787 İle Bir Yolcu Uçağının Uçtuğu En Uzun Süre Rekoru Kırıldı

@painkiller Yeni nesil uçaklarda (A350 gibi) ETOPS rating çok yüksek fakat bu dediğimi yapabilmek için ETOPS tek başına yeterli değil. Uçaklar tüp şeklinde olmak zorunda değil, uçak gövdesi komple kaldırma kuvveti yaratan bir yüzey haline getirilip kanat boyutları küçültülebilir ki bununla ilgili "görsel" açıdan güzel fakat yapılabilirlik açısından pek mümkün olmayan birkaç konsept var.
A350'nin sahip olduğu ETOPS değerleri gerçekten çok iyi ve bu, uçuş için çok avantaj sağlıyor. Ama işte bunu o motor ve gövde tasarımı ile yapabiliyor. Şimdi sıkıntı şurada başlıyor biraz da; üretim hattı. Üretim bandı denilen yani fabrikada standart bir donanım var ve bu donanımdan atıyorum 500 uçak yapıp geçirmişler. Kar odaklı bir zihniyet şunu düşünür: "Zaten satıyor, bu kadar büyük bir borç altına girip risk almaya değer mi?" Yani bir 737-800'den sadece bir 737-MAX'a geçişte bile neler yaşanıyor düşün -ki daha proje sıfırdan oluşturulmuyor bile.
daha güvenli olan grafen pil teknolojisine sahipken şirketler daha öncesinde lityum piller için o kadar büyük yatırımlar yaptılar ki bu teknolojiye geçiş yapamadık.
Aynen demek istediğim de bu zaten. Boeing veya Airbus tek başına uçak üretmiyor ki. Bunun yanında kendisine batarya, kablo, ışık gibi donanımları üretecek firmaların kurulmasına veya büyümesine de teşvik sağlıyorlar. Bu sefer oradaki üretim bandının da değişmesi ve risk alınması gerekecek.

Üretim bantlarıyla hiç bir değişiklik yapılmacan A320 uçağından yılda bilmem kaç tanesini sorunsuzca çıkarıyorlar. Ama aşağıdaki gibi ütopik bir tasarım riskine girip üretim bandını değiştirip bu kadar maliyetin altına girme riskini henüz firmalar almak istemiyor. Çünkü küresel olarak öyle bir maddi kaynak veya kapasite yok kimsede. Şöyle bir geçişin getireceği külfeti kimse almak istemiyor işte.

saudigulf-orders-4-airbus-a320ceo.jpg
gelecegin-ucaklari-nasil-olacak--ucak-gelecekte-1493487.jpg
 
@Yararsız Üye Bana nedense bazı konuları çok basite alıyorsun gibi geliyor. Bunun farkına çoğu mesajında varsam da bu konuda söylemek nasip oldu.

Öncelikle sana 1960 yıllarına damga vuran bir uçak söyleyeyim, Boeing 727. Boeing 727 ile günümüz uçakları arasındaki teknoloji, mühendislik, malzeme, tecrübe, donanım, işletme ve operasyon bakımından farklarını karşılaştırsak sayfalar yetmez. Sanki arada 3-5 maddelik farklar varmış gibi günümüz modern uçaklarının çok da ileriye gidemediğini söylüyorsun gibi hissediyorum.

Tekrar ediyorum, sen bir yolcu olarak 12 saat uçmaktan memnun olmadığını söylüyorsun son model uçaklar ile. Peki eskiden de bu kadar uzun uçuşlar vardı. Farklar ne? Bugün sen 12 saatlik yolculuğunu daha konforlu, daha modern, daha rahat ve daha güvenlik donanımı yüksek uçaklarla yapıyorsun. Yıllar öncesinde ise böyle şeyler yoktu. Tabiri caizse millet daha Allah'a emanet uçuyordu çünkü o dönemlerde havacılığın kuralları daha fazla kanla yazılıyordu.

Benim bir şirketim olsa ve benim üzerinde 50 küsür yıldır çalıştığım projeler olsa bunlar üzerinden devam ederim. Sırf yolcular 2 kat daha hızlı ulaşım sağlasın diye batma riskini göze alıp sıfırdan bir mühendisliğe AR-GE ayırmam, yeni şirketlerle anlaşma yapıp, üretim hatlarımı baştan aşağı değiştirmem.

Airbus dediğimiz şirket A320 üzerinden A330 ve A350'sini yaptı. Geniş gövdenin mühendisliği bile dar gövdeden sağlayan bir şirket sence sonucu büyük muammalar içeren böyle büyük işler için riske girer mi?
 
Son düzenleme:
@Jira Bir mühendis olarak bu konuları basite almadığımı belirteyim. Maliyet, fayda, riskler gibi şeyleri hesaplayacak durumdayım. Sadece bu tür gelişmelerin çok fazla "özel şirketlere" bırakıldığı ve bu yüzden gelişimde fazla yavaş kalındığını söylüyorum. Savaş dönemlerinden örnek vereyim; 1. Dünya Savaşı olmasaydı savaşlar gökyüzüne taşınır mıydı? 2. savaş olmasaydı jet itki sistemleri bu kadar çabuk hayatımıza girer miydi? Radar, motor teknolojileri, metalurji bilimi gibi daha pek çok alanda sadece 6 yılda, geçen bu 70 yıllık süreçten daha fazla teknolojik "değişim" yaşandı. Bunun nedeni de bu tür gelişmelerin şirketlerin değil devletlerin finansmanı içinde olmasıydı.

Bu tür değişimlerin devlet regülasyonlarındaki eksiklik nedeniyle fazlasıyla şirketlerin inisiyatifine bırakıldığını düşünüyorum. Bir şirket kâr amaçlı kurulur, çevreye olan etkiler ya da kişisel tercihleri çoğu zaman gözardı ederek kendine en kısa sürede kâr getirecek olan yolu seçer. Şirketler tek başına bu dediğim işin maliyetine girmeyi tabi ki istemez çünkü başarısız olma durumunda kendilerini sübvanse edecek bir ekonomik yapı yok. Geçmiş 74 yıllık süreçte yeni bir büyük savaş daha olsaydı ya da bu süreçte bu tür gelişimlere devletler finansman sağlasaydı şu anda çok daha farklı bir noktada olabilirdik.

En basit örnek olarak grafeni söyledim. Bu materyal ve bu sentez ile daha emekleme aşamasındaki teknoloji ile yapılan piller, lityum pillere göre aynı ağırlıkta kat kat daha fazla enerjiyi çok daha güvenli şekilde 4-5 yıldır sunabiliyor. Fakat şirketler buna rağmen öncesindeki yatırımlarını çıkarmadıkları için çevreyi kirleten ve kısıtlı bir doğal kaynak olan lityumu bütün kötü etkilerine rağmen sömürmeye devam ediyorlar. Devletler daha temiz, daha gelişmiş ve daha güvenli bir alternatif yaratılmışken şirketleri buna zorlamadıkları için daha uzun süre yetersiz kalan lityum piller ile devam ediyor olacağız... Bu havacılık konusunda da durum farklı değil demek istiyorum.

Yakın zamanda sermaye daha da küreselleştiği zaman bu yolculukların şimdikinden daha hızlı ve daha verimli yapılması gerekecek, o zaman bu işe devletler ve talepler el atacak. İşte o zaman bunun aslında daha önceden de yapılabileceğini fakat kısa yoldan kâr amacı nedeniyle bu gelişimlerin yavaşlatıldığına daha önce de farklı sektörlerde defalarca şahit olduğumuz gibi göreceğiz.
 
Son düzenleme:
En basit anlatımla üretim bandı ve süreci bunu çok etkiliyor. Basit değil ama bel bağalamak işte biraz. Grafen batarya ile lityum batarya gibi. Bilgisayar oyunlarında bile yaptığımız ve getiri sağlayan binaları öldürene kadar kullanırız sömürmek için:) O bitince artık daha yenisine veya faydalısına geçeriz:)

Son yapılan araştırmalara göre mesela yolcuların kabin olarak uçak gövdesini değil de kanatlara doğru yerleştirildiği bir tasarım, günümüz konvensiyonel tasarımına göre büyük kararlılık sahibi oluyormuş. Ha bunu üretmek için biraz önceki dediğimiz bel bağladıkları sistemden vazgeçerler mi dersek çok çok zor bir şey bu. Aşağıdaki gibi bir tasarım yayınlanmıştı hatta testler için.

37b59261tr06juneaviation.jpeg
 
@Yararsız Üye Ana fikri algılayamıyorsun. Airbus üzerinden gidelim. Şu an adamların kafaları o kadar rahat ki yeni bir uçak planları bile yok. Ha mühendisler çalışıyordur, onu kastetmiyorum. Çıkıp medyaya biz yeni uçak planı içindeyiz, aha adı da bu olacak şeklinde bir açıklamaları yok.

Niye? Adamlar zaten şu an dar gövdeden güzel ekmek yiyorlar. Geniş gövde de Boeing kadar satışta öne çıkamasalar da satıyorlar bir şeyler. Şimdi bu Airbus neden çıkıp da İngiltere'ye, Almanya'ya, Fransa'ya bize mali destek lazım, yıllar sonra ticari havacılığı baştan yazacağız, çok kazanacağız, ama bunu sizsiz yapamayız, paraya ihtiyacımız var desin?

Diyelim ki dedi. Ülkeler yapabilecekleri bütün destekleri yaptı. Bunların mühendisleri başladı çalışmaya. Yıllar geçti, geçti, geçti. Devletler başlayacak Airbus'a, yav birader bizden bu kadar destek aldınız, ne oldu bu iş diyecek. Airbus diyecek abi devam ediyoruz işte, güzel şeyler elde ettik, bomba gibi olacak deyip gaz verecek. Yıllar geçecek ve Airbus çıkıp ansızın olmadı be abi diyecek. Ya da olacak ama harcanan paralar, geçen yıllar sonucunda istedikleri talebi yakalamayacaklar. Senaryo böyle olursa Airbus kendini daha toparlayabilir mi orasını bilemem. Olumlu olursa da zaten bir şey demeye gerek yok, girdikleri kumarı kat ve kat kar ile kazanacaklar.

Şimdi sana soruyorum. Böyle bir kumara hem devletler hem de şirketler neden ortak olsun? Şirketin üstüne binecek baskıyı düşündüğümüzde bile acaba ne olur diyoruz. Tamam dediklerin teorikte çok güzel ve mantıklı şeyler ama bunların pratiğe düşmesi için artık şirketlerin klasik ekmek yeme yollarının tıkanması gerekiyor. Bu olduğunda bir Boeing, bir Airbus gidip de 777'nin, A350'nin kopyasını yapmayacak. Ya senin dediğin gibi bir işe girişecekler ya da batarya teknolojisi istenilen seviyeye geldiğinde elektrik üzerine yoğunlaşacaklar.

Bunun benzerini tek başına denemeye çalışan MCdonnell Douglas piyasadan silinip gitmişti mesela. Teknolojilerinin üstünde uçak yapmaya çalıştılar, sipariş alamadılar, aldıkları siparişleri yetiştiremediler, kazalara karışan uçakları da bastırdı sağdan soldan, kendi sonlarını kendileri hazırladı, girdikleri bataklıktan çıkamadılar. Ticari uçak yapmayı beceremeyen bir şirket olmasına rağmen çok sağlam savaş uçakları da yapmışlardır. Yaptıkları uçaklar da hala aktif bir şekilde çoğu ülkenin filosunda hizmet veriyor. Ama onları bu yönleri bile kurtaramadı.
 
Son düzenleme:
@Jira Ana fikri algılayamadığımı söylüyorsun da bu kadar paragrafta anlattığın şeyi önceki yorumlarında kim bilir kaç defa dile getirdim. Daha önce söylediğim şeyleri tekrarlıyorsun. Ben de diyorum ki bu tür gelişmeleri tamamen kâr amaçlı şirketlere bırakmak yerine, devletler şirketlere bu gelişimlere destek olacak bir ekonomik yapı kurmalılar. Şirketlerin neden bunları yapmadığı da yukarıdaki yazdıklarımda zaten var.

Gelelim devletlerin neden bu kumara ortak olacağı konusuna. Öncelikle bu bir kumar değil, şimdiki teknoloji altyapısı bu dediklerimi yapamayacak kadar geride değil. Bunun yapılmamasının tek nedeni şirketlerin, onları bu konuda desteklemeyen bir ekonomik yapıda bu işin AR-GE'sine bütçe yüzünden girmemeleri. Dünya giderek globalleşen ve ortak bir alanda toplanan sermaye sistemine doğru gidiyor. Uluslararası çalışan sayısı, bu kişilerin ulaşım sayıları ve artan imkanlarla birlikte bu sektördeki yolcu sayısı giderek artacak ve sadece birkaç on yıl içinde şimdiki ulaşım sistemi hem hız olarak hem de maliyet olarak verimli olmayacak. Uluslararası yolculukların ve bunun ekonomi sistemine katacağı getiriler ile birlikte bu kadar sayıda hava aracının aynı anda havada olamayacağı zaman geldiğinde herkes (devletler ve şirketler) bu işi "seve seve" (diyeyim sen ne demek istediğimi anla) yapacak.

Daha şimdiden uçaklar kıta hava sahalarındaki uçuş sayısı limitine takılıp saatlerce yerde tutuluyorken 30 yıl sonra neler olacağını sen hesapla. Yolculuklardaki 2 kat zaman kısalması demek, 2 uçağın bir rotadaki taşıyacağı kişileri sadece tek bir uçağın yapabilmesi demek. Aynı zamanda insanların yolculuk için harcadıkları sürenin de yarıya yarıya düşmesi ve sistem içindeki iş kaybı süresinin azalması demek.

Kişisel olarak neden o zamanları dört gözle beklediğimi söyleyeyim; bir koltukta o kadar saat oturmak zorunda kalmak istemiyorum. :)
 
Son düzenleme:
@Yararsız Üye Ben sana haksızsın demiyorum zaten, 2 mesajımda da dediklerine katılıyorum diyorum ama ben şirketler ve devletler açısından bakıyorum. Onu açıklayayım.

10 yıl sonra artan yolcu sayısı, buna bağlı olarak artan yolcu uçağı sayısı, uçuş sayısı limitine takılı kalan havayolu şirketlerinin yolcularına rötarlar yaşatmasının hiçbirini üretici şirket umursamaz. Üretici şirket sattığı uçağa, havayolu şirketlerine sağladıkları destekle kazandıkları paraya bakar. Sattıkları 1 uçağa bile sevinmiyorlar bu dönemde gerçi. Asıl parayı uçak bakımından, destekten yiyorlar da, bu konu çok uzun, burası yeri değil.

Yani demek istediğim bu işe sadece kar amaçlı bakan üretici şirket girişmek istemez. Bu gazı verirse ABD verir, Avrupa devletleri verir. Ha o zaman bu şirketler de desteğiyle birlikte oturup düşünür. ''Seve seve'' yapacaklarının farkına varırlar. Ama devletler bir adım atmazsa da şirketlerin de ''kendi başına'' bu işin altına gireceğine inanmıyorum.

Teknoloji yetersiz demek saçma bir bahaneden öte gitmez zaten. Sadece birbirini tamamlayan bu 2 şey birleşmeli. Ben bunun yakın bir zamanda birleşeceğine inanmadığımdan zor diyorum. Çünkü şirketler ellerindeki mevcut projelerden uzun bir süre daha ekmek yemek isteyeceklerdir. Bunlar benim tahminlerim.
 
Şöyle bir çözüm bulunursa yapılır bu tip projeler, "devlet desteği". Yani Amerika Boeing'e veya İngiltere, Fransa Airbus'a "biz size bu üretim hattını kurmak için her şeyi sağlayacağız ama bunu yapabilecekseniz diyecekler. Arkalarına böyle bir destek alırsa firmalar anca o zaman bu işe girebilirler. Çünkü devlet desteğinde maddi kaynak çok yüksek olur. Tolere edilebilecek rakamlara erişirler.

Tabii bir de tesis sorunu başlayacak. Nasıl ki uzun bir zaman A380 her meydana inemediyse bu uçaklar da büyük gövdeleri veya ağırlıkları yüzünden her yere gidemeyecekler. Ama eğer Concorde gibi bir facia yaşanmadan 5 yıl kendini idame edebilecek seviyeye ulaşırsa bu uçak için işte seri üretime geçiş aşaması yeni yeni başlar.

Eminim ki Airbus'ın fabrikasında çoktan AR-GE'ler yapılmış hatta taslak planlar hazırlanmıştır bile. Ama adım atmaya cesaret ettirecek maddi bir güç yok elde dediğim gibi.
 
@Jira Aynen öyle, işte bu yüzden devletlerin bazı şeylere daha fazla gönüllü olmaları gerekiyor. Grafen örneğini önceki yorumlarımda bu yüzden verdim. Güvenlik bakımından TÜV belgesi olan, daha teknolojinin emekleme döneminde bile aynı ağırlıktaki bataryada lityum pillerden 3.35 kat fazla depolama sunabilen, kat kat daha hızlı dolabilen ve şarj döngüsü çok daha fazla olan bir teknolojiye sadece şirketlerin kâr hırsları yüzünden tam olarak geçemiyoruz. Çünkü bu şirketler öncesinden lityum kaynakları için yatırdıkları milyarları geri çıkarmış olmalarına rağmen o dönem hedefledikleri getiriye ulaşmadılar.

Eğer devletler grafen gibi bir ilerleme olduğunda, çevreyi kirleten ve kısıtlı bir kaynak olan lityum kullanımına kısıt getirmiş olsaydı en az 3 yıl önce bu pil teknolojisine geçmiş olurduk.

Havacılık sektöründe 30 yıl sonra korkunç sonuçları olacak bir duruma karşı devletler bu üreticilerle anlaşıp bu gelişimler için destek çıkarsa sonraki nesil uçaklarda bile bu gelişime şahit olabilirdik.
 
Eğer devletler grafen gibi bir ilerleme olduğunda, çevreyi kirleten ve kısıtlı bir kaynak olan lityum kullanımına kısıt getirmiş olsaydı en az 3 yıl önce bu pil teknolojisine geçmiş olurduk.
Çok iddaalı olmaz mıydı bu? Sonuçta bunu kullanan "hava aracı" sayısı küçük bir rakam değil yani:)
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı