Engelli insanları görmezden gelemezsin. İkincisi körelmiş organları kusursuzluk olarak görmek akla ziyan bir açıklama.
Safsata varsa senin bu yazdığın saçma sapan yorumlardır hiçbir delileye dayanmayan üstelik. Körelmiş organın zamanla yok olması kusursuzluk demek değildir bunu kafana sok.
Görmezden gelmiyorum. Bu konu evrim ile alakalı olduğundan dolayı konuya dahil etmiyorum. Körelmiş organların kusursuzluk örneği olduğunu da ima etmedim. Kusur ve kusursuzluk kavramlarını daha önce basit bir mantık ve çıkarım ile açıkladım. Organların yok olmasına evrim sürecinin parçası dedim.
Sen şaka mısın? Bilgisiz bilgisiz yorum yapma. Genetik sürüklenme, mutasyonlar bunların hepsi de tesadüfi olarak gerçekleşir. Ben evrimde tesadüfe inanmıyorum demek bilgisizce yapılan bir yorum. Her defasında evrim konusunda bilgisiz olduğunu bir kez daha kanıtlıyorsun.
Bu cevabına senin bir önceki cevabını gösteriyorum. İstersen artık bir karar ver bu konuda, ne dersin? Bilgili taklidi yapan zat?
Evrim bir tesadüfi durum değildir. Sen o günde evrimi reddediyordun yeme beni, senin ne olduğunu iyi biliyorum.
...
Tanrının zekasını nereden biliyorsun, ölçtün mü bu saçma sapan varsayımlarının kaynağı ne?
Tanrı zekasını bilmiyorum ama hani koskocaman evrenin içindeki küçücük dünyada yaşayan insanların zekasını da tanrı zekası yerine koyup o şekilde çıkarım yapmaya da çalışmıyorum. En başından beri bu düşünce tarzının imkansızlığını açıklıyorum zaten.
Ben akıllı tasarım olmadıklarını somutlarla sunuyorum. Sen akıllı tasarım olduklarına dair en ufak bir kanıtın yok, senin işin gücün senaryo üretmek.
Akıllı tasarım olmadığına dair kanıt olarak sunduğun şey nedir? "Tasarımcı olsa elbette böyle yapmazdı, şöyle yapardı, böyle yapardı." diyorsun. Bu senaryolar nerden çıkıyor?
Bu prensipler söz konusu olunca bir yaratıcıya ihtiyaç olmadan bu canlılar değişiyor, evrim geçiriyor. Daha evrimin işleyişini bilmiyorsun hangi akla hizmet bu yorumları yapıyorsun?
Diğer cevaplarıma benzer şekilde cevaplıyorum. İhtiyaç olup olmama kıstası nedir? Yine "tasarımcı olsa şöyle yapardı" tarzındaki yorumlama şekli. Kanıt olarak bu kıstası kullanıyorsun. Bu da bir çeşit senaryo.
Okuma-anlama-algılama sorunun olan biri varsa aynaya bakman yeterli. Mutasyon ve genetik sürüklenmeden bir haber olup tesadüfi evrime inanmıyorum demek saçmalıktır. Bu iki mekanizma tesadüfen gerçekleşir.
Yukardaki cevaplarımdan birinde senin cevabını kopyala yapıştır yapmıştım. Aynı cevap söz konusu. Tesadüfen olmadığını kendin yazmıştın önceki sayfada:
Evrim bir tesadüfi durum değildir. Sen o günde evrimi reddediyordun yeme beni, senin ne olduğunu iyi biliyorum.
...
Senin gibi bilgiden yoksun birine hakaret edecek kadar kendimi düşürmem. Zoruna giden yorumları hakaret olarakta görme.
Tabi evet. Rezil, kepaze, acınası, cahil gibi kelimeler aşağılama ve hakaret değildir kesin.
Çarpıtma mı güldürme beni. Düne kadar evrim karşıtıydın kimi yiyorsun sen, ben tesadüfi evrime inanmıyorum diyerek evrimi kabul edemezsin beyefendi böyle bir dünya yok. Evrimin içinde tesadüflükte vardır. Yok öyle kafana göre hem ben evrimi kabul etmiyorum sonra çıkıp ben evrimi kabul etmiyorum derken tesadüfi evrimden bahsediyorum gibi bahanelere sığınamazsın, böyle bir bahane de kabul edilemez.
Evrim karşıtı olduğumu göstermesi gereken söylemimi buraya linkini attın ama gel gör ki evrim karşıtı olmadığım ortaya çıktı. "Tesadüfi evrime inanmıyorum." ifadesinin birden fazla açıklaması yok. Tek bir açıklaması var o da tesadüfi olmayan, yani akıllı tasarım sonucu oluşmuş bir evrim olduğunu düşünüyorum demek. Kaldı ki cümlenin devamında "mühendis" kelimesini de kullanmışım. Şimdi ona eşdeğer olarak akıllı tasarım diyorum.
Sen önceki sayfada evrime tesadüf değildir diyip sonra bu sayfada evrim ve onun süreçleri hakkında tesadüfidir diyip 180 derece dönmüş oldun. Daha ne yazdığını bilmiyorsun ve bir de bana diyorsun.
Senaryo üretmek ne zaman beri bilgi alışverişi oldu. Türlü türlü bahaneler ortaya atıp kendini kandırmaktan başka hiçbir işlevin yok. Acınası yorumlar yapıyorsun bu su götürmez bir gerçek. İstediğin kadar alın, darıl gerçek bu.
Hayır, senaryo üretmenin âlâsını sen yapmıyor musun? Akıllı tasarım olsa şöyle olmazdı böyle olurdu demek neyi kıstas almaktır? Koca evrendeki küçük dünyada yaşayan küçük insan zekasını baz almak değil mi? Tanrıya iş öğretmeye çalışmak değil mi? Evrim sürecindeki bütün neden-sonuç ilişkileri tamamen %100 olarak keşfedildi de, geriye yanlışlarını bulmak ve bu yanlış gibi görünen şeyleri felsefik konuya dahil, bilimle alakası olmayan bir metafiziksel kusursuz yaratıcıya yakıştırmak mı kaldı? Bilim, yeni keşiflerle sürekli değişen ve gelişen bir olgu. Neden-sonuç ilişkileri de zamanla yeni keşiflerle değişebilir. Bu yüzden körü körüne din savunur tavırlara girmenin hiçbir mantığı ve gereği yok.