Bu tür felsefik konuları çok sık görmeye başladım. Tanrı deyince insan, yaratıcıyı küçücük beyniyle somutlaştırmaya çalışır ama yapamaz. Bu yüzden de gözüyle görmediği bir şeye inanmayacağı için inkar etmeye başlar. Sürekli Tanrı'nın varlığını sorgulamaya başlar ama bir sonuca varamaz. Kısırdöngü içerisinde kalır, küçücük beynini yorar. Sonuçta insanı insan yapan düşünüp sorgulamasıdır ama "Tanrı'nın ihtiyacı" konusu gibi saçma sapan konulara açacağınıza bu sorunuzun cevabını 4 Kutsal kitabı okuyarak ve birbirleriyle mukayese ederek edinebilirsiniz. İstediğiniz cevabı diğer insanlardan hiçbir zaman alamazsınız. Tanrı'nın varlığına inanan ve inanmayan insanların söylediklerine inanmak istersiniz ama inanmazsınız çünkü somut bir şey görmek istersiniz. Verdikleri cevaplar ve söylenen kişisel fikirler sizi ondurmaz. Kimisi evrimi savunur kimisi de Deizm'i savunur. Dini inancı olan ve ibadetlerini eksiksiz yerine getirmeye çalışan insanlar ise bu tür konularla ilgilenmez ve kafaları daha rahattır. Sorgulayıp durursunuz ama sınırı aşamazsınız, aklın da bir kapasitesi vardır. Biraz araştırmacı olun, söylenen şeylere inanmayın.