Varlığın gayesi nedir?

Bir varlığın amacını başka bir varlık belirler. Eğer bu varlığın düşünce yeteneği varsa kendi amacını belirler. Örneğin kalemin amacı yazmaktır. Bunu insan belirler. Ama insan sözleri yazıya dökmek için o kaleme bir amaç vermiştir. Yani yine bir amaç için. Kalemin onun hayatını kolaylaştıracağı ve hayatta daha hızlı gelişeceğini bildiği için ona bir amaç vermiştir. Yani bana göre düşünceli varlıkların amacı hayatta ileri doğru gitmektir, geri kalanlar ise düşünceli varlıklara hizmet etmektir.
 
Bence gayesi falan yok. Geldik gidiyoruz işte. Anlam yüklemek tamamen insan icadı. Bizim dışımızda düşünebilen hiçbir canlının "ulan geldik ama nereye gidiyoruz?" dediğini sanmıyorum. Her canlı (bizim dışımızda) doğa ile bir denge içinde yaşamını sürdürüyor o kadar. Bi' biz anlam yükleme derdindeyiz tamamen.
 
Varlık, görece kavramdır. Var olunabildiğini ispatlayamıyoruz çünkü alınabilecek bir referans yok. Hayatınızı yaşayın derim. Bence çok takılmayın.
Varlığın göreceli olduğu ve var olunabildiğini ispatlayamıyoruz yorumuna katılmıyorum.
Konuyu çok uzatmayacak olursak, evrendeki
bütün bu uyum, kusursuzluk, gayelilik, oran-orantı ise güzelliği oluşturur. Bu kadar muhteşem bir güzellik ise rastlantısal olarak kendi kendine bir araya ge-le-mez. Öyleyse nasıl ki düzen ve gaye düzenleyici bir varlığı gösteriyorsa, aynı şekilde bütün bu unsurların birleşmesi ile oluşan evrenin güzelliği de ona bu güzelliği veren bir Mutlak Güzel’in varlığını gösterir. Çünkü bütün var olanlar, varlıklarını Mutlak Güzel olan Tanrı’dan almaktadırlar. Dolayısıyla var olanların güzellikleri, özelde evrenin güzelliği, evreni var eden, ona güzelliği veren mutlak güzel olan Tanrı ile ilişkili olmaktadır, diyebiliriz.
Bence gayesi falan yok. Geldik gidiyoruz işte. Anlam yüklemek tamamen insan icadı. Bizim dışımızda düşünebilen hiçbir canlının "ulan geldik ama nereye gidiyoruz?" dediğini sanmıyorum. Her canlı (bizim dışımızda) doğa ile bir denge içinde yaşamını sürdürüyor o kadar. Bi' biz anlam yükleme derdindeyiz tamamen.
İşte diğer canlılardan farklı olarak us’u kullanmak burada devreye giriyor. Düşünmeyen, akletmeyen, sorgulamayan, araştırmayan, körü körüne bağlanarak inanmayı benimsemek doğru olmayacaktır. Geldik gidiyoruz düşüncesi tamamen senin tabirinle “insan icadı”.
 
Bence gayesi falan yok. Geldik gidiyoruz işte. Anlam yüklemek tamamen insan icadı. Bizim dışımızda düşünebilen hiçbir canlının "ulan geldik ama nereye gidiyoruz?" dediğini sanmıyorum. Her canlı (bizim dışımızda) doğa ile bir denge içinde yaşamını sürdürüyor o kadar. Bi' biz anlam yükleme derdindeyiz tamamen.
Her hareket bir sebep doğuruyorsa ve bu da yine başka bir harekete vesile oluyorsa ve varlık bir hareket ya da devinim olduğuna göre, bir sebepten ötürüdür ve muhakkak bir gayesi vardır.
 
Ek olarak gayesiz bir hayat olduğunu düşünmekte anlamsız olacaktır. Sorgulanmayan bir hayat yaşamaya değmez. Sokrates.
Her hareket bir sebep doğuruyorsa ve bu da yine başka bir harekete vesile oluyorsa ve varlık bir hareket ya da devinim olduğuna göre, bir sebepten ötürüdür ve muhakkak bir gayesi vardır.
Daha kısa özetlenemezdi :)
 
Her hareket bir sebep doğuruyorsa ve bu da yine başka bir harekete vesile oluyorsa ve varlık bir hareket ya da devinim olduğuna göre, bir sebepten ötürüdür ve muhakkak bir gayesi vardır.
Ama bu sebebi sen üretiyorsun. Yani yine insan ürünü. Yani bir hayvan "neden bugün de et yiyoruz ki?" diye soruyor mudur sence kendine? Yani üretilen bütün sebepler hep insan ürünü dikkatini çekerse.
 
Bu konuyu hayvanlar ile eşleştirmek doğru mu? Hayvanların akli potansiyeli insanlar kadar mı? Ya da hayata, gezegenimize ve hatta uzaya etkileri insanlar kadar mı?
Neden olmasın? Hayvanlarda düşünebilir sonuçta. Hatta bazıları bizi ikiye bile katlayabilir. En basitinden arılar olmasa dünyada her şey alt üst olurdu. Yani aslında büyük resme bakarsak hayvan insan olarak düşünme. Canlı olarak düşün. Mesela ahtapotlar bizden daha zeki. Ama sence hiç varlığını sorguluyor mudur? "Ne lan bu şekil değiştirip duruyoruz?" diyor mudur sence? Bence gaye, sebepler ve soruları insan kendisi üretiyor. Belki de sadece tek şansımız diğer canlı türlerinden daha hızlı gelişmiş olmamız o kadardır. Zaten insan türü olmasa dünyanın hakiminin ahtapotlar olacağına inanılıyor.
 
Neden olmasın? Hayvanlarda düşünebilir sonuçta. Hatta bazıları bizi ikiye bile katlayabilir. En basitinden arılar olmasa dünyada her şey alt üst olurdu. Yani aslında büyük resme bakarsak hayvan insan olarak düşünme. Canlı olarak düşün. Mesela ahtapotlar bizden daha zeki. Ama sence hiç varlığını sorguluyor mudur? "Ne lan bu şekil değiştirip duruyoruz?" diyor mudur sence? Bence gaye, sebepler ve soruları insan kendisi üretiyor. Belki de sadece tek şansımız diğer canlı türlerinden daha hızlı gelişmiş olmamız o kadardır. Zaten insan türü olmasa dünyanın hakiminin ahtapotlar olacağına inanılıyor.
Ama bu örnekler çok afaki değil mi? Ahtapotlar nesilden nesile bilgi aktarımını belki bizden daha iyi yapıyorlardır ama hala avcı-toplayıcı takılıyorlar yerleşik düzene geçip tarım ve çiftçiliği bulamamışlar mesela. Toplu hayata da uyum sağlayamıyorlar, demek ki iletişimlerinde de problem var. Bu durumda her ahtapot çok zeki olmasına rağmen, diğerinden bir şey öğrenemediği için hep aynı soruları da soruyor olabilir.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı