Tanrı neden meleklere ihtiyaç duyar?

Biz bunu anlayacak akla sahip değiliz ve tanrı istemediği sürece olmayacağız.
Mükemmel bir varlık hiç bir şey istemez; istemek, arzu etmek insanlara özeldir. Tanrı bir şey isteyebilir dersen, ona insanların bir özelliğini yüklemiş oluyorsun. Tanrıyı insanlaştırmış oluyorsun. Tanrı hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
 
Mükemmel bir varlık hiç bir şey istemez; istemek, arzu etmek insanlara özeldir. Tanrı bir şey isteyebilir dersen, ona insanların bir özelliğini yüklemiş oluyorsun. Tanrıyı insanlaştırmış oluyorsun. Tanrı hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
Haklısınız hocam zaten ben de onu anlatmaya çalıştım ama o detayı kaçırmışım.
 
Kutsal kitaplarda tanrının kudretli, her şeye gücü yeten bir ilah olarak tanımlanmasına rağmen melek yaratıp işlerini ona yaptırması bana garip geldi, okuldaki din kültürü hocamdan da tatmin edici cevap alamadım ben de sizin düşüncelerinizi merak ettim.
Çünkü din ve tanrı önceden mitoloji ile açıklanabilen zor konuların farklı yöntemlerle açıklanmasıdır. Yani din ve tanrı insanların asla net olarak açığa çıkartamayacağı kavramlar. Çoğu dine göre ise insanlar dogmalarla bunları sorgulamamalılar.
 
Eger tanri diye bir seyin varligini kabul edersen, senden ustun bir super-akil nasil davranir bunu sorgulayamazsin. Muhabbet kuslarinin pi sayisinin 3 alinmasi uzerine kafa yormasi gibi bir sey bu. Ilk etapta sacma gelebilir ama aslinda bunun da bir sebebi var ama muhabbet kuslari asla anlayamaz.
Varligina inaniyorsan onun aksiyonlarinin da senin asla anlamlandiramayacagin bir duzlemde anlamli olabilecegini kabul etmissindir.


Teizmi kendi icinde sorgulamak mantiksiz. Paket program bunlar, ya komple kabul edersin ya da komple reddedersin. Kurban mantiksiz, dua etmek sacma, Azrail OK ama cebrail dedin mi orada duracaksin gibi sorgulamalar mantiksiz.
 
Aslında hocam @bitwise doğru söylüyor, şöyle ki; Eğer bir yaratıcıyı kabul etmek gerekirse "full sürüm" olarak kabul etmek gerekir, diğer türlü işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor ve çelişkiler yumağı oluşuyor. Şunu söylüyorum inanan insanın kalbidir mantığı değil. Eğer eleştirel bir tavır ile yaratıcı ve dinler sorgulanırsa insan o zaman itikatının ne denli zayıf olduğunu anlıyor. O yüzden inanan kişiler mantığını bir kenara bırakıp kalbi ile inanmaya devam ederse, dini bilimle benzeştirip örnekler ararsa çok fazla çelişkili durumlar bulma olasılığı artıyor.
 
Mükemmel bir varlık hiç bir şey istemez; istemek, arzu etmek insanlara özeldir. Tanrı bir şey isteyebilir dersen, ona insanların bir özelliğini yüklemiş oluyorsun. Tanrıyı insanlaştırmış oluyorsun. Tanrı hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
Sen bana Tanrı'nın varlığını kabul ettirdin mi de Tanrı mükemmeldir, hiçbir şey istemez diyorsun? Tanrı'nın varlığını inkar etmek ne kadar muamma ise, Tanrı'nın varlığı da muammadır.

Tanrı'yı yine kabul edip antropomorfik hale getiren yine insandır. Antik Yunan Tanrıları, Eski Mısır Tanrıları, Aztek Tanrıları, medeniyetin beşiği olarak kabul edilen Sümerlerin tanrıları, Hindu Tanrılar... Bunların hepsindeki ortak özellik tanrıların antropomorfik olmasıdır. Üç semavi din haricinde.. Ki onlarda da insani özellikler yüklenmiştir tanrıya. "Tanrı'nın Eli, Tanrı seni görüyor, Allah affeder.........vb.........vb................."

Önce insan kendi ile çelişmeyi bırakmalı. Yukarıda da belirttiğim gibi Aristoteles, "İnsanın kendini takdir edilmeye mecbur olduğunu hisseder." söylemini insandan boyutundan varlık boyutuna da çekebiliriz. Eğer Tanrı varsa, neden onun ihtiyacının olmadığını düşünüyorsunuz? Evet, o herşeye kadirdir. Kadir olanın ihtiyacı olamaz mı?
 
Eğer tanrı kimseyi yaratmasaydı kimin ne yapıp ne yapmayacağını bildiği için cennet veya cehenneme yollasaydı kimse karşı çıkmayacak mıydı?

Cennet ve cehennemi neden yarattı?

Tanrı var iste onu kim seçti? Yani neden ben ya da sen tanrı olmadın?

Tanrı var ise ve sonsuz gücü varsa neden melekler yaratıyor?
 

Yeni konular

Geri
Yukarı