Hocam, tek bir soru sordum ya.. LÜTFEN.. LÜTFEN CEVAP VER.. NEDEN EVELEYİP GEVİLİYORSUN?
Sadece bu sorunun cevabını istiyorum.
Eki Görüntüle 2041590
Bu Tanrı için de geçerlidir. Tanrı, eğer dediğiniz gibi "ZAMANDAN VE MEKANDAN MÜNEZZEH" ise, Tanrı geçmişi de geleceği de biliyordur.
Hata bende.. Bak, iki paint çizimiyle anlattım. En başta yapmalıydım.
Hocam, sen sorduğum soruya cevap vermedikçe random atmaya devam edeceğim..Diyojen o olayı değiştiremez doğru ama mesele o değil ki. Bu tıpkı benim özgür irademle yapmış olduğum tercihleri değiştirememem gibidir. Benim tarih kitabına veya levhi mahfuz girmiş bilgiyi-olayı şu an değiştiremiyor olmam benim onu dün özgür irademle gerçekleştirdiğim gerçeğini değiştirmiyor.
"Ayşe ile evlenmen kader ise, Allah bunu bilmiyor mu?"
Ben senin örneğini, sadece bir paint çizimiyle çürüttüğümü düşünüyorum.. Şimdi, örneklendirmeyi ALLAH KATINA çıkarıp, "ALLAH, HER ŞEYİ BİLİR. O YÜZDEN KADER OLAMAZ." diyorum. "ALLAH, YÜCEDİR. KADER VARSA VE KADERİ BİLMİYORSA, YÜCE DEĞİLDİR." diyorum.Diyojen o olayı değiştiremez doğru ama mesele o değil ki. Bu tıpkı benim özgür irademle yapmış olduğum tercihleri değiştirememem gibidir.
Önermelerinizin doğru olduğunu nereden çıkardınız. Tanrının herşeyi biliyor olması neden özgür irade olmadığı anlamına gelsin ki? Geleceği biliyor olmak kolayca akla gelebilen bir şey.
- Tanrı, her şeyi biliyorsa, özgür irade yoktur.
- Tanrı, her şeyi bilmiyorsa, "Her şeyi bilen." değildir.
haricinde, üçüncü bir seçenek sunun..
Zaten bunu ön kabul olarak kabul ederek varsayımlarımı yapıyorum. Siz, bütün tartışmaları okuduğunuza emin misiniz? Zira, hiçbir yerde "Tanrı, zamana tabiidir." demedim.@Mali the Perfect Zaman denilen şey tanrının yarattığı ve onun hakimiyetinde olan birşey ise doğal olarak geçmiş ve gelecek kavramları bizim kullandığımız anlamda onun için geçerli değildir. Halbuki insanlar kader konusunu tartışırken aynen burada olduğu gibi ''tanrı geleceği biliyorsa'' dan dem vurur ve tanrıyı insan algıları ile mukayyet bir varlık olarak değerlendirme hatasına düşer.
"Tanrı, her şeyi biliyorsa geleceği de biliyordur." seçeneği, üçüncü bir seçenek değildir.Zaman sınırlamalarını tanrı için kabul etsek dahi
Önermelerinizin doğru olduğunu nereden çıkardınız. Tanrının herşeyi biliyor olması neden özgür irade olmadığı anlamına gelsin ki? Geleceği biliyor olmak kolayca akla gelebilen bir şey.
Yani üçüncü seçeneğiniz : ''Tanrı, her şeyi biliyorsa, geleceği biliyordur.'' seçeneği olur.
Buna da cevabınız ''gelecek bilinemez'' yargısı mı olacak?
Ben, zaten geleceğin bilinebilir olduğunu savunuyorum. Çift yarık deneyini ise, neden örnek verdiğini anlamadım. Çift yarık deneyinde parçacıkların gözlemlendiğinde farklı hareket etmesi neyi değiştirir?Hala kafamızı karıştırıyor olsa da bugün itibari ile bilimsel/deneysel verilere göre ''gelecek bilinebilir. ''
Bkz. Çift yarık deneyinde ''parçacığın sonraki durumunda yapılan eylemin önceki durumunu etkilemesi''
Ya hocam, ne güzel Muhteşem Yüzyıl izliyordum. Sabahın köründe kalkmışım, sıcak çayımı almışım. Rahatsız etmeyin lütfen.@Mali the Perfect eleştirimi nasıl yorumlarsınız hocam, sizin de eleştirinizi almak isterim.
Sen olaya sosyolojik olarak bakmışın. Ki, ben de bu kanıdayım. Bu da farklı bir bakış açısı. Dini ya da bilimsel açıdan "kader" bilinemez olsa bile, toplumun hayatımızı şekillendirdiği aşikar.Özgür irade toplum, kanun, yasa, devlet, insanlar, büyüdüğün çevre ve toplum etrafında şekillenerek kısıtlamalara maruz kalıyor.
Bir nevi tamamen hür varlığız demek bir açıdan yalan oluyor.
Özgür irade dediğimizde bence önemli olan kısmı ne kadar kısıtlandığımız ve maddi özgürlüğümüzün nasıl bir hayat yaşamımıza izin verdiği olmalı.
Ben sınırlı bir varlığım. İnsan formumda ne kadar spor yaparsam yapayım, sadece vücudumun izin verdiği sınırlar içinde kas kütlesi elde edebilirim. Dünyanın en hızlı atleti olayım yine de bir çitaya 100 metre yarışında geçileceğim.
Beynimiz, milyonlarca sinirsel etkileşimin sonucu olarak seçimler yapar. Bu etkileşimlerin, kararlarımızı etkilemiyor olması, mantık dışıdır. Eğer bu etkileşimleri bilebilirsek, seçimlerimizi de bilebiliriz.
Kahvaltımı yapıp, çayımı ve kahvemi içtim, şimdi yatmaya gidiyorum. Uyumadan önce size bir rahatsızlık vereyim dedim.Ya hocam, ne güzel Muhteşem Yüzyıl izliyordum. Sabahın köründe kalkmışım, sıcak çayımı almışım. Rahatsız etmeyin lütfen.
Hemi de ben, er kişi değilim ki yorumlarımla sizi şereflendireyim.
Dur lan, fazla Muhteşem Yüzyıl etkisinde kaldım.
Eylemler, sonuçlar, koşullar ve bağımsız faktörler derken sonuçlar bayağı değişiyor, hayat ve irade işte.Sen olaya sosyolojik olarak bakmışın. Ki, ben de bu kanıdayım. Bu da farklı bir bakış açısı. Dini ya da bilimsel açıdan "kader" bilinemez olsa bile, toplumun hayatımızı şekillendirdiği aşikar.
Bu durumda, "Her şeyi ben özgür irademle seçiyorum." demek, ne kadar doğrudur tartışılır.
Önceden dediğim gibi:
Yok hocam sorun değil de, söylenenleri tam kavramadan yorum yaparsan yanılgıya düşersin.Konu neden tanrı'nın varlığı/yokluğu/bilen/bilmeyen/kader vs üzerine yöneliyor hep bıktırdı.
Sanki işin içine tanrı katılmadan özgür irade vardır/yoktur tartışılamaz gibi.
Evet, geçmiş ve gelecekten bahis yok. Bundan bahisle konuya girmek benim hatam olmuş.
En nefret ettiğim şeyi yapmışım. Özür. @237920 ,