Garip huylarınız var mı?

  1. Bilgisayarımı her gün içini açar silerim (aksatmam)
  2. Bir kırtasiyeye gittiğim zaman kalem yazıyor mu diye elimi boyarım.
  3. Evden çıkmadan önce Ocak'ın bütün düğmelerini denetlerim.
  4. Evden çıktıktan sonra asansörde anahtarın evde olduğunu farkeder ve karşı komşudan yedek anahtar alırım.
  5. Tuvaletten sonra elimi kolanya ile sindire sindire temizlerim.
  6. Yemek yemeden önce yemeği koklarım.
  7. Bilgisayarı kapatsam bile 10 kere üstte kontrol ederim kapanmış mı diye
 
Day of Defeat: Source oynarken bunu dinliyorum.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Aslında her 2. Dünya Savaşı oyunlarında dinliyorum bunu.
 
1594151871489.png

Şimdi de gittin :D
 
Başkalarının ter kokusuna dayanamıyorum, o dereceye geldi ki normalde insan kendi kokusunu çok fark etmez ama beni oturduğum yerde hiçbir şey yokken kendi kokum rahatsız ediyor. Parfüm deodorant olsa dahi.
 
Sevdiğim bir şarkı gelince şarkı bitene kadar yolumu uzatabiliyorum.
2 ayrı yemeği tek tabakta yemem, çift tabak olacak. Pilav üstü döner gibi şeyler için geçerli değil bu.
Bekletilmeyi sevmem. Kimseyi de bekletmem bir sorun çıkmazsa.
Bakarız, sen bilirsin gibi kendinden emin olmayan cevapları veren insanlardan hoşlanmam. Bazı konularda siyah ya da beyaz olmak gerekiyor.
Dolabımın kapağı kapalı olur her zaman, açık olursa uyuyamam.

Ha bir de ağzını yaya yaya sakız çiğneyeneler var, onlara onun bunun çocuğu diyebiliyorum içimden. Nedense çok ayar ediyor bu beni.
 
Ağzını açarak yemek yiyenlere bazen fazla kızıyorum, çünkü rahatsız oluyorum. Ancak öyle her açan değil, açtığı gibi gözüne sokmak için daha da sesli yiyen tiplerden bahsediyorum.
Alkol içerken boş boş konuşanlardan.
Sevdiğim şarkıyı dinlerken ailem dışı birisinin beni rahatsız etmesine katlanamıyorum.
Gıcırtı seslerinden nefret ederim, özellikle okul tahtası ve yemek tabağı.
Yemeğimi bilgisayar başında yemez isem asla doyamam, çok tuhaf ama gerçekten böyle. Tabii her seferinde öyle olmuyor.
Ellerini ne olursa olsun yıkamayan kişiler, insanın kendisine saygısı olur be. O pis eller ile nasıl geziyorlar merak ediyorum...
Futboldan nefret etmeme rağmen, yanımda futbol hakkında konuşanlara uyuzum.
Oyun oynarken trolleyenler, bi' gün patlayacağım.
Sosyalde konu açtığım zaman ve üzerine değinerek söylediğim şeylerin tekrar önerilmesi. Örneğin oyun önerisi istiyorum ve adamlara Steam oyunlar linkimi atıyorum, herif bende olan oyunların hepsini öneriyor...
Denize girmeyi de sevmiyorum, sayesinde az yosun yemedim... Ancak Çeşmeye gider isem kesinlikle girerim, orası benim için ayrı bir yer.
Bilgisayarımın toz kapması... Beni delirtiyor, ulan toz kapmasını da engelleyemiyorum. Umarım bir yöntem bulurum, toz filtresi almayı deneyeceğim bakalım.
Renkli kıyafetler giymekten nefret ederim, nedendir bilmiyorum ancak cafcaflı giysileri sevemedim. Tek renk olsun kafasındayım pembe, siyah veya kapalı mavi en çok yakışan renkler.
Son olarak ise, bir türlü oyun bulamamam. O kadar arıyorum buluyorum falan ama hiç para veresim gelmiyor, değer mi değmez mi diye düşünürken daha da isteksiz hale geliyorum...
 
Day of Defeat: Source oynarken bunu dinliyorum.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Aslında her 2. Dünya Savaşı oyunlarında dinliyorum bunu.
CS 1.6 klasik sunucu müziğidir kendisi. 😂
 

Geri
Yukarı