Tanrı Sadist mi?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
İnançlılar için böyle bir durum söz konusu değil. Cehenneme gitmemek için yapman gerekenler belli. Tanrı insanları rastgele cehenneme atmıyor. Eğer canının istediğini cehenneme atıyor olsaydı o zaman bu sadistlik olurdu. Ancak inançlılar için bir seçim hakkı var. İyi veya kötü olmayı seçebilirsin. Bunun da sonuçlarına katlanırsın. Bu kadar basit.
 
Bu konuşmayı bu kafayla yapmak lazım

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Semavi dinler tanrısından bahsediyorsak eğer, bu tanrı 5000 yıl öncesine kadar insan ırkını önemsemiyordu. İlk semavi din musevilik. 5000 yıl önce geldi. Şimdi kendimizi kanıtladık ve tanrı sonunda bize kıymet verdi ve artık hikmetinden bizi esirgemiyor. Bu arada homo sapiensler 200.000 yıldır var.

Ah tanrı sapiensleri umursamadan geçen o 195.000 yıl...

İşte sevgi, işte rahmet, işte yücelik. Sadizmin zıddı her şey...
 
O zaman insanları istediğin gibi değiştirebilme ihtimalin varken onlara acı çektirme isteğinin sebebi nedir?
Bir müslüman, yüce rabbine inanan, dinine bağlı tabii ki her şeyimle olmamakla beraber, namazımda niyazımda değilim fakat inancım tam olan biri olarak, zaman zaman aynı şeyleri bende düşünüyorum (şirk koşmak gibi değil tabii ki) fakat şöyle bir şey var. Kötülük olmasaydı, iyiliğin ne olduğunu bilemezdik. Üzüntü, korku olmasaydı mutluluğun, cesaretin ne olduğunu bilemezdik. Nasıl siyah olmasa beyazın değerini anlayamayacağımız gibi. Ben bu şekilde düşünüyorum zaten bildiğim kadarıyla kitabımızda da geçiyor, kötülüğü yarattım ki iyiliğin ne olduğunu bilin tarzında bir bilgi. O yüzden bazı şeylere kafayı çok takmamak lazım. Mesela bilime kafayı çok takmamak gibi. Yoksa denizleri, uzayı, inemediğimiz ama tam altımızda bulunan magmayı düşündükçe kafayı sıyırmamak elde değil :D
Bu konuşmayı bu kafayla yapmak lazım

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Ama şarjdan asla çıkarmıyorlar telefonu :D
 
İnançlılar için böyle bir durum söz konusu değil. Cehenneme gitmemek için yapman gerekenler belli. Tanrı insanları rastgele cehenneme atmıyor. Eğer canının istediğini cehenneme atıyor olsaydı o zaman bu sadistlik olurdu. Ancak inançlılar için bir seçim hakkı var. İyi veya kötü olmayı seçebilirsin. Bunun da sonuçlarına katlanırsın. Bu kadar basit.

Aslında biraz farklı bu olay. Tanrı paradoksları denizinden bir bardak sadece.

Allah'ın zamanın ötesinde her şeyi bilen sıfatları var. En azından İslam'da böyle. Ancak Allah, her şeyi biliyorsa insanları yaratmadan önce kimin cennete kimin cehenneme gideceğini de biliyor olması gerekir. Bilmiyorsa kendiyle çelişiyor demektir.
Cehenneme gideceğini bile bile birini yarattıysa bu da onu zalim yapar.


Kanatları bile olmayan bir böceği ateşin üzerine bırakıp "uç hayatını kurtar. Yoksa öleceksin" dedim. Sonuçta böceğe seçme şansı verdim. Uçarak kurtulsaydı. Ama böcek uçmadı. Kendi seçimiydi. Öldü. Ben iyi biri miyim?
Hayır, ben sadistim.
Böcek durduğu yerde duruyordu. Bu seçimi yapmaya onu ben zorladım. Ateşten kurtulamayacağını biliyordum ama sadece gücüm yettiği için onu ateşe attım. Sebep yoktu. Bunu yapmayabilirdim. Onu bu sahte seçimi yapmaya zorlamadan da yoluma devam edebilirdim. Sonucunu zaten biliyordum. Ben bir sadistlik yaptım.
 
Allah'ın zamanın ötesinde her şeyi bilen sıfatları var. En azından İslam'da böyle. Ancak Allah, her şeyi biliyorsa insanları yaratmadan önce kimin cennete kimin cehenneme gideceğini de biliyor olması gerekir. Bilmiyorsa kendiyle çelişiyor demektir.
Cehenneme gideceğini bile bile birini yarattıysa bu da onu zalim yapar.

İnanca göre Tanrı'nın kimin nereye gideceğini önceden zaten biliyor olmasının özgür irade kavramı üzerinde bir etkisi yok. Çünkü sonuçta seçimlere müdahale etmiyor. Eğer müdahale edecek olsaydı sadece iyi olacak insanları yaratıp cehennemlik olanları hiç yaratmaması gerekirdi. Bu durumda ne olurdu? İyilik kavramı diye bir kavram var olamazdı. Çünkü iyilik kavramının karşıtı olan kötü insanlar en baştan elendiler. Böylece zıttı olmadığı için bir kavram hiç varlık bulamamış oldu. Sonucunda da insanlığa dair ve özgür iradeye dair pek çok husus anlamını yitirdi.
 
İnanca göre Tanrı'nın kimin nereye gideceğini önceden zaten biliyor olmasının özgür irade kavramı üzerinde bir etkisi yok. Çünkü sonuçta seçimlere müdahale etmiyor. Eğer müdahale edecek olsaydı sadece iyi olacak insanları yaratıp cehennemlik olanları hiç yaratmaması gerekirdi. Bu durumda ne olurdu? İyilik kavramı diye bir kavram var olamazdı. Çünkü iyilik kavramının karşıtı olan kötü insanlar en baştan elendiler. Böylece zıttı olmadığı için bir kavram hiç varlık bulamamış oldu. Sonucunda da insanlığa dair ve özgür iradeye dair pek çok husus anlamını yitirdi.

Burada bize müdahale edip etmemesinden bahsetmiyoruz ki. Birini yaratmadan önce yaratacağı kişinin nasıl bir hayat yaşayacağını ve sonunda belki cennete belki cehenneme gideceğini biliyordu. Problem burada zaten. Ne bu tantana. Madem cehenneme gideceğim ben neden bir de dünyada formalite icabı bir "iyi hayat" simülasyonu yaşıyorum. Doğrudan buyursunlar cehenneme yani.

Dediğim gibi madem cehenneme gideceğim tanrı bunu biliyor. En başından bunu bile bile neden yaratılıyorum. Sonuçta Dünyada ne yaparsam yapayım nereye gideceğim belli. Sonuçta cehennemde azap çekeceğim. Zulüm değil mi?

Ya da en basitinden neden bu merhametli ilah herkesi yaratıp doğrudan cennete sokmuyor. Neden acı çekiyoruz. Tüm bunlara neden gerek kalıyor. Eğer iyilerin ödüllendirilmesi kötülerin cezalandırılması için tüm bunlar yapılıyorsa bu ilah gayet insan gibi düşünüyor demektir.
 
Burada bize müdahale edip etmemesinden bahsetmiyoruz ki. Birini yaratmadan önce yaratacağı kişinin nasıl bir hayat yaşayacağını ve sonunda belki cennete belki cehenneme gideceğini biliyordu. Problem burada zaten. Ne bu tantana. Madem cehenneme gideceğim ben neden bir de dünyada formalite icabı bir "iyi hayat" simülasyonu yaşıyorum. Doğrudan buyursunlar cehenneme yani.

Dediğim gibi madem cehenneme gideceğim tanrı bunu biliyor. En başından bunu bile bile neden yaratılıyorum. Sonuçta Dünyada ne yaparsam yapayım nereye gideceğim belli. Sonuçta cehennemde azap çekeceğim. Zulüm değil mi?

Ya da en basitinden neden bu merhametli ilah herkesi yaratıp doğrudan cennete sokmuyor. Neden acı çekiyoruz. Tüm bunlara neden gerek kalıyor. Eğer iyilerin ödüllendirilmesi kötülerin cezalandırılması için tüm bunlar yapılıyorsa bu ilah gayet insan gibi düşünüyor demektir.

Bilmesi bir problem teşkil etmiyor diyorum ben de. Zira bilmesi bir şeyi değiştirmiyor diyorum. Nedenini de açıkladım. "Madem cehenneme gideceğim, niye şöyle, niye böyle?" tarzında bir cümleyi bunlara inanan bir kişi kurmaz zaten. İnananlar çoğu zaman mantık aramıyor. Bu dediğim de sana karşı bir önyargı gibi olsa bile genelleme yapmak gerekirse durum böyle. Çünkü bu tarz mevzular inançlılar için geçerli. İlk mesajımda daha en başta ben cümleme "inançlılar için" diye giriş yaptım. Yani amacım inançlı olmadığını düşündüğüm insanlarla tartışmaya girmek değil, inançlılar için açıklama yapmak. Ben kendim şahsen hangi tarafta olduğumu belirtmemeyi tercih ediyorum zira belli bir kalıba sokma ve önyargı oluşma durumları oluyor. Bir de zamanında forumda her iki tarafla da uzun tartışmalara girdiğim için ve her seferinde konular kilitlenlendiği için tartışmaya girmiyorum artık.
 
Dini inancı olanlar hayır deyip geçecek fakat bahsedilen tanrı sadist ve narsisttir. Kuran'da bile cehennemde nasıl işkenceler yapılacağına dair bir sürü ayet var. Sizin bir insana asla yapamayacağınızı cehennemde Allah size yapacak(?). Bazı insanları da direkt cehenneme gitmesi için yaratmış. Tanrı bir insanın kaderini belirler, sizin bir günah işleyip işlemeyeceğinizi o belirler. Tanrı'nın istemediği bir seçeneği seçemezsiniz, kader kavramı ile birlikte özgür irade de yok sayılır. Ayetlerde Allah insanları ruhundan üflediğini söyler, bizim insanlık olarak sahip olduğumuz bütün duygular Allah'tan gelir (sevgi, hüzün, nefret, kıskançlık vs).

Cehennem azabı konusu aklıma şu düşünceyi getiriyor benim de: Bilindiği üzere İslam dininde kötülük yapanlara, Müslüman olmayanlara büyük gazaplar söz konusu cehennemde yanarak. O zamanki cahiliye dönemini düşünelim, insanların birçoğu toplum olarak yanlış yoldaydılar ve toplulukları topluca zapt etmenin bir yolu da korkudur. İslam'ın ortaya çıktığı coğrafya Arap coğrafyası yani sıcaklıkların had safhada olduğu bir yer. Burada yaşayan bir toplumu nasıl korkuturdunuz? Elbette yaptıklarının cezasının daha büyük bir ateş olacağını söyleyerek. Bu düşünceyi destekleyen bir diğer argüman ise İskandinav mitolojisindeki ceza kavramının dondurucu soğuklar olduğudur. Oranın soğuk bir memleket olmasından ötürü.

Bir de şu açıdan bakalım: O zamanın Arap coğrafyasında yaşayan bir lider/savaş komutanı olduğunuzu düşünün. Büyük toplulukları sizinle savaşmak için nasıl ikna ederdiniz? Burada da ödül yöntemi aklımıza geliyor. Şöyle ki işinde gücünde olan bir insanı bile bile ölmeye ikna etmek için bunun karşılığının cennette verileceğini, huriler ve bol zenginliğin olacağı bir yer olduğunu söyleyerek ikna ederdiniz sizinle savaşmak için.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı