Ahlâk Doğuştan mı Gelir, Sonradan mı Elde Edilir?

Eğer doğuştan olsaydı insan sabit ilerlerdi, tüm dünyada uyulması gereken genel ahlak olurdu ve ona uyardı insanoğlu. Ama gördüğünüz gibi öyle bir şey yok, oldurulamadı.
Ben sonradan öğrenildiğine de şu yüzden inanıyorum. Bir arkadaşım var kendisi kız, babası ile annesi 6 yaşında boşandığından beri kız biraz boşlanmış ve hayatında en sevdiği insan olan babası tarafından büyük bir kazık yemiş. Ailesi benim ahlak yapıma hiç uymuyor ama şunu söyliyim, Avrupa'da bu kadar rahat ve ahlaksız bir aile yoktur. Yani buradaki birçok kişiyede ters bir ahlağa sahipler. Nasıl bunu düşünüyorsun dersen hepimizin sevgilisi olmuştur, annemizle babamızla tanıştırırız ya, bu kız doğum gününde daha annesiyle tanıştırmadığı sevgilisiyle seks yaparken anadan üryan yakalandı. Annesinin tepki vermediğini ve odanın kapısını kusura bakmayın diğerek kapattığını söyledi. Diğer gün annesinden özür dilerken annesinin bunun normal ve her zaman olması gerektiğini söylemiş olmasıyla bende ipler koptu. Ben kıza nasıl bu kadar rahat oluyorsunuz deyince ne var ki bunda gerçekten deyip kestirip attı. Şimdi size soruyorum aile yapısı ve çevre ahlak algımızı etkiliyor mu? Etkilemiyor mu?
 
Toplumsal Ahlak Kavramı, insanların yaşayış tarzı, toplum yapısı, ve kazanılmış çevresel faktörler ile şekillenebilen ve toplumdan topluma, ülkeden ülkeye, asırdan asra değişebilen bir kavramdır. Ahlaki değerler, halihazırda da gözlemleyebildiğimiz gibi farklı bakış açılarına göre şekillenebilmektedir. İyilik ve kötülük kavramları da bu bağlamda kişinin bakış açısına göre değişecektir.

Mesela Robin Hood karakteri bunun bir örneğidir. Zenginden çalıp fakire vermek konusunun iyilik mi yoksa kötülük mü olduğunu farklı Ahlak Ölçülerine göre değerlendiren kişiler farklı sonuca varmaktadır. Demek ki sorudaki gibi insanın zihnen iyilik kötülük kavramlarını rehbersiz bulması ve tek bir gerçek ortaya çıkması imkansızdır. Zira insan mantığı dahi sürekli gelişme ve olgunlaşma halinde olduğundan, kararları dahi günbegün değişmektedir. Ergenlik döneminde birisine mantıklı gelen bir kararın, olgunluğa erişince çok mantıksız gelmesi gibi. Demek ki Ahlaki Değerlerin ve insan mantığının değişkenliği 1 sonuca ulaşmayı imkansız hale getirir.

Madem böyledir, elbette “yapan bilir, bilen de konuşur” kaidesince mutlak doğrunun ne olduğunu elbette bütün sistemi yapan ve bilen Zat söyleyecektir. Ve söylemesi de hikmet ve mantığın gerektirdiği bir neticedir. Kur’an hem ahlak hem zikir hem fikir hem dua hem toplum bilim hem ahlak kitabı olduğundan ve evrensel olup aile yaşantısının ve toplum düzeninin dahi en iyi şekilde nasıl yürütüleceğini anlattığından, Her Konuda Yol Göstermesi de zaten hikmetin gereği olup, mantıken gereklidir.
 
Ahlâk sonradan mı elde edilir yoksa doğuştan mı vardır. Bence sonradan elde edilir. Bununla ilgili aşağıda bir argüman hazırladım:

Ahlak zamanla oluşan bir şeydir. Doğuştan gelmez. Ancak beynin evrimsel süreci bazı soruları aynı cevaplamaya sebep olmuş olabilir. Çünkü tüm insanlar zamanla hayatta kalacak şekilde evrimleşmiştir ve beynin çeşitli kısımlarının işlevini yerine getirmeyecek olan tuzak sorular ahlakın doğal olarak geldiğini kanıtlamaz.

Çocukluk zamanında insanın ilk önem verdiği kişiler anne, baba, kardeş gibi aile üyeleridir. Yetişkinlik zamanında insan sonradan hayatına girecek olan bir eş arar ve üremek ister. Sonra bu eş ve evlat kardeşin yerine geçer. Hayata sonradan girmiş bu insanların önceden en çok önem verilenlerin önüne geçmiş olması âhlakın sonradan değiştiğini destekler.

Şimdi iki hayali deney yapalım.

1- bir tren hızla karşıdan geliyor ve rayları ikiye ayıran bir kol var. Kol trenin yönünü değiştiriyor. Tren sol taraftan gidecek. Sol tarafta 5 kişi var. Eğer kolu çekerseniz tren sağ taraftan gidecek. Ancak orada da 1 kişi var.

Kolu çeker misiniz? Yapılan deneylerde çoğu insan kolu çekeceğini söylemiştir. Şimdi ikinci deneye bakalım:

2- aynı şekilde bir tren geliyor ancak siz bu sefer üst geçittesiniz. Önünüzde bir adam var. Eğer adamı üst geçitten iterseniz adam trene çarpacak ve tren duracak. Eğer itmezseniz tren raylardaki 5 kişiye çarpacak.

Adamı iter misiniz? Yapılan deneylerde çoğu insan adamı itmemeyi, 5 kişinin ölümünü izlemeyi tercih etmiştir.

Bu deney bize âhlakın doğuştan geldiğini kanıtlamaz çünkü;
- Birinci deneyde kararımızı beynin dorsorateral preforntal korteks denen kısmıyla verdik. Bu kısım zeka gerektiren problemleri çözer.
- İkinci deneyde ise beynin singulat korteksinin ön kısmı devreye girdi. Bu bölge alacağımız faydacı kararı denetleyen ve gerektiğinde bloke eden yerdir. Yani bu bölge âhlak ve vicdan gibi mekanizmalarla bizi yönlendirir.

Singulat korteksinde hasar olan hastalara aynı soru sorulduğunda, onlar birinci soruya genel olarak "evet" cevabını verdiler. Bu onların dorsorateral preforntal korteks kısmının sağlıklı olduğunu gösterir. İkinci soruya da sağlıklı insanların aksine "evet" cevabını verdiler. Çünkü.
Singulat korteksi yerine bu soruyu da dorsorateral preforntal korteks yanıtlamıştır. Yani vicdan değil mantıkla çözümlenmiştir.

Peki evrim ile nasıl vicdan duygusu doğmuştur? Hangi koşullar ile insan vicdana sahip olarak adaptasyon geçirmiştir?

Tüm duygular aslında bizim sonradan isimlendirdiğimiz jest mimik ve tepkilerdir. Bu sorunun cevabı için araştırmalar devam etmektedir. Ancak derin ve ayrıntılı düşündüğümüzde vicdan da dahil her duygu ya hayatta kalmak için (korku gibi) ya da cinselliğe katkı sağlamak (aşk) içindir. Ayrıca bazı evrimsel basamaklar nötraldir ve popülasyona dağılır.

Bu deneyin sonucu olarak kişilerin verdikleri kararların doğuştan gelen âhlak ile değil, beynin bölümleriyle alakalı olarak verildiğini kanıtlamış olduk.

Ayrıca bazı toplumlarda ve başka zaman dilimlerinde âhlak dışı kabul edilen bir şey diğer toplumlarda ve diğer zaman dilimlerinde öyle kabul edilmeyebilir. Eğer âhlak doğuştan gelen bir şey olsaydı, daha genel bir âhlak kavramı olurdu.

Ahlak doğuştan da elde edilmez sonradan da alınmaz herkesin ahlakı vardır aslında önemli olan güzel ahlaktır soru insanlar güzel ahlaklı mı,doğar yoksa sonradan güzel ahlaklı mı,olur olmalıdır.
 

Geri
Yukarı