Vicdan azabı ve Karma

Elementor

Hectopat
Katılım
16 Mayıs 2019
Mesajlar
3.218
Makaleler
1
Çözümler
12
Yer
Mardin
Vicdan azabı; sizin bir sonraki yaşayacağınız yeri, Dharma'yı tetikler.

Vicdan azabınız ne kadar fazla ise, bir sonraki durağınız o kadar acı olacak.

Bir önceki hayatında fazladan iyi şeyler yaptıysan, bir sonraki durağında acı çektirsen dahi dengelenen terazi yine de sizi orta şekerli bir yere götürecek.

Hak etmeyen birine iyilik yapmak, bir sonraki kötülüğü tetikler. Bu da yanlış iyilik felsefesine girer ve yine vicdan azabı çekebilirsin.

O yüzden içgüdülerine güvenmen ve kendini doğru yolda ilerletmen gerekir.

Evrenin bir teması, düzeneği vardır. İllaki iyilik yapılacak diye bir kaide yok. Ayağının altındaki hücreler sırf yere basıyorsun diye ölüyorlar.

2 adım ötende ölüm var. Güneşin dibine geçersen yanarak, sıcaktan terleyerek ölüyorsun. Soğukta üşüyüp evreni terk ediyorsun.

İnsan istemeyerek kötülük yapar ama aslında kendisi içgüdüsel olarak kötülüğe davetiye göndermiştir.

İstenmeyerek yapılan kötülük, daha az vicdan azabı çekmenize, ya da daha fazla vicdan azabı çekmenize neden olur(?)

Kasaplar neden vicdan azabı çekmez? Çünkü onlara yaptıkları işin helal oldugu kodlanmıştır. Bir önceki hayatında yaşadıkları, bu hayatta onları cellat olarak dile getirmiştir.

Eğer bir kasabı bu düşünce yapısına çekerseniz, büyük ihtimalle vicdan azabında boğulacak ve intihara kalkacak.

Ya da geçmişin sadece deneyimsizliğin, bilinmeyenin eseri oldugunu anlayacak ve vicdanını rahatlatacak.

Anlamanız gerekir ki, orman kanunlarıyla yönetilen bir düzenekteyiz. Kimin parası çok ise ya da namı var ise o kadar değeri oluyor...

Orta Çağ köleleğinden kopup, modern kölelikteyiz. Tek değişen köleliğin modern bir şey oldugunu anlamak.

İşin özeti, vicdanınızı rahat tutun. Belirli kaynaklardan topladığım ve filtreden geçirdiğim bu bilgiler derlemedir. Sadece bir düşünce.

Bir şeylere inanmak için çaba sarf ediyorsanız bunu da göz önünde bulundurabilirsiniz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben "vicdan" hissini çok ağır yaşadığımı düşünüyorum. Yani birçok kimsenin dikkat etmediği şeylerde dahi hassas davranabiliyorum. Bunu iyi kullanabilirsem öteki dünya da bana "+" yönde bir etkisi olacağına inanıyorum. Bazen ölen bir hayvan için bile günlerce düşünüp onun adına üzüldüğüm zamanlar oluyor.
 
Ben "vicdan" hissini çok ağır yaşadığımı düşünüyorum. Yani birçok kimsenin dikkat etmediği şeylerde dahi hassas davranabiliyorum. Bunu iyi kullanabilirsem öteki dünya da bana "+" yönde bir etkisi olacağına inanıyorum. Bazen ölen bir hayvan için bile günlerce düşünüp onun adına üzüldüğüm zamanlar oluyor.
Vicdanın sana her daim iyi ol diyor.. O hayvanın acı çekmesine üzülmen seni daha da üzer..
Uzaklaş oradan.. Yapabileceğin bir şey yok çünkü.. Kurtarmaya çalışırsan, seni de kendiyle beraber kuyuya çeker.
 
Vicdan hissimi minimal değerlerde deneyimliyorum herhalde, belki de umursamadığımdandır.
Bir arkadaşım, yakınının öldüğünden ve üzüldüğünden bahsetse dâhi kayıtsız kalıyorum, baş sağlığı dileyip geçerim. Çoğu insan muhtemelen bunun gibi durumlara karşı kayıtsız kalırsa rahatsız olur ama 3-5 kişinin "vicdan azabı çekmiyorsan insan değilsindir" gibi bir norm belirleyip insanı belirli kalıplara sokmasını hoş karşılamıyorum.
Sonuçta insanın düşünce yapısını büyüdüğü çevre ve kültür etkiliyor dolayısıyla bir düşünceyi popüler olduğu için benimsemek zorunluluk değil.
 
Dostum ahlakınızı mantık, empati insani değerler vs ile falan belirleyemiyor musunuz? İlla mistik bir öğretiye falan mı ihtiyacınız var? Evrenin bir teması veya bir düzeneği falan yok ya geçin bunları bro. Hak etmeyen birine iyilik yapmak, bir sonraki kötülüğü tetiklemez. İstenmeyerek yapılan kötülük, daha az vicdan azabı çekmenize falan da neden olmaz. Her insan farklıdır. Psikopatı, saykosu da var anti-militaristi, hümanisti de... Vicdan azabınız ne kadar fazla ise bir sonraki durağınız falan filan, hocam çok kurcalama bence. Kimseye zarar vermeden ne istiyorsan onu yap bu hayatta. Çünkü keşke şöyle yapsaydım diyebileceğin bir zaman-mekan algın bile olmayacak. Yok olup gideceksin. Biyoloji, senin için şarap ırmaklarının yanında en sevdiğin arkadaşlarınla ve ailenle bir hoş geldin partisi hazırlığı yapmadı. Zamanın geldiğinde popülasyon ve tabiat için sadece tüketici ve zarar verici bir organizma olduğunun kanaatine gelecek ve fişini çekecek. Hepsi bu...

Kanka iyi felsefe yapıyorsun lakin birkaç konuya göz gezdirdim de, felsefe yapabiliyor olmanın asıl sebebi bilimsel gelişmelerin birçoğundan bir haber olman. Eski çağ filozofları gibi çok kafayı yormaya gerek yok. Bilimsel gelişmelerden uzak kalmayalım yeter. Evreni ve doğasını anlamaya çalışmak oturduğumuz yerden bence şöyle bence böyle diyerek ve hatta bilimsel gerçekleri reddederek "ben öyle düşünüyorum ne var, karışma" diye düşünerek başarılamaz.
 
Vicdan hissimi minimal değerlerde deneyimliyorum herhalde, belki de umursamadığımdandır.
Bir arkadaşım, yakınının öldüğünden ve üzüldüğünden bahsetse dâhi kayıtsız kalıyorum, baş sağlığı dileyip geçerim. Çoğu insan muhtemelen bunun gibi durumlara karşı kayıtsız kalırsa rahatsız olur ama 3-5 kişinin "vicdan azabı çekmiyorsan insan değilsindir" gibi bir norm belirleyip insanı belirli kalıplara sokmasını hoş karşılamıyorum.
Sonuçta insanın düşünce yapısını büyüdüğü çevre ve kültür etkiliyor dolayısıyla bir düşünceyi popüler olduğu için benimsemek zorunluluk değil.
Aynen öyle dostum. Ağlamak zorunda veya üzülmek zorunda değilsin. Gösteriş meraklılığı..
Tabii kendileri doldugu için ağlayıp, ağlamaktan zevk alıyorlar o ayrı.. Saygı duyarım ama senin gibiyimdir de. Çünkü ağlamanın zevk verdiğini unutup, sanki ağlamanın acı oldugunu, karşıdakine değer verdiklerini sanıyorlar..
Dostum ahlakınızı mantık, empati insani değerler vs ile falan belirleyemiyor musunuz? İlla mistik bir öğretiye falan mı ihtiyacınız var? Evrenin bir teması veya bir düzeneği falan yok ya geçin bunları bro. Hak etmeyen birine iyilik yapmak, bir sonraki kötülüğü tetiklemez. İstenmeyerek yapılan kötülük, daha az vicdan azabı çekmenize falan da neden olmaz. Her insan farklıdır. Psikopatı, saykosu da var anti-militaristi, hümanisti de... Vicdan azabınız ne kadar fazla ise bir sonraki durağınız falan filan, hocam çok kurcalama bence. Kimseye zarar vermeden ne istiyorsan onu yap bu hayatta. Çünkü keşke şöyle yapsaydım diyebileceğin bir zaman-mekan algın bile olmayacak. Yok olup gideceksin. Biyoloji, senin için şarap ırmaklarının yanında en sevdiğin arkadaşlarınla ve ailenle bir hoş geldin partisi hazırlığı yapmadı. Zamanın geldiğinde popülasyon ve tabiat için sadece tüketici ve zarar verici bir organizma olduğunun kanaatine gelecek ve fişini çekecek. Hepsi bu...

Kanka iyi felsefe yapıyorsun lakin birkaç konuya göz gezdirdim de, felsefe yapabiliyor olmanın asıl sebebi bilimsel gelişmelerin birçoğundan bir haber olman. Eski çağ filozofları gibi çok kafayı yormaya gerek yok. Bilimsel gelişmelerden uzak kalmayalım yeter. Evreni ve doğasını anlamaya çalışmak oturduğumuz yerden bence şöyle bence böyle diyerek ve hatta bilimsel gerçekleri reddederek "ben öyle düşünüyorum ne var, karışma" diye düşünerek başarılamaz.
Sen de kendi gerçekliğini yaratmışsın ve başkasının yarattığına inanmıyorsun. Ya da senin görüş, sana aşık olmuş.. Bence başkalarına da şans tanı.. ^^ Bende de geçerli tabii.. Neler okudum neler.. Bilemezsin ne kadar şeytani bir yerdeyiz..
 
Aynen öyle dostum. Ağlamak zorunda veya üzülmek zorunda değilsin. Gösteriş meraklılığı..
Tabii kendileri doldugu için ağlayıp, ağlamaktan zevk alıyorlar o ayrı.. Saygı duyarım ama senin gibiyimdir de. Çünkü ağlamanın zevk verdiğini unutup, sanki ağlamanın acı oldugunu, karşıdakine değer verdiklerini sanıyorlar..
İnsan dolu ise gerekirse ağlayarak kendini boşaltması gerekiyor hocam ancak rol yapan veya gösteriş yapan insanlar ile kurulan samimiyet bir süre sonra illaki patlıyor.
 
İnsan dolu ise gerekirse ağlayarak kendini boşaltması gerekiyor hocam ancak rol yapan veya gösteriş yapan insanlar ile kurulan samimiyet bir süre sonra illaki patlıyor.
Ben hiçbir şeye üzülmem, üzecek bir şeylerin önüne de geçerim. Gerisi beni alakadar etmez.. Demek ki başka sorumlulukların var, ya da sorumluluklarını yerine getirdiğin için, içgüdüsel olarak vicdanın rahat.. Beton vicdan derler bizim vicdanlara.. İstisnalar ağlatır sadece. Bir de erkeklik içgüdüsüyle de alakalı. Erkekler sık ağlamaz.
 
Kasaplar neden vicdan azabı çekmez? Çünkü onlara yaptıkları işin helal oldugu kodlanmıştır. Bir önceki hayatında yaşadıkları, bu hayatta onları cellat olarak dile getirmiştir.

Dünya üzerindeki her şey bir sistem içerisinde. Kedini fareyi avlaması eko-sistemi korumak için zorunlu. Bir kedinin fareyi avladığını görüpte yardım etmezsek vicdan azabı mı çekeceğiz? Bir asker düşman askerini öldürdü diye vicdan azabı mı çekecek? Bir polis bir suçluyu vurdu diye vicdan azabı mı çekecek? Aynı şekilde kasaplarda bunu yapmak zorunda. Çünkü etin insan vücuduna kattığı yarar binlerce makalede açıklandı. Sadece hayvanlar değil bizde bu eko-sistemdeyiz. Kısaca eko-sistem piramitlerinde insanları görmüyor olman bizi sistemden dışarı itmez.

Yanlış anlama dostum ama sırf marjinal kesimden olmak için felsefe yapıyor gibi duruyorsun.
 
Ben hiçbir şeye üzülmem, üzecek bir şeylerin önüne de geçerim. Gerisi beni alakadar etmez.. Demek ki başka sorumlulukların var, ya da sorumluluklarını yerine getirdiğin için, içgüdüsel olarak vicdanın rahat.. Beton vicdan derler bizim vicdanlara.. İstisnalar ağlatır sadece. Bir de erkeklik içgüdüyle de alakalı. Erkekler sık ağlamaz.
Coğrafyamızda herkes acıların çocuğu, pekte kâle alınması gereken tipler değiller.
Kendi önüne bakmayı tercih ederim her zaman, yanımdakiler de beni dibe çekmeyecek insanlarsa ne mutlu bana.
Bir de insan disiplin sahibi olursa hiçbir şeyden ödün vermiyor, yapması gerekene odaklanıyor, severim bu tip insanları; gereksiz işlerle meşgul olmazlar.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı