Aksine, Intel üretim tarafında daha güçlü. Zira baştan sonra tüm süreç kendi kontrollerinde ve kendi fabrikalarında gelişiyor. Yeni bir üretim teknolojisi ya da kalıp sistemi çıktıysa, bu sadece kendileri tarafından kullanılıyor ve bu durum, limitleri daha da fazla zorlamalarına olanak tanıyor.
Bunun yanında AMD, TSMC ile çalışıyor. TSMC ise birçok firma ile çalışıyor ve bu nedenle tek bir firma ya da kalıp üzerine özelleşmeleri zor. Hatta AMD'de bunu bildiği için TSMC ile ek sözleşmeler yapmaya, daha fazla ortaklık ve yatırım yapmaya çalışıyor.
Teknoloji ve yenilik tarafında Intel daha önde. Üstelik asıl rakipleri artık AMD'den çok ARM olmaya başlıyor. Zira Intel, AMD'ye oranla çok daha fazla alanda ürün çıkartıyor ve bunu arttırmak istiyor. Ancak ARM'nin sundukları, yaptıkları ve vaad ettikleri, Intel için AMD'ye göre daha büyük bir tehlike. Intel bu nedenle 12. Nesil ile beraber çekirdek yapılarını ve mantığını değiştiriyor. FOVEROS ve Hybird Technology gibi yatırımlar yapıyorlar.
AMD'nin asıl başarısı kullanıcılara oynaması ve Intel'in boşluklarını iyi kullanmasıyla oldu. Intel'in 6. ve 7. Nesil işlemcileri inatla 4 çekirdekli çıkartması AMD için güzel bir fırsat oldu ve bunu değerlendirdiler. Basitçe ilk nesil Ryzen işlemcileri daha fazla çekirdek sayısıyla çıkarttılar. Anakart ve overclock kısmında kullanıcılara daha fazla serbest alan tanıdılar. Ryzen Master gibi uygulamalar ile kullanıcılara daha fazla seçenek sundular.
NM, çekirdek başına transistör yoğunluğu, saat hızı, IPC değeri... Intel bu konularda işlemcilerini yönetmeyi ve uç noktalara çıkartmayı AMD'ye göre daha iyi yapıyor. Ancak pazar politikaları birkaç küçük şey dışında değişmedi.
Bana göre geleceğin çekişmeleri ARM ile Intel arasında olabilir. Zira ARM ve ARM tabanlı işlemciler, güzel bir gelecek vaad ediyor.