Kelime anlamıyla Ramazan, yakıp-söküp-atmak anlamına gelir. Tam bir sağlık düzenlemesidir. Bilgisayarınızı rolantiye alıp, bir müddet hiç zorlamadan kullanarak ve içinde biriken tozu-yağı-kiri temizlediğinizi düşünün. Veya özel sıvılar ile arabanızı bir müddet kullandığınızı düşünün. Performans zirve yapar. Aynı etkiyi yapar.
Tabi bu etkiyi görebilmeniz için usule uygun oruç tutmanız gerekir. Maalesef kültürümüz içinde ciddi derecede başkalaşmış hâle gelen şekilde tutarsanız zarar görürsünüz. Hiç düşümeden, direkt, kafadan atarak veya belli bir sebepten dolayı düşmenlıklarından hareketle zarar verdiğini söyleyen arkadaşlar yanlış yönlendiriyorlar. Bunu yapmayın. İnsanların sağlığı söz konusu...
İç hastalıkları uzmanıyım. Ayrıca alanım diyabet. Danışanlarımdan oruç tutanlar çok daha iyi ve kalıcı sonuçlar alarak iyileşiyorlar. Ülkemizde doktorların çoğunluğu orucu yasaklarken İngiltere ve Rusya'da oruç bir tedavi sistemi olarak kullanılıyor. İstanbul ve Ankara'daki özel hastaneler bu konuda şahitlik edebilirler. Zira yurtdışından, özellikle İngiltere-Rusya'dan, çok fazla sağlık turizmi için gelen olur. Ve cerrahi işlem görmeye gelen hastaların büyük çoğunluğu ülkelerinde oruç süreci geçirmiş olarak gelirler. Hatta özellikle İngiltere'de oruç ile ilgili yapılan çalışma ve makale sayısı giderek artmaktadır. Ülkemizde değer görmez ama yabancılar çok daha fazla önemsiyorlar ve eski tıp bilginlerimizi başlarında taşıyorlar. Şaşarsınız...!
Bu bağlamda, asıl olan orucu tutma biçiminizdir. Şahsen oruç ile ben, istersem kilo alırım, istersem veririm. Vermeyi tercih ediyorum çünkü yıl içinde kendimle bu kadar ilgilenebilme, bu kadar yoğun ve stabil detoks yapabilme şansım olmuyor.
Yapmanız gereken,
- Eğer şeker düzeninizde sıkıntı yoksa (yüksek riskli diyabet değilseniz) sahurda 1-2 bardak su içip güneş doğduktan sonra uyumaktır (Güneşin doğumunu görmeniz insanlar için çok önemlidir. Vücudun normal işleyişi ve detoksu için mükemmel bir zaman ayarlayıcısıdır).
- Sahurda mümkün olduğunca az yemelisiniz (yüksek kas gücü gereken kişiler hariç, bu iş kişiye özeldir, çok genel yazıyorum). Ne kadar çok yerseniz (ramazan dışında da günde 2 öğün yerim, sağlıklı olan budur), sindirim sonrası o kadar su ihtiyacınız olur. Ben yıllardır kalkar 2 bardak su içer, güneş doğduktan sonra yatarım. An itibariyle Antep'te saat 06:32 ve yaklaşık 55 dakikadır ayaktayım. Gün içerisinde su yetmiyor diyenler aldanıyor ve aldatıyorlar! Sahuru düzgün yaparsanız sorun yaşamazsınız (ilk günler hariç, vücut alışma sürecindedir, başınız dahi ağrıyabilir, gayet normal).
- İftarda ise ilk yapmanız gereken 1-2 yudum su içtikten sonra bir müddet beklemek, hareketlenmektir. Gastrointestinal sisteminiz uyarılmış, tüm organlar çalışmaya ve salgılarınız hazırlanmış olur.
- Yemek sırasını çorba/salata/ana yemek olarak düzenlemenizde fayda var. Hatta ben şunu da yapıyorum. Ana yemeğim taneli ve sulu ise, önce suyunu içip sonra tanelerini yerim.
- Ramazan ayı içersinde Kesinlikle tatlı yemem. Maalesef ülkemizde önerileninin aksine, tatlı yemekten önce yenmesi gereken bir gıdadır! Sindirimi kolaydır. Kana çabuk geçiş yapar. daha çabuk doyarsınız ve daha az yemek yersiniz. Yurtdışında dahi böyledir. İnsan vücudunuza yakışan, beslenme düzenini sağlayan önemli bir husustur.
-Yemek ile beraber kesinlikle su içil-ME-melidir. Yemekten en az 2 saat sonra (aslında yediğiniz şeye ve mide gücünüze göre değişir ama ramazanda ne bulursak yeriz, o yüzden sindirim epey zor oluyor) su içilmelidir. Aksi durumda (yemek ile veya hemen sonrasında içilen su mide sıcaklığını düşürür, sindirim süresini uzatır, gıdaları çürütür ve kabız yapar. Kabız olan bünye hastadır!) sindirim bir türlü bitmez, şişersiniz. Bu seferde nerede maden suyu diye aranırsınız.
Yukarıda özetledim. Aslında çoooook derin ve önemli bir mevzudur. Herkesin yemek düzeni farklıdır. Ben kesinlikle 3 öğğün yemeyi önermem (ağır işte çalışanlar hariç!). Kişinin bünyesine, kan grubuna, kan değerlerine, hastalıklarına göre beslenme biçimi düzenlenir.
Özetle, kişinin mizacı önemlidir. Örneğin, her türlü hayvan eti bana iyi gelir ama çok sevmeme rağmen mercimek, nohut, fasulye, ekmek ve bazır sebzeler bende sindirim sorunu oluşturuyor. Ben istediğim zaman kilo alıp, istediğim zaman verebiliyorum. Çevremdeki birçok insanın da sadece beslenmesini değiştirerek iyileştiğini gördüm. Kim olursa olsun, vücut sistemini çözerek, her insanı istediği kadar yedirerek zayıflatırım. Bu kadar net. Tamamen vücudu tanımanıza bağlı bir durum. Öyle kibrit kutusu kadar peynir, 3-5 zeytin diyenler hata yapıyorlar.
Bu yüzden ezber uygulamalara sakın kanmayın. Kendi iradeleri zayıf olanlar oruca laf atar, sakın kanmayın. Oruç oruçtur. Onu kendi kültürümüzle mahveden yine bizleriz! Olması gerektiği gibi tutulursa zarar vermez!
Siz özelsiniz. Bünyeniz ile, beyniniz ile, bağırsaklarınız ile, hatta dışkınız ile özelsiniz.
Çalışma arkadaşlarımız kusura bakmasınlar ama çoğu diyetisten ve iç hastalıkları uzmanı beslenme adına bir halt bilmezler. Bunu en iyi "eski tabip" dediğimiz ağır adamlar bilir. Zaten hep onları tercih ederim. Yeni tip TIP insanı iyileştirmiyor.
Uzun oldu ama umarım ifade edebilmişimdir. Ramazan komple bir temizlik operasyonudur. Biriken tortulardan temizlenirsiniz. İftar ve sahuru düzgün tutarsanız 1 ayda muhteşem değişim görürsünüz.
Ayrıca, AÇLIK bütün hastalıkların şifa kaynağıdır. Sadece nasıl yapılacağını bilmek gerekir. Vücudunuzu rahat bırakın. O ne yapacağını gayet iyi bilir...
Sağlıcakla...