Platonik aşka açılınmalı mıdır?

Hocam ben olsam açılırdım bende öyleydim uykusuz geçen gecelerim oldu ama sonra çok rahatladım bence içine atma ve söyle.
Bana karşı bir şeyler hissettiğini fark etsem beklemem ederim. Ama görmüyorum. Tek yanlı aşk sanırım. Açılmak ya da açılmamak pişmanlığa gidiyor. Hangisi daha az acı verir? Bizzat kendisinden ret yemek mi? Başkasıyla görmek mi? Beni kabul etme ihtimalini ele almazsak.
 
Bana karşı bir şeyler hissettiğini fark etsem beklemem ederim. Ama görmüyorum. Tek yanlı aşk sanırım. Açılmak ya da açılmamak pişmanlığa gidiyor. Hangisi daha az acı verir? Bizzat kendisinden ret yemek mi? Başkasıyla görmek mi? Beni kabul etme ihtimalini ele almazsak.

Hocam ret yemeyi ve kabul etmemeyi öncelikle kendini buna hazırla mental olarak veya tam tersi olursa peki olabilir öyle bir şey inan bende o durumdaydım ama daha fazla tutmadım rahatladım sonra ne mi oldu ret yedim evet can acıttı ama önüme baktım ve şu an takmıyorum bile.
 
@Your Secret Stalker Nasılsınız hocam son durumlar nedir? Beni soracak olursanız bu muhabbetlere pek inancım kalmadı. Altı ay gibi bir süredir bir kadınla konuşuyordum ve içimi dışımı anlatabildiğim kadar biliyordu. Arada geçen süre boyunca hata sayılabilecek ne yapsa hangi sebeple olsun toz konduramadım. Zarara çıkabilecek ne yapsa ''Vardır bir hikmeti, o öyle bir şey yapmak istememiştir'' gibi saçma cümleleri aklıma yedirip durdum. Son bir olay yaşandı aramızda. Canlı şekilde şahit olmasam yine toz konduramayacaktım. Yazık oldu harcanan saatlere, günlere aylara. Aslında biraz da mutlu oldum açıkçası. O bana bildiğimi sandığım şeyleri öğretti. Meğerse sevgi, saygı ve arada ki gönül ilişkileri sadece peri masallarında varmış. Bu olaylardan sonra size fazlasıyla vermek istediğim bir tavsiye doğdu. Şartlar her ne olursa olsun karşınızdaki insana ''Toz kondurmazlık'' yapmayın. Aşkın, sevginin gözü kördür derlerdi inanmazdım. Meğer yaşamadan anlaşılmıyormuş. Son sözünü söyledi ve gitti. Beklediğimden ya da umduğumdan değil fakat belli bir süre sonra bana geri dönmek isteyeceğine adım gibi eminim. Cam bir kere parçalanınca toplayıp birleştirilmiyor maalesef. Siz siz olun, kendi çıkarlarınız uğruna hiçbir insanı alet etmeyin. Karşınızdakine saygınız yoksa kendinize saygınız olsun. Ben tabir-i caizse bu işlerden -ne kadar sürer bilmiyorum- elimi eteğimi çekiyorum. Ne saygım, ne güvenim ne de umudum kaldı. İnsanların güvenini, sevgisini ve umutlarını kırmak işte bu kadar basitmiş. Basit insanlar basit fakat etkili hatalar yaparlar. İnsanın gözü boyanınca olan biteni de anlayamıyor. Muazzez Ersoy'un bir şarkısında da dediği gibi; ''Yalan değil pek kolay olmayacak unutmak seni.'' Yalan dünya, yalan hayat ne gösterir bilmiyorum fakat durumlar şimdilik böyle.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
@Your Secret Stalker Nasılsınız hocam son durumlar nedir? Beni soracak olursanız bu muhabbetlere pek inancım kalmadı. Altı ay gibi bir süredir bir kadınla konuşuyordum ve içimi dışımı anlatabildiğim kadar biliyordu. Arada geçen süre boyunca hata sayılabilecek ne yapsa hangi sebeple olsun toz konduramadım. Zarara çıkabilecek ne yapsa ''Vardır bir hikmeti, o öyle bir şey yapmak istememiştir'' gibi saçma cümleleri aklıma yedirip durdum. Son bir olay yaşandı aramızda. Canlı şekilde şahit olmasam yine toz konduramayacaktım. Yazık oldu harcanan saatlere, günlere aylara. Aslında biraz da mutlu oldum açıkçası. O bana bildiğimi sandığım şeyleri öğretti. Meğerse sevgi, saygı ve arada ki gönül ilişkileri sadece peri masallarında varmış. Bu olaylardan sonra size fazlasıyla vermek istediğim bir tavsiye doğdu. Şartlar her ne olursa olsun karşınızdaki insana ''Toz kondurmazlık'' yapmayın. Aşkın, sevginin gözü kördür derlerdi inanmazdım. Meğer yaşamadan anlaşılmıyormuş. Son sözünü söyledi ve gitti. Beklediğimden ya da umduğumdan değil fakat belli bir süre sonra bana geri dönmek isteyeceğine adım gibi eminim. Cam bir kere parçalanınca toplayıp birleştirilmiyor maalesef. Siz siz olun, kendi çıkarlarınız uğruna hiçbir insanı alet etmeyin. Karşınızdakine saygınız yoksa kendinize saygınız olsun. Ben tabir-i caizse bu işlerden -ne kadar sürer bilmiyorum- elimi eteğimi çekiyorum. Ne saygım, ne güvenim ne de umudum kaldı. İnsanların güvenini, sevgisini ve umutlarını kırmak işte bu kadar basitmiş. Basit insanlar basit fakat etkili hatalar yaparlar. İnsanın gözü boyanınca olan biteni de anlayamıyor. Muazzez Ersoy'un bir şarkısında da dediği gibi; ''Yalan değil pek kolay olmayacak unutmak seni.'' Yalan dünya, yalan hayat ne gösterir bilmiyorum fakat durumlar şimdilik böyle.
Ben bir umut bekliyorum. Yine onu düşünmeye devam ediyorum.

Sizin adınıza üzüldüm. Tecrübe ettiniz deneyimlerinizi aktardınız. Belki böyle işlerde benimde dibe batıp deneyimlemem lazım. Yaptığım hatalardan ders almak, pişman olmamak istiyorum.
 
Gece gece konulara bakarken buraya denk geldim. Neyse, biz de üstümüze düşeni yapalım.

İnsanlar artık aşk, sevgi ve güven gibi şeyleri çok basitleştirdi, bu basitlik de gerçekten seven insanlara çok ağır geliyor. Size masal okuyup gerçekten sevdiğiniz insan çıkacaktır karşınıza demeyeceğim. Zamanın ne getireceğini bilemeyiz, belki karşınıza iyi birisi çıkar belki de hiç çıkmaz. Bu sebeplerden ötürü bazen "akan nehire kendinizi bırakmak gerekir" bu gibi mecbur olduğunuz durumularda.

Günümüzde de buna mecbur gibi görünüyorsunuz... Bu sebeplerden ötürü akan suyun yönünü değiştirmek yerine bir süre o suda yüzünüz, yani "an"ı yaşayınız, bu günleriniz bir daha geri gelmeyecek. O yüzden en güzel ve en mutlu olacağınız şekilde yaşayın.

Bu şekilde kendinizi üzmeye kimse değ(e)mez. İçinizdekileri güzel bir şekilde dışarı vurun, siz de rahatlayın ruhunuz da rahatlasın :)
 
Gece gece konulara bakarken buraya denk geldim. Neyse, biz de üstümüze düşeni yapalım.

İnsanlar artık aşk, sevgi ve güven gibi şeyleri çok basitleştirdi, bu basitlik de gerçekten seven insanlara çok ağır geliyor. Size masal okuyup gerçekten sevdiğiniz insan çıkacaktır karşınıza demeyeceğim. Zamanın ne getireceğini bilemeyiz, belki karşınıza iyi birisi çıkar belki de hiç çıkmaz. Bu sebeplerden ötürü bazen "akan nehire kendinizi bırakmak gerekir" bu gibi mecbur olduğunuz durumularda.

Günümüzde de buna mecbur gibi görünüyorsunuz... Bu sebeplerden ötürü akan suyun yönünü değiştirmek yerine bir süre o suda yüzünüz, yani "an"ı yaşayınız, bu günleriniz bir daha geri gelmeyecek. O yüzden en güzel ve en mutlu olacağınız şekilde yaşayın.

Bu şekilde kendinizi üzmeye kimse değ(e)mez. İçinizdekileri güzel bir şekilde dışarı vurun, siz de rahatlayın ruhunuz da rahatlasın :)
Akan nehire kendimi bıraktım ama ne boğulmamak için çabalıyorum ne de kendimi kurtarmaya. Savrulup gidiyorum.
 

Geri
Yukarı