Çok önemli bir noktaya değindiniz. Aslında benim aklımda ankete yazdığım her madde hakkında soru işaretleri var. Olayın ciddiyetini biraz detaylı düşününce kavrayabiliyorsunuz. Mesela;
- Köpeklerin hepsi uyutulacaksa kim, nasıl, neyle uyutacak? Uyuttuk diyelim milyonlarca köpek cesedi ile ne yapılacak?
- Barınaklara topladık diyelim. Bu köpekleri neyle besleyeceğiz? Bunun maliyetinin altından nasıl kalkılacak?
- Köpekleri kısırlaştırmaya karar verdik diyelim. Bu kadar köpeği aynı anda nasıl kısırlaştıracağız? Kim kısırlaştıracak?
- Sahiplendirdik diyelim. Sahiplerinin sokağa atma olasılığını nasıl önleyeceğiz?
- Bütün cevapları kapsayarak bu işleri kim ve hangi parayla yapacak? Yap demek kolay lakin kullanılacak paranın miktarını tahmin bile edemiyorum.
- En önemlisi, bu soruları cevaplandırabilecek parti fark etmeksizin bir kişi var mı?
Diğer yorumları okumadan bunlara kendime göre cevap vereyim.
1. Köpeklerin uyutulması olayı Veteriner Hekimler tarafından gerçekleştirilir. Köpek cesetleri de hayvan mezarlarına ya da kireç dökülmüş toplu mezarlara atılır. (Kireç sebebi hastalık varsa eğer bunun toprağa geçmesini engellemek.)
2. Beslenme konusunda ya devlet firmalar ile anlaşır ya da dernekler ve vakıflar ile protokol imzalanır ve gelen bağışlar ile sürdürülür ama kısa süreli bir çözüm olur ve maaliyeyi baya can yakar. Ayrıca ülkemizde belli yolsuzluk olayları da olur.
3. Yine Veteriner Hekimler kısırlaştıracak erkek köpeklerinli komplikasyon çıkmadan 15-20 dakika, dışı köpeklerinli ise yine aynı şekilde 35-40 dakika sürer maksimum. Buradaki asıl soru kullanılan ilaç ve malzemelerin temizliği ve maaliyeti aslında. Bu da yine 2. maddedeki gibi karşılanabilir ama kısa çözüm.
4. Köpeklere çip takılıyor ve bu sahiplerine entegre ediliyor. Cihazlar ile taratıldığında köpeklerin kendi kimlik numaralarına ulaşıyorsunuz ve Tarım ve Orman Bakanlığı sisteminden görünüyor. Bir sahip dışarı atarsa ve bu köpek bulunursa eğer sahibi para cezasına çarptırılıyor(?)-kesin bilgi değil öyle hatırlıyorum- Caydırıcı cezalar ile önlenebilir ama ülkemizde kesin çözüm değil.
5. Bu iş için özel merkezler ve barınaklar açılması gerekiyor normalde bu görev belediyelere aittir ancak mevcut düzende devletin kendisi el atması gerekecektir. Bu iş için birçok teknolojik cihaz, veteriner hekim, veteriner teknikeri, temizlik personeli, güvenlik görevlisi, hayvan bakıcısı vesaire görevlendirilmesi gerekiyor ve sadece cihazların maaliyeti bile çok fazla. Ekstra vergiler ile veya 2. maddedeki gibi bağışlar ile çözüm olabilir. Mevcut tassaruf döneminde böyle bir olayın devlet tarafından yapılacağını düşünmüyorum. Mehmet Şimşeke sorsanız "Baslarim kopeginize." der gecer.
6. Herhangi bir partiye bagli degilim ve kendi irademle bilgilerimle cevapladim. Bunun disinda bu mevzuyu siyasi olarak hicbir parti hadi yapalim demez oy kaybi olur bu yuzden meclisin hepsi birlesip yapmadigi surece bu is yatar.
Zannetmiyorum. "Uyutmak" ne demek bilmeyen insanlara anket yapılırsa elbet farklı sonuçlar çıkar. Anket şirketlerine olan inancımızı kaybedeli de çok oluyor zaten.
"Barınaklara alınmalı" demişler ama total sayısı sadece 250 olan barınakların koşullarından bahsetmemişler, e zaten koşullardan haberleri de yok ki bahsetsinler. Bu barınaklar 1000 köpek kapasiteli -ki o kadar bile değil- olsa yine kurtarmıyor. Tamamen yetersiziz. Elimizde köpek sayısını veren veriler bile yok. Daha kaç tane var onu bilmiyoruz, tahminler üzerinden gidiyoruz. Veteriner sayımız aşağı yukarı 10.000 civarında. 10 senede 600.000 köpek uyutmus Tayvan'da güncel sayı 6000 kusur. Uyutsak bile bu yetersizliklerle kısa sürede çözemeyeceğiz.
Eki Görüntüle 2203982
Biraz da uyutma meselesinin sıkıntılarından bahsedeyim, veterinerlere büyük iş düşüyor. Psikolojileri kaldırmayabiliyor hatta. İntihar edenler olmuş geçmişte. Yine Tayvan orneginden gideyim:
The BBC looks back at the suicide of a vet in Taiwan, as new animal laws are set to come in.
www.bbc.com
Mesela bu insanlara yüklenen sorumluluğun da altından kalkabilecek miyiz? Bu işi yapmak istemediklerinde ne olacak? Hiçbir şey yok ortada. Sığır gibi atlıyoruz "hadi uyutalım" diyerek.
Meseleye döneyim, bu intihar sonrası Tayvan uyutma işlemini yasaklıyor. Yasakladığı için şu an güncel başıboş kedi/köpek sayıları 500.000 civarında. Sahipli kedi/köpek sayısı 2022'de 2,5 milyon civarı denmiş. Tayvan'in insan nüfusu ise 23 milyon.
Toplumun %10'u evcil hayvan sahibi.
Ayni sayı Türkiye'de 4 milyon. Nüfusumuz neredeyse 90 milyon olacak.
Dolayısıyla, halkıyla iktidarıyla bu sorunu cozemeyecegiz. İster uyutulsun diyenler ister demeyenler ellerinde sıfır veri ile konuşuyor. Bir tane bilirkişinin çıkıp da insanları bilinçlendirdiğini görmedim, belli ki yok. Belli ki o hususta bile yetersiziz.
Buraya katılıyorum bu arada. Barınakalr hastalı yuvasidir saglikli giden hayvan ya olur ya da hasta cikar.
Kisa surede uyutalarak cozum yapilmaz bu da dogru 1 toplarkan 3 4 tane doguracak hayvanlar sonucta hicbirine yetisilmez ama bu isin de bir cozum yolu olmali sokaklarimizda insanlara ve ozellikle cocuklara saldiran, yaralayan ve agir travnalar yasatan sürülere çözüm bulunmalı.
Psikolojik olarak çok kotu bir durum gercekten. Bir hayvanin gozundeki ferinin gitmesini gormek ve buna surekli maruz kalmak insani cok kotu etkiliyor.
Ya zaten genel olarak ne uyutalarak ne de barinaklarla cozulecek bir mesele degil ne ekonomik olarak ne de insancil olarak halledemeyiz.
Gercekten ya toplu bir katliam olacak ya da ciddi anlamda oturulup bu ise bir cozum bulunacak.
Ben sahsen sokakta suruler halinde dolasan kopekleri istemiyorum. Ciddi anlamda hicbir sey yapmasan dahi sadecs oradan geciyor olsan dogal icguduleri ile sana saldirabiliyorlar. Bircok defa basima geldi normal yururken 10 kopegin uzerime gelmesi. Aliskin oldugumdan cok sorun yaratmadi benim icin ama orada bir cocukta olabilirdi, 10 tane kocaman hayvana karsi kucuk bir cocuk ne yapabilir?
Vicdani, ekonomik ve insancil yonden haklisiniz lafim yok ama bu duruma bir cozum bulunmali.