Vicdan azabı; sizin bir sonraki yaşayacağınız yeri, Dharma'yı tetikler.
Vicdan azabınız ne kadar fazla ise, bir sonraki durağınız o kadar acı olacak.
Bir önceki hayatında fazladan iyi şeyler yaptıysan, bir sonraki durağında acı çektirsen dahi dengelenen terazi yine de sizi orta şekerli bir yere götürecek.
Hak etmeyen birine iyilik yapmak, bir sonraki kötülüğü tetikler. Bu da yanlış iyilik felsefesine girer ve yine vicdan azabı çekebilirsin.
O yüzden içgüdülerine güvenmen ve kendini doğru yolda ilerletmen gerekir.
Evrenin bir teması, düzeneği vardır. İllaki iyilik yapılacak diye bir kaide yok. Ayağının altındaki hücreler sırf yere basıyorsun diye ölüyorlar.
2 adım ötende ölüm var. Güneşin dibine geçersen yanarak, sıcaktan terleyerek ölüyorsun. Soğukta üşüyüp evreni terk ediyorsun.
İnsan istemeyerek kötülük yapar ama aslında kendisi içgüdüsel olarak kötülüğe davetiye göndermiştir.
İstenmeyerek yapılan kötülük, daha az vicdan azabı çekmenize, ya da daha fazla vicdan azabı çekmenize neden olur(?)
Kasaplar neden vicdan azabı çekmez? Çünkü onlara yaptıkları işin helal oldugu kodlanmıştır. Bir önceki hayatında yaşadıkları, bu hayatta onları cellat olarak dile getirmiştir.
Eğer bir kasabı bu düşünce yapısına çekerseniz, büyük ihtimalle vicdan azabında boğulacak ve intihara kalkacak.
Ya da geçmişin sadece deneyimsizliğin, bilinmeyenin eseri oldugunu anlayacak ve vicdanını rahatlatacak.
Anlamanız gerekir ki, orman kanunlarıyla yönetilen bir düzenekteyiz. Kimin parası çok ise ya da namı var ise o kadar değeri oluyor...
Orta Çağ köleleğinden kopup, modern kölelikteyiz. Tek değişen köleliğin modern bir şey oldugunu anlamak.
İşin özeti, vicdanınızı rahat tutun. Belirli kaynaklardan topladığım ve filtreden geçirdiğim bu bilgiler derlemedir. Sadece bir düşünce.
Bir şeylere inanmak için çaba sarf ediyorsanız bunu da göz önünde bulundurabilirsiniz.
Vicdan azabınız ne kadar fazla ise, bir sonraki durağınız o kadar acı olacak.
Bir önceki hayatında fazladan iyi şeyler yaptıysan, bir sonraki durağında acı çektirsen dahi dengelenen terazi yine de sizi orta şekerli bir yere götürecek.
Hak etmeyen birine iyilik yapmak, bir sonraki kötülüğü tetikler. Bu da yanlış iyilik felsefesine girer ve yine vicdan azabı çekebilirsin.
O yüzden içgüdülerine güvenmen ve kendini doğru yolda ilerletmen gerekir.
Evrenin bir teması, düzeneği vardır. İllaki iyilik yapılacak diye bir kaide yok. Ayağının altındaki hücreler sırf yere basıyorsun diye ölüyorlar.
2 adım ötende ölüm var. Güneşin dibine geçersen yanarak, sıcaktan terleyerek ölüyorsun. Soğukta üşüyüp evreni terk ediyorsun.
İnsan istemeyerek kötülük yapar ama aslında kendisi içgüdüsel olarak kötülüğe davetiye göndermiştir.
İstenmeyerek yapılan kötülük, daha az vicdan azabı çekmenize, ya da daha fazla vicdan azabı çekmenize neden olur(?)
Kasaplar neden vicdan azabı çekmez? Çünkü onlara yaptıkları işin helal oldugu kodlanmıştır. Bir önceki hayatında yaşadıkları, bu hayatta onları cellat olarak dile getirmiştir.
Eğer bir kasabı bu düşünce yapısına çekerseniz, büyük ihtimalle vicdan azabında boğulacak ve intihara kalkacak.
Ya da geçmişin sadece deneyimsizliğin, bilinmeyenin eseri oldugunu anlayacak ve vicdanını rahatlatacak.
Anlamanız gerekir ki, orman kanunlarıyla yönetilen bir düzenekteyiz. Kimin parası çok ise ya da namı var ise o kadar değeri oluyor...
Orta Çağ köleleğinden kopup, modern kölelikteyiz. Tek değişen köleliğin modern bir şey oldugunu anlamak.
İşin özeti, vicdanınızı rahat tutun. Belirli kaynaklardan topladığım ve filtreden geçirdiğim bu bilgiler derlemedir. Sadece bir düşünce.
Bir şeylere inanmak için çaba sarf ediyorsanız bunu da göz önünde bulundurabilirsiniz.
Son düzenleyen: Moderatör: