Daha önce kullanmış olduğum Sony MDR-XB550AP kulaklığımın başına kötü şeyler gelmesi sonucu yeni bir kulaklık arayışına girdim. Yeni alacağım kulaklıktan beklentilerim şunlardı;
1-Flat EQ.
2-Uzun süreli kullanımda konfor.
3-Dayanıklılık.
4-Geniş sahne.
5-Uygun fiyat.
Maddeleri tek tek değerlendirerek fazla uzatmadan kulaklık hakkında bilgilerimi vermek istiyorum.
1-Flat EQ.
Öncelikle Flat EQ ne demek ve neden ihtiyaç duydum bundan bahsetmek istiyorum.
Çoğu ses ürünün kendine ait bir karakteri vardır. Kullandığınız kulaklıklar, hoparlörler vs. keyifli bir dinleme ortamı oluşturmak için üretilmiştir. Fakat referans kulaklıkları ya da monitörleri müziği düzenlemek ve tüm ses aygıtlarından iyi bir sonuç almak için kullanılır. Yani müzikler referans kulaklıklar ya da monitörlerde düzenlenir. Burada referans ürün kullanma amacımız tamamen dengeli sesler duymaktır. Bir referans aygıtından dinlediğiniz müzikten pek de keyif almamanız beklenir fakat bu referans aygıtı size hiçbir şekilde abartı frekanslar sunmaz. (Kalitesiz ve ucuz modeller hariç.) Örneğin ekstra bass gibi bir özellik kesinlikle yoktur. Bu referans kaynaklar da müzik teknolojileri ile uğraşan, mix ve mastering yapan insanların başvuracağı ilk seçeneklerdendir.
Kulaklığıma gelecek olursak; kulaklık ilk kullanımda tizlerinin jilet gibi keskin olduğunu hissettirdi. Fakat birkaç gün üst üste burn in yaptım ve o keskin tizlerden kurtuldum. Orta frekanslar da kendini daha çok belli etmeye başladı. Baslarda ise belirgin bir fark görmedim. (Burn in: Kulaklığa uzun süreler boyunca orta ses seviyesinde müzik ya da çeşitli frekansların gönderilmesiyle kulaklığın seslerinin yerine oturtulması işlemi.)
Kısaca özetlemek gerekirse; yeterince flat bir kulaklık. Aynı zamanda dinlerken frekanslara tepkisi inanılmaz iyi. Örneğin yüksek baslı bir müzik dinliyorsanız flat olmasına rağmen o bası çok muazzam bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Ama kesinlikle abartı yok.
2-Uzun süreli kullanımda konfor.
Daha önceki kulaklığımda 2-3 saat sonrası kulağımı ciddi şekilde acıtıyor ve baş ağrılarına sebep oluyordu. Ama Superlux HD681 ile 4-5 saat aralıksız kullanımım sonucu terleme dışında hiçbir şikayetim olmadı. Terleme konusunda ise doğduğumdan beri Mersin'de yaşadığım için alıştım diyebilirim.
Onun dışında kafa bandı kesinlikle rahatsız etmiyor ve çok güzel kavrıyor.
3-Dayanıklılık.
Malzeme tipleri hakkında pek bilgim yok ama hemen hemen hiçbir metal parçasının bulunmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. İlk hissiyatı pek kaliteli değil ama dayanıklı bir duruşu var. Herhangi bir problem yaşadığımda bu konuyu güncelleyeceğim.
4-Geniş sahne.
Bu da yine mix yaparken olması gereken özelliklerden biridir. Geniş sahne sayesinde enstrümanları daha iyi ayırt edebilir ve mix içinde enstrümanları çok rahat yerleştirebilirsiniz. Kulaklığın yarı açık yapısı sayesinde sahne gayet yeterli oranda geniş tutulmuş.
5-Uygun fiyat.
Ürünü Yonka Müzik Market'ten 275 TL'ye satın aldım. Daha ucuza Behringer'in modelleri vardı fakat onların flatliğinden şüphe ettiğim için bu kulaklığı almaya karar verdim. Ödediğim para bana biraz fazla geldi ama ürünün gerçek fiyatını baz alırsak (35 dolar) gerçekten çok ucuz bir kulaklık. Biraz kurun azizliğine uğradım maalesef.
Ama iyi ki almışım dediğim bir kulaklık.
Önemli Eksileri
1- Kulaklık yarı açık bir yapıya sahip olduğu için ses yalıtımı asla beklemeyin. Sizin dinlediğiniz dışarıdan duyulabilir ve siz de dışarıdaki sesleri duyabilirsiniz. Ama tabii bu şikayet edilebilecek bir eksik değil çünkü yarı açık olması bize geniş bir sahne sunuyor.
2- Daha dayanıklı hissettiren bir malzeme yapısı olsun isterdim.
3- Bu kulaklığın abisi olan 668B modelinde olduğu gibi modüler bir kablo yapısı olmasını çok isterdim. Sonuçta kulaklıklarda en çok patlak veren yerler genelde kablolar ya da pedler oluyor.
Önemli Artıları
1- Fiyat
2- Başlangıç ve yarı profesyonel işler için yeterli flat oranı.
3- Ürünle birlikte vidalı bir jak dönüştürücü gelmesi. (Ürün 3.5mm jak taşıyor fakat vidalı bir dönüştürücü ile 6.35Mm'ye çevirip ses kartıma çok kolay bir şekilde taktım.
4- 32 Ohm'luk bir kulaklık olduğu için giriş, orta seviye bir ses kartı ile de çok rahat bir şekilde bu kulaklığı besleyebilirsiniz.
Bu kulaklık ile yaptığım ilk mix ve mastering deneyimimi dinleyebilirsiniz. Google Drive
Burada ise Sonarworks Reference 4 yazılımı ile mix ve mastering yaparken kullandığım ayarları görüyorsunuz.
Mavi çizgi kulaklığın kendi frekansları, mor çizgi ise Sonarworks %70 oranında aktif edildikten sonra kulaklığın değişen frekans grafiğini temsil ediyor.
Görüldüğü üzere tizler traşlanmış, orta frekanslara biraz can verilmiş ve baslar da biraz kısılmış.
NOT: Bu işlerde biraz yeniyim mix ve mastering süreçlerini öğrenmeye çalışıyorum. Mutlaka hatalarım vardır. Dinleyip yorum yapıp hatalarımı söyleyip bana katkıda bulunan herkese şimdiden çok teşekkür ederim.
1-Flat EQ.
2-Uzun süreli kullanımda konfor.
3-Dayanıklılık.
4-Geniş sahne.
5-Uygun fiyat.
Maddeleri tek tek değerlendirerek fazla uzatmadan kulaklık hakkında bilgilerimi vermek istiyorum.
1-Flat EQ.
Öncelikle Flat EQ ne demek ve neden ihtiyaç duydum bundan bahsetmek istiyorum.
Çoğu ses ürünün kendine ait bir karakteri vardır. Kullandığınız kulaklıklar, hoparlörler vs. keyifli bir dinleme ortamı oluşturmak için üretilmiştir. Fakat referans kulaklıkları ya da monitörleri müziği düzenlemek ve tüm ses aygıtlarından iyi bir sonuç almak için kullanılır. Yani müzikler referans kulaklıklar ya da monitörlerde düzenlenir. Burada referans ürün kullanma amacımız tamamen dengeli sesler duymaktır. Bir referans aygıtından dinlediğiniz müzikten pek de keyif almamanız beklenir fakat bu referans aygıtı size hiçbir şekilde abartı frekanslar sunmaz. (Kalitesiz ve ucuz modeller hariç.) Örneğin ekstra bass gibi bir özellik kesinlikle yoktur. Bu referans kaynaklar da müzik teknolojileri ile uğraşan, mix ve mastering yapan insanların başvuracağı ilk seçeneklerdendir.
Kulaklığıma gelecek olursak; kulaklık ilk kullanımda tizlerinin jilet gibi keskin olduğunu hissettirdi. Fakat birkaç gün üst üste burn in yaptım ve o keskin tizlerden kurtuldum. Orta frekanslar da kendini daha çok belli etmeye başladı. Baslarda ise belirgin bir fark görmedim. (Burn in: Kulaklığa uzun süreler boyunca orta ses seviyesinde müzik ya da çeşitli frekansların gönderilmesiyle kulaklığın seslerinin yerine oturtulması işlemi.)
Kısaca özetlemek gerekirse; yeterince flat bir kulaklık. Aynı zamanda dinlerken frekanslara tepkisi inanılmaz iyi. Örneğin yüksek baslı bir müzik dinliyorsanız flat olmasına rağmen o bası çok muazzam bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Ama kesinlikle abartı yok.
2-Uzun süreli kullanımda konfor.
Daha önceki kulaklığımda 2-3 saat sonrası kulağımı ciddi şekilde acıtıyor ve baş ağrılarına sebep oluyordu. Ama Superlux HD681 ile 4-5 saat aralıksız kullanımım sonucu terleme dışında hiçbir şikayetim olmadı. Terleme konusunda ise doğduğumdan beri Mersin'de yaşadığım için alıştım diyebilirim.
Onun dışında kafa bandı kesinlikle rahatsız etmiyor ve çok güzel kavrıyor.
3-Dayanıklılık.
Malzeme tipleri hakkında pek bilgim yok ama hemen hemen hiçbir metal parçasının bulunmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. İlk hissiyatı pek kaliteli değil ama dayanıklı bir duruşu var. Herhangi bir problem yaşadığımda bu konuyu güncelleyeceğim.
4-Geniş sahne.
Bu da yine mix yaparken olması gereken özelliklerden biridir. Geniş sahne sayesinde enstrümanları daha iyi ayırt edebilir ve mix içinde enstrümanları çok rahat yerleştirebilirsiniz. Kulaklığın yarı açık yapısı sayesinde sahne gayet yeterli oranda geniş tutulmuş.
5-Uygun fiyat.
Ürünü Yonka Müzik Market'ten 275 TL'ye satın aldım. Daha ucuza Behringer'in modelleri vardı fakat onların flatliğinden şüphe ettiğim için bu kulaklığı almaya karar verdim. Ödediğim para bana biraz fazla geldi ama ürünün gerçek fiyatını baz alırsak (35 dolar) gerçekten çok ucuz bir kulaklık. Biraz kurun azizliğine uğradım maalesef.
Ama iyi ki almışım dediğim bir kulaklık.
Önemli Eksileri
1- Kulaklık yarı açık bir yapıya sahip olduğu için ses yalıtımı asla beklemeyin. Sizin dinlediğiniz dışarıdan duyulabilir ve siz de dışarıdaki sesleri duyabilirsiniz. Ama tabii bu şikayet edilebilecek bir eksik değil çünkü yarı açık olması bize geniş bir sahne sunuyor.
2- Daha dayanıklı hissettiren bir malzeme yapısı olsun isterdim.
3- Bu kulaklığın abisi olan 668B modelinde olduğu gibi modüler bir kablo yapısı olmasını çok isterdim. Sonuçta kulaklıklarda en çok patlak veren yerler genelde kablolar ya da pedler oluyor.
Önemli Artıları
1- Fiyat
2- Başlangıç ve yarı profesyonel işler için yeterli flat oranı.
3- Ürünle birlikte vidalı bir jak dönüştürücü gelmesi. (Ürün 3.5mm jak taşıyor fakat vidalı bir dönüştürücü ile 6.35Mm'ye çevirip ses kartıma çok kolay bir şekilde taktım.
4- 32 Ohm'luk bir kulaklık olduğu için giriş, orta seviye bir ses kartı ile de çok rahat bir şekilde bu kulaklığı besleyebilirsiniz.
Bu kulaklık ile yaptığım ilk mix ve mastering deneyimimi dinleyebilirsiniz. Google Drive
Burada ise Sonarworks Reference 4 yazılımı ile mix ve mastering yaparken kullandığım ayarları görüyorsunuz.
Mavi çizgi kulaklığın kendi frekansları, mor çizgi ise Sonarworks %70 oranında aktif edildikten sonra kulaklığın değişen frekans grafiğini temsil ediyor.
Görüldüğü üzere tizler traşlanmış, orta frekanslara biraz can verilmiş ve baslar da biraz kısılmış.
NOT: Bu işlerde biraz yeniyim mix ve mastering süreçlerini öğrenmeye çalışıyorum. Mutlaka hatalarım vardır. Dinleyip yorum yapıp hatalarımı söyleyip bana katkıda bulunan herkese şimdiden çok teşekkür ederim.
