lieys
Hectopat
- Katılım
- 6 Temmuz 2022
- Mesajlar
- 1.564
- Makaleler
- 1
- Çözümler
- 1
Merhaba arkadaşlar,
Geçenlerde bir arkadaşımla girdiğimiz ve sonuca bağlayamadığımız felsefi bir tartışmayı sizlere de sormak ve farklı bakış açılarını görmek istedim.
Konumuz, hepimizin bildiği "ne ekersen onu biçersin" veya "karma" ilkesi.
Arkadaşım, bu ilkenin hayatın temel ve şaşmaz bir kuralı olduğuna inanıyor. Ona göre, bir insana yapılan bir iyilik veya kötülük, eninde sonunda farklı bir yolla da olsa yapan kişiye mutlaka geri dönüyor. Çevresinde yaşanan olayları da hep bu gözle yorumluyor. Örneğin, geçmişte birine haksızlık yapmış birinin bugün yaşadığı bir sorunu, direkt olarak o geçmişteki eylemin bir sonucu, yani bir nevi "hak ediş" olarak görüyor. Bu düşüncesinin temelinde dini bir inanç olmadığını, bunun hayatın kendi içindeki bir denge mekanizması olduğunu savunuyor.
Bense bu duruma daha şüpheci yaklaşıyorum. İnsanların başına gelen iyi veya kötü olayların her zaman geçmiş eylemlerinin bir sonucu olmadığını düşünüyorum. Bence hayatta tesadüflerin, şansın, kaosun ve bizim kontrolümüz dışındaki karmaşık dinamiklerin de büyük bir rolü var. İki olay arasında bu şekilde doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurmanın, aslında zihnimizin olaylara bir anlam yükleme ve dünyayı daha adil, daha öngörülebilir bir yer olarak görme çabası olabileceğini düşünüyorum. Yani bir tür zihinsel teselli mekanizması.
Bir taraf diyor ki: Hayat, eylemlerimize er ya da geç karşılık veren adil bir sisteme sahiptir.
Diğer taraf diyor ki: Hayat adil olmak zorunda değildir, olaylar arasındaki bu "adalet" bağlantısını biz kendi zihnimizde kurarız.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Sizce "ne ekersen onu biçersin" ilkesi, hayatın gözlemlenebilir, somut bir gerçeği mi?
Yoksa bizler, karmaşık ve bazen anlamsız gelen olayları anlamlandırmak için bu tür bağlantıları kendimiz mi kuruyoruz?
Kendi hayatınızda bu ilkenin bariz bir şekilde çalıştığına dair net örnekler yaşadınız mı, yoksa tam tersi, "iyilik yapıp kötülük bulduğunuz" veya haksızlık yapan birinin hiçbir sonuçla yüzleşmediği durumlarla mı karşılaştınız?
Fikirlerinizi merak ediyorum. Teşekkürler.
Geçenlerde bir arkadaşımla girdiğimiz ve sonuca bağlayamadığımız felsefi bir tartışmayı sizlere de sormak ve farklı bakış açılarını görmek istedim.
Konumuz, hepimizin bildiği "ne ekersen onu biçersin" veya "karma" ilkesi.
Arkadaşım, bu ilkenin hayatın temel ve şaşmaz bir kuralı olduğuna inanıyor. Ona göre, bir insana yapılan bir iyilik veya kötülük, eninde sonunda farklı bir yolla da olsa yapan kişiye mutlaka geri dönüyor. Çevresinde yaşanan olayları da hep bu gözle yorumluyor. Örneğin, geçmişte birine haksızlık yapmış birinin bugün yaşadığı bir sorunu, direkt olarak o geçmişteki eylemin bir sonucu, yani bir nevi "hak ediş" olarak görüyor. Bu düşüncesinin temelinde dini bir inanç olmadığını, bunun hayatın kendi içindeki bir denge mekanizması olduğunu savunuyor.
Bense bu duruma daha şüpheci yaklaşıyorum. İnsanların başına gelen iyi veya kötü olayların her zaman geçmiş eylemlerinin bir sonucu olmadığını düşünüyorum. Bence hayatta tesadüflerin, şansın, kaosun ve bizim kontrolümüz dışındaki karmaşık dinamiklerin de büyük bir rolü var. İki olay arasında bu şekilde doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurmanın, aslında zihnimizin olaylara bir anlam yükleme ve dünyayı daha adil, daha öngörülebilir bir yer olarak görme çabası olabileceğini düşünüyorum. Yani bir tür zihinsel teselli mekanizması.
Bir taraf diyor ki: Hayat, eylemlerimize er ya da geç karşılık veren adil bir sisteme sahiptir.
Diğer taraf diyor ki: Hayat adil olmak zorunda değildir, olaylar arasındaki bu "adalet" bağlantısını biz kendi zihnimizde kurarız.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Sizce "ne ekersen onu biçersin" ilkesi, hayatın gözlemlenebilir, somut bir gerçeği mi?
Yoksa bizler, karmaşık ve bazen anlamsız gelen olayları anlamlandırmak için bu tür bağlantıları kendimiz mi kuruyoruz?
Kendi hayatınızda bu ilkenin bariz bir şekilde çalıştığına dair net örnekler yaşadınız mı, yoksa tam tersi, "iyilik yapıp kötülük bulduğunuz" veya haksızlık yapan birinin hiçbir sonuçla yüzleşmediği durumlarla mı karşılaştınız?
Fikirlerinizi merak ediyorum. Teşekkürler.