AsjasFıdas1000
Hectopat
- Katılım
- 14 Mayıs 2017
- Mesajlar
- 886
- Çözümler
- 4
Evet bazı bilimle bağdaşmayan efsaneler her zaman türemiştir. İnsan nasıl kendini merkeze koyduysa, dünya sabit, güneş, güneş sistemi, yıldızlar, hatta evren bile insanın etrafında dönüyor inancı vardı geçmişte. Bir de dünyanın güneşe yakınlığı meselesi, bir milim oynasa yaşam olmazmış kavrulurmuşuz. Bu da yalan, coğrafyayı iyi öğretememişler demek ki. Mevsimlerin eğim ile oluştuğunu öğretmemişler, veya işimize gelmiyor.
Her şey bizim için yaratılmış inancı vardır da hala. Ama bence buda beynimizin bize uydurduğu yalanı. Neden, biz bir sebze yeriz, aaaa ne güzel. Bir hayvan yersin bizim damak tadımıza göre yaratılmış derler. Ama bunun diğer bakış açısı da bana göre, biz enerji depolayacağımız şeyleri, damak tadımıza uydurduk. Yani damak tadımız da evrim geçirdi, çünkü tadı iyi gelmese yemeyeceksin, açlıktan öleceksin. Ama canlının DNA'sında yaşamak var. Yaşamak için ise enerji almalısın bunu için bir şeyleri sevmelisin. Aslında canlılar her ortama uyum sağlayabilir, evrim geçirebilir.
Evet, okuduğum bir makalede, aslında meyvelerin bizim için yaratılmadığını, hatta bizim avcı rolünde oynadığımız söyleniliyordu. Yani kendi yavrularının çıkarları için oluştuğunu okumuştum.
"Bitkiler, elbette ki diğer hayvanlar (şempanzeler, insanlar, vb.) yesin diye meyve üretiyor değillerdir. Daha doğrusu, onlara "hizmet etmek istedikleri için" veya "görevleri diğer canlılara hizmet etmek olduğu için" bu şekilde bir üretim yapıyor değillerdir. Bitkiler meyve üretimi, tamamen kendi iyilikleri çıkarları için evrimleşmiş özelliklerdir. Meyveli bitkiler yaklaşık 140 milyon yıl önce evrimleşmiştir. Meyvelerin iki avantajı vardır: dış faktörlere karşı tohumları (bitki yavrularını) korurlar ve tohumların saçılmasını sağlayacak otçulları (insan gibi) üzerine çekerler! Yani meyveler, tam da evrimsel sürece uygun bir şekilde, "avcı-toplayıcılar için" değil, meyvenin ta kendisine avantaj sağladığı için evrimleşmiştir! Meyveler sayesinde bitkinin yavrularının hem hayatta kalma şansını, hem de üreme şansını arttıran bir unsur haline gelerek popülasyonda hızla sabitlenmiştir. Bizim o meyveleri beğenmemiz ile dolaylı bir ilişki vardır: bitkilerin çeşitli meyvelerinden, çeşitli hayvanları üzerine çekebilenler (dolayısıyla onlara "tatlı" gelenler) avantajlıdır, çünkü o meyveleri tüketen hayvanlar, beslenme sonrasında hareket edebilirler. Böylece meyveyle birlikte hayvanın vücuduna giren tohumlar, dışkıyla atıldığında, hayvan o bitkiden kilometrelerce uzağa ulaşmış olabilir. Böylece aktif hareket edemeyen bitkiler, çok geniş alanlara yayılabilirler. Hayvan da bu besinden faydalanmış olur. İşte buna, karşılıklı evrim adını veririz. Ancak burada amaç bitkinin hayvanı beslemesi değil, bunu kullanarak kendine fayda sağlayarak üreme ve yayılma şansını arttırmasıdır."
Ek olarak canlılığın temelinin su olmasıyla ilgili insanlar en son Antik Yunan döneminde tartışılıyordu. Artık kimse sudan oluştuk demiyor, canlılık "suda" başladı diyor. Bu birkaç görüşten bir tanesi sadece...
İlk defa sizden duydum ve oldukça dikkatimi çekti. Bu konu hakkında önerebileceğiniz bir kitap var mıdır ?