İnsan doğuştan kötü müdür?

Yusuf Aydıner

Decapat
Katılım
16 Ocak 2023
Mesajlar
622
İnsan eğitilmeden iyi bir canlı olamaz çünkü insan doğuştan kötüdür. Bugünün dünyasında insanlar eğitilmeden yaşasaydı herkes birbirini öldürecek, edep, ahlak diye bir kavram olmayacaktı. Benim fikrim bu yöndedir.
 
İyi ve kötü herkese göre aynı değildir. Birine göre iyi olan bir başkasına göre kötüdür ve bu bunu öyle olması gerektiğini düşündüğünden dolayı değil, onu kötü bildiğinden öyledir iyi için de aynı şekilde. Eğitilmemiş insan iyiyi ve kötüyü değerlerine göre kendisi belirler.

Kötü olmak kötü müdür?
İyi olmak iyi midir?

İnsanın bunlara vereceği cevap da kendi ahlak ve değerlerindendir.
 
Son düzenleme:
değerler kültürden kültüre farklılık gösterse de; örneğin işkence, çocuk istismarı soykırım gibi eylemler çoğu toplumda “kötü” kabul edilir. “İyi ve kötü sadece kişiseldir” demek, bu tür eylemlerin de meşrulaştırılabileceği tehlikeli bir relativizme kapı aralayabilir.  Ahlaki sorumluluğu zayıflatabilir Bu görüşe göre biri “değerlerine göre” kötü olanı iyi görebilir. Ancak bu, insanların eylemlerinden sorumlu tutulmasını zorlaştırır. Eğer herkes kendi değerlerine göre iyi-kötü belirliyorsa, ortak yaşam alanında çatışma kaçınılmaz hale gelir. Toplumda birlikte yaşayabilmek için ortak bazı etik kurallar gerekir. Bu da “herkesin ahlakı kendine” anlayışının sınırlandırılmasını gerektirir.  Eğitimin ve gelişimin önünü kapatabilir ama bu hem eğitimsizliği meşrulaştırır hem de insanların etik olarak gelişme potansiyelini küçümser. İnsanlar sorgulayarak, tartışarak ve öğrenerek daha tutarlı ahlaki yargılar geliştirebilir. Dğerler”in kaynağını sorgulamaz Bu görüş bireyin değerlerine vurgu yapıyor ama bu değerlerin nasıl oluştuğunu sorgulamıyor. Oysaki birçok insanın değerleri de içinde yaşadığı toplum, medya, din, aile gibi dış etkenlerle şekillenir. Yani bireysel değerler bile aslında toplumsaldır.. Eğer her şey tamamen göreliyse, o zaman “iyi” ya da “kötü” kavramının anlamı kalmaz. Bu da etik tartışmaları, adalet arayışını, hak ihlallerini değerlendirmeyi imkânsız hale getirir. Çünkü herkesin gerekçesi vardır ve hepsi “eşit değerdeymiş” gibi olur. “iyi ve kötü kişiye göredir” diyerek mutlak bir yargıda buluşuyorsunuz . Ancak bu bile bir tür “evrensel doğru” iddiasıdır. Yani tüm ahlakın göreli olduğunu söylemek bile aslında evrensel bir doğruya yaslanır ki bu kendiyle çelişir. Sonuç olarak: Bu fikir ahlaki göreceliği vurgulamak açısından değerlidir, ancak mutlak biçimde uygulanırsa tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Çünkü bireyin “değerleri” her zaman adil, insani ya da başkalarının haklarına saygılı olmayabilir. Göreceliliğin farkında olmak önemlidir ama bu, ortak etik ilkeleri tamamen reddetmeyi haklı çıkarmaz.
 
Aslında burda kafama takılan çok büyük bir soru var. Her insan doğuşta aynı mıdır? Şöyle düşünelim 2 Bebek var ikisidie aynı anda doğdu ve gelişimleri tıpa tıp aynı şekilde, aynı zamanda, aynı kişiyle aklınıza gelebilecek her şey aynı şekilde oldu. Daha sonra ikiside ortalığa bırakıldı. Acaba tamamen aynı insan olurlarmı? Aslı da bu sorunun cevabı bence felsefedeki çoğu soruyu cevaplar. Üstüne düşünmeden edemedığım bir konu. Eğer iki insanda aynı olursa özgür irademiz olmayabilir bile.
 
Eğitilse daha iyi olur ancak eğitilmeden de olabilir. İnsanın kötü olması, çevresel etkilere de bağlı. Örneğin bir çocuk küçük yaşta zorbalığa uğruyorsa büyüdüğünde kötü olması normaldir. Eğitilmiş bir çocukta kötü olabilir. Kimse kimsenin zihniyetini okuyamıyor sonuçta.
 
Göreceliliğin farkında olmak önemlidir ama bu, ortak etik ilkeleri tamamen reddetmeyi haklı çıkarmaz.
Ortak ilkeleri reddetmiyorum sadece iyinin ve kötünün herkese göre aynı olmayabileceğini söylüyorum.
Eğer herkes kendi değerlerine göre iyi-kötü belirliyorsa, ortak yaşam alanında çatışma kaçınılmaz hale gelir.
Herkes kendisine göre bir iyi kötü anlayışına sahip olabilir ve bunu benimseyebilir fakat başkasının iyisine ya da kötüsüne karşı olup ona zarar da veremez. Güvenlik bunun için var. Eğer insanlar istediği gibi anlayışlarını "uygulamaya" çalışsaydı haklıydınız. Çatışma kaçınılmaz bir hal alırdı.

Bir kediye sürekli vurursanız sizden uzaklaşır kaçar. Bunu sizin ona yaptığınızın kötü olduğunu düşündüğü için değil; canı acıdığı için, kendini sizden koruyamadığı için yapar. Ona sürekli mama verip onun karnını okşasanız tekrar tekrar yanınıza gelip size sürtünür. Bu sizin yaptığınızın iyi olduğunu düşündüğünden değil, tekrar karnını doyurabileceğinizi düşündüğündendir. Karnını okşadığınız için sizin onun canını yakmayacağınızı bildiğinden gelir. Sizin onu okşayışınızı iyi bir davranış olarak gördüğünden değil yani.
Fakat bir aslana vurursanız ve canını yakarsanız sizden kaçmaz size saldırır çünkü size karşı olan gücünü kullanabilir. Bu saldırı da sizin ona yaptığınızın kötü bir şey olduğunu düşündüğünden değil, canını yakmanıza izin vermek istemediğindendir. İyi ve kötü insanlara ait anlayışlardır. İnsan hayvanların aksine toplum olabilmiştir. Toplum, bu anlayışları ve değerleri yani iyi ve kötüyü diğer insanların aleyhine olmadan yaşanacak şekilde oluşmuştur.

İnsan doğuştan iyi ya da kötü değildir. Var olduğunu, bu dünyada bir yeri olduğunu anlamaya başladığında -etrafında gelişen olayların da etkisiyle- kendine göre bir iyi-kötü anlayışı edinir. Doğuştan değil, yetişme çağından edinir bunları.

İnsan doğuştan iyidir desem buradaki iyi başkalarının kötüsü olabilir.
İnsan doğuştan kötüdür desem buradaki kötü başkalarının iyisi olabilir.

Fakat dediğim gibi, doğuştan değildir.
 
Son düzenleme:
İnsan eğitilmeden iyi bir canlı olamaz çünkü insan doğuştan kötüdür.

Ön kabulünüzü çürüten bir çalışma Yale Üniversitesi'nde bundan bir 18 sene önce yapıldı ve bunun üzerine de elbet bir şeyler koyuluyordur. Videodaki altyazılar eksik ama yine de bir şeyler anlatıyor;

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


İnsanı cıkmaza sokan kısım, bildiğini tek zannetmesidir.

Eğitim zannettiğiniz de anlam ile iştiraki oturmamış yetişkinlerin belirlediği kurallar çerçevesine hapsolmuş ve insan doğasından bihaber ise; oluşacak olan, kötüden başkası değildir ve aralara da rastlantısal iyilikler serpiştirilmiştir.
 
Son düzenleme:
Şu an da tüm kurallar hiçe sayılsa. Hem bu dünya da hemde benim gibi inanıyorsanız ahirette hiç bir hesap sorulmayacak diyelim ne yaparsan yap. Size soruyorum normal yaşantınıza devam mı edersiniz yoksa suç işler misiniz? Bu soruya çok içten bir cevap verin. İyi olmadan kötü kötü olmadan iyi olmaz. Bu yüzden bu kişinin iç vicdanına bağlı bir durum.
 
Şu an da tüm kurallar hiçe sayılsa. Hem bu dünya da hemde benim gibi inanıyorsanız ahirette hiç bir hesap sorulmayacak diyelim ne yaparsan yap. Size soruyorum normal yaşantınıza devam mı edersiniz yoksa suç işler misiniz? Bu soruya çok içten bir cevap verin. İyi olmadan kötü kötü olmadan iyi olmaz. Bu yüzden bu kişinin iç vicdanına bağlı bir durum.
Hocam burda ahlaki değerler işin içine giriyor. Ahlaki değerler toplumu kaostan uzak tutar. Yani inançlı olsakta olmasakta uymalıyız. Eğer tam inançsız bir toplum varsa bu ahlaki değerler yasalara yansıtılabilir belki tam emin değilim.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı