapman lazım. "Benim için bir göreviniz var mı?" dedin. "Evet, var." dedi. "Şunu şunu yap, karşılığında onu bunu vereyim." dedi. Kabul ettin ve yola koyuldun. Görevi başarıyla yaptın. Kralla ilişkin arttı, yine "Derebeyiniz olarak kılıcımı sunmak istiyorum." dedin. Yine "Kendini kanıtlaman lazım." dedi. "Göreviniz var mı?" dedin. "Şu anlık hayır, yok." dedi. Bu boş kalan sürede ne yapacaksın? Ordunun maaşını ödemen, onları beslemen, kendine yeni eşyalar, kılıçlar ve zırhlar alman lazım. Para lazım yani, para. Kralın sana işi düşene kadar, o krallığın lordlarına yalakalık yapmayı düşündün. İlerde işine yarayabilir. Yolda bir lord buldun. Tanıştınız ve "Benim için bir göreviniz var mı?" dedin. Var dedi, görevi yaptın. Parayı kazandın, sonra tekrar kralı buldun ve ilişkini geliştirmeye devam ettin... Diye gidiyor işte. Warband'ın zevki bu, kendi hikayeni yaratmak.

Oyun hakkında içinde en ufak kıpırdama olduysa, alttaki tavsiyeleri okuyabilirsin. Yok, sarmadı diyorsan gerek yok okumana.

Oyunun başında gelişmek için, alabileceğin her görevi al. Para paradır diye düşün. Görevlerde başarısız olsan da sorun değil. İlişkin düşerse, toparlaması basit. Bayılsan da kalkabilirsin, tek başına kalırsan, kimseye para ödemek zorunda değilsin. Asla pes etme, her seferinde tekrar ordunu topla ve düşük adamlı haydut gruplarına dal. Onları esir al, köle tüccarına sat. Malzemelerini pazarda sat. Kaçaklar ve Çöl haydutlarından uzak dur, askerleri genelde çok güçlü olur, onlarla başa çıkamazsın.

Bunun dışında; madem iyi oynamıyorum, askerlerim iyi oynasın mantığıyla ilerle. Süvari olarak Svadya (kırmızı), okçu olarak Rodok (yeşil), piyade olarak Nord (mavi) krallıklarını seç. Meydan savaşlarında Kergit'lerden (mor) kaçın. Kuşatmalarda aynı şey Rodok için geçerli. Okçuları tepeye, piyadeleri okçuların önüne diz. Düşmanı bekle, düşman geldiğinde önce atlılarla saldır, düşmanı deştikten sonra piyadelerini de savaşa dahil et. Bu anlattığım en klasik taktiklerdendir.

Başlangıç için en önemli gelir kaynağı kesinlikle turnuvalar. Kendi üstüne ilk turda 100 dinar bahis oyna, kaybetsen bile çok kaybın olmaz. Ama kazanırsan, çok iyi olur.

"E, sen bunları anlattın ama ben en küçük savaşı kazanamadan bunların hiçbirini yapamam ki. Niye anlattın sen bunları bana?" diyebilirsin. Aslında böyle bir şey yok, oyunun başında 4 ya da 5 kişilik bir haydutla savaşıyorsun. Bu savaşı asker toplarsan kolayca atlatırsın zaten. Hayır, onu da yapamadım dersen, hızlı savaş modu var. Orada kendini geliştir, birkaç savaş taktiği kap. Sonra hancının görevlerini yapmaya devam et. O görevlerde hata yapsan, bayılsan bile çok etkisi olmuyor. Hancının görevleri bittikten sonra tamamen özgürsün. Ne kadar düşersen düş, oyuna baştan başlama. Baştan başlarsan, oyundaki onlarca farklı şeylerin sadece başını tekrar tekrar görmüş olursun.

İşte, bu oyun böyle. Sormak istediğin ya da merak ettiğin bir şey varsa, çekinmeden sonrabilirsin. İstersen Discord adresimi de veririm. 🙂
 
@William Crusader
Öncelikle, bu oyunun tadını alabilmen için savaş sistemini kavraman şart. Başlangıç için, tek elli silah kullanmanı şiddetle öneriyorum. Saldırıyı engellemek oyunun başlarında cidden zor. Kalkan bu sıkıntıyı tamamen ortadan kaldırıyor. "Sağ tıkla engelle, sol tıkla vur, tekrarla" sistemi ile hikaye modunda her düelloyu kazanırsınız. Diğer tavsiyelerden ayrı olarak bunu en üste koyma nedenim, sorunun bununla ilgili olabileceğini düşünmem.

Oyunda genel olarak gidilebilecek birkaç yol var, bunları sen seçmelisin. Bir örnek üzerinden anlatayım. Yoksul düşmüş bir asilsin, haydutlar bile seni dağıtıyor artık. Yanından geçen lordlar sana yardım etmiyor. Hepsine karşı kin besliyorsun, intikam peşindesin. Tüm Kalradya senin olmalı ama bu öyle hemen olmaz. Duygularını içinde saklamalısın, doğru zamanı beklemelisin. Önce itibar sahibi olman lazım. Bunun için, bir krallık seçip, o krallıkta bir lord olmalısın. Svadya krallığını seçtin. Gittin ve kralla konuştun, "Derebeyiniz olarak kılıcımı sunmak istiyorum." dedin. Kralla daha yeni tanıştığın için kabul etmedi. "Kendini kanıtlaman lazım." dedi. Bunun için kralla ilişkini arttırman lazım, ilişki arttırmak içinse görev yapman lazım. "Benim için bir göreviniz var mı?" dedi dedi. "Şunu şunu yap, karşılığında onu bunu vereyim." dedi. Kabul ettin ve yola koyuldun. Görevi başarıyla yaptın. Kralla ilişkin arttı, yine "Derebeyiniz olarak kılıcımı sunmak istiyorum." dedin. Yine "Kendini kanıtlaman lazım." dedi. "Göreviniz var mı?" dedin. "Şu anlık hayır, yok." dedi. Bu boş kalan sürede ne yapacaksın? Ordunun maaşını ödemen, onları beslemen, kendine yeni eşyalar, kılıçlar ve zırhlar alman lazım. Para lazım yani, para. Kralın sana işi düşene kadar, o krallığın lordlarına yalakalık yapmayı düşündün. İlerde işine yarayabilir. Yolda bir lord buldun. Tanıştınız ve "Benim için bir göreviniz var mı?" dedin. Var dedi, görevi yaptın. Parayı kazandın, sonra tekrar kralı buldun ve ilişkini geliştirmeye devam ettin... Diye gidiyor işte. Warband'ın zevki bu, kendi hikayeni yaratmak.

Oyun hakkında içinde en ufak kıpırdama olduysa, alttaki tavsiyeleri okuyabilirsin. Yok, sarmadı diyorsan gerek yok okumana.

Oyunun başında gelişmek için, alabileceğin her görevi al. Para paradır diye düşün. Görevlerde başarısız olsan da sorun değil. İlişkin düşerse, toparlaması basit. Bayılsan da kalkabilirsin, tek başına kalırsan, kimseye para ödemek zorunda değilsin. Asla pes etme, her seferinde tekrar ordunu topla ve düşük adamlı haydut gruplarına dal. Onları esir al, köle tüccarına sat. Malzemelerini pazarda sat. Kaçaklar ve Çöl haydutlarından uzak dur, askerleri genelde çok güçlü olur, onlarla başa çıkamazsın.

Bunun dışında; madem iyi oynamıyorum, askerlerim iyi oynasın mantığıyla ilerle. Süvari olarak Svadya (kırmızı), okçu olarak Rodok (yeşil), piyade olarak Nord (mavi) krallıklarını seç. Meydan savaşlarında Kergit'lerden (mor) kaçın. Kuşatmalarda aynı şey Rodok için geçerli. Okçuları tepeye, piyadeleri okçuların önüne diz. Düşmanı bekle, düşman geldiğinde önce atlılarla saldır, düşmanı deştikten sonra piyadelerini de savaşa dahil et. Bu anlattığım en klasik taktiklerdendir.

Başlangıç için en önemli gelir kaynağı kesinlikle turnuvalar. Kendi üstüne ilk turda 100 dinar bahis oyna, kaybetsen bile çok kaybın olmaz. Ama kazanırsan, çok iyi olur.

"E, sen bunları anlattın ama ben en küçük savaşı kazanamadan bunların hiçbirini yapamam ki. Niye anlattın sen bunları bana?" diyebilirsin. Aslında böyle bir şey yok, oyunun başında 4 ya da 5 kişilik bir haydutla savaşıyorsun. Bu savaşı asker toplarsan kolayca atlatırsın zaten. Hayır, onu da yapamadım dersen, hızlı savaş modu var. Orada kendini geliştir, birkaç savaş taktiği kap. Sonra hancının görevlerini yapmaya devam et. O görevlerde hata yapsan, bayılsan bile çok etkisi olmuyor. Hancının görevleri bittikten sonra tamamen özgürsün. Ne kadar düşersen düş, oyuna baştan başlama. Baştan başlarsan, oyundaki onlarca farklı şeylerin sadece başını tekrar tekrar görmüş olursun.

İşte, bu oyun böyle. Sormak istediğin ya da merak ettiğin bir şey varsa, çekinmeden sonrabilirsin. İstersen Discord adresimi de veririm. 🙂
1. Olarak, bende tek elli'yi seçiyorum zaten her zaman.
2. Olarak bu bilgiyi bilmiyordum, teşekkürler.
3.Hocam işin saçma yanı zaten orda. Ben bu gönnüllülerden kaç tane toplayacağım? 5 Haydut ile 4 kişilik çapulcu ordusuna saldırıyorum, bunlar uzaktan ok atmaya çalışıp ölüyorlar. (Düzgün hasar bile veremiyorlar) ama bazenleri tek başıma 7 çapulcudan fazla kesebiliyorum. Sanırım şans işi. Hancının görevleri olduğunu da bilmiyordum.
4.(Yerleri karıştırdım üzgünüm) Arenalar zor geliyor mu başlarda acaba?

Birde benim bir para kasma taktiğim var. Gidip köyden sığır çalıyorum, onları kesip etini şehirde satıyorum. Tabii çapulcular izin verirse.
 
1. Olarak, bende tek elli'yi seçiyorum zaten her zaman.
2. Olarak bu bilgiyi bilmiyordum, teşekkürler.
3.Hocam işin saçma yanı zaten orda. Ben bu gönnüllülerden kaç tane toplayacağım? 5 Haydut ile 4 kişilik çapulcu ordusuna saldırıyorum, bunlar uzaktan ok atmaya çalışıp ölüyorlar. (Düzgün hasar bile veremiyorlar) ama bazenleri tek başıma 7 çapulcudan fazla kesebiliyorum. Sanırım şans işi. Hancının görevleri olduğunu da bilmiyordum.
4.(Yerleri karıştırdım üzgünüm) Arenalar zor geliyor mu başlarda acaba?

Birde benim bir para kasma taktiğim var. Gidip köyden sığır çalıyorum, onları kesip etini şehirde satıyorum. Tabii çapulcular izin verirse.
1-) Tek elli kullanıyorsan, güzel. Ok ve yayda kullan. Atla birlikte kaçıp kaçıp vurman işini kolaylaştırır.

3-) Gönüllülerden kaç tane toplaman gerektiği aslında görevde yazması lazım. "Q" tuşuna bas, o kısımdan görevleri görebilirsin. 5 haydut ile 4 kişilik çapulu ordusuna mı saldırıyorsun? Burayı anlamadım. Eğer düzgün hasar veremeden ölüyorlarsa, komutları kullanman lazım. Örnekle anlatacağım. 5 kişilik haydut grubu geldi, sizin grup da 5 kişi. 0 tuşuna bastın, herkesi seçtin. F1 dedin, F3 dedin. "Herkes, hücüm!" komutunu vermiş oldun. Böylece piyadelerin ok vb. kullanmadan direk düşmana saldıracak. Piyadelerinin arası mı açıldı? 0-F2-F4 komutunu kullan. Böylece "Herkes, yakın durun!" komutunu vermiş olursun. Bu komutların hepsini okumanı öneririm.
1'e basarsan piyadeleri, 2'ye basarsan okçuları, 3'e basarsan süvarileri yönetirsin. F tuşlarının tamamı ezberimde değil, onlara sen bakarsın.

3'e devam ediyorum. 7 kişiyi tek başına kesmek şans değil aslında. Karşındaki çapulcuların vb. gücü hep değişiyor. Hancının birden fazla görevi var, başlangıç için hatırı sayılır miktarda para veriyorlar sana.

4-) Evet, arenalar zorlar başlarda. Hem oyuna yeni başladın hem de güçsüzsün şu an. Zaten arenadan galip ayrılmazsan, aldığın paranın çok önemi de kalmıyor.

Para kasma taktiğini sevmedim. Köyle ilişkin düşüyor bunu yaptığında. Köyle ilişkin düşerse sana asker vermezler. Ne kadar yüksekse o kadar çok gelme ihtimali olur.

Çapulculardan kaçmak için şehirlere yakın yerlerde dolaşmaya çalış. Tabii, bunu yaparken sadece Praven'in etrafında dolaş demiyorum. Özgürce tüm haritayı dolaş ama Praven'den Dhirim'e giderken Suno'nun yanından geç gibi bir şey demek istiyorum. Çapulcu grubu sana geldiğinde, şehire gir ve "Burada biraz bekle." de. Onlar şehire giremiyor. 🙂
 
1-) Tek elli kullanıyorsan, güzel. Ok ve yayda kullan. Atla birlikte kaçıp kaçıp vurman işini kolaylaştırır.

3-) Gönüllülerden kaç tane toplaman gerektiği aslında görevde yazması lazım. "Q" tuşuna bas, o kısımdan görevleri görebilirsin. 5 haydut ile 4 kişilik çapulu ordusuna mı saldırıyorsun? Burayı anlamadım. Eğer düzgün hasar veremeden ölüyorlarsa, komutları kullanman lazım. Örnekle anlatacağım. 5 kişilik haydut grubu geldi, sizin grup da 5 kişi. 0 tuşuna bastın, herkesi seçtin. F1 dedin, F3 dedin. "Herkes, hücüm!" komutunu vermiş oldun. Böylece piyadelerin ok vb. kullanmadan direk düşmana saldıracak. Piyadelerinin arası mı açıldı? 0-F2-F4 komutunu kullan. Böylece "Herkes, yakın durun!" komutunu vermiş olursun. Bu komutların hepsini okumanı öneririm.
1'e basarsan piyadeleri, 2'ye basarsan okçuları, 3'e basarsan süvarileri yönetirsin. F tuşlarının tamamı ezberimde değil, onlara sen bakarsın.

3'e devam ediyorum. 7 kişiyi tek başına kesmek şans değil aslında. Karşındaki çapulcuların vb. gücü hep değişiyor. Hancının birden fazla görevi var, başlangıç için hatırı sayılır miktarda para veriyorlar sana.

4-) Evet, arenalar zorlar başlarda. Hem oyuna yeni başladın hem de güçsüzsün şu an. Zaten arenadan galip ayrılmazsan, aldığın paranın çok önemi de kalmıyor.

Para kasma taktiğini sevmedim. Köyle ilişkin düşüyor bunu yaptığında. Köyle ilişkin düşerse sana asker vermezler. Ne kadar yüksekse o kadar çok gelme ihtimali olur.

Çapulculardan kaçmak için şehirlere yakın yerlerde dolaşmaya çalış. Tabii, bunu yaparken sadece Praven'in etrafında dolaş demiyorum. Özgürce tüm haritayı dolaş ama Praven'den Dhirim'e giderken Suno'nun yanından geç gibi bir şey demek istiyorum. Çapulcu grubu sana geldiğinde, şehire gir ve "Burada biraz bekle." de. Onlar şehire giremiyor. 🙂
Hocam sonunda iyi bir ilerleme kaydedebildim. Bütün itemlerimi eskilerini satıp güçlülerini aldım. 46 Tane adam topladım. Arenalar çok zorlamıyor. En az 6 kişiyi bayıltıyorum. Tavsiyeleriniz için teşekkürler :)
 
Hocam sonunda iyi bir ilerleme kaydedebildim. Bütün itemlerimi eskilerini satıp güçlülerini aldım. 46 Tane adam topladım. Arenalar çok zorlamıyor. En az 6 kişiyi bayıltıyorum. Tavsiyeleriniz için teşekkürler :)
Bundan sonrası tamamen size kaldı o halde hocam. İstediğiniz şekilde kendi hikayenizi yazın.

İyi oyunlar!
 

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı