Yaşadığımız hayat mı?

En azından açlık sınırından maaş almıyorsun eline biraz daha para geçiyor belki eğlenceye yatırabilirsin o parayı.

Memur çocuğu olunca ne oluyor ki? Benim baba memur, kendim de atanana kadar gerçekten memur maaşı anca ayın sonunu görmeye yarıyordu öyle istediklerini elde edemiyorsun, memurdan kastın uzman doktor falansa ona laf yok.
 
Evet hayattır. Ben hayatımdan memnunum. Her ne kadar marketteki fiyatları, elektronik cihazların fiyatlarını bu gözler görse de, bunların kısa süre sonra geçeceğini bildiğim için memnunum. Sabır selamettir. :)

Kısa süre mi? Gözünü seveyim hocam, hükumet şu şartlar altında erken seçime giderlerse kaybedeceklerini bildikleri için önümüzdeki iki yıllık bir süreçte seçime gitmeleri söz konusu değil. İki yıl sonra bile o şartlarda dönüp asgari ücrete iki yüz lira zam yapsa oy verecek bir sürü insan var. Makarna ve kömüre oy satan, Araplaşmayı marifet zanneden insanların ülkesi burası, benim vicdanım sızlıyor ya, böyle söylediğime bakmayın aç yatan bir insan değilim çok şükür. Fakat haberlere bakıyorum, aklım almıyor. Size şöyle bir bilgi vereyim. Diyanet, Muğla'ya bir saray yaptırıyor. Sarayın maliyeti 10 milyon dolar civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Şimdi size soruyorum, oğluna okul kıyafeti alamadığı için oğlunun okula alınmadığını duyan ve intihar eden babanın, Konya'da açlıktan ölen bebek Kübra'nın, geçinemiyorum diye meclisin önünde kendini ateşe veren babanın, cebinde beş lira parayla intihar eden öğretmenin ve karton toplayarak kendini ve ailesini geçindiren diğer öğretmen arkadaşın, Başakşehir'de devlet ilaç desteği vermediği için ölen Arda'nın, bu 10 milyon dolar içinde hakkı yok mu? Bu insanlar vergi vermiyor mu ? İnsanlar geçim sıkıntısı çekiyorken, intihar ediyorken, ölüyorken ve aç yatıyorken bu günlerin geçeceğine inanmak zor. Sen ne düşünürsün bilmem ama marketlerde bebek mamalarına ve sıvı yağlara kelepçe takıyorlar artık. En aşağı iki yılda böyle geçecek şahsen benim gerçekten bir umudum yok. Adım kadar eminim eğer hükumet, yolsuzluğun suyunu çıkarmaz ve muhalefet düzgün bir aday ile karşılarına çıkmaz ise 2023'te bile bu iktidar düşmez ve bu günler geçmez.
Yaşadığımız yer sadece bir toprak parçası değil. Çok büyük imkanları varken göz ardı edilip, ellerinin tersiyle itilen fırsatlar yüzünden değersizleştik. Yorumlarda arkadaşların yazdıklarına bakıyorum, sokaktan geçen insanların yüzüne bakıyorum, herkes mutsuz. Arada bir kaç tane umutlu olan insan görüyorum ama onların da nasıl umutlu olduğunu çok merak ediyorum. Eskiden bir sürü hayal kurardım ülkemde şöyle bir şirket olsa veya şöyle bir şirketi ben kursam, şu şu alanlarda lider olsak diye çok düşünürdüm. Ama bu ülkenin büyük bir çoğunluğunun bunu hak etmediğini fark ettim. Ülkenin ekonomik durumu, hukuk-adalet durumu, toplumun düşünceleri, toplumun sorgulamaması, gençlerin ezilmesi, siyasi çıkar uğruna davranılması gibi bir çok sorun var. Dilerim ki bu sorunlar çözülür fakat benim umudum yok arkadaşlar. Umut edinemiyorum. Ülkemle ilgili hayaller kuramıyorum. Şu anki tek isteğim yurt dışına çıkmak. İngiltere, İrlanda, Almanya, Amerika, Norveç neresi olursa olsun. 16 yaşında beni, bizi bu hale getirenler de utansın.
Gördüğüm en mantıklı ve düşünülerek atılmış ikinci mesaj budur bu konuyla alakalı.
 
Son düzenleme:
Kısa süre mi? Gözünü seveyim hocam, hükumet şu şartlar altında erken seçime giderlerse kaybedeceklerini bildikleri için önümüzdeki iki yıllık bir süreçte seçime gitmeleri söz konusu değil. İki yıl sonra bile o şartlarda dönüp asgari ücrete iki yüz lira zam yapsa oy verecek bir sürü insan var. Makarna ve kömüre oy satan, Araplaşmayı marifet zanneden insanların ülkesi burası, benim vicdanım sızlıyor ya, böyle söylediğime bakmayın aç yatan bir insan değilim çok şükür. Fakat haberlere bakıyorum, aklım almıyor. Size şöyle bir bilgi vereyim. Diyanet, Muğla'ya bir saray yaptırıyor. Sarayın maliyeti 10 milyon dolar civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Şimdi size soruyorum, oğluna okul kıyafeti alamadığı için oğlunun okula alınmadığını duyan ve intihar eden babanın, Konya'da açlıktan ölen bebek Kübra'nın, geçinemiyorum diye meclisin önünde kendini ateşe veren babanın, cebinde beş lira parayla intihar eden öğretmenin ve karton toplayarak kendini ve ailesini geçindiren diğer öğretmen arkadaşın, Başakşehir'de devlet ilaç desteği vermediği için ölen Arda'nın, bu 10 milyon dolar içinde hakkı yok mu? Bu insanlar vergi vermiyor mu ? İnsanlar geçim sıkıntısı çekiyorken, intihar ediyorken, ölüyorken ve aç yatıyorken bu günlerin geçeceğine inanmak zor. Sen ne düşünürsün bilmem ama marketlerde bebek mamalarına ve sıvı yağlara kelepçe takıyorlar artık. En aşağı iki yılda böyle geçecek şahsen benim gerçekten bir umudum yok. Adım kadar eminim eğer hükumet, yolsuzluğun suyunu çıkarmaz ve muhalefet düzgün bir aday ile karşılarına çıkmaz ise 2023'te bile bu iktidar düşmez ve bu günler geçmez.

Gördüğüm en mantıklı ve düşünülerek atılmış ikinci mesaj budur bu konuyla alakalı.
Kısa süre evet. Kısa süreden kastığım 2-3 ay gibi bir süre değil tabii. 1-2 yıllık süreçten bahsediyorum. Dişimizi sıkmamız gerekiyor. Sabır selamettir.
 
Konu sahibi arkadaşa hak veriyorum. Bir ülkede herkes zengin olamaz doğrudur ama hiç kimse açlık sınırında veya altında yaşamaya mahkum edilemez. Yaşamak nefes almaktan ibaret değildir. Şükredin diye diye ne hale geldik. Hep aynı terane şükret daha kötü durumda olanlar var deniliyor. Hiç düşünen oldu mu benden daha kötü durumda olanlar var diye kendimi üstte görüp şükür mü diyeceğim? Bu mu ahlaklı olmak? Hiç şu soruyu soran oldu mu 'bu insanlar neden açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalıyor? Yoksa şükür deyip kafalarını diğer yana mı dönüyorlar?
Tiksiniyorum bu zihniyetten. İnsanların gururu ve onuru ile insanca yaşaması çok görülür olmuş.
Çok yazık.
 
Kendi sağlığın sevdiklerinin sağlığı yerindeyse sosyal ekonomik durumun da iyiyse senden iyisi yok
 
Kısa süre evet. Kısa süreden kastığım 2-3 ay gibi bir süre değil tabii. 1-2 yıllık süreçten bahsediyorum. Dişimizi sıkmamız gerekiyor. Sabır selamettir.
Hocam sana bir soru o zaman. Neden işler bu kadar kötüleşti? Hiç korona yüzünden falan deme önceden de kötüydü. Başımızdakiler gitmediği sürece bu iş böyle gidecek.
 
Bazı arkadaşlar sağlığın yerindeyse, ailen senleyse ve karnın toksa daha ne lazım kafasındalar. Arkadaşlar bizim canımızın sıkıldığı ve kabullenemediğimiz şey gerekli politikalar izlenirse ve bazı şeyler değişirse çok daha iyi durumda olabilecek olmamız. Neden ben hobi edinip vakit ayırabileceğim, boş vaktimde tatile gidebileceğim, maaşımdan artan parayla kişisel isteğim olan şeyler alabileceğim bir hayat imkansız değilken susup karın tokluğuyla yetineyim?
Biraz genişletin bakış açınızı lütfen.
 

Geri
Yukarı