En temel sebebi, paramızın beş para etmemesi. Kim ne derse desin, global paraların 7-8 kat bindirdiği bir para beş para etmez.
Dövize bakın, sürekli bir artış var. Özellikle kısa zamanda ciddi yükselişler ekonominin hiçte iyi olmadığının, bir yerlerde sorun olduğunun göstergesi. Her şey iyi, her şey güzel olacak demek kötü değildir, lakin sürekli söyleyip avunma alışkanlığına geçmek kötüdür. 5 yılda dolar 2 kattan fazla arttı. Sürekli her şey düzelecek, her şey daha iyi olacak deniyordu, diyorduk. Durum 1 dolar=7,4813TL, 1 euro=8,8641TL, 1 sterlin=9,5742 TL... Bunların anlamı nedir biliyor musun, bu paralara sahip insanların 8 saatte kazandığı parayı biz, 59 saatte, 70 saatte, 77 saatte kazanıyoruz. Durum bu kadar vahim.
Paramızın bu kadar ucuz olması ihracat değerlerinin düşük olmasından ama en önemli sebep enerjide dışa bağımlı olduğumuzdan enerji için dünyaları verdiğimizden kaynaklanıyor. Yakın geçmişe bakarsanız enerji için neredeyse savaşı göze aldığımızı görürsünüz. Bu da enerjinin ekonomideki payının önemini gösteriyor. Enerji zengini Araplara bakın, enerji çekin ellerinden Afrikalılardan bir farkı kalmayacak.
Kime sorsan üretmiyoruz, tüketiyoruz der. Üretim kaynakları sermaye birikimine dayanan özel sektörün elinde. Devlet üretim yapmıyor, ihtiyacını vergilerden, verginin vergisinden; verginin vergisinin vergisinin vergisinden alıyor. Tamam, Liberal ekonomi güzel bir şey. Ama olmuyorsa veya yeterli gelmiyorsa devletinde işe aktif olarak el atması gerek. Devletçilik politikasındaki gibi. Özel, yeterince üretim ihracat yapamıyorsa (teknik veya sermaye sıkıntısı) devletin bu ihracat kanallarına girmesi gerekir.
Şimdi beğenmiyorsan git diyenler olacaktır, inanın imkan olsa ülkenin en az yarısı gider. Çevre binlerce üniversite mezunu işsizle, geçim sıkıntı yaşayan insanlarla dolu. İnsanların hayatı, az parayla geçim sıkıntısı içinde özelde tutmaya çalışmakla veya özele göre binlerce kat daha iyi yaşam sunan devlet memurluğuna girmeye çalışıp ömrünü bu yolda heba edenlerle dolu.