Tanrı neden meleklere ihtiyaç duyar?

Eğer tanrı kimseyi yaratmasaydı kimin ne yapıp ne yapmayacağını bildiği için cennet veya cehenneme yollasaydı kimse karşı çıkmayacak mıydı?
hocam, biliyorum olay bitmiş de kimsenin öyle bir yüreği olacağını sanmıyorum.

Cevap aslında soruda, her şeye gücü yettiği için kendisine tapılması için birçok canlı ve daha nicesini yarattı. Belli bir düzen olması içinde güç sınıfı oluşturdu. Nasıl biz insanlık(genel olarak) artık hayvanlardan üstünüz(güçten kastım fiziksel değil) meleklerde bizden üstün. Yani aslında tanrı kendi ekosistemine sahip ve en üstte melekler var.
bence cevap soruda değil hocam, adam sormaz mı tanrı ilk başta neden bunları yarattı ki, neden tapınmalarını istesin ki bir tanrı? tanrı hiç bir şeye ihtiyaç duymaz ve ona ibadet etmeleri veya inanmaları bir şey de değiştirmez ama inanmazlarsa ceza veriliyor. güç sınıfı oluşturmadan da düzen yapabilirdi mesela diye düşünür adam niye güç sınıfı var ki diye sorar adam en basitinden yani.

Cennet ve cehennemi neden yarattı?

Tanrı var iste onu kim seçti? Yani neden ben ya da sen tanrı olmadın?

Tanrı var ise ve sonsuz gücü varsa neden melekler yaratıyor?
Cennet ve cehennemi sınav sonucu ceza ve ödül için yarattı, neden yarattı bizi ve neden sınav oluyoruz diye sorarsanız onu söyleyemiyoruz maalesef.

Melekleri neden yarattığını da bilmiyoruz, eğer gelişigüzel yarattıysa bu tanrının sıfatlarına aykırı olur.

 
Son düzenleme:
Melekleri yaratmadaki amacı nedir o zaman?

Melekler Allah'ın emirlerini yerine getirirler azrail can alır Mikail doğa olaylarına bakar cebrail dualarinizi Allah'a iletir israfil kıyamet günü görevli kirağmen katibinde sevaplarinizi ve günahlarnizi yazar hepsinin bir görevi var tabii ki meleklerden de yanlış yapan olmuştur büyü öğreten melekler ayaklarindan asılıp cezalandırılmış tır mesela her şey bir düzenle düzen olmazsa olmaz.
 
Sinematik hale getirildiği gibi insanlar çok basite indirgiyor.
Melekler görev adamı değildir. Dinlerdeki Azrail, Cebrail gibi melek isimleri Kur-an'da geçmez.
Dinlerde genel olarak Melekler, kötülük iradesine sahip olmayan varlıklardır ve bu varlıkların Tanrıya ibadet etmek için yaratıldıkları geçer.

Tanrı fiziksel değildir. Tanrı'yı şöyle düşünün; aslında içerisinde olduğumuz evren de Tanrı'nın ta kendisidir. Tanrının dinlerde "yaratıcı" anlamına gelen sıfatları vardır. Yaratır. Evrenler yaratır, yarattıklarını sınar. Hikayeler yaratır. Melekler sadece bizim hikayemizin yer aldığı evrendeki varlıklar. Ve bu evrenin hikayesinin birer parçaları. Aslında Lord of The Rings'i izlerseniz anlarsınız. Oradaki hikaye aslında dinler tarihine paraleldir.

Yani bir başka Cloud sisteminde, bir başka evrende belki de melekler dahi yok. Bu evrenin hikayesinde pir parçadır melekler. Tanrının insana da, meleklere de, tüm bu tantanaya da ihtiyacı yok. Ama din felsefesi olarak Tanrı bunu neden yapıyor diye sormak kısa anlatımla; mantık hatasıdır. Öncelikle tanrı kavramını iyi anlamak lazım.
Halen daha gökyüzüne bakarak dua eden var. Tanrıyı gökte sanan var. Tanrıyı somut bir şey sanan var. Aslında her şey tanrının bir yansımasıdır.

Bu soruların temel nedeninin tanrı kavramını sağlam zemine oturtmamak olduğuna inanıyorum.
en sevdiğim cevap sizinki oldu.

Melekler Allah'ın emirlerini yerine getirirler azrail can alır Mikail doğa olaylarına bakar cebrail dualarinizi Allah'a iletir israfil kıyamet günü görevli kirağmen katibinde sevaplarinizi ve günahlarnizi yazar hepsinin bir görevi var tabii ki meleklerden de yanlış yapan olmuştur büyü öğreten melekler ayaklarindan asılıp cezalandırılmış tır mesela her şey bir düzenle düzen olmazsa olmaz.
dostum işte bunları tanrı tek başına yapabilecek iken neden melekleri yarattı diyor, zaten tek başına yapardı onları yaratmasının bir gereği yok diyor.
 
Son düzenleme:
en sevdiğim cevap sizinki oldu.


dostum işte bunları tanrı tek başına yapabilecek iken neden melekleri yarattı diyor, zaten tek başına yapardı onları yaratmasının bir gereği yok diyor.
Cani istemiş napcan knk senide keyfine yaratmıştır belki insanoğlunu düşünsene cinlerden biri insana küfür ediyor ben üstünüm diyor sonra onun adı şeytan oluyor Allah istese şeytani da puf ederdi ama yapmadı çok acayip herşeyin bir amacı olmalı
 
Cani istemiş napcan knk senide keyfine yaratmıştır belki insanoğlunu düşünsene cinlerden biri insana küfür ediyor ben üstünüm diyor sonra onun adı şeytan oluyor Allah istese şeytani da puf ederdi ama yapmadı çok acayip herşeyin bir amacı olmalı
işte adam da amacını sordu zaten dostum, ben sormuyorum şahsen melekler neden yaratıldı, cevap da bulamayız zaten.
 
Burada istediğimiz kadar tartışalım hiç bir şeye varamayacağız. Söyleyeceğimiz tek şey "Bilmiyoruz" olacak.
Yani yapacağımız tek şey, Tanrı'nın da dediği gibi; "Onlar Gayba(Bilinmeyene) iman edenlerdir."
 
Bazen ne kadar düşünürsek düşünelim, bir matematik sorusunu çözemez halde buluruz kendimizi. Böyle durumlarda soruya dönüp bakmalı: Acaba soru mu yanlış?

Konu başlığı: Tanrı (Allah) neden meleklere ihtiyaç duyar?

Evet, soru yanlış; o yüzden cevap bulunamıyor.

Allah'ın hiçbir varlığa ihtiyacı yoktur ve "Neyi neden yarattı?" sorusunun da her zaman illaki bir sebebe dayanması gerekmiyor. Karşımızda "ne isterse" yapabilecek bir yaratıcı var. "Ne isterse" mi dedim ben?

Evet, ne isterse...

Kısaca bir sebep bulunması şart değil, ama illaki bir sebep aranıyorsa, sebep:

Öyle olmasını istemiş ve olmuş.

Meleklere görev olarak yüklediği ne varsa, istese doğrudan yapar ancak böyle olmasını istemiş ve olmuş.

Kendinizi O'nun yerinde düşünün: Her şeye gücünüz yetseydi ve kimseye hesap vermek zorunda kalmasaydınız, canınız ne isterse yapardınız değil mi?

İşte durum kısaca bu, çok detay aramanıza gerek yok.
 
Kendinizi O'nun yerinde düşünün: Her şeye gücünüz yetseydi ve kimseye hesap vermek zorunda kalmasaydınız, canınız ne isterse yapardınız değil mi?

Buraya katılmıyorum evet Allah'ın her şeye gücü yeter istediği her şeyi yapar. Peki bu durumda yaptığı her şeyi insan olsa böyle yapardı diye açıklamak yeterli mi?
Farabi mesela Tanrı'yı yaratırken ilk neden diye anlatır. O da insana benzetir ama bunu duyumsal ihtiyaca göre değil mantıksal açılma ile yapar. Yani insanı değil insan toplumunu ele alır. Çünkü ilk nedende böyledir hepimiz bir formdan kopup oluştuğumuzu kabul ediyoruz. O zmaan bunu insan duygusuyla değil uyumla açıklamak daha doğru alacaktır.
 
Buraya katılmıyorum evet Allah'ın her şeye gücü yeter istediği her şeyi yapar. Peki bu durumda yaptığı her şeyi insan olsa böyle yapardı diye açıklamak yeterli mi?
Yeterli olup olmaması kişiden kişiye değişecektir elbette, şahsen (ve Müslümanlar açısından genel olarak) bu kısa izah yeterli geliyor.

Çünkü gerek Allah ve gerekse melekler, cinler gibi yarattığı birçok gaybî şeyi insanın gözlemlemesi mümkün değil; ve gözlemlemenin mümkün olmadığı yerde yapılan tüm izahlar da ancak bir tahmin düzeyinde kalacaklardır. Kim her ne söylerse söylesin sadece tahmin olarak kalacaktır; çünkü bu alan bilimin (araştırma, gözlem ve deneyin) dışında bir alan. Tahmin ise "gerçek bilgi" adına hiçbir değere sahip değildir ve hiçbir zaman da olamayacaktır.

Ve Müslümanlar olarak, dinde delili olmayan konularda (ayet ve sahih hadislerde bulunmayan konularda) zannî/tahmini yorumlamalarda bulunmanın hem anlamsız (çünkü ölçümlenemez bir şey ölçülemez), hem de iman edenler açısından dinen vebal olmasını bildiğimizden ötürü: Bu tür konuları istemsizce düşünsek dahi, aklımızın yetmediği yerde "en güvenli fikirde" duruyoruz/kalanını irdelemiyoruz. "Nasılsa ahirette öğreniriz." diye gönül rahatlığı ile erteleme hali de ekstra mevcut.

Ancak, bazı kişilerin, net bilgiye ulaşmak için "sonunun da sonuna varmadan inanmama" dürtüsünü de anlıyorum. Bu tür düşünceye sahip olanlar, bizlerin durduğu yerden ötesini anlamak için düşünmeye, sorgulamaya devam edebilir. Ama sorun o ki, asla anlayamayacaklar; tahminleri (bir delil bulamayacakları için) öylece kalacak.

Kısaca "Müslümanlar bazı şeyleri bilmediği halde, bazı şeylere delilsiz inanıyorlar ve neden ve nasılları sonuna kadar irdelemiyorlar." diyebilir miyiz? Evet, kesinlikle. Ancak Allah'a inanışımız, işte o nedensiz değil. "Allah'ın var olmayışının imkansızlığına" inandığımız için O'na inanıyoruz ve kitaplarındaki bilgilere de "O'na inandığımız için" inanıyoruz. Ve orada bulmadığımız konularda, eğer konular gaybî/görünmeyen alem ile ilgiliyse, mayınlı tarlada yürür gibi tedirgin oluyoruz. Çünkü dinen, Allah ve yarattığı düzenin gaybî yönü hakkında asılsız konuşmak haramdır, büyük sıkıntıdır.

Ancak bilimsel (5 duyu organımızla veya teknolojik imkanlarla gözlemlenebilir) alanda araştırma serbest; misal uzayla veya DNA'yla vs. ilgili insanlar ellerinde net bilgi olmasa bile rahatlıkla tahmin yürütebilir, tezler sunabilir. Müslümanlara göre en sağlam kafa yorma alanı bu tür alanlar.

Not:

"Onu da yapmıyorsunuz ki?" diyebilirsiniz, evet sayıca az kaldığımız doğrudur. Bu konuda ne söyleseniz "haklısınız" derim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı