Sizce demokrasiden daha iyi bir yönetim şekli var mı?

Peki günümüzde uygulanması denense (en azından diğer örneklerini yok sayarsak) hangi İslam'ı baz alırlar? Sadece Kur'an? Sadece hadisler ve siyer? Her ikisi de? Ya da tamamen başka şeyler? Sizce bütün müslümanlar uygulanan kuralları destekleyecek mi? Yoksa siz bu kuralları uygulamak uğruna zulmü meşru mu görüyorsunuz?
Sadece Kur'anı baz alır mı bilemem, kuvvetli ve mütevatir olan hadisler ve sünnetlerinde uygulanması gerekebilir. Bunlar alimlerin tekrardan incelemeye alması gereken konular. Sonuçta Hulefa-i Raşidin ve Peygamber dönemi en temiz şeriatın işlendiği dönemdir.
Bu kuralların uygulanması refah ortamına ulaştıracaktır zaten, burada bir zulüm yapılmaz.
 
Şeriat var Allah'ın kanunları. Ondan iyisi mi var Müslüman'ım diyene.

Yallah arabistana dostum, insanların yönettiği dünyada insanların kanunu geçer.

Sadece Kur'anı baz alır mı bilemem, kuvvetli ve mütevatir olan hadisler ve sünnetlerinde uygulanması gerekebilir. Bunlar alimlerin tekrardan incelemeye alması gereken konular. Sonuçta Hulefa-i Raşidin ve Peygamber dönemi en temiz şeriatın işlendiği dönemdir.
Bu kuralların uygulanması refah ortamına ulaştıracaktır zaten, burada bir zulüm yapılmaz.

Kurana göre tek kaynak kurandır hocam, 2. bir kaynak aranamaz.
 
Yallah arabistana dostum, insanların yönettiği dünyada insanların kanunu geçer.
Bununla ne alakası var? Aşırı açık ve mantıksız bir cevap.

Kurana göre tek kaynak kurandır hocam, 2. bir kaynak aranamaz.

Kur'ana göre Resulullah'a da uymak gerekir. Kendisi peygamber değil midir? Onun öğütleri ve sünneti de önemlidir(Hadise bağlı olarak). Fakat burada önemli husus olarak, eğer bir hadis Kur'anla çelişiyorsa zaten en önemli kaynak Kur'andır ve o hadis uydurmadır. Muhammed sadece bir peygamberdir.
 
Bununla ne alakası var? Aşırı açık ve mantıksız bir cevap.

Kur'ana göre Resulullah'a da uymak gerekir. Kendisi peygamber değil midir? Onun öğütleri ve sünneti de önemlidir(Hadise bağlı olarak). Fakat burada önemli husus olarak, eğer bir hadis Kur'anla çelişiyorsa zaten en önemli kaynak Kur'andır ve o hadis uydurmadır. Muhammed sadece bir peygamberdir.

Hadislerin netliği yok, değişmiş olabilir. Kuran'a göre tek kaynak kurandır, peygamber kurana uymak zorundadır başka bir hüküm koyamaz.
 
@tgman hocam bence @Liberte Sergen hocamın dediği bana biraz daha mantıklı geliyor. Hadisler değişmiş olabilir. Özellikle Araplar gibi çıkarcı bir millette değişmemesine imkan yok gibi geliyor.
Allah, Arapların çıkarcı ve kötü bir halk olduğunu bildiği için 4 halife döneminde İslam'ı Türklerle tanıştırdı. Şuan İslamiyet'i Türkler koruyor. Daha geçen gün BAE'de Yahudilerle Araplar birlikte eğleniyorlardı. Hadislerin orijinalliği tartışılır ancak bir ihtimalle Araplar değiştirdi. Ve Allah nurunu tamamlamak için Türkleri görevlendiriyor. Yukarıda yazdığım gibi şeriatı Allah'ın istediği şekilde uygularsak dünya bizi örnek alacak ve İslamiyet yayılacak.
 
@tgman hocam bence @Liberte Sergen hocamın dediği bana biraz daha mantıklı geliyor. Hadisler değişmiş olabilir. Özellikle Araplar gibi çıkarcı bir millette değişmemesine imkan yok gibi geliyor.
Zaten peygamberin 600.000'den fazla hadisi var rivayet edilen, ve böyle birşey mümkün değil. Fakat mütevatir hadisler Hz.Muhammed döneminde izin ile yazılmış ve doğrulanmış hadislerdir. Mesela sahih hadisler vardır, bu hadisler rivayet iledir ve doğru olduğu düşünülür. Zayıf hadisler ise doğru olmadığı söylenen hadislerdir.
Örneğin;
- Hz. Peygamber (asm)'in “Bana cinsi yönden 40 erkek kuvveti verildi.” (İbn Sad, et-Tabakat, 1/282; Suyuti, el-Hasais,1/120)
Bu hadis tamamen zayıftır, hadisi rivayet eden kişiye sorulduğunda, kendi aralarında böyle düşündüklerini söylemiştir. Yani aslında zayıftır.

Fakat mütevatir hadisler, Muhammed (s.a.v) döneminde yazılı olarak geçirilmiş olan hadislerdir.
Fakat Hz.Muhammed bazı dönemlerde, insanlar Kur'an ile hadisleri birbirine karıştırıp tahrif etmesin diye belirli dönemlerde yasaklamıştır.
Mütevatir hadislere kesin amel etmek gerekir, dediğim gibi yazıya geçirilmiş, herhangi rivayetlerle ve tahminlerle gelmemiştir.

Allah, Arapların çıkarcı ve kötü bir halk olduğunu bildiği için 4 halife döneminde İslam'ı Türklerle tanıştırdı. Şuan İslamiyet'i Türkler koruyor. Daha geçen gün BAE'de Yahudilerle Araplar birlikte eğleniyorlardı. Hadislerin orijinalliği tartışılır ancak bir ihtimalle Araplar değiştirdi. Ve Allah nurunu tamamlamak için Türkleri görevlendiriyor. Yukarıda yazdığım gibi şeriatı Allah'ın istediği şekilde uygularsak dünya bizi örnek alacak ve İslamiyet yayılacak.
Türkler islamiyeti ihanetsiz, şerefiyle yönetmiş bir toplumdur. Araplar birbirine bile herzaman ihanet etmiştir. Fakat zaten her hadis doğru diyemeyiz, (haşa) belki de iktidardan biri hadis uydurdu ve kendine itaat etmeleri konusunda haklı çıkardı, nereden bileceğiz? O yüzden her hadisin doğruluğuna, rivayet eden kişiye, veya yazılı mı değil mi? Eğer yazılı değilse nasıl rivayet edilmiş? Gibi onlarca hususlara bakmak gerek.

Hadislerin netliği yok, değişmiş olabilir. Kuran'a göre tek kaynak kurandır, peygamber kurana uymak zorundadır başka bir hüküm koyamaz.
Her hadis için farklı incelemek gerekmektedir. Mütevatirler kesin hadislerdir fakat sahihlere amel etmeyip inkâr ederseniz o sizin kararınız, ama her hadisi isteğe bağlı olarak kabul edip etmemek küfre girebilir. O yüzden hadisi araştırıp amel etmek lazım.
 
Demokrasi cahil bir halka verilirse kötü seçimler yapar ve o gemideki herkes bedelini öder. Madem yönetecek güzel bir adam yok, o halde anarşizmden yanayım. Yöneticiye gerek yok, biz birbirimize yeteriz. ( linçlemeyin )
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Demokrasi düzgün bir yönetim şekli değildir. Ütopik bir halka sahip olmadığınız sürece demokrasi her zaman suistimal edilmeye açıktır.

Hans Hermann Hoppe'nin konuşmasını şöyle bırakayım. Hans-Hermann Hoppe'nin Düşünce Tarzı

İdeal bir yönetim şekli olduğuna inanmıyorum zira bu sorunun cevabı yaşadığınız ortamın şartlarına göre değişir. Zaman, mekan, toplum ve benzeri birçok etken var.

Bana sorarsanız monarşi bile demokrasiden iyidir.

Kendi ideal (hayali) düzenimi açıklayayım:
  • Devlet sadece iç-dış güvenlik, hukuk ve sağlık sektörlerinden sorumlu olacak.
    • Devletin ilgilendiği yalnızca 3 sektör olacağı için hâliyle vergiler de az olacak. Bu sayede kişinin kendisine ayıracağı para artacak, yatırımların önü açılacak.
    • Devletin ekonomideki tek görevi yasadışı yollarla sağlanan haksız rekabeti engellemek olacak. Bunun dışında devlet ekonomiye müdahale etmeyecek.
    • İftiraya varmadığı sürece hakaret vesaire ifade özgürlüğü kapsamına girecek.
    • Devletin dini olmayacak ve devlet tarafından fonlanan bir dini kurum olmayacak.
      • Camii, kilise ve benzeri ibadet yerleri dine mensup kişiler arasında para toplanarak yapılabilir. Devlet buna destek vermeyecek.
    • Devlet, sokak hayvanlarına bakmayacak. Barınak kurmayacak. Sokak hayvanları, milletin canına veya malına zarar veriyorsa ya öldürülecek ya da özel barınaklarda bakılacak.
      • Özel barınaklar da diğer kurumlar gibi denetlenecek tabii ki.
      • Bu maddeyi gerekli görmesem de ekledim çünkü ülkemizi bekleyen en büyük sorunlardan biri de sokak köpeklerinin kontrolsüz artışı.
    • Devlet sadece askeri okullardan sorumlu olacak. Merkezi eğitim olmayacak ve tüm okullar kendi sınavını hazırlayacak.
  • Devlet, belirli zümrelerin (herhangi bir özelliğine göre bölünmüş toplulukların) temsil ettiği (temsilciler, temsil ettikleri topluluklar tarafından seçilecek) insanlar tarafından meclis mantığıyla yönetilecek.
Buraya daha onlarca madde eklenir ama kafa ütülemeye gerek yok. Temel hatlarıyla benim ideal devletim bu şekilde.
 

Geri
Yukarı