Hümanistlik demiyorum, insan olmanın gereği diyorum. Hayatınız ideolojilerden ibaret olduğu için haliyle her okuduğunuzu öyle anlıyorsunuz ki günümüz medyasının pompalamasıyla insanların fikrinin şekillendiği dünyada normal karşılıyorum. Asosyallik mevzusuna gelince sizin hiç insan içine çıkmadığınız zaten şu yazma şeklinizden anlaşılıyor. Hayatında hiç görmediğin ve tanımadığın bir insana doğrudan enayi, asosyal demen iletişim kurmayı bilmediğinin en açık delili, üzgünüm.
Ha benim için problem yok, ben yine cevap veririm.
Dükkan açmasınlar demişsin. Fakat kestiremediğin nokta şu ki dükkanı o açsa bile para dönüyor, iş kuruyor, başkalarına iş veriyor, mal alıyor, mal satıyor. Ticaretini yapıyor. En azından her kimse o dükkanı açan, kendi alın teriyle parasını kazanıyormuş. Helal olsun demek düşer.
5 milyon mevzusuna gelince, yazdığınız konunun Misak-ı Milli ile alakalı olduğunun açık açık farkına varmadığınızı gösteriyor. Misak-ı Milli sınırları gerçekleşseydi zaten Suriye ve şehirleri İstanbul, Ankara, Eskişehir gibi bir ilimiz olacaktı. Devlet milliyet bazında bakmaz, kişinin kendisini nereye ait hissettiğine bakar. Kendisini bu ülkeye ait hissediyorsa buranın vatandaşıdır, başka ülkeye ait hissediyorsa oranındır. Bu denklem bu kadar basit.
Her ırktan illa ki kendini bilmez insanlar çıkar, çıkıyor da. Türk olup da elin bacısına kızına laf atan yok mu? Var. Bütün Türk'ler şimdi namussuz diyebilir miyiz? Kesinlikle hayır. Bunu Suriyeliler için de uyarlayabilirsin.
Türk askerleri onlar buraya gelse de gelmese de kendini muhafaza etmek için Suriye'yi terörist gruplardan temizlemeye gidecekti zaten. Sınır ötesi operasyonlar başlamadan önce Kilis'e her gün kaç tane bomba düşüyordu hatırlayın.
Hatay'ın önceden Suriye olduğunu, Cumhuriyetin kurulmasından 15 sene sonra bize katılıp bir il olduğunu, orada yaşayanların da teknik açıdan eski Suriyeli olduğunu hatırlatırım. Yani neymiş, beraber yaşanabiliyormuş. Kimse de ihanet etmiyormuş. Tarihi dikkatli okumanızı öneriyorum.