KDV oranını nasıl buluyorsunuz?

Vergilerden memnun musunuz?

  • Evet

    Oy: 0 0,0%
  • Hayır

    Oy: 43 87,8%
  • Kısmen

    Oy: 6 12,2%

  • Oy verenlerin toplamı
    49
Zaten ben bu 1800₺ maaşın azlığını genel olarak söylemiştim. Her neyse 2016 zamandaki dolar kuru ile şuan ki farklıdır diye düşünüyorum. Enflasyon artıyor her sene ama gelirler hep aynı neredeyse. Yanlış anlama ama 5 kişilik bir ailede 3.000 ₺ gelir çok az. Gerçi kirada değilsiniz ki İstanbul'da kiralar ortalama 700 ₺. Ben şahsen çok az buluyorum gelirimi. Yarın bir gün bir yuva kurmaya çalışsam bir sürü masraf, ne bileyim. Türkiye'de azdan çoktan gidiyor çoktan az gidiyor. Bir ara D&R' da çalışmıştım 1850₺ (YOL+YEMEKLE)veriyorlar ve bizim mağaza aylık 1 milyona yakın para kazanıyordu ve sırf kitap bölümünden aylık 300 bin ₺ küsur kazancı vardı. Her neyse yurt dışı ile kendimizi kıyaslayınca aramızda uçurumlar görüyorum.
Bu devirde çalışanların oradan o kadar para aldığını bilmiyordum. Üstelik yol ve yemek iyiymiş.
Çalışanlarına saygısızca ve kötü davrandıklarını okumuştum. Peki oradan çıkma sebebin neydi ? Birde oraya girmek kolay mıydı ?

Bu arada ben böyle bir devirde ne evlenirim, ne çocuk yaparım.
 
Tabiki uçurum var hocam, ne diyorum ben burada mühendis doktor olsan, alacağın 1500 euro maaş, oraların işçileri bu paraları alıyor. Yani fark çok büyük, devasa.

Hocam şunu da ekleyelim; Adamların hayat standartları her türlü bizden daha iyi durumda. Oralarda genelde meyve, sebze pahalı diyorum fakat bizim ülkemizde de aynı durum oldu. Ama asıl sorun hala insanların bunları normal karşılaması. Kimisi diyor ki benzin 2₺ olsa herkes arabaya biner. Binen binsin arabası olan bin kardeşim adamın hakkıdır. Sende şehir planlamanı ona göre yaparsın veya diğer illere yatırım yaparsın. Bence asıl sorunumuz diblerdeyken bile şükür etmektir.

Bu devirde çalışanların oradan o kadar para aldığını bilmiyordum. Üstelik yol ve yemek iyiymiş.
Çalışanlarına saygısızca ve kötü davrandıklarını okumuştum. Peki oradan çıkma sebebin neydi ? Birde oraya girmek kolay mıydı ?

Bu arada ben böyle bir devirde ne evlenirim, ne çocuk yaparım.

1800'ün içinde yol ve yemekte var. Yediğiniz yemek zaten ucu ucuna yetiyor. Mağaza çok yoğundu ve sürekli sıkıntılar çıkıyor hem şirketten hem de müşterilerden. Bazen müşteriler bu ürün vardır ama siz vermiyorsunuz gibi cümleler bile söyleyebiliyor. Yol ve yemek zaten standarttır bütün firmalar aynı ücreti veriyor. Her neyse mağazacılık veyahut hizmet sektörü en son tercih edilmesi yer bana göre. Siz reyonu düzüyorsunuz teki geliyor reyondaki kitapları bilerek yere atıyor gidiyor, kimisi gelip sprey boyayı bir şekilde açıp reyonları boyuyor. Böyle saçma ve iğrenç olaylar çok oluyor. Zaten kalem çalandan tutun kitap çalan her türlü insan gelebiliyor. Çoğu şubesindeki müdürlere iyi şeyler söylemiyorlar ama benim çalıştığım şube o yönden iyiydi çünkü gerektiğinden az kişi çalışıyordu ve müdürler ses çıkaramıyor çünkü işimizi iyi yapıyorduk. Misal benden önceki yönetim bir çocuğu bilerek fazladan çalıştırıp parası vermemişler. Bu tür yerler her zaman müşteri odaklı olduğu için anında çalışanını harcar. Girmem zor oldu.
 
Son düzenleme:
Hocam şunu da ekleyelim; Adamların hayat standartları her türlü bizden daha iyi durumda. Oralarda genelde meyve, sebze pahalı diyorum fakat bizim ülkemizde de aynı durum oldu. Ama asıl sorun hala insanların bunları normal karşılaması. Kimisi diyor ki benzin 2₺ olsa herkes arabaya biner. Binen binsin arabası olan bin kardeşim adamın hakkıdır. Sende şehir planlamanı ona göre yaparsın veya diğer illere yatırım yaparsın. Bence asıl sorunumuz diblerdeyken bile şükür etmektir.
Mesela bu zamana kadar bu ülke demir yolları ile donatılsa, ve trenle seyahat ucuz olsa, millet de bilinçli olsa kimse araba kullanmaz. Bakınız Japonya. Bizim her şeyimiz ters usta.
 
Sorun kaynağı vergi adaletsizliği. Asgari ücret çalışan adamdan dünyanın vergisini alır, GSM operatörlerinin bilmem kaç milyonluk vergi borçlarını affederler? Sorun tamamen bu, parası olan adamdan az vergi alırken parası olmayan adamdan çok vergi alınması.
 
Asgari ücret karın tokluğuna göre, refahlığa göre değil. Bu arada eğer asgari ücret yetmiyorsa üniversite okuyup düzgün bir işe girebilirsin. Ülkede polis ve doktor açığı çok, eğer yaparım bu işi severim diyorsan hemen okuyup işe başlayabilirsin.
 
Asgari ücret karın tokluğuna göre, refahlığa göre değil. Bu arada eğer asgari ücret yetmiyorsa üniversite okuyup düzgün bir işe girebilirsin. Ülkede polis ve doktor açığı çok, eğer yaparım bu işi severim diyorsan hemen okuyup işe başlayabilirsin.

Güzel mantıkmış hocam. 1400₺ ile nasıl karın tokluğuna çalışacaksınız? Simit ve çay yesen bile yine yetmiyor :) Dalga geçmeyelim eğer ciddiyseniz boşa da zaman kaybetmeyelim. Üniversite okumuşum zaten. Hadi polisi anlarımda doktorluk nasıl bir örnektir adamlar tavan puanla alıyorlar :) Ayrıca önceki arkadaşın dediği gibi adamların asgari ücretli çalışını ile bizim doktorumuz neredeyse aynı maaşı alıyor diyor ;)
 
ergi her yerde var ama sorun şu; Mesela gurbetçiler de Hollanda'da olsun Almanya'da olsun vergilerden şikayetçi, neredeyse Türkiye ile aynı vergi oranları var ÖTV saçmalığı dışında.

Bu konuda hak veriyorum, üstüne ekliyecegim tek sey burada vergiler kesildikten sonra sana kalan parayla krallar gibi gecinebiliyorsun.

Aldigim maasi saklamadan kendimden bir örnek vereyim.

Aylik brüt 4200 € maas aliyorum. Sigortasi, emekliligi, vergisi vb. kesilince elime gecen bari ortalama aylik 3400 €. Yani kalan parayla insan gibi yasayabiliyorum.
Burada ayligin ne kadar yüksek ise ödedigin vergi, emekli kesintisi vb. o kadar yüksektir. Yani emekli olunca da ayni refahi sürdürebilmen icin de calismali bir devlet. Almanya bunu yapiyor.

Senelik ekstra kazancimin vergisi daha da fahis.
Söyle örneklendireyim.

Senede bir sefer bir maas izin ikramiyesi aliyorum (%20 vergiye gidiyor)
Senede bir sefer maasin %125'i noel parasi aliyorum (%35 vergiye gidiyor)
Senede bir sefer kar payi aliyorum 8600 € civari (%42'si vergiye gidiyor)

Bu son üc miktar aylik maasimdam ayri aldigim ekstralar ve vergi oranlari ortada.
Evet gercekten fahis vergi bindiriyor insanlara Almanya.

Örnegin yasadigim sehire cok yagmur yagarsa, atik su (Kanalizasyon vergisi) (Abwasser diyorlar Türkcesini bilmiyorum) vergisi cogaliyor, iki haftada 70 litre'lik cöp kovasi doldurabiliyorsun bunun da vergisi var, fazla cöpün varsa 100 - 120 Litrelik cöp kovasi almalisin ki bu durumda daha fazla cöp vergisi ödüyorsun. Bahcede su kullandigin zaman ekstra su saati takmalisin ki atik su vergisini az ödeyesin zira bahcede kullandigin su kanalizasyona degil kendi sahip oldugun topraga karisiyor böylece vergiden biraz da olsa kurtuluyorsun vb.

Neyse incigi boncugu cok bu islerin.
Türkiye'den tek farki Almanya aldigi vergilerle halkinin refahi icin yatirim yapiyor, Türkiye icin ayni seyi söyleyemiyecegim.
A partisi gitse B partisi gelse de degisen bir sey olmayacak.

Sevgiler :)
 
Bir çıta belirler isek, %18 olan ürünler için orta-yüksek oran düzeyinde diyebiliriz. Ayrıca ÖTV diye de bir şey var.

''3065 sayılı Kanunun 28 inci maddesine göre, KDV oranı, vergiye tabi her bir işlem için (% 10) olup, Bakanlar Kurulu bu oranı, dört katına kadar artırmaya, (% 1)'e kadar indirmeye, bu oranlar dâhilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir.''

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın sitesinde aynen bunu yazıyor. Bir de buna ek olarak şunu söylemek istiyorum.
Hatırlayacağınız üzere 16 Nisan 2017 tarihinde bir halk oylaması yapıldı. Bu oylamada kimi koyunlar malum partinin teklifi olması nedeniyle hiçbir bilgi edinmeden ve ''Oo reis böyle istiyorsa doğrudur'' zihniyetiyle hareket etti ve 6771 sayılı kanunu okumadan halk oylamasında olumlu yönde tutum izledi. Bu tutum neticesinde vergi oranları ile ilgili bir yetkiyi Cumhurbaşkanına vermiş oldular.

2709 Sayılı Kanunun 16.Maddesinin B) bendinin en başında yer alan ifadede ''2709 Sayılı Kanunun 73.Maddesinin 4.fıkrasında yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir'' diyor.

6771'den önce ilgili maddenin 4.fıkrası şu şekildeydi:
''Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.''

6771'in onaylanmasından sonra ise şu şekli almıştır:

Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.

Bunu buraya bırakıyor ve gelecekte vergi oranlarında daha fazla artış olmamasını temenni ediyorum.
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı