Olmamalı elbette fakat evlilik denilen şeyin de ortak bir şirket kurmaya benzetmeniz lazım.
Çocuk için ayrı nafaka var zaten. Olay şu aslında, boşanmadan kaynaklı taraflardan birisi yoksulluğa düşecekse nafaka alabiliyor. Aslında erkek kadın fark etmiyor ama kadının çalışmasına engel oluyorsan, kendini geliştirmesine engel oluyorsan, efendime söyleyeyim sen üst düzey bir meslek sahibi olmana rağmen kendi sosyo kültürel düzeyindeki birisi yerine daha alttan birisiyle evleniyorsan(elbette bu suç değil. Ama söyleyeyim evlendiğinizde o kadının sorumluluğunu sen alıyorsun) vs. vs. de nafaka olabilir. Ki aslında şirketleşmek gibi dedim ya anlaşmalı boşanmalarda bu konuda da bir karar alabilirsiniz. Yani iki taraftan birisi boşanmaya hak kazanacak kadar karşı taraftan etkilenmiş ve bu boşanma yüzünden fakirleşecek durumdaysa nafaka olabilir.
Aslında resmiyette bir evlilik yapmak zorunda değilsiniz. Ayrıca şu yukarıda saydığım şeylere girişmeyin. Kadın çalışmak istiyorsa çalışsın, okuyup kendine meslek edinmek istiyorsa edinsin. Bunları yapmak istemediği halde evleniyorsanız da o kadının sorumluluğunu aldığınızı unutmayın. Bir de karşı tarafın sizi boşamasına fırsat vermeyin, gidip aldatmayın mesela. Devlet sizin birbirinize ne kadar aşık olduğunuza bakmaz. Siz evlilik kararıyla "hayat holding"in ortaklığına soyunuyorsunuz. Ha tabi devletin kendi kaynaklarıyla ya da geliştirdiği politikayla istihdam yaratamayıp bunu başkalarına yıkmak anlamına da geliyor.
Olsun diyenler de haklı, olmasın diyenler de. Evlilik aşamasında ve sürecinde en azından iki tarafın da birey olduğunun, evlilik sonrası mülkün ortak kazanım olduğunun bilinciyle hareket etmenizde fayda olabilir.
Bir de bu nafaka olayı erkek lehine de geçerli. Bir de nafaka talebinde bulunan ağır kusurlu olmaması gerekiyormuş boşanmada. Taraflardan birisi boşanmadan dolayı yoksullaşacak ve boşanmaya kendisi sebep olmamışsa(kendisi aldatmadıysa vs sanırım, ağır kusurdan kasıt ne bilmiyorum) nafaka alabilir herhalde.