Türkiye'nin asla düzelemeyecek olmasının sebebi nedir?

Yıldızları şeytana fırlatmak, kandile benzetmek. Ben hiç 950 yıl yaşayan insan görmedim. Ayrıca Allah gökyüzünü direksiz yaratmış da üzerimize düşmüyormuş, Allah'ın kudretiyle gemiler yüzüyormuş mesela, ama motorlu gemiler icat edilmedi.
Yahu neden örnek vereyim? Ayetlerde yazıyor zaten bu anlattıklarım.
Aynı böyle yaptığın gibi örnek verebilirsin.
 
Aynı böyle yaptığın gibi örnek verebilirsin.
Kuran güneşin nereye battığını bilmez, bunun için kaçamak yol olan balçığı işaret eder. Ayrıca Kuran güneşin fiziksel olarak suya battığını söyler. Kuran'a göre Zülkarneyn güneşi kara balçığa batarken bulmuştur, güneşin battığı bir yer yoktur. Ayrıca güneşin ardından ayın geldiğini söyler, güneş ayın ardından gelmez. İkisi de birbirinden bağımsızdır, ay güneşi takip etmez. Bunu sadece dünya gözüyle görüp öyle yorumlayabiliyoruz, kuşları Allah'ın tuttuğunu iddia edip, ibretler olduğunu söyler. Spermin kaburga kemikleri arasından çıktığını, ete kemik giydirildiğini söyler. Bunlar tamamen bilimin dışında olan ifadeler. İslam'ı gerçekten öğrenmek istiyorsanız dincilerden öğrenmeyin. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'dan öğrenin, güvenilir hadis kaynaklarından öğrenin. Demek istediğimi o zaman çok daha iyi anlayacaksınız, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuran'ı Türkçeye Elmalılı Hamdi Yazır tarafından çevirtmesinin nedeni de Türklerin Kuran'ı daha iyi anlamalarıydı.
 
Eki Görüntüle 1357324

Böyle insanlar siyasal İslam sahte din hocaları üsteki gibi koyun halk böyle gider bu adamların dediklere şeye bak yav neymiş ölüyle ilişki bir de bunları insanlara dini anlatırken diyorlar böyle insanlar nasıl din hocası oluyor acaba kimse sorgulamıyor.
Bence din adamlığı direkt kaldırılmalı. İnsanlar dini Kuran'ı okuyarak öğrenmeli, Hacı-Hoca'dan değil. Şahsen ben öyle yapıyorum.
 
21. yüzyıla gelinmesine rağmen hala daha ülkenin gelişmeme sebebinin ilk nedenini tarikatlar sananlar angut (kuş türü) varlıkların olması.
 
Kuran güneşin nereye battığını bilmez, bunun için kaçamak yol olan balçığı işaret eder. Ayrıca Kuran güneşin fiziksel olarak suya battığını söyler. Kuran'a göre Zülkarneyn güneşi kara balçığa batarken bulmuştur, güneşin battığı bir yer yoktur. Ayrıca güneşin ardından ayın geldiğini söyler, güneş ayın ardından gelmez. İkisi de birbirinden bağımsızdır, ay güneşi takip etmez. Bunu sadece dünya gözüyle görüp öyle yorumlayabiliyoruz, kuşları Allah'ın tuttuğunu iddia edip, ibretler olduğunu söyler. Spermin kaburga kemikleri arasından çıktığını, ete kemik giydirildiğini söyler. Bunlar tamamen bilimin dışında olan ifadeler. İslam'ı gerçekten öğrenmek istiyorsanız dincilerden öğrenmeyin. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'dan öğrenin, güvenilir hadis kaynaklarından öğrenin. Demek istediğimi o zaman çok daha iyi anlayacaksınız, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuran'ı Türkçeye Elmalılı Hamdi Yazır tarafından çevirtmesinin nedeni de Türklerin Kuran'ı daha iyi anlamalarıydı.
İlgili olmayan konularda dini tartışmalara girmek istemiyorum ama, yazma ihtiyacı hissettim.
Kuran'da güneşin doğudan doğup batıdan battığı yazar. Güneşin suya batmakta olduğunu Tanrı söylemiyor. Hikayesi anlatılan insanın kendi gözünden gördüğü manzara tasvir ediliyor. Bir gün batımında deniz kenarına giderseniz aynı manzarayı görebilirsiniz.

Güneşin ardından ayın gelmesi yeryüzünden baktığınızda doğru bir anlatımdır. "Ardından gelme" kelimesinin Kuran'daki diğer kullanımlarına bakarsanız iletmek, yönlendirmek anlamında da kullanıldığını görebilirsiniz. Bu durumda çelişkinin aksine yeni bir iddia ortaya çıkıyor. Yani ayın, güneşin ışığını iletmesi.
Aynı zamanda farklı ayetlerde, ay ve güneşin belirli yörüngelerde hareket ettiği söylenirken bu ifade için küreleşme, yuvarlama anlamına gelen fiilin kullanılması da ilginçtir. Bildiğiniz gibi gök cisimleri dairesel yörüngelere sahiptir.
Kuşlar fizik kanunları ve aerodinamik prensiplerle uçarlar. Bunlar da zaten varlığın, temel yasaların kendisidir. Yani bir yaratıcı kavramı kapsamında düşünüldüğünde, kuşların uçabiliyor olması, yaratılan fizik kanunları sayesinde mümkün olmaktadır. Aynı şey insan yapımı taşıtlar için de geçerli. Termodinamik-fizik kanunları vs.
Spermin kaburga kemikleri arasından çıktığı yazmaz. Bu cümle yapısı gereği, hem erkek hem dişi kelimeler kullandığından, yan anlamlarıyla beraber düşünüldüğünde birden fazla şekilde anlaşılabiliyor (tamamen erkek alınırsa, omurilik ve kasık arasından. Dişi alınırsa leğen kemiğinden vs.) Burada Elmalılı konusuna değineceğim. Hiçbir meal bir diğerinin yerini tutmaz. Kuran'ı anlamak için okuyorsanız bütün mealleri karşılaştırmalı (yabancı dil çevirileri de dahil) okumak en objektif yöntemdir. Her çevirmenin, herhangi bir ifadeden ne anladığı, özellikle aynı kökten farklı anlamların oluştuğu kelimelerde öne çıkar. Bir çeviride motamot tercüme yapılıp alakasız bir anlama gelen ifade, sadece bir kelimenin ikincil bir anlamı kullanılarak çevirildiğinde farklı bir manaya bürünebilir.
Kuran'da ete kemik giydirilmez. Kemiğe et giydirilir. Bu durum da bilimsel literatürde mevcuttur. Embriyo gelişiminde kemik yapısının oluşmasının ardından, kemik üzerine toplanan kas hücreleri kas dokuyu meydana getirir.
 

Geri
Yukarı