Tanrı her şeyi biliyorsa neden imtihan oluyoruz?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu soruya rasyonel bir cevap verilemez. Cunku soru sorulurken 3 tane problemli varsayim yapiliyor.

1) Tanri vardir.
2) Imtihan oluyoruz.
3) Tanrinin bizi imtihan etmesinin ardinda bizim algilayabilecegimiz bir sebep var.

Bu on kabuller, mantiksal kanitlarla olusturulabilecek seyler degiller. O yuzden tartismak yersiz, zira mantikla ulasilamayan on kabullerle ortaya atilan bir iddiaya ya da soruya mantikla ulasilabilen cevaplar verilemez.

Bu soru olsa olsa bir ilahiyatcinin cevap verebilecegi soru olabilir, o da hangi dine/mezhebe mensup olduguna gore degisir. Hatta ayni din/mezhep icinde dahi farklilik gosterebilir zira dinler de herkesin ayni sekilde yorumladigi seyler degiller.

Bos yere birbirinizi yemeyin yani, benden soylemesi : )
 
Çünkü bu Tanrı'nın eğlencesi. Kendi yarattığı aciz varlıkların kendi aralarında oluşturduğu kaosu izleyip eğleniyor. Haklı. Herkesin eğlenmeye hakkı var.
 
Tanrı her şeyi bilseydi Adem'i yasak meyve testine tutmazdı. Dolayısıyla ceza diye bir şey de adlandırılmazdı.
 
Merhabalar.

İslam dinine göre konuşacağım.

Allah bizi dünyaya imtihana gönderdi. Müslüman ve iyi olursak cennete, müslüman olmazsak iyi veya kötü olmamız fark etmiyor cehenneme gideceğiz. Olay şu Allah bizi görüyor ne yapacağımızı biliyor iyi olacağımızı kötü olacağımızı müslüman olup olmayacağımızı. Eğer Allah her şeyi biliyorsa imtihan diye bir şey olmaz, imtihan varsa Allah her şeyi bilmiyordur. Allah'ın derdi neydi de bizi yarattı?
Allah bilinmek istedi o yüzden insanları ve diğer canlıları yarattı. Mesela ben yazar olmak istiyorum başarım var kendimce bilinmek ünlü olmak istiyorum Allah da yetenekli bilinmek istiyor, gayet basit.

"Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim (bilinmeye muhabbet ettim) ve kâinatı yarattım."
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Allah bilinmek istedi o yüzden insanları ve diğer canlıları yarattı. Mesela ben yazar olmak istiyorum başarım var kendimce bilinmek ünlü olmak istiyorum Allah da yetenekli bilinmek istiyor, gayet basit.

"Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim (bilinmeye muhabbet ettim) ve kâinatı yarattım."
Fazla insancıl ve egoist bir istek bu.
 
Fazla insancıl ve egoist bir istek bu.
Sen tanrı olduğunu düşün, senin böyle bir isteğin olmayacak mıydı? Hoca demişti Tanrı bizi kendisine benzetiyor zati subuti sıfatlar mesela bence gayet normal, benim Kuranda tek yapmayacağım şey kadınları dövmek oda bir tavsiye zaten emir değil o yüzden Allaha kuşkusuz inanıyorum. Ben yazar olmak istiyorum bilinmek benim arzum haşa tanrı olsaydım da bilinmek isterdim. Tanrı sonuçta kendisine benzetiyor bizi.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Sen tanrı olduğunu düşün, senin böyle bir isteğin olmayacak mıydı? Hoca demişti Tanrı bizi kendisine benzetiyor zati subuti sıfatlar mesela bence gayet normal, benim Kuranda tek yapmayacağım şey kadınları dövmek oda bir tavsiye zaten emir değil o yüzden Allaha kuşkusuz inanıyorum. Ben yazar olmak istiyorum bilinmek benim arzum haşa tanrı olsaydım da bilinmek isterdim. Tanrı sonuçta kendisine benzetiyor bizi.
Bu mu yani? Koskoca tanrıyı yazarlığa, marul maydanoza ve sanatçılığa mı sığdırıyorsunuz? Yarattığı melekler egosunu tatmin etmedi mi yani?
 
Adem ve Havva aynı zamanlarda Dünya'ya indirildi.
Havva indirilmedi, Adem'in kaburga kemiğinden yapıldı yersen tabii. Kendi dininden örnek vereceksen bilginden emin ol.

Ikincisi Adem ve Havva bir Sümer mitidir. Dünya üzerinde hiçbir türün ilki yoktur, ilk insan diye bir şey yok. Evrim sürekli bir süreçtir ve tüm türler yakın ve uzak kuzenlerine, kademeli ve çok yavaş değişimlerden geçerek, ataları aracılığıyla bağlanır.

Havva dediğin kişinin Kuran'da adi bile geçmez. Ademin eşi diye anılır.

Sümer miti olduğunu söyleyeyim bakınız.

Enki yine birgün kendi ekmeklerini temin etmekte güçlük çeken dişi tanrıların yakarışları üzerine; ( Bu tablette Lauvre Müzesindedir)
“Ey oğlum, yatağından kalk…bilgini kullan,
Tanrılara iş yapacak yaratıklara şekil ver
Onlar kendilerini iki misli çoğaltsınlar” deyişleriyle Enki;
“Ey annem, ismini vereceğim yaratik oldu,
Onun üzerine tanrıların görüntüsünü koy.
Dipsiz suyun çamurunun özünü karıştır.
O bir insan…”
Enki tekrar çamura şekil verdi, bu kez;
“Elinin yarattığının kaderini kararladım. Ona, yemesi için ekmek verdim,
Benim elimin şekil verdiğinin kaderini kararla ve ona yemek için ekmek ver”
Dedi ve insana soluk verildi.
Bunlar bize bir şeyler hatırlatıyor mu? Ademin çamurdan yapıldığına dair kutsal kitaplardaki sözleri ?
Çamurdan yapılan Adem ile Sümerce’de “Tİ” kaburga anlamına gelen kaburga kemiğinden yapılan dişi Havva’nın hikayesine de benziyor değil mi?
Tevrat Yaradılış 2 Bab/7’de “Rab Tanrı Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.”
2/21 “Rab Tanrı Adem’e derin bir uyku verdi, Adem uyurken, Rab tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.”
2/22 “Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem’e getirdi.”
2/23 “Adem, “İşte bu benim kemiklerimden alınmış kemik, etimden alınmış ettir” dedi. O’na kadın denilecek, çünkü o adamadan alındı”
3. Bölüm 20’de “Adem karısına Havva adını verdi, çünkü o bütün insanların annesiydi”
Tevrat’taki bu “bütün yaşayanların annesi” Havva ile Adem’in konusu, yoksa, Ana Tanrıça Ninhursag ile Enki’nin ilişkisinden mi doğdu?
Enki’nin hasta organı kaburgasının adı Sümerce’de “Tİ” idi. Ninhursag’ın kaburgayı iyileştirmesi sırasında;
“Kardeşim neren ağrıyor?
Kaburgam ağrıyor”
Tanrıca Ninti’yi (kaburganın hanımı/yaşatan hanım) doğurdum senin için”
Demesindeki Sümer dilinde, “kaburganın hanımı” anlamına da gelen, “yaşatan hanım” anlamından mı gelişmişti.
Yoksa; Tevrat’ta “Hayat veren kadın” Havva’nın Adem’in kaburgasından yaratılmış olması, Kuran’da Adem’in yaratılıp sonra ona eş olsun diye Havva’nın Adem’in kaburga kemiğinden yaratılmış olduğu söylemine benzemiyor mu?
Nisa Suresi 4/1;
“Ey insanlar, sizi bir tek candan Adem’den yaratan, o candan da eşini Havva’yı yaratan ve ikisinden bir çok erkek ile kadınlar türeten Rabbinizden korkun”
Derken, NİSA yani kadın kelimesini kullanır, aynı kelime NİSA bu kez Tevrat’ın Tekvin Bölümü 2 Bab 22.ayetinde;
"ve Rab Allah adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı ve onu adama getirdi.”
2/23’de; “ve adam dedi, şimdi bu benim kemiklerimden kemik ve etimden ettir; buna NİSA denilecek çünkü o insandan alındı.”

Şimdi “Enki ve Ninhursag” efsanesini ve onun tabletini inceleyelim. (278 satırlık şiir şimdi Louvre müzesindedir.)
“Dilmun (İran’ın güneybatısında olabilir) saf, temiz parlak bir şehirdi. Yaşayanlar hastalık ve ölüm bilmezlerdi. Ancak orada (su) eksikti. Enki güneş tanrısı “utu”ya oradan tatlı su çıkarmasını söyledi. Dilmun meyve bahçeleri, yeşil tarlalar ve çayırlarla doldu. Ana tanrıça Ninhursag 8 bitki filizlendirdi. Enki bu filizleri birer birer yedi. Ninhursag buna çok kızdı ve Enki’yi ölümle lanetledi. Enki’nin sağlığı bozuldu 8 organı hastalandı, büyük tanrılar Tilki’den tanrıca Ninhursag’ı bulmasını istediler. Ninhursag Enki’yi affetti iyileştirdi.”
Tevrat Yaradılış 2. Bab ;
6- “Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu”
“Rab Tanrı Doğu’da, Aden’de bir bahçe dikti,…
“Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. Adenden bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kala ayrılıyordu”
15- “Rab Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem’i oraya koydu.”
16- “O’na bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin diye buyurdu”
17- “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacında yeme, çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün”
3. Bab
6- “Kadın… meyveyi koparıp yedi, yanındaki kocasına verdi o da yedi.”
17- “Rab Tanrı Adem’e yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.”
19- “Toprağa dönünceye dek ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın”
23- “Böylece Rab Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem’i, Aden bahçesinden çıkardı”
Dilmun; Tevrat ve İncil’deki cennet Aden Bahçesi idi, Kuran’da ki Aden bahçesi de burası idi.

Bu dediğim kısımlar Sümer tabletlerinde bulunan şeyler.

@Murat5038 Bu sitede yıllarca yöneticilik yapmış birisin seni bilen biliyor ben dahil. Ne kadar siteye yararinin dokunduğunu iyi biliyoruz. Mesajin altinda bir tane haddini bilmez bilgisiz birinin siteyi karalayip sözde kendisi hakli çıkarma peşinde iftiralar, yalanlar söyluyor, geçen konuda bize vereceği cevabi olmayinca hakaret eden bir zatin mesajını beğenmez size yakışıyor mu hiç?

Daha adamlar teori ne demek onu bile bilmiyor gelmiş teori üzerinden laf salatalığı yapiyor.

@ardayzr Islamiyetten önce kadinlarin diri diri gömüldüğü iddaasi büyük bir yalandır, birkaç münferit olay yüzünden Araplar Islamiyetten önce kadınları diri diri gömüyordu demek yanlıştır. Ben geçen defa da bununla bir sürü görsel bilgi atmiştim. Kendinizi guncelleyiniz lütfen.
 
Sen tanrı olduğunu düşün, senin böyle bir isteğin olmayacak mıydı? Hoca demişti Tanrı bizi kendisine benzetiyor zati subuti sıfatlar mesela bence gayet normal, benim Kuranda tek yapmayacağım şey kadınları dövmek oda bir tavsiye zaten emir değil o yüzden Allaha kuşkusuz inanıyorum. Ben yazar olmak istiyorum bilinmek benim arzum haşa tanrı olsaydım da bilinmek isterdim. Tanrı sonuçta kendisine benzetiyor bizi.
Böyle bir Tanrının olmasını istemezdim. Çünkü gerçekten çok salakça. Sen tanrısın zaten bilinmeye ihtiyacın yok! Şimdi diyelim ki sen bir robot yapıyorsun, onun seni bilmesine ihtiyacın mı var? Bu arada dövmek bir tavsiye mi? Cidden mi? Tavsiyeymiş. Direk yasaklayacağına tavsiye ediyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı