Tanrının bir kişiliği olsaydı nasıl olurdu?

Eşit, adaletli.

Adalet dediniz Fakat dünyanın her yerinde bugün adaletsizlik ve kaos var.

O adaletsizlik ve kaosların tamamı sebep ve sonuç ilişkisidir. İnsanoğlu kuralları ve toplum olmayı öğrendiyse kendine verilen (veya geliştirdiği) zeka sayesindedir. Adaletsizlik olduğu kadar adalet de var, kaos olduğu kadar huzur da var. Tanrı için bir kişilik belirlenemez, doğanın kanunu üzerinden gidilir.

Tanrının sadist olduğunu düşünmek komik. Kitaplardaki Tanrı bile her erkeğin üreyebilmesi için yol göstermiş daha ne olsun. Evrimde güçlü olmayan erkek neslini devam ettiremeden elenip gider. İnsanoğlu gelişimiyle bunu en azından kurtarmış hatta bu "zayıf" ordusunu kontrol altında tutup eş sahibi olabilmesi için din, kural vb. uydurmuşsa bile iyi yapmış. Bugün Dünya'da tüm kuralları kaldır insanoğlu yine ilkel güdüleriyle hareket edecek ve zayıfları öldürmeye, mallarını gasp etmeye başlayacak. Tüm kişilikler insana ait, sınırlar kalktığında ancak herkes gerçek halini gösterir.
 
Son düzenleme:
Hesap soracaksa sorumlu da pek tabii o. Orada doğan bebeğin bunlardan haberi yok.
Sen bir şeyler yarattın ve sonra sıkılıp kendi haline bıraktın. Bu anlaşılabilir bir şey. Diğer taraftan yaratıp, adil koşullar sunmayıp, üstüne bir de kurallar kitabı gösterip buna göre sizi yargılayacağım demek işte bu bana adil gelmiyor. Ne verdin de neyin hesabını soruyorsun?
 
Son düzenleme:
Sence tanrının bana veya sana ihtiyacı var mıdır? Sen var olsan veya olmadığında bir şey değişir mi şu an dünyada? Herkesin dini inancına göre öldükten sonra tekrar farklı bir bedende dirilecek yada cennet cehennemden birine gidecek. Herkesin özgür iradesi. Kimse kimseyi inanmaya veya yapmaya zorlamıyor. İnanan insanlara yersen veya yemezsen dersen o zaman saygıyı bozmuş olursun.
İhtiyacı yok, imtihan yapmanın mantıksızlığı burada başlıyor zaten. Ha bu evreni yarattın ha yaratmadın, ne değişti? İmtihan uğruna yarattığın evrende her türlü pislik yaşanıyor.
 
Ne verdin de neyin hesabını soruyorsun?
Neticede bunu yazabilmene bile imkan veriyor. Afrika'da açlık ve sefalet çeken insanlarla zenginlik ve sefa içinde yaşayan insanlar elbetteki eşit ve adaletli görünmüyor. Görünmesi de gerekmiyor. Çünkü insanların başına gelen her durum diğer insanlar yüzündendir. Tanrının maksadı insanların aptallıklarının arkasını toplamak olsaydı her gün görünmez bir elin açları doyurduğunu görürdük. Onun yerine fazla malını gidip malı olmayanlar ile paylaş diye zeka bahşedilmiş. Eğer Afrika'daki aç ve sefalet içindeki insanlar olduğunu bildiğin halde hiçbir şey yapmayıp hala Tanrıyı suçluyorsan sen en başta kendi insanlık onuruna ve zekana, verilen beyine ihanet ediyorsun demektir. Sömürgecileri başa getirenler, zenginlik ve sefa içinde yaşayan yöneticileri başa getirenler, onlara oy verenler bu ve benzeri bütün durumların mesuliyetine sahiptirler. Eğer onlardan biri değilsen, insan kaynaklı olduğunu söylediğim haksızlıklara, hukuksuzluklara, açlara, yoksullara, ihtiyacı olanlara yardım eden ve elinden geleni yapan, dürüst insanlardan isen zaten korkman veya gocunman gereken bir şey yoktur. Zenginlik ve fakirlik, açlık ve tokluk bütün bu zıt kavramlar bizim aradaki farkları zekamız sayesinde ayırt edip durumları dengelememiz için var olmuştur. Açlık olmadan tokluğun kıymetini, fakirlik olmadan zenginliğin getirilerini asla bilemezdik.
 
Sen tokluğun kıymetini bil diye birileri açlıktan ölsün yani? Korkum olsa bunları söylüyor olmazdım. Ben aç olmasam bile aç insanın hakkını adil olmayan yaratıcıya karşı savunurum. Yaratıcı herkesten hesap sormayacak mı? Açlıktan, sefaletten ölen çocuğun da soracak hesabı var diyorum. Başka insanların kötü olması o çocuğun suçu değil. O topraklarda doğmak da genel olarak doğmak da onun tercihi değil. Kimi coğrafyalardaki insan yapımı kanunlar bu kitaplardan daha adil. İnsandan iyisini yapamayan yaratıcıya saygı duymak kişinin tercihi.

Ben o çocuğun suçu ne diyorum. Birileri sürekli diğer insanlar diyor. O çocuk diyorum, o çocuk. Kendisinden hesap sorulacak "o çocuk."
 
Son düzenleme:
Sen tokluğun kıymetini bil diye birileri açlıktan ölsün yani? Korkum olsa bunları söylüyor olmazdım. Ben aç olmasam bile aç insanın hakkını adil olmayan yaratıcıya karşı savunurum. Yaratıcı herkesten hesap sormayacak mı? Açlıktan, sefaletten ölen çocuğun da soracak hesabı var diyorum. Başka insanların kötü olması o çocuğun suçu değil. O topraklarda doğmak da genel olarak doğmak da onun tercihi değil. Kimi coğrafyalardaki insan yapımı kanunlar bu kitaplardan daha adil. İnsandan iyisini yapamayan yaratıcıya saygı duymak kişinin tercihi.

Birileri açlıktan ölmesin diye zaten insanlara o paylaşmadıkları hatta çöpe attıkları bir sürü yemek alma imkanları veriliyor. İnsanlara paylaşsınlar diye verilen imkanlar ve yemekler israf ediliyor! Dünya çapında Afrika'yı baştan sona defalarca doyurabilecek kadar fazla çöpe atılan yemekleri gördükten sonra bile açlıktan ölen insanlar için hâlâ Tanrıyı suçluyorsan bu gerçekten mantığa aykırı. Kendi beynine, aklına, zekasına ihanet eden bir tür olan insan; ve onun suçlarının, aptallıklarının, israflarının arkasını neden toplamıyor diye inanmadığın Tanrıya kızan sen. 😄 İnsan insanı aç bırakıyor, Tanrı değil. Hesap sorman gereken kişiler dünyada. Sen var olduğuna inanmadığın bir varlıktan hesap sormaktan söz ediyorsun. Açlıktan ölen çocuğun soracağı hesap, öldüğü çoğrafyadaki başa gelen liderin ülkesini neden sattığıdır, neden sömürülmesine göz yumduğudur, neden paraları alıp kaçtığıdır, neden ülkesini batırdığıdır. Bu yalnızca tek bir neden. Daha bir çok neden sayılabilir. Normalde dünyada herkesin eşit şartlarda doğması beklenir. Coğrafyadan ötürü bu tarz sorunlar yaşanmasının sebebi savaş çığırtkanları, din tüccarları, yalancılar, sahtekarlar, ikiyüzlüler, dolandırıcılar ve bunlara oy verip başa getiren aptal insanlardır. Ben başından beri kutsal kitaplardan veya dinden bahsetmedim mesela. Ben doğrudan sana, tüm sefaletin insanların suçu olmasına rağmen Tanrıyı suçlayan sana tepki gösterdim çünkü yaptığın yanlış ve daha doğrusu gereksiz ve zaman kaybı. Benim arabamı yavaşlatıyor diye rüzgarı suçlamam, rüzgara küfür etmem ile aynı şey. Boş yere engel olamadığım bir şeye sövmek yerine, zekamı kullanıp arabanın aerodinamik yapısını geliştirebilirsem rüzgar sorunum kalmaz mesela, değil mi? Ufak bir metafor sadece.
 
Rüzgar senden hesap soruyor mu? Yarattın ve sıkılıp saldın. Bunda sorun yok. Anlaması neden bu kadar zor? Suçlu yaratıcı değil, hesap soran yaratıcı. Hesap sormadığı durumda problem insanlık olabilir. Bir insanın hatası için başka insandan hesap sorulamaz diyorum.
Daha da söylenecek bir şey yok. Aynı şeyi defalarca yaz, ucundan tutup başka yere çekilip cevaplasın.
Sıkıcı artık bir yerden sonra. :)
 
Hesap soran yaratıcı açlıktan ölen bebekten hesap sorup cehenneme mi atacak sen bunun kızgınlığını mı yaşıyorsun acaba? Ya da bebek neden orda doğdum diye mi hesap soracak? Herkes Finlandiya'da doğsa o zaman Orta Doğu'nun nüfusu tükense keşke değil mi? Bir insanın hatası için başka insandan hesap sorulamaz ne demek? Rastgele birinden değil zaten, saydığım durumlarda mesuliyeti olanların hepsi suçludur ve durumların kötüye gitmesi ortak bir suçtur. Ses çıkarmamak da suça ortaklıktır. Zekayı kullanmamak da suça ortaklıktır.
 
Cehenneme atması gerekmiyor. Eşit koşullar sunamayınca yargılamadan adil sonuç çıkamaz. Cennete de gitse aynı hayatı çok daha iyi koşullarda yaşamış yine iyi bir insana göre o haksızlığa uğramış durumda. Koşulların başka insanların eli ile belirleniyor olması, o kişinin sorunu değil.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı