Sürprizbozan The Last of Us Part II hakkında düşündüklerim

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
Öncelikle bu oyunun bir şaheser olduğunu belirtmeliyim. Böylesi belki 10 yılda 1 falan gelir. Bu bir inceleme olmayacak, bu sadece oyun için düşündüklerimi, hissettiğim şeyleri tercüme edecek bir konu olacak. Öncelikle çoğu kişinin beğenmediği hikayeye bir girmek istiyorum.

İlk oyunda oyunun ana teması biraz daha sevgiye bağlıyken büyük bir değişime uğrayıp nefrete dönmüş. Bu değişim benim aşırı hoşuma gitti diyebilirim. Oyunun ilk 2 saatini bitirmeden, her şey normal ilerlerken bir anda Joel vahşi bir biçimde öldürülüyor ve Ellie buna canlı canlı şahit oluyor. Zaten burayı anlatmaya gerek yok, o sahne tamamıyla parçaladı beni.

Hatta o sahne yüzünden oyundan kopmaktan falan korktum diyebilirim. Kızımız Ellie, Joel'in intikamını almak için uzun ve nefret dolu bir yola baş koyuyor. Bu intikam yolunda Joel'in katili olan Abby'i ararken Abby'nin tüm arkadaşlarını biçe biçe ilerliyoruz. Bu arada olan tüm olaylar gerçekten çok güzel anlatılıyor. Ellie ile beraber gülüp beraber ağlıyorsunuz desem yalan olmaz.

Oyun bize bir noktadan sonra Joel'in katili olan Abby'i oynatıp, tüm hayat hikayesini gösteriyor. Abby'i ilk kontrole aldığım zaman ne kadar sinir krizi geçirsem bile hikayesini gördükçe ve dinledikçe intikam duygusu yerini bambaşka duygulara bıraktı. Bunlar bayağı tarifi olmayan duygulardı. En sonunda Abby ve Ellie birbirine girdi ve Ellie bayağı dayak manyağı oldu, ölecek duruma geldi derken Abby bıraktı ve gitti.

Abby'nin bu hareketinden sonra çok daha değişik duygulara kapıldım fakat hala içimde deli gibi bir intikam hissi vardı. Ellie o saatten sonra her ne kadar Joel hakkında kabuslar görse de peşini bırakmıştı. Ben bu işin peşini hala asla bırakmak istemiyordum. Dina ve Dina'nın çocuğu ile birlikte mutlu bir aile tablosu kurmuşken bir anda Tommy çıktı geldi.

Gelmesine şaşırdım, Sonuç olarak adam beynine mermi yemiş ama yaşıyor. Abby'nin yerini saptadığını söyledi ve bu işin yarım bırakılmaması gerektiğini söyledi, bana kalırsa çok doğru söyledi. Dina her ne kadar gitmemizi istemese de, bu aile tablosunu bozmamızı istemese de mecbur bir şekilde gitme ihtiyacı hissettik. Dina bir daha Ellie'yi kaybetmek istemiyordu, öte yandan Ellie'de yarım kalan işi bitirmek istiyor, ve rahata ermek istiyordu.

Yani her iki tarafta kendince haklıydı. Abby'i aramaya yola koyulduk. Abby her ne kadar eski ateş böceklerinin olduğu yeri saptasa bile oraya ulaşamadan esir ve tutsak alındı. Bu süreç içinde Abby tutsak olduğu yerden kaçıp bir sahile sığınmış.

Bu tutsaklık süreci içinde eski Abby'den eser kalmamış, erimiş bitmiş. Şöyle göstereyim:

pbmzw48r3h651.jpg


Bu halde bitik bir şekilde gördüm. Açıkçası acıma duygusuyla beraber karışık duygular hissettim. Bu karışık diye ifade ettiğim duyguyu oyunun neredeyse her bölümünde hissediyorsunuz. Bu sefer biz hırpaladık ve öldürecekken gözümüzün önüne Joel'in ölü hali geldi, aniden bıraktık.

Abby'nin gitmesine izin verdik ve bundan sonra çok daha fazla karmaşık duygular içine girdim. Hüzünlü bir şekilde Dina ile yaşadığımız eve geri dönerken evin tamamen bomboş olduğunu fark ettik. Hüzünlü bir şekilde eve girip son gitar çalışımızı yaptık. Sonrasında bir flashback sahnesinde Joel ile konuştuk.

Duygusal bir konuşma sonrası Joel ağladı, bizi de ağlattı doğal olarak. Oyun bu şekilde bitti. Çok uzun süre sonra ilk defa bir oyunun hikayesine bu kadar duygusal bağlandım diyebilirim. Kim ne derse desin, şu an benim için oyun dünyasının zirvesi bu oyundur.

Uzun bir süre düşününce Joel'in ölümüne bile anlam yüklemeyi başardım. Yapımcının Joel'i öldürme sebebi oyuncularda hem akılda kalıcılık yaratmak, hem oyuncularda çok derin bir iz bırakmak olduğunu söyleyebilirim. Başka bir yöntem denenebilir miydi? Denebilirdi fakat hiçbir şekilde oyuncularda bu kadar derin bir iz bırakamazdı.

İlk defa böyle bir şey yaptım. Yazdığım yazı özetin özeti olmuş diyebilirim. Elimden geldiğince yine spoiler vermemeye çalıştım. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
 
Son düzenleme:
500 TL param olsa yorum yapabilirdim, ama yok.
İkinci el 250 TL'ye kadar bulunabiliyor. Ayrıca sıfır olarak kutulu isterseniz 300 TL gibi fiyatlara da bulunabiliyor. Şahsen Trendyol üzerinden 300 TL gibi bir fiyata almıştım. Tarih yanlış hatırlamıyorsam 16 Kasım falandı.
 
Başta Joel'in ölümüne hem anlam veremeyip, hem çok sinirlendim. Oyunun sonuna doğru
kendimi Joel'in neden öldürüldüğünü anlamaya ittim. Bence Joel'in ölürülmesinin sebebi oyuncuların içinde derin bir iz bırakmak, ve unutulmamayı sağlamaktı. Yani bence Neil bunu düşünerek Joel'i öldürttü.
Joel öldürme sebebinin daha çok bizi Ellie ve Abby ile oynamaya alıştırmak olduğunu düşünüyorum. Çoğu oyuncu oyunu Joel ile oynamak isterdi.

Fakat bir ton nefret kusarak Abby'nin peşinden giderken tüm arkadaşlarını biçince deli gibi tatmin oluyordum.
Bu biçme işi çok fazla olmadı gibi geldi tek Abby'in üzüleceği kişi Owen olmuştur.


Oyunun ikinci yarısına gelip Abby'i kontrol etmeye başlayınca ne kadar sinir bozulsa da hikayesini tam anlamıyla görünce Abby'nin intikam almasını ve alma isteğini haksız bulmadım.
Burası için benzer bir şey söyleyebilirim oynadıkça biraz Abby'e ısındım açıkçası.


Fakat her şeye rağmen nefret ediyordum, çünkü Joel'i öldürmüştü. En sonunda Abby ile Ellie'nin ilk kapışmasında doğal olarak Ellie çok pis dayak yedi. O dayağı yemenin ardından Abby onca şeyden sonra Ellie'yi bırakıp gitti, öldürmeden.
İki taraftan birisi işi bitirmesi gerekiyordu büyük bir eksi kendi açımdan.


Bu olaydan sonra her ne kadar hala nefret kusuyor olsam bile işi burada bırakmak istemiyor değildim, artık hayata devam etmeliydi Ellie. Fakat bir yanım hep Abby'i öldürmek istiyordu. En son Dina ile güzel bir ortam kurduktan sonra, her ne kadar Joel sürekli kabuslarımızdan çıkmasa bile hayatımıza devam ediyorduk. Tommy çıktı geldi ve bir kez daha Abby'nin ölmesi gerektiğini suratımıza bastıra bastıra vurdu, Joel'in kanı yerde kalmamalıydı ve aynı şekil sizin gibi düşünüyordum, Abby ölmeliydi.
Bu olaydan sonra gaza geldim ve oyunu oynama isteğim arttığını söyleyebilirim ama umduğum gibi bitmedi.


Ben zaten oyunun sonuna doğru gelince, o halini görünce Abby'i ellemek istemedim. Zaten o haliyle ölmekten beter olmuştu.
Burada oyun moduna girme ile alakalı biraz eğer tercih seçeneği olsa kafasına kafasına vururdum Abby'in aynı Joel'a yaptığı için.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Etrafındaki herkesi yok etmişiz, perişan bir halde ölümü bekliyor resmen. Ayrıca onu öldürseydik, orada Lev'i de öldürmemiz gerekecekti. Sonuç olarak öldürmekten vazgeçildi. Nefret ediyordum, ama bir yandan öldürmememiz gerektiğinin doğru olduğunu biliyordum.
Gidip Lev ile Ateşböceklerine katılacak ve mutlu mesut gidecekler ama Ellie eline bir şey geçemediği halde Abby bu olayda bayağı avantajlı çıkıyor açıkçası.


Sonuç olarak orada Lev ile Abby'i biçmek Joel'i geri hayata döndürmeyecekti. Sadece duygusal olarak Ellie'nin iyice parçalanmasını sağlayacaktı. Her yerde duyduğunuz klişe lafı söylemiş olacağım fakat "İntikam her zaman iyi bir şey değildir, sevdiklerimizi bize geri getirmez" demem lazım bu noktada.
Hayata geri dönmesi önemli değildi Abby o kadar şey yaptıktan sonra acısını çekmeliydi.

Hikayeyi iyi anlamak önemli bence. Yoksa hikayeden aradığınızı bulamamak kaçınılmaz olur.
Sıkıntı intikam hikayesinde intikamı alamamak zaten.
 
@Sylveon siz bir yandan kendinizi intikama ciddi anlamda adamışsınız. Aslında burada iş kişiselleşiyor. Şahsen Joel'e karşılık kimi öldürürsem öldüreyim tatmin olmayacaktım ama Joel'e karşılık Abby'nin hayatını zaten mahvettim. Ayrıca her ne kadar deli gibi Joel seven biri olsam bile bu davada haklılık payı olan kişi Abby.

Sonuç olarak Joel, her şeyi göze alıp Ellie'yi o hastaneden kaçırıyor, kaçırmadan önce de Abby'nin babasını delik deşik ediyor. Bana göre iyi de ediyor. Şahsen o sahneyi bayılarak oynamıştım, hatta Abby'nin babasını bayağı alev makinasıyla falan yakmıştım.

Bu olaydan sonra Abby'nin intikam alması gayet doğal. Fakat sıkıntı şurada. Ellie'nin babası gibi adam olan Joel, Ellie'nin gözü önünde öldürülüyor. Joel öldürülürken Ellie'yi de öldürmeleri gerekir, öldürmedikleri için büyük bir hataya düşüyorlar.

Sonuç olarak Ellie'ye o acı yaşatıldıktan sonra Ellie'de aynı şekilde Abby'nin etrafında kim var, kim yok biçiyor. Fakat işin sonunda Abby'e deli gibi acı çektirip yaşamasına izin veriyoruz. O acıyla hayatına devam etmek zorunda kalıyor. Objektif olarak bakarsak Ellie'nin değer verdiği tek kişi öldürülüyor.

Abby'nin ise etrafında değer verdiği herkes öldürülüyor. Olaya böyle bakınca aslında gayet intikam alınmış gibi duruyor. Yani cidden derinlemesine düşününce oyunun anlatmak istediği şeyi çok iyi anlattığını görebiliyorsunuz. Oyunun sonundan sonra Lev ile Abby'nin ateşböceklerine katılma mevzusu sadece bir teoriden ibaret.

Katılsalar bile amaca ulaşılmış, Abby'nin hayatı zaten paramparça edilmişti. Şahsen bu oyun benim daha önce keşfedemediğim duyguları açığa çıkardı içimde. Yeri benim için çok ayrı oldu. Bu oyunun hikayesini bir kısım çok severken, bir kısım nefret etti.

Bu doğal bir şey zaten, o yüzden sabaha kadar bile hikayeyi tartışsak iki tarafta kendince haklı çıkacak. 2. oyunda yapılan değişiklikler her şeyiyle benim hoşuma gitti diyebilirim. Hala ve hala canımın fazlasıyla sıkıldığı nokta Joel'in ölümü.
 
İkinci el 250 TL'ye kadar bulunabiliyor. Ayrıca sıfır olarak kutulu isterseniz 300 TL gibi fiyatlara da bulunabiliyor. Şahsen Trendyol üzerinden 300 TL gibi bir fiyata almıştım. Tarih yanlış hatırlamıyorsam 16 Kasım falandı.

Tamam hocam sonraki indirimde bakarım. Bu arada PS4 Pro üzerinden mi yoksa PS4 Slim üzerinden mi oynadınız? Malum 5 senelik Bloodborne oyunun bile optimizasyonu kötü.
 
Tamam hocam sonraki indirimde bakarım. Bu arada PS4 Pro üzerinden mi yoksa PS4 Slim üzerinden mi oynadınız? Malum 5 senelik Bloodborne oyunun bile optimizasyonu kötü.
Oynanışı bu şekilde, yani en azından YouTube üzerinden bu kadar bulabildim.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Sürekli aynı şeylere aynı cevabı verileceği için artık cevap yazmaya gerek duymuyorum.

Özellikle 1. oyuna göre karakter bağları zayıf, hikaye işleyişi daha düşük ve arada yedirilen yapımcı fantzilerinden sonra "Yılın oyunu" demem zor açıkçası.

En yakın zamanda Hades'e başlayacağım ve kendimce en güçlü adaylardan birini seçeceğim gibi duruyor.
 
Sürekli aynı şeylere aynı cevabı verileceği için artık cevap yazmaya gerek duymuyorum.

Özellikle 1. oyuna göre karakter bağları zayıf, hikaye işleyişi daha düşük ve arada yedirilen yapımcı fantzilerinden sonra "Yılın oyunu" demem zor açıkçası.

En yakın zamanda Hades'e başlayacağım ve kendimce en güçlü adaylardan birini seçeceğim gibi duruyor.
Dediğim gibi. Hikaye sabaha kadar bile tartışılsa her iki taraf kendince haklı olacak. Şahsen hikayesel açıdan gayet tatmin oldum. Fakat şunu biliyoruz ki bu sene TLOU2'nin karşısında güçlü bir rakip yok.

O yüzden çoğu kesmin her ne kadar hoşuna gitmeyecek olsa bile "Yılın oyunu" ünvanını TLOU2 alacak.
Tamam hocam sonraki indirimde bakarım. Bu arada PS4 Pro üzerinden mi yoksa PS4 Slim üzerinden mi oynadınız? Malum 5 senelik Bloodborne oyunun bile optimizasyonu kötü.
Slim üzerinden oynadım ben. Slim ile gayet akıttım şahsen.
 
Benzer düşünüyor olsam da Hades denemeden bir şey demeyeceğim "Yılın Oyunu" bakımından.
Hades alıp, oynasam bile böylesine bir konu açacağımı düşünmüyorum. Belki onun incelemesini de sizden görürüz :)
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı