İstanbul Sözleşmesi Feshedildi ve Merkez Bankası Başkanı Görevden Alındı!

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan kararda şu ifadeler yer aldı:

"Türkiye Cumhuriyeti adına 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/2/2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3'üncü maddesi gereğince karar verilmiştir."

1.jpg
2.jpg


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı. Yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu getirildi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4,5 ay önce atadığı Naci Ağbal’ı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevinden alırken, yerine eski milletvekili Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nu atadı. Böylece, cumhuriyet tarihinde ilk kez, Merkez Bankası'na 20 ay içinde dördüncü başkan atanmış oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan Merkez Başkanı Atama Kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Naci Ağbal, Erdoğan'ın görevden aldığı üçüncü Merkez Bankası Başkanı oldu. Naci Ağbal'dan önce Merkez Bankası Başkanı olan Murat Uysal ve Murat Çetinkaya da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınmıştı.


Bir gecede...

Kaynak:
 
İstanbul sözleşmesi taraflı ve dengesiz bir sözleşmeydi kaldırılması doğru oldu. Onun yerine erkeğe, kadına, hayvana olan yani bütün şiddete karşı bir anlaşma düzenlenmeli. Merkez bankası olayını bilemiyorum. Yakında kokusu çıkar.
Olay sözleşmenin kaldırılması değil, bir anda kaldırılması ve yok olması. Bunun ne anlama geldiğini idrak edebiliyorsundur diye düşünüyorum.
 
Açıkçası diğer konuşmalardan bağımsız olarak sadece size cevap vermek adına yazıyorum şu konuya asla bir şey yazma gibi bir niyetim yoktu. Öncelikle kendi dininin gerekliliğini yerine getirmek radikallik değildir (Sadece İslamiyet adına değil herhangi bir dinin mensubu istediği ritüeli v.b. başka insanın hakkına girmedikçe yapabilir) sadece senin gibi cehalet kurbanı kuyuda ki kurbağalar böyle algılar. İslam dini kadına şiddette izin veriyor diye bir şey söz konusu değil işinize gelen yerden anlayıp çarpıtmak da üstünüze yok tefsir okumak zor olmasa gerek.
Kitapta ne yazıyorsa ben ona göre yorum yapıyorum, buraya ayet atıp konuyu karıştırmakta istemem sadece şunu söyleyeyim dinin gerekliliğini, dinini diğer insanların gözüne sokmadan da yaşayabilirsin. Kapanmak istiyorsan, pantolon giyebilirsin, uzun kollu giyebilirsin, kapşon veya şapka takabilirsin kimse senin dininide algılayamaz, yorum yapamaz, ama senin dinini laikliğin olduğu bir ülkede milletin gözünün içine sokarsan bazı insanların hoşuna gitmeyebilir. Laikliğin amacı budur zaten herkesin dinini kendi içinde yaşaması.
 
Türkiyedeki insanların artık bir şey yapması lazım çünkü böyle giderse kabile devletine döneceğiz. Artık bir şey yapmalıyız!
 
Kitapta ne yazıyorsa ben ona göre yorum yapıyorum, buraya ayet atıp konuyu karıştırmakta istemem sadece şunu söyleyeyim dinin gerekliliğini, dinini diğer insanların gözüne sokmadan da yaşayabilirsin. Kapanmak istiyorsan, pantolon giyebilirsin, uzun kollu giyebilirsin, kapşon veya şapka takabilirsin kimse senin dininide algılayamaz, yorum yapamaz, ama senin dinini laikliğin olduğu bir ülkede milletin gözünün içine sokarsan bazı insanların hoşuna gitmeyebilir. Laikliğin amacı budur zaten herkesin dinini kendi içinde yaşaması.
Laiklik kavramını nerde öğrendiniz bilmem lakin üzüldüm. Ayet atabilirsiniz gerekli tefisiri üşenmeden size alıntı yapıp eklerim. Mini etek giyen özgür bir birey olduğu gibi, başını örten de özgür bir bireydir bunun bir dini gereklilik olması herhangi birini alakadar etmez veya değiştirmez. Sen kapalı bir bireyden rahatsız olamazsın veyahut bir başkası, aynı şekilde ben açık bir bireyden rahatsız olamam veyahut bir başkası. İnsanların giyinişleri veya görüşleri kendi sınırları içinde olduğu sürece ne seni gerer ne beni veyahut bir başkasını.

"Laik (Fransızca: Laïc), Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunan tanıma göre, Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan (kişi veya kurum)."
 
Türkiyedeki insanların artık bir şey yapması lazım çünkü böyle giderse kabile devletine döneceğiz. Artık bir şey yapmalıyız!
 
Olay sözleşmenin kaldırılması değil, bir anda kaldırılması ve yok olması. Bunun ne anlama geldiğini idrak edebiliyorsundur diye düşünüyorum.

Yani şu mu:
Bak adamlar istediğini yapıyor. Şak diye karar alıyor kimseye hesap vermiyor. Bir gün seni ülkeden sürerler mi demek istiyorsunuz?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı