Osmanlı'nın konuşma ve yazı dili neydi?

Quantum9

Hectopat
Katılım
10 Kasım 2020
Mesajlar
6.899
Makaleler
9
Çözümler
22
Yer
Beşiktaş / İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
İşletme Yönetimi
1-) Uzun dönem Osmanlı saraylarında uzunca süre konuşulan konuşma dili ve yazı dili neydi bildiğinize göre?
2-) Peki halkın (ahalinin) konuşma ve yazı dili neydi?

Bu soruları sormamın sebebi Siyasi tarih hocamız mezun olmadan önce bize bu bilgileri vermişti ve çoğu kişinin bunları bilmediğini belirtmişti. Zamanında Üniversitemizde konuşma yapan İlber hoca da bunları belirtmişti.
Soruları, 1- konuşma dili ...... ve yazı dili ...... . Diye yazarsanız sevinirim. Ufak çaplı bir anket olsun bu.
 
Konuşma dili Türkçeydi divan eserleri verenler daha çok Arapça ve Farsça tamlamalardan oluşan eserler yazdıkları için sokaktaki halk anlamıyordu diye biliyorum. Bildiğim kadarıyla konuşma dili Türkçe yazı dili osmanlıcaydı.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Farsça ve Arapça karışımı dil olan osmanlıca işte. Ayrıca Sultan Abdulhadit Han bile bunu değiştirmek istiyordu.
Ayrıca aşağıdaki linkteki attığım yazıdan bir kısım: "dilin kendi sözcükleri ve kuralları içerisinde gelişmesini sağlayacakları yerde turani olan dilimizi sami olan Arap ve ari olan acem dilleriyle karıştırarak dünyada emsali görülmemiş garabette, acayip şekilli bir dili, osmanlıcayı ortaya çıkarmışlardı. Bu sebeple Türkçe aslından uzaklaşıp melez bir dil hâline gelmişti. Böyle bir dili hiçbir dil sınıfına dâhil etmek mümkün değildi ve milletin o zamana kadar cahil kalmasında başlıca etken, bu dilin imla ve harfleriydi. Yazar, bu sebeple düşünüp yazdıklarının dili bu melez hâlinden çıkarma amacına yönelik olduğunun altını çiziyordu. Amaç, türklük âlemine ve hatta ülkenin kendi halkının çoğuna yabancı kalan bu dil yerine öz Türkçeyi ihya etmekti."
Yazının tamamı bu linkte: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/614325
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Osmanlı çok uluslu bir devlet olduğu için halk da hangi ulusa mensupsa o dili konuşuyormuş. Türkler Türkçe, Araplar Arapça, Yunanlar Yunanca vs. Saray diliyse Türkçe. Yazıda Farsça etkileri günlük dile göre çok daha yüksek. Kullanılan alfabe de biraz değiştirilmiş Arap alfabesi.
 
Dilde Türkçe, yazıda Osmanlıca. Ş, Ç, Ö gibi harflerin olmasıyla ayrılıyordu sanırım Arapçadan. Arap alfabesiyle yazıp Türkçe okuyorsun, değişik bir iş.
 
Öncelikle açıklamamı yapayım, daha doğrusu bize öğretilen ve İlber hocadan birebir dinlediklerimi aktarmak istiyorum. Siyasi Tarih dersinde, konuşma dili olarak sarayın uzunca bir süre Slavca (Rusça) konuştuğunu, yazı dilinin ise Osmanlıca olduğunu belirtmişti, ayrıca Padişahların çoğu (Osmanlı'nın son birkaç padişahı hariç) Türkçe dahi bilmiyorlardı.
Halka gelecek olursak, halkın konuşma dili direkt ve net olarak Türkçe idi. Yazı dili ise yoktu, neden yoktu sorusuna İlber hocanın kullandığı tabiri kullanıyorum, konuşmayı biliyordu ama yazamıyordu halk neden yazamıyordu peki? Çünkü konuşma dilini de o dönemin okulu olan medreselerden vs öğrenmiyordular, aile içinden günlük yaşantısında öğreniyorlardı. Medreseler sadece dini eğitim veriyordu, dil eğitimi yoktu. Osmanlıca harfleri veriyorlardı fakat çoğu kişi ağır bir dil olduğu için öğrenemiyordu onu geçtim, medreselere giden halk %1-5 arasında anca vardı.
Burada İstanbul'u biraz ayrı tutuyoruz, çünkü çok uluslu bir şehir okuma ve yazmanın en yüksek olduğu tek yer Osmanlı'da İstanbul'dur.
Osmanlı da halkın sadece gidebildiği tek yer Medrese eğitimiydi, birde padişahın devşirme yöntemi ile kendi emri altına aldığı Kullar vardı (kapı kulları) sadece bu kişiler ileri eğitim denilen Enderun mekteplerinde tüm bilim derslerini görüyorlardı ve şaşıracaz ama Enderun mektebinin dili de Osmanlıca değildi, arapça değildi, farsça değildi.
 
Öncelikle açıklamamı yapayım, daha doğrusu bize öğretilen ve İlber hocadan birebir dinlediklerimi aktarmak istiyorum. Siyasi Tarih dersinde, konuşma dili olarak sarayın uzunca bir süre Slavca (Rusça) konuştuğunu, yazı dilinin ise Osmanlıca olduğunu belirtmişti, ayrıca Padişahların çoğu (Osmanlı'nın son birkaç padişahı hariç) Türkçe dahi bilmiyorlardı.

Bununla ilgili bir kaynağınız var mı? Hiç duymadım böyle bir şey, hiç gerçekçi de gelmiyor.
 
Halka gelecek olursak, halkın konuşma dili direkt ve net olarak Türkçe idi. Yazı dili ise yoktu, neden yoktu sorusuna ilber hocanın kullandığı tabiri kullanıyorum, konuşmayı biliyordu ama yazamıyordu halk neden yazamıyordu peki? Çünkü konuşma dilini de o dönemin okulu olan medreselerden vs öğrenmiyordular, aile içinden günlük yaşantısında öğreniyorlardı. Medreseler sadece dini eğitim veriyordu, dil eğitimi yoktu. Osmanlıca harfleri veriyorlardı fakat çoğu kişi ağır bir dil olduğu için öğrenemiyordu onu geçtim, medreselere giden halk %1-5 arasında anca vardı.
Burada İstanbul'u biraz ayrı tutuyoruz, çünkü çok uluslu bir şehir okuma ve yazmanın en yüksek olduğu tek yer osmanlı'da İstanbul'dur.
Osmanlı da halkın sadece gidebildiği tek yer medrese eğiti miydi, bir de padişahın devşirme yöntemi ile kendi emri altına aldığı kullar vardı (kapı kulları) sadece bu kişiler ileri eğitim denilen enderun mekteplerinde tüm bilim derslerini görüyorlardı ve şaşıracaz ama enderun mektebinin dili de osmanlıca değildi, Arapça değildi, Farsça değildi.

Harf inkılabı için: Bir gecede cahil kaldık diyenler, asıl o zaman cahillermiş haberleri yok :D gerçi hala cahil onlar.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı