Yaşamın başlangıcı hakkında düşünceler

Hangi düşünce sizce doğru?


  • Oy verenlerin toplamı
    20
Evet bazı bilimle bağdaşmayan efsaneler her zaman türemiştir. İnsan nasıl kendini merkeze koyduysa, dünya sabit, güneş, güneş sistemi, yıldızlar, hatta evren bile insanın etrafında dönüyor inancı vardı geçmişte. Bir de dünyanın güneşe yakınlığı meselesi, bir milim oynasa yaşam olmazmış kavrulurmuşuz. Bu da yalan, coğrafyayı iyi öğretememişler demek ki. Mevsimlerin eğim ile oluştuğunu öğretmemişler, veya işimize gelmiyor.

Her şey bizim için yaratılmış inancı vardır da hala. Ama bence buda beynimizin bize uydurduğu yalanı. Neden, biz bir sebze yeriz, aaaa ne güzel. Bir hayvan yersin bizim damak tadımıza göre yaratılmış derler. Ama bunun diğer bakış açısı da bana göre, biz enerji depolayacağımız şeyleri, damak tadımıza uydurduk. Yani damak tadımız da evrim geçirdi, çünkü tadı iyi gelmese yemeyeceksin, açlıktan öleceksin. Ama canlının DNA'sında yaşamak var. Yaşamak için ise enerji almalısın bunu için bir şeyleri sevmelisin. Aslında canlılar her ortama uyum sağlayabilir, evrim geçirebilir.

Evet, okuduğum bir makalede, aslında meyvelerin bizim için yaratılmadığını, hatta bizim avcı rolünde oynadığımız söyleniliyordu. Yani kendi yavrularının çıkarları için oluştuğunu okumuştum.

"Bitkiler, elbette ki diğer hayvanlar (şempanzeler, insanlar, vb.) yesin diye meyve üretiyor değillerdir. Daha doğrusu, onlara "hizmet etmek istedikleri için" veya "görevleri diğer canlılara hizmet etmek olduğu için" bu şekilde bir üretim yapıyor değillerdir. Bitkiler meyve üretimi, tamamen kendi iyilikleri çıkarları için evrimleşmiş özelliklerdir. Meyveli bitkiler yaklaşık 140 milyon yıl önce evrimleşmiştir. Meyvelerin iki avantajı vardır: dış faktörlere karşı tohumları (bitki yavrularını) korurlar ve tohumların saçılmasını sağlayacak otçulları (insan gibi) üzerine çekerler! Yani meyveler, tam da evrimsel sürece uygun bir şekilde, "avcı-toplayıcılar için" değil, meyvenin ta kendisine avantaj sağladığı için evrimleşmiştir! Meyveler sayesinde bitkinin yavrularının hem hayatta kalma şansını, hem de üreme şansını arttıran bir unsur haline gelerek popülasyonda hızla sabitlenmiştir. Bizim o meyveleri beğenmemiz ile dolaylı bir ilişki vardır: bitkilerin çeşitli meyvelerinden, çeşitli hayvanları üzerine çekebilenler (dolayısıyla onlara "tatlı" gelenler) avantajlıdır, çünkü o meyveleri tüketen hayvanlar, beslenme sonrasında hareket edebilirler. Böylece meyveyle birlikte hayvanın vücuduna giren tohumlar, dışkıyla atıldığında, hayvan o bitkiden kilometrelerce uzağa ulaşmış olabilir. Böylece aktif hareket edemeyen bitkiler, çok geniş alanlara yayılabilirler. Hayvan da bu besinden faydalanmış olur. İşte buna, karşılıklı evrim adını veririz. Ancak burada amaç bitkinin hayvanı beslemesi değil, bunu kullanarak kendine fayda sağlayarak üreme ve yayılma şansını arttırmasıdır."

Ek olarak canlılığın temelinin su olmasıyla ilgili insanlar en son Antik Yunan döneminde tartışılıyordu.:) Artık kimse sudan oluştuk demiyor, canlılık "suda" başladı diyor. Bu birkaç görüşten bir tanesi sadece...

İlk defa sizden duydum ve oldukça dikkatimi çekti. Bu konu hakkında önerebileceğiniz bir kitap var mıdır ?
 
Hayır böyle bilgileri kim yayıyor bu kadar anlayamıyorum. Günümüzde bilinen "Earth-like" 400.000 gezegen var. Belki bunların hepsinde canlılar oluştu.
İnsan ırkı neden kendini bu kadar özel ve mükemmel zannediyor hayret ediyorum.

Okuduğum kaynakta hata varmış demek ki biraz araştırdım ve yanlış olduğunun farkına vardım söylediğimin.

Bir damla sudan kastım hepimizin oluşumunda rol oynayan spermdir.

Sizce insan kendini özel ve mükemmel hissetmemeli midir? Çevrenize bir bakın size benzeyen bir canlı var mıdır? Diyeceksiniz ki maymunlar var. Elbette gerçekten zeki olduğu kabul edilmesi gereken bir canlıdır, ülkemizdeki bazı kesimlerden daha yüksek IQ seviyesine sahip canlılar olduğunu düşünüyorum. Ama bir insanın yaptığı her şeyi yapamaz. Tamam hırsızlık, ağaçtan meyve toplama, birbirlerinin pirelerini temizleme gibi düşünebilme potansiyeli ve motor beceri gelişmişliği gerektiren eylemleri yapabiliyorlar ama bunlar bana göre içgüdüden ibarettir. Hiçbir canlı ya da üretilen hiçbir makine insan zekasının ve eylemlerinin önüne geçemeyecektir.
 
Aynen dediğiniz gibi... Dünya'nın Güneş'e en yakın olduğu andaki uzaklığı 147.10×10^6 km, en uzak anda ise 152.10×10^6 km! Biri şunlara arada 5×10^6 fark olduğunu öğretsin. Çok rezil oluyorlar sonra :D

Zaten dünyanın, güneşin etrafında izlediği rota var, resimli. Ona baksan bile anlarsın, 100'lerce km fark olduğunu. Çünkü uzaklıkların tüm açıdan eşit olması için yuvarlak olması lazım rotanın ama, yumurta şeklinde dönüyor.:D
 
Sizce insan kendini özel ve mükemmel hissetmemeli midir? Çevrenize bir bakın size benzeyen bir canlı var mıdır? Diyeceksiniz ki maymunlar var. Elbette gerçekten zeki olduğu kabul edilmesi gereken bir canlıdır, ülkemizdeki bazı kesimlerden daha yüksek IQ seviyesine sahip canlılar olduğunu düşünüyorum. Ama bir insanın yaptığı her şeyi yapamaz. Tamam hırsızlık, ağaçtan meyve toplama, birbirlerinin pirelerini temizleme gibi düşünebilme potansiyeli ve motor beceri gelişmişliği gerektiren eylemleri yapabiliyorlar ama bunlar bana göre içgüdüden ibarettir. Hiçbir canlı ya da üretilen hiçbir makine insan zekasının ve eylemlerinin önüne geçemeyecektir.
Şempanzeler 90'a varan IQ'ya sahipler. Bu değer Türkiye ortalamasına eşdeğer(!) İnsanın özel olduğu bir nokta varsa o da Bilişsel Devrim sayesinde homo sapiensin kendi (verimli) dilini üretebilmesidir. Çoğu maymunsu canlı tıpkı bizim gibi alet kullanmasını öğrenebilir, ancak bu bilgiyi gelecek nesillere aktaramadığı için bir gelişme olmaz.
İlk defa sizden duydum ve oldukça dikkatimi çekti. Bu konu hakkında önerebileceğiniz bir kitap var mıdır ?
Hangi kaynaktan okuduğumu hatırlamıyorum ancak Sapiens kitabını okuyabilirsiniz. Çok ayrıntılı olmasa da bazı bilgiler mevcut.
 
Akıllı tasarım zırvadan öteye geçemez. Çünkü akıllı tasarım metafiziktir. Bilim gözlemlenebilir, ölçülebilir , akıla dayalı örnekler üzerinden hareket eder. Bugün fizikten, biyolojiden, DNA 'dan biraz anlayan bir kişi akıllı tasarımın ne kadar bilim dışı bir şey olduğunu bilir zaten. Bütün evrende, canlılarda o kadar fazla hata yapılıyor ki DNA' larımızın mükemmel olduğu falan yok, evren mükemmel değil sadece karmaşık. O kadar fazla genetik kodlama hatası oluyor ki canlı üretiminde şuan mesela mükemmel sandığınız genetik kodlamada bir değişim bile olsa insan olmayız sanıyorsanız yanılıyorsunuz çünkü hatalı kodlardan 2 kafalı olarak doğarsınız, doğuştan hastalıklı doğarsınız. Milyonlarca sperm hücresi üretiliyor ve arasında sadece 1 tanesi döllenebiliyorsa bu, bir mükemmelliğin değil düzensizliğin göstergesidir. Fizik kurallarımız bile evrenin büyüklüğüne uymuyor fiziğe, kimyaya aykırı gezegenler keşfedildi bugün. Evren bir kaos halinde milyarlarca göktaşı düzensiz şekilde hareket edip milyarlarca gezegen düzensiz bir şekilde duruyor. Evet belki bugün ilk yaşamın nasıl olduğunu bilemeyiz ama en azından zırvalamak yerine akılcı ve mantıklı teoriler geliştirip gerçeğe daha çok yaklaşıp, öğrenebiliriz.
 
Kimyasal Çorba daha mantıklı geliyor bana göre. Başlarda insanoğlu ön yargılı yapısı gereği bende nasıl oluyor bu kadar saçmalıkta olmaz diyordum ama insan araştırınca okuyunca Evrim teorisinin din dogmalarına göre çok daha gerçekçi ve akla yatkın geliyor.
@BrainHacker Dediğin mantıkla hareket edersek madem bir yaratıcı var, yaratıcının da yaratıcı olması gerekmiyor muydu? Kimse de bir yaratıcının var olup olmadığını %100 bilemez şuanlık.
Merhaba, ben bir şeye değinip çıkacağım. Konuyu okumadım henüz. [emoji4]
Şöyle ki teorileri sizin gibi düşünen bir canlı ortaya atıyor, yani insan. İnsanlar somut bir şeye inanmaya daha eğilimliler. Bu yüzden bizlere teoriler daha mantıklı geliyor olabilir. Ama bana göre inanç sistemini birkaç teoriye bağlamak doğru değil. Bilimde kanunlar dahi değişken iken teoriler zaten hep teori kalacak olan şeyler. Teori kanuna dönüşmez, yeni bir hipotez gerekir. Tabii ki burada hiçbir teoriye inanmayalım demek yanlış- hücre de teori mesela- Biz ise kendimizce teoriler üretip en mantıklısına inanmaya çalışıyoruz. Evrim olsun, Big Bang olsun bunların hiçbiri dine aykırı değil. Evrim hakkındaki ilk çalışmaları zaten İslam bilginleri yaptı. Örnek olarak İbn-i Sina, er-Razi, İbrahim Hakkı gibi...
Çelişkiler genellikle insanların Kur'an ayetlerini sadece meal okuyarak yorumlanmasından, bir bilimselliğinin olmama (ki bence buradaki bilimsellik kavramı farklı) durumundan ortaya çıkıyor. Kur'an'ı sadece Türkçe mealini okuyarak yorumlamak yanlış bir düşünce. Eğer öyle olsaydı tefsir diye bir bilim olmazdı. Sonradan Müslüman olan insanların ilk işinin Arapça öğrenmek olduğunu görebilirsiniz. Dinlerini daha iyi anlayabilmek için gerekli bu çünkü...
 
Akıllı tasarım teorisi(DİN), evrimle çelişmiyor mu? Evrim deneme yanılma süreci gibi işliyor, öğrenerek gelişiyor. Ama dinde ol dedi, oldu, teorisi hakim. Çelişmiyor demek yanlış.

Bir de enerji yoktan var olmaz, var olan enerji de yok edilemezdir bilimde. Sadece enerjiler değişim geçirir. Bu da yoktan var olan bir tanrı ile çelişiyor. Yani aslında bilim din ile tamı tamına zıttır. Çoğu yerde böyledir.
 
Akıllı tasarım teorisi(DİN), evrimle çelişmiyor mu? Evrim deneme yanılma süreci gibi işliyor, öğrenerek gelişiyor. Ama dinde ol dedi, oldu, teorisi hakim. Çelişmiyor demek yanlış.

Bir de enerji yoktan var olmaz, var olan enerji de yok edilemezdir bilimde. Sadece enerjiler değişim geçirir. Bu da yoktan var olan bir tanrı ile çelişiyor. Yani aslında bilim din ile tamı tamına zıttır. Çoğu yerde böyledir.
Zıt değildir. Şöyle düşünün, Tanrı ol dedi oldu. Fakat Tanrı istediğinde aşama aşama olarak da yaratamaz mıydı? İlahi bir güçten bahsediyoruz. Müslümanlar bunu inkar edemez. Zıt diyorsanız da bugünkü bilim ile zıt, sonuçta bilim değişken bir oluşum. 1960'ta mantarlar bitki olarak kabul ediliyordu.
 
Merhaba, ben bir şeye değinip çıkacağım. Konuyu okumadım henüz. [emoji4]
Şöyle ki teorileri sizin gibi düşünen bir canlı ortaya atıyor, yani insan. İnsanlar somut bir şeye inanmaya daha eğilimliler. Bu yüzden bizlere teoriler daha mantıklı geliyor olabilir. Ama bana göre inanç sistemini birkaç teoriye bağlamak doğru değil. Bilimde kanunlar dahi değişken iken teoriler zaten hep teori kalacak olan şeyler. Teori kanuna dönüşmez, yeni bir hipotez gerekir. Tabii ki burada hiçbir teoriye inanmayalım demek yanlış- hücre de teori mesela- Biz ise kendimizce teoriler üretip en mantıklısına inanmaya çalışıyoruz. Evrim olsun, Big Bang olsun bunların hiçbiri dine aykırı değil. Evrim hakkındaki ilk çalışmaları zaten İslam bilginleri yaptı. Örnek olarak İbn-i Sina, er-Razi, İbrahim Hakkı gibi...
Çelişkiler genellikle insanların Kur'an ayetlerini sadece meal okuyarak yorumlanmasından, bir bilimselliğinin olmama (ki bence buradaki bilimsellik kavramı farklı) durumundan ortaya çıkıyor. Kur'an'ı sadece Türkçe mealini okuyarak yorumlamak yanlış bir düşünce. Eğer öyle olsaydı tefsir diye bir bilim olmazdı. Sonradan Müslüman olan insanların ilk işinin Arapça öğrenmek olduğunu görebilirsiniz. Dinlerini daha iyi anlayabilmek için gerekli bu çünkü...
Şimdi senin yazdığın hataları düzeltmek için uzunca bir yazı yazacaktım ama buna değmezsin. Ben de sana özet olarak şunu söyleyebilirim ki sen cahilin daniskasısın, söylediklerin ZIRVA. Bilim ile ilgili konuda dini yorum yapanlara bir şey demedim, yapsınlar da zaten. Sen gördüğüm en kötülerdensin be! Yani hiçbir şey bilmemek artık. Yalnızca kulaktan dolma bilgilerle yaşamak...
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı