Tesadüf imkansızlık olasılığı

Defalarca anlattık, bir daha anlatalım. Fizik kanunları, evrenin dokusu sayesinde ortaya çıkan şeylerdir. Kuantum dünyası haricinde bu kanunlar evrendeki her yerde geçerlidir. Çünkü evren her yerde evren.

Yok, ezberleyip gelmişsin. 7 sayfadır aynı argümanlar. Bilimde tesadüfe yer yoktur. Evrimde bile tesadüf denmez, denemez. Çünkü bir sürü çevresel etken vardır. Bunları gözlemlersek bunun "tesadüf" olmadığını anlarız.

Evren tesadüfen oluşmadı. Çoklu evrenler hipotezini bilir misin? Evren düzende olduğu için biz buradayız, biz burada olduğumuz için düzenli değil. Çünkü determinist bir evren. Evrenin düzenli olması lazım, çünkü fizik kanunları var.

Bunu da 15 kere anlattık. Bir kaynak ver, kaosun rastgele ve tesadüfen olduğuna dair. Bak bir daha alıntılıyorum aynı mesajı.

Sen sorgula. Argüman ezberleyip geliyorsun, biz karşı argüman sunuyoruz; yine aynı argümanı söyleyip bize araştırmamızı ve sorgulamamızı söylüyorsun.

Çoklu evrenler hipotezi diyorum yine. Ortaya çıkan her evren başarılı olamıyor, bizim evrenimiz başarılı olanlardan birisi. Big-Bang öncesine dair en çok kabul gören hipotez budur.

İnancın aklının ve beyninin önüne geçiyor. Şu an sunduğun argümanların "evren düzenliyse bir tasarımcıya ihtiyaç vardır, bu kalemin bile bir yaratıcısı varsa evrenin nasıl olmasın?" Bu iki argümandan hiçbir farkı yok.

Lütfen, argüman ezberleyip gelme. Argümanına bir cevap veriyoruz. Sen aynı argümanı papağan gibi tekrar ediyorsun. Madem bu kadar dogmatik görüşlüsün, ben de bir şey sorayım. Tanrın nasıl oluştu? Zamanın oluşumundan önce (Yani evrenin oluşumundan önce) bir hiçlik vardı, hiçbir şey olamaz yani. Nasıl oluştu tanrı? Bunu kesin ve net bir şekilde cevaplarsan tamam diyeceğim.

Hala kendi inancınızı sorgulamıyorsunuz. Mesela bilim bize bitkilerin nasıl büyüdüğünü açıklamıyor. Sadece olayların hangi aşamalarla gerçekleştiğini açıklıyor. Bilim bize evrendeki olayların sıralaması açıklıyor. Bunu da evrende bir düzen olması sebebiyle yapabiliyor. Mesela yağmur yağdıktan sonra bitki büyüyor. Bunu defalarca deniyor ve defalarca olayın sıralanışını bu olduğunu görüyor. Gözlemlenebilir alanın dışına yorum yapmadığı için koyduğu kural gereği, teorisi şu olur. "Yağmurun yağması bitkinin büyümesine etki eder."
Delili de şu, yağmur yağmadığında bitki büyümüyor. Ya tamam da bu birisinin tercihi de olabilir. Yani maddi alanın dışında olan ve yağmur yağdığında bitkiyi büyütmeyi tercih edip, yağmadığında da büyütmemeyi tercih eden bir ilim sahibi bir İlahta olabilir. Sırf her seferinde öncesinde yağmur var diye bu inanılmaz fiil yağmura verilir mi? Ki bitkinin büyümesi dediğin olay içinde matematik, kimya, fizik ve biyoloji kanunlarının fiilen işlediği inanılmaz bilinç gerektiren bir olay ve bütün evrenle alakalı bir olay bağımsız değil. Yani buradaki bitki ile Çin'deki bitkinin aynı kanunlara uyduğunu görüyoruz. Veya buradaki bitkinin atomuyla, bize yüz milyon ışık yılı mesafedeki atomun uyduğu fiziksel düzen aynı. Bunu tüm evreni ihata eden bir ilim, irade sahibi bilinçli bir varlığa vermek çok daha mantıklı.
 
Hala kendi inancınızı sorgulamıyorsunuz.
Bilim bir inanç mı sence? Komik. Eğer kastın dini inançsa dini bir inancım yok.
Bunu da evrende bir düzen olması sebebiyle yapabiliyor.
Bilim olayları açıklayabiliyor çünkü gözlem, deney ve test yapıyor. Evrenin "düzenini" 5 kere anlattım sanırım. Bak bir daha alıntılıyorum aynı mesajı:
Evrendeki "kaos ve düzen" sözlük anlamındaki kaos ve düzenden farklı. Geçenlerde birine yazmıştım, oradan kopyalayıp atıyorum.

Düzen yok, tamam kaosun altında bir düzen yatıyor ama sözlük anlamındaki veya senin dediğin gibi bir düzen değil.

Evrendeki düzensizlik hala düzenden daha fazla hem de daha yüksek olasılıklı.
Entropi dediğimiz kavram da bu zaten.
Evet şu an görünen durumla determinizm sayesinde her şey neden-sonuca bağlı bir zorunluluk içeriyor ancak maddenin belirli hareketleri var. Kaos ve rastlantısallık yüzünden bu zorunluluk altında öngörülemez olaylar gerçekleşiyor.
Laplace'ın şeytanı bu duruma güzel örnek, metaforik olarak ele alırsak.
Ayrıca kuantum dünyasını hala bilmiyoruz, indeterminist olabilir. Hatta evrenimiz bile olabilir.
Evrende maddenin belirli hareketleri olduğu için, bizim gözlemlediğimiz teoriler ve kanunlar dahilinde işliyorlar evet, kaosun altında bir düzen yatıyor mu evet. Ama hala çok kaotik bir ortam, öngörülemez. Zaten bir düzene oturamadan yok olması olası.

Yani evren "düzenli" olmalı, bunun için bir yaratıcıya gerek yok.
Okumadığın veya okuyup da anlamak istemediğin belli. Fakat yine de bir metin daha yazayım sana.

Hassas ayar diye bir şey yok. Yıldızların patlaması ve sonrasında karadeliklerin oluşması zaten kaosun hammaddesi. Buna rağmen "ama orada ısı yayıyor ve diğer galaksilerde..." vs. diye zırvalayanlar var, sen de onlardan birisin. Size şunu söyleyeyim:

Güneş Dünya'ya ısı ve ışık veriyor. Bu senin için düzen olabilir, ama benim için bir kaza. Bizim Güneş'e ihtiyacımız yok. Güneş olduğu için Güneşe ihtiyacımız oldu. Güneş yerine daha alternatif yöntemler olabilirdi. Atmosferin kendisi ısı ve ışık verebilirdi? Yaratıcının gücü buna yetmedi mi? Biz daha iyi bir sistem görmeden bu sisteme iyiyi bırak, düzenli diyemeyiz. Düzen denilen şey, insanda olan algıdır. Her şey algılarımızdan kaynaklanıyor.

Papatya güzel bir çiçek değil. Biz onu güzel olarak algılıyoruz. Oturma odasını toplarsam oranın düzenli olduğunu söyleyebilirsiniz. Çünkü oranın dağınık halini gördünüz. Ama hiç dağınık halini görmediğiniz bir odanın düzenli olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz ki? Her şey zıtlıkla anlam kazanıyor. Düzensizlik yoksa düzeni nasıl göreceksiniz?

Düzenli, güzel gibi şeyler bizim algımızdır. İnsan kusursuz bir varlık mıdır? Hayır. Boşaltım sistemini daha iyi yaratabilirdim eğer yaratıcı olsaydım. Saçma sapan leş işler yapmaz, besinlerin atık miktarını en aza değil, sıfıra indirgerdim.

İstese dünyaya hayvanları yaratmadan sadece insanları yollayabilirdi. Bütün bu "düzeni" de hiçbir hayvana muhtaç kalmadan yaratabilirdi. Bu sefer biz köpek sevmekten mahrum kalırdık ama köpeğin ne olduğunu bile bilmeyeceğimiz için bu sorun olmazdı. Örneğin 1854 yılında yaşayan bir çocuk hiç VR gözlük kullanmadığı için üzülmedi.

Umarım yine saçma sapan deist argümanları sunmazsınız.

Yağmurun yağması bitkinin büyümesine etki eder."
Yağmur burada "neden" sorusunun cevabı. "Nasıl" büyüdüğünü ise yine bilim açıklıyor.
Ya tamam da bu birisinin tercihi de olabilir. Yani maddi alanın dışında olan ve yağmur yağdığında bitkiyi büyütmeyi tercih edip, yağmadığında da büyütmemeyi tercih eden bir ilim sahibi bir İlahta olabilir.
Kimse olamaz demedi. Ama olduğuna dair bir kanıt var mı? Yok. Delilsiz davaya bakılmaz, bu kadar basit.
Sırf her seferinde öncesinde yağmur var diye bu inanılmaz fiil yağmura verilir mi?
Eğer büyümesinde H2O'nun etkisi kesinse, verilir.
eya buradaki bitkinin atomuyla, bize yüz milyon ışık yılı mesafedeki atomun uyduğu fiziksel düzen aynı.
Evet aynı. Çünkü evrenin her yerinde evrenin dokusundan kaynaklanan fizik kanunları geçerli. Belki farklı evrenlerde farklı kanunlar geçerli olabilir, belki kuantum dünyası indeterminist olabilir. Bir şey diyemeyiz, çünkü bilmiyoruz.

Hassas ayar argümanı yaratıcının varlığını kanıtlayamaz. Çünkü bu iddiada yer alan "çok ince hesaplar söz konusu olmasaydı bu evren oluşamazdı ve bizler de olamazdık" iddiası aslında sadece biz insanlar için önem sunan bir yapının oluşması için önemlidir. Başka ayarlar söz konusu olsaydı ortaya nasıl bir evren çıkardı bilmiyoruz. Madem biz insanlar kendimizi, varlığımızı ve bizleri ortaya çıkaran bu hassas ayarı değerli ve istenerek ortaya çıkarılmış buluyoruz, belki de başka ayarlar söz konusu olsaydı başka evrenler, farklı yapı hiyerarşileri oluşurdu ve o evrende bizden çok ama çok daha zengin bir canlılık ortaya çıkardı? Bugünkü ayarla evrende biz hayli yalnız görünüyoruz, evreni meydana getiren bilinen madde sürekli oluşuyor, yok oluyor, devasa büyüklükte yapılar birbirine çarparak, patlayarak yok oluyor ve biz nadir bulunan canlılar ve canlılık içeren dünya için büyük risk oluşturuyor. Geçmişte dünya, tüm canlılığı yok etme sınırına getiren sayısız çalkantı ve sarsıntı yaşadı. Güneş sistemimizde sayısız kez gök taşı çarpması, gezegen ve uyduların birbirine çarpması olayı yaşandı. Evrenin yaşı yaklaşık 13,5 milyar yıl iken dünyanın yaşı 4,5 milyar yıl. Aradaki 9 milyar yıl boşa geçmiş gibi görünüyor. Belki de söz konusu ayar pek de hassas değildir. Çünkü olsaydı 9 milyar yıl evren, dünyanın ve üzerinde canlılığın ve sonunda insanın oluşmasını beklemezdi.

Özetle, "hassas" bulduğumuz ayar neye göre hassas?
Bunu tüm evreni ihata eden bir ilim, irade sahibi bilinçli bir varlığa vermek çok daha mantıklı.
Hayır değil. Siz bir ilaha vermek istiyorsunuz. Bu konular hakkında, bu evren için bir tanrıya ihtiyaç olmadığı hakkında daha fazla araştırma yapmanızı öneririm. Açıkçası elinize bir fizik kitabı aldığınızı bile düşünmüyorum.

Okuyabilirsiniz, oldukça kısa bir yazı.
 
Bilim bir inanç mı sence? Komik. Eğer kastın dini inançsa dini bir inancım yok.

Bilim olayları açıklayabiliyor çünkü gözlem, deney ve test yapıyor. Evrenin "düzenini" 5 kere anlattım sanırım. Bak bir daha alıntılıyorum aynı mesajı:

Okumadığın veya okuyup da anlamak istemediğin belli. Fakat yine de bir metin daha yazayım sana.

Hassas ayar diye bir şey yok. Yıldızların patlaması ve sonrasında karadeliklerin oluşması zaten kaosun hammaddesi. Buna rağmen "ama orada ısı yayıyor ve diğer galaksilerde..." vs. diye zırvalayanlar var, sen de onlardan birisin. Size şunu söyleyeyim:

Güneş Dünya'ya ısı ve ışık veriyor. Bu senin için düzen olabilir, ama benim için bir kaza. Bizim Güneş'e ihtiyacımız yok. Güneş olduğu için Güneşe ihtiyacımız oldu. Güneş yerine daha alternatif yöntemler olabilirdi. Atmosferin kendisi ısı ve ışık verebilirdi? Yaratıcının gücü buna yetmedi mi? Biz daha iyi bir sistem görmeden bu sisteme iyiyi bırak, düzenli diyemeyiz. Düzen denilen şey, insanda olan algıdır. Her şey algılarımızdan kaynaklanıyor.

Papatya güzel bir çiçek değil. Biz onu güzel olarak algılıyoruz. Oturma odasını toplarsam oranın düzenli olduğunu söyleyebilirsiniz. Çünkü oranın dağınık halini gördünüz. Ama hiç dağınık halini görmediğiniz bir odanın düzenli olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz ki? Her şey zıtlıkla anlam kazanıyor. Düzensizlik yoksa düzeni nasıl göreceksiniz?

Düzenli, güzel gibi şeyler bizim algımızdır. İnsan kusursuz bir varlık mıdır? Hayır. Boşaltım sistemini daha iyi yaratabilirdim eğer yaratıcı olsaydım. Saçma sapan leş işler yapmaz, besinlerin atık miktarını en aza değil, sıfıra indirgerdim.

İstese dünyaya hayvanları yaratmadan sadece insanları yollayabilirdi. Bütün bu "düzeni" de hiçbir hayvana muhtaç kalmadan yaratabilirdi. Bu sefer biz köpek sevmekten mahrum kalırdık ama köpeğin ne olduğunu bile bilmeyeceğimiz için bu sorun olmazdı. Örneğin 1854 yılında yaşayan bir çocuk hiç VR gözlük kullanmadığı için üzülmedi.

Umarım yine saçma sapan deist argümanları sunmazsınız.

Yağmur burada "neden" sorusunun cevabı. "nasıl" büyüdüğünü ise yine bilim açıklıyor.

Kimse olamaz demedi. Ama olduğuna dair bir kanıt var mı? Yok. Delilsiz davaya bakılmaz, bu kadar basit.

Eğer büyümesinde H2O'nun etkisi kesinse, verilir.

Evet aynı. Çünkü evrenin her yerinde evrenin dokusundan kaynaklanan fizik kanunları geçerli. Belki farklı evrenlerde farklı kanunlar geçerli olabilir, belki kuantum dünyası indeterminist olabilir. Bir şey diyemeyiz, çünkü bilmiyoruz.

Hassas ayar argümanı yaratıcının varlığını kanıtlayamaz. Çünkü bu iddiada yer alan "çok ince hesaplar söz konusu olmasaydı bu evren oluşamazdı ve bizler de olamazdık" iddiası aslında sadece biz insanlar için önem sunan bir yapının oluşması için önemlidir. Başka ayarlar söz konusu olsaydı ortaya nasıl bir evren çıkardı bilmiyoruz. Madem biz insanlar kendimizi, varlığımızı ve bizleri ortaya çıkaran bu hassas ayarı değerli ve istenerek ortaya çıkarılmış buluyoruz, belki de başka ayarlar söz konusu olsaydı başka evrenler, farklı yapı hiyerarşileri oluşurdu ve o evrende bizden çok ama çok daha zengin bir canlılık ortaya çıkardı? Bugünkü ayarla evrende biz hayli yalnız görünüyoruz, evreni meydana getiren bilinen madde sürekli oluşuyor, yok oluyor, devasa büyüklükte yapılar birbirine çarparak, patlayarak yok oluyor ve biz nadir bulunan canlılar ve canlılık içeren dünya için büyük risk oluşturuyor. Geçmişte dünya, tüm canlılığı yok etme sınırına getiren sayısız çalkantı ve sarsıntı yaşadı. Güneş sistemimizde sayısız kez gök taşı çarpması, gezegen ve uyduların birbirine çarpması olayı yaşandı. Evrenin yaşı yaklaşık 13,5 milyar yıl iken dünyanın yaşı 4,5 milyar yıl. Aradaki 9 milyar yıl boşa geçmiş gibi görünüyor. Belki de söz konusu ayar pek de hassas değildir. Çünkü olsaydı 9 milyar yıl evren, dünyanın ve üzerinde canlılığın ve sonunda insanın oluşmasını beklemezdi.

Özetle, "hassas" bulduğumuz ayar neye göre hassas?

Hayır değil. Siz bir ilaha vermek istiyorsunuz. Bu konular hakkında, bu evren için bir tanrıya ihtiyaç olmadığı hakkında daha fazla araştırma yapmanızı öneririm. Açıkçası elinize bir fizik kitabı aldığınızı bile düşünmüyorum.

Okuyabilirsiniz, oldukça kısa bir yazı.

Klasik cevap yazmaktan bıkmadınız mı? Sırf önce olayı görüp o olaya bir isim takacaksınız, sonra o olayı bu isim yapıyor diyorsunuz. Süreçleri açıkladığınız için nedenleri açıklamıyorsunuz. Sizin dediğiniz gibi hassas ayar olmasa tek bir atomun olması bile mümkün değildir. Sürekli önerdiğiniz güvenilirliği nedir? Ezberlediğiniz bazı kavramları sorgulamalısınız.
 
Klasik cevap yazmaktan bıkmadınız mı? Sırf önce olayı görüp o olaya bir isim takacaksınız, sonra o olayı bu isim yapıyor diyorsunuz. Süreçleri açıkladığınız için nedenleri açıklamıyorsunuz. Sizin dediğiniz gibi hassas ayar olmasa tek bir atomun olması bile mümkün değildir. Sürekli önerdiğiniz güvenilirliği nedir? Ezberlediğiniz bazı kavramları sorgulamalısınız.
Klasik cevap mı? Ezberlediğim mi? Komiksin. Bence sen kendini sorgula. Satırlarca yazı yazıyorum, neden ve nasılını açıklamaya çalışıyorum ama sen muhtemelen okumadan cevap veriyorsun. Eğer bir yanlışım varsa o yanlışı alıntılayarak karşı argüman sun, yoksa saman adam safsatası yapma. Fizik hakkında bir bilgin yok. Atom gibi kolay bir yapı için bile hassas ayar arıyorsan ya psikolojik sorunların var, ya kendini bir şeye şartlandırmışsın. Hassas ayar argümanını kendi içinde çürütmeye çalışıyorum, sen boş boş konuşuyorsun yine. Komiksin cidden.
 
Klasik cevap mı? Ezberlediğim mi? Komiksin. Bence sen kendini sorgula. Satırlarca yazı yazıyorum, neden ve nasılını açıklamaya çalışıyorum ama sen muhtemelen okumadan cevap veriyorsun. Eğer bir yanlışım varsa o yanlışı alıntılayarak karşı argüman sun, yoksa saman adam safsatası yapma. Fizik hakkında bir bilgin yok. Atom gibi kolay bir yapı için bile hassas ayar arıyorsan ya psikolojik sorunların var, ya kendini bir şeye şartlandırmışsın. Hassas ayar argümanını kendi içinde çürütmeye çalışıyorum, sen boş boş konuşuyorsun yine. Komiksin cidden.
Atom mu basit yapı? Her şeyi kendinize göre düşünüyorsunuz. O kadar satır yazdın. Hem mantık hem de felsefe açıdan kusurlu bir parça yazmışsın. Hala sadece süreçleri açıklayabiliyorsunuz. Nedenleri değil. Yaratıcıya inanma şartınız nedir?
 
Atom mu basit yapı? Her şeyi kendinize göre düşünüyorsunuz. O kadar satır yazdın. Hem mantık hem de felsefe açıdan kusurlu bir parça yazmışsın. Hala sadece süreçleri açıklayabiliyorsunuz. Nedenleri değil. Yaratıcıya inanma şartınız nedir?
Eğer olay hassas ayar argümanını tartışmaksa ,Ki bir şeyin kusurlu veya kusursuz olduğunu neye göre değerlendiriyorsunuz bilmiyorum ama, tanrı eğer sonsuz güce sahip olsaydı, daha kusursuz bir düzen yaratabilirdi. Dünya birden oluşabilirdi. Milyarlarca göktaşı birbirine çarpmadan ilerleyebilirdi, Bize daha iyi bir göz verebilirdi... Bunlardan çok fazlası sıralanabilir. Şu anki -size göre- düzen daha kusursuz olabilirdi.
 
Bunca insanın hala yüzyıllar öncesinden kalmış "Tasarım Argümanı"nı savunması acınası. :)
Önce kendi inancınızı sorgulayın. Size göre her şey tesadüf. Kullandığınız metodu bile sorgulamıyorsunuz. Bazı kavramları ezberleyerek gelip burda insanları aşağılayamazsınız.
 
Atom mu basit yapı? Her şeyi kendinize göre düşünüyorsunuz. O kadar satır yazdın. Hem mantık hem de felsefe açıdan kusurlu bir parça yazmışsın. Hala sadece süreçleri açıklayabiliyorsunuz. Nedenleri değil. Yaratıcıya inanma şartınız nedir?
Elektronların belirlenmiş bir hareketi yoktur, belirsizlik ilkesine göre belli bir kurala uyarak hareket etmezler. Elinde hiçbir kanıt yokken akıllı tasarımcı argümanını savunmanın bir anlamı yok, debunked.
Önce kendi inancınızı sorgulayın. Size göre her şey tesadüf. Kullandığınız metodu bile sorgulamıyorsunuz. Bazı kavramları ezberleyerek gelip burda insanları aşağılayamazsınız.
Nasıl? Sen daha bahsettiğimiz kavramlardan bihabersin, cevap veremeyince onu sorgulamıyorsun bunu sorgulamıyorsun diye saldırıya geçmeye başlamışsın.
Klasik cevap yazmaktan bıkmadınız mı? Sırf önce olayı görüp o olaya bir isim takacaksınız, sonra o olayı bu isim yapıyor diyorsunuz. Süreçleri açıkladığınız için nedenleri açıklamıyorsunuz. Sizin dediğiniz gibi hassas ayar olmasa tek bir atomun olması bile mümkün değildir. Sürekli önerdiğiniz güvenilirliği nedir? Ezberlediğiniz bazı kavramları sorgulamalısınız.
Senin sunduğun argümanların güvenilirliği nedir? Tüm argümanların varsayımlardan ibaret. Hassas ayar olmasa tek bir atomun olması mümkün değildir görüşünü temellendirir misin? Neye göre söyledin bunu?
 
Yaratıcıya inanma şartınız nedir?
Öyle bir şart yok. Çünkü hiçbir şey yaratıcıyı kanıtlayamaz. Bizden üstün bir varlık gelse dese ben tanrıyım, onun bizden üstün bir ırk olmadığı ne malum?
Hem mantık hem de felsefe açıdan kusurlu bir parça yazmışsın.
Hataları alıntılarsanız argüman sunarak tartışırız.
Önce kendi inancınızı sorgulayın.
Hala inanç diyor ya, tamam; inanç.
Size göre her şey tesadüf.
Tabii. Olasılıklar dengesi diye bir şey duydun mu? Tanrının nasıl oluştuğunu açıklayabilir misin? Hayır. En büyük tesadüf ve çelişki tanrıdır.
Kullandığınız metodu bile sorgulamıyorsunuz
Bilimsel metot en güvenilir metottur. Test edilir, gözlemlenir. Senin kullandığın metot ne? Argüman ezberleyip, her şeyi tanrıya bağlamak mı?
Bazı kavramları ezberleyerek gelip burada insanları aşağılayamazsınız.
Ezberleyen kim tartışmayalım. 10 sayfadır bilim inançtır diyorsunuz, tesadüflere inanıyorsunuz diyorsunuz.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı