Türkiye'de Eğitim Sistemi

Konumuz, Türkiye'de Eğitim Sistemi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın şu ana kadar eğitim sisteminde yaptığı hataları ele alıyoruz.

• Eskiden nasıldı, şimdi nasıl?
• Öğretmene ve okula duyulan sevgi-saygı.
• Yeni nesil.
• Ortalama öğrenci başarısı.
• Türkiye'den çıkan meslekler.
• Öğrenci ve öğretmene düşen görevler.

Tartışmaya açık bir konu. Herkes fikrini dile getirebilir

Öğretmen seviyesi de kesinlikle yükseltilmeli. Çok kötü okullardan da öğretmenler çıkıyor ve öğretmen sıfatıyla okullarda yerlerini alıyorlar. Ancak öğretmen vasfını taşıyamıyorlar. Eğitim fakültelerine verilen önem arttırılmalı ve puanların yukarıya çekilmesi gerek. Tabi Türkiye'de bunun yolu direkt öğretmen maaşlarını arttırmaktan geçiyor.

Öğretmenlerin birazı iyi birazı iyi değil. Eğitim anlayışları çok farklı. Biri diyor ben size ister anlatırım ister anlatmam, paramı yine alırım diyor. Biri güzelce anlatıp hakkını alıyor. Öğretmenlerin umrunda değil hiç bir öğrenci anlayacağınız. Yazıyorlar tahtaya soruyu, kim çözecek diye soruyorlar. Biri kalkıp soruyu çözüyor. Konuyu anlayan tek öğrenci tabi bu çözen. Diğerleri ise boş boş bakıyor. Değişik bir eğitim sistemi var. Öğretmenlerin anlatması gerekirken, öğrenciler konuları anlatıyor ve çözüyorlar. Haberlerde sürekli çıkan fakat okullarda uygulanmayan saçma bir ödev sistemi mevcut tabi birde. Sadece öğrencileri boş durmasın diye ödev veriyor öğretmenler. Bu ödevlerden kimsenin bir şey anladığı da yok.

Türkiye'de eğitim TC kurulduğundan beri değişmemiştir. Hala herşey öğretmen ve öğrencinin elinde. Bu ikisine kalınca da öğretmenle öğrenci birbirine denk gelecek ki o öğrenci başarılı olabilsin.

Eskiden, öğretmenlere saygı daha yüksekti. Ders dinlenir, derse katılım artardı. Sınav çalışılmış, sözlü ezberlenmiş olurdu. Öğrenciler davranışlarına dikkat ederdi. Yeni nesil sayesinde eğitim sisteminin kötüleştiği kanıtlandı. Ders dinlemez, diğer öğrencilerin rahatını bozar. Derse katılmaz, öğretmen tahtaya kaldırır, itiraz eder. Sınava çalışmaz, öğretmen sınav konusunda uyarınca dikkate almaz. Öğretmenlerin seviyesinin de öğrenciler gibi düştüğünü de unutmayalım. Çok kötü okullardan mezun olup, bir okulda işine başlıyor. Sözde öğretmen. Okullara ayrılan değeri de anlatayım. Milli Eğitim Bakanlığı sağ olsun, bol bol İmam Hatip açıldı. Bildiğin saray gibi okul. Eğitim fakültelerine duyulan önem artırılmalıdır. Gereksiz İmam Hatipler ise kapatılmalıdır. Yeni nesil öğrencilerinin en az %80'i performansı düşük, okula alınan gereksiz bireyler olduğu yeni nesil sayesinde kanıtlanmıştır. Türkiye'den çıkan meslekleri konuşmaya zaten gerek yok. Öğrenci bilgisayarın başına bir oturuyor, geldi 12.sınıfa, üniversiteye gidecek. Umurunda değil. Tabii böyle bir döngü sayesinde Türkiye'nin kaliteli bir eğitim sistemine ve kadrosuna sahip olmadığı anlaşılıyor. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk bakalım ne yapacak?

Sana ozetleyeyim egitim sistemini. Her dönem sadece koltuğu dolduran adamlar geliyor. Göz boyamak için sınav isimleri değişiyor, 1-2 yenilik yapalım derken iyice çorba ediyorlar. Öyle bir ana geldik ki sınava girecek adam daha sınavın içeriğini bilmiyor.

Turkiye'de eğitim sistemini üste taşıyacak o kadar değerli insan var ki yetki bunların eline verilse neler neler olur. Ama maalesef koltuğu doldurmaya daha devam edecek gereksiz şahıslar.

Bir yıl TEOG, bir yıl LYS bu hep böyle gider

Canim ülkemde eğitim sistemi diyince aklıma gelen tek resim...

Finlandiya'ya taşınalım mı gençler

Eğitim konusunda konuşma yapmıştı. Artık zaman gösterecek. Ülkemiz için hayırlısı olsun.