İstanbul Sözleşmesi Nedir?

Gerçekten evli olduğu erkekten kötü tavırlar gördüğü gerekçesiyle boşanma kararı almış bir kadın nafakayı hak eder. Ama hem evlilik içerisinde sorun çıkarıp hemde aldatan bir kadının nafakayı hak ettiğini hiç sanmıyorum. Vaktini ve çabalarını boşa çıkarmış bir kadına bir erkek neden para ödesin? O adam zaten kötü durumlar yaşamış bulunabiliyor, üstüne bu kadına para ödemek zorunda kalıyor. Kadın cinayetlerinin bir diğer sebebi. Boşanma aşamasına getiren kişinin karşı tarafa tazminat ödemesi zorunlu olmalı, o da tek seferlik. Eşitlik en iyi böyle sağlanır.
 
Gerçekten evli olduğu erkekten kötü tavırlar gördüğü gerekçesiyle boşanma kararı almış bir kadın nafakayı hak eder. Ama hem evlilik içerisinde sorun çıkarıp hemde aldatan bir kadının nafakayı hak ettiğini hiç sanmıyorum. Vaktini ve çabalarını boşa çıkarmış bir kadına bir erkek neden para ödesin? O adam zaten kötü durumlar yaşamış bulunabiliyor, üstüne bu kadına para ödemek zorunda kalıyor. Kadın cinayetlerinin bir diğer sebebi. Boşanma aşamasına getiren kişinin karşı tarafa tazminat ödemesi zorunlu olmalı, o da tek seferlik. Eşitlik en iyi böyle sağlanır.
Bu dediğiniz olsun erkek cinayetlerini izlemeye başlarız artık :) Şaka bir yana en kabul edilebilir olanı bu.
 
Kadın erkek varoluş gereği eşit değildir. Bazı konularda kadınlar üstündür bazı konularda erkekler. Bunu yapay yollarla değiştirip bak eşitlendik demek oyunda hile yapmak gibidir. Bu konuda bir anlaşalım. Şimdi gelelim konuya kadın ve erkek sadece yasalar önünde eşittir. Yasalar ise Atatürk'ün Eşitlik ilkesi ile düzenlenmiştir. Yok İstanbul sözleşmesiymiş yok Ankara yasasıymış. Bunları imzalasak ne fayda edecek ki? Avrupa ne derse yapacak olsak İstanbulu, Konstantinopolis olarak buyrun hakkınız diye vermemiz gerekirdi. Bir sözleşmeyle cinayetler mi azalacak. 😆 Bu cinayetleri ve şiddeti engellemek için cezaları fazla fazla arttırmak, alınabilecek en iyi önlemdir. Ayrıca polise, kadına şiddet uygulayana karşı çekinmeden silah kullanma yetkisi verilsin. En ufak hareketinde sıksın topuğuna.
 
Şeriata hazırlık yapan falan yok. Kafanızda kurmayın. Bu ülkede kadınların yüzde 48 istihdam oranı var. Kadınlar gayet de çalışmak isterse çalışabiliyor yani.
Hayatında kendi ayaklarının üstünde durarak başarılı olan çok kadın var, ben de mümkün olduğunca gençliğimden beridir bunun için çabaladım. Hayatta başkasının ayaklarının üstünde durarak çoğunlukla başarılı olamazsınız, kendiliğinden olmuyor hiçbir şey. Para için sonradan görmelerle evlenenler var. Ne oluyor sonra? Kadın kendini akıllı sanıyor ama yanılıyor.
 
Kadın erkek varoluş gereği eşit değildir. Bazı konularda kadınlar üstündür bazı konularda erkekler. Bunu yapay yollarla değiştirip bak eşitlendik demek oyunda hile yapmak gibidir. Bu konuda bir anlaşalım. Şimdi gelelim konuya kadın ve erkek sadece yasalar önünde eşittir. Yasalar ise Atatürk'ün Eşitlik ilkesi ile düzenlenmiştir. Yok İstanbul sözleşmesiymiş yok Ankara yasasıymış. Bunları imzalasak ne fayda edecek ki? Avrupa ne derse yapacak olsak İstanbulu, Konstantinopolis olarak buyrun hakkınız diye vermemiz gerekirdi. Bir sözleşmeyle cinayetler mi azalacak. 😆 Bu cinayetleri ve şiddeti engellemek için cezaları fazla fazla arttırmak, alınabilecek en iyi önlemdir. Ayrıca polise şiddet uygulayana karşı çekinmeden silah kullanma yetkisi verilsin. En ufak hareketinde sıksın topuğuna.
Ayrıca her insan da eşit değil. Kadınların genelinden üstün olan erkekler de var, erkeklerin genelinden üstün olan kadınlar da. Lakin toplumda herkesin hakkının eşit olması gerektiğini düşünüyorum.
 
İnsanlar kendi duygusal durumundan dolayı doğacak sorunları evlilikte bile önceden göremiyorsa ülkenin çivisi çoktan çıkmış demektir. Bu tarz çözüm yollarının kısıtlamadan başka bir şey olabileceğini sanmıyorum. İnsanlar eşyası, mobilyası, yok düğün pahalı geçsin, evimiz şöyle olsun derken ve evlenene kadar bu saçmalıkları düşünürken kendi üzerine ve evliliği üzerine düşünmeyi beceremiyor bile, bunun bilincinde olmayan bir toplumu hangi kanun düzeltebilecek? Devletin tonla işi varken evlilikleri ilişkileri düzeltebilmesi çok zor, cezalar ve düzenlemeler ile sadece insanları belli bir kalıba sokabilirler o da belki. Kadını erkeği fark etmeksizin duygu kontrolünü öğrenmeye ve saçma konularla kafalarını uyuşturmayıp evliliği ve birlikteliği iyice anlamaya, eşi ile birbirini tamamlayacak düzeyde iyi bir düşünce yapısı kurabilmeye ihtiyacı var bu toplumun.
 
Arkadaşlar ben konuyu yasayı özetleyebilecek birisi var mı diye açtım özetleme hariç her konu konuşulmuş, moderatör konuyu kapatabilir artık konu amacından saptı.
 
Bak bir adaletsizlikten bahseden sensin ama bu adaletsizliğin nedenini veremeyen yine sensin.
Ben azından ülkenin durumuna bakarak bir görüşte bulunabildim.
Maalesef paranoyaklık hakkında katılıyorum, yok şeriat yok diktatörlük yok bunları çok basit şeyler olarak görüyorsunuz. En basitinden örnek vereyim size kuzey kore diktatörlüğü ile bilinir fakat kuruluşundan itibaren diktatörlük rejimi ile temelleri atılmıştır Sovyetler tarafından, yani bu diktatörlük olayları 15 20 30 40 senede olacak şeyler felan değil Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinde BU ASLA OLMAMIŞTIR OLMAYACAKTIR.
 

Geri
Yukarı