Aileye Müslüman Olmadığını Açıklamak

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Yani bu biraz ailenizin nasıl görüşte olduğuna bağlı. Ayrıca bu tür şeyler insanın kendi içerisindedir. Ben sizin yerinizde olsam açıklama gereği duymazdım. Ama aileniniz veya çevreniz sizi Müslüman Ve asla dinini değiştirmez şekilde görüyorsa ufak ufak belirtmeniz gerekiyor. Bir taraftan ise toplumun buna alışması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu alıştırma süreci elbette etrafta ben inanmıyorum diye bağırarakta dolaşmak değil. Yani benimde kafam karıştı.
 
Son düzenleme:
Herkes sadece olay anne-baba'dan bitiyor zannediyor. Yazık.


Eğer, doğuda falan yaşıyorsan, hele hele. Ailenin aşiret bağlantıları varsa. Ve aşiret birbirine çok bağlıysa. Sende gidip ben müslüman değilim derlerse bütün aileni vururlar. :D Köyde tüm akrabalarınızı vururlar.

Ama yok öyle aşiret bağlantıların falan yoksa söyleme gitsin. Ne gerek var. Arada bir babanla 2 rekat bayram namazı kıl. Ondan da ölmezsin zaten. 2 Rekat da kılamıyorsan yaşama yani. Hepi topu 5 dakika bir şey.
PP yüzünden seni ciddiye alamıyorum nedense. :D
 
Konuyu çarptırma. Allah her şeyi bilmez dedin, ayet ile cevap verdim. Kendi gönderdiği (!) kitaptaki birçok ayette her şeyi bildiğini ve gördüğünü söylüyor zaten. O zaman ya Allah düşündüğünüz kadar ulu ve yüce değil, ya da irade diye bir şey yok ve sonucunu bildiği şeyler üzerinden bizimle oynuyor. Hangisi?

Bu ne saçma iş :D Hangi kaynakta geçiyor bu?
Öncelikle çok sayıda ayette yüce Allah geçmişi de geleceği de bildiğini bildirir. “Onların önlerindekini de (yaptıklarını da), arkalarındakini de (yapacaklarını da) bilir. (Hac, 76)” ayeti gibi çok sayıda ayetten Allah’ın tüm zamanları bildiğini anlıyoruz. Allah kıyametin ne zaman kopacağını, insanların hesap günü birbirine ne diyeceklerini, cehenneme düşenlerin nasıl çekişeceklerini, cennet ehlinin neler söyleyeceğini bildiğini çok sayıda bilgi vererek bildiriyor. Yüce Allah geçmişi de geleceği de, gizliyi de açığı da bilir.
-Öbür yandan Allah bizi çok çalışmaya ve çok duaya çağırır. İnkârcıları ve zalimleri cehennemle tehdit eder; Allaha boyun eğip hayırda yarışanları da Cennetle müjdeler. Birinci grup ayetler Allah’ın geçmiş gelecek her şeyi bildiğini bildirirken, ikinci grup ayetler de yaptıklarımızı bizim tercih ettiğimizi, bu yüzden de sorumlusu olduğumuzu bildirir.

-Kavrayış ufku yetersiz bir akıl bu iki bilgiyi birbiriyle bağdaştıramaz. Ya da anlamlardan birini kabul edip öbürünü görmezden gelir. Bu kader bilgisidir ve bu bilginin derinliği nedeniyle sıradan zihnin bu konularda tartışması meşru değildir. Çünkü kavrayamazsa ve Allah korusun imanını tehlikeye düşürür. Einstein’in görecelilik teorisini bile anlamakta zorlanan aklın bu derin meseleyi anlaması zordur. Şöyle diyelim:

-Yüce Allah’ın “bilgisi ve bizi sınaması” önce geleceği bilmesi ve sonra da bizi bildiği o gelecek için sınaması şeklinde düşünülemez. Allah’ın geleceği bilmesi, bizim gibi geçmişten veya gelecekten değil, ezeliyetten bilmesidir. Ezeliyet zaman/mekân üstüdür.

-Allah’ın ezeliyetini kavramamış akıl şöyle sorar: “İnsanın yaşamadığı ve neyi seçeceğinin belli olmadığı gelecek belirsiz demektir. Allah belirsizi biliyorsa, senaryosunu yazdı ki biliyor.” Bu akıl şunu düşünsün: Mekân da, zaman da yoktu. Allah mekânı yarattı. İlk evren atomdan çok daha küçüktü. Yoktan çıkardığı evren mekânını Allah balonun şişirilmesi gibi büyüttü. Zaman da yoktu, saniye de yoktu. Allah saniyenin 10−43’te birinden daha kısa olan ilk Planck zamanını yarattı ve evrenle birlikte bu zamanı büyüterek asırları yarattı. Yani aslı itibariyle bu koca evren bir noktadır. Bu koca zaman da aslı itibariyle, zamansızlık içerisindeki bir zaman noktasıdır. Bir saniyenin içerisine 17 milyar yılı sığdıran Allah’ın ezeliyetini anladık mı gerçekten? Allah’ın zaman mekan dışılığı bilgisi samimiyetle boyun eğen her kalbe Allah’ın bağışlayacağı bir nurdur.

-Ezeliyetten bakınca tüm zamanlar bir anda görünür. Allah bir tercihimizi “yaptıysak yaptığımız, yapmadıysak yapmadığımız yönünde” bilir. Allah’ın bilgisi, bilinene bağlıdır. Yaşanmayanın bilgisi de olmaz. Siz bu yazıyı okuduğunuz için Allah bunu okuduğunuzu biliyor. Okumasaydınız okumadığınız şeklinde bilecekti.

-Sınamaya gelince… Ayetteki “sınamak” “ortaya çıkarmak” anlamındadır. Sınavı da insanın becerilerini ortaya çıkarmak için yapmazlar mı? Yani Allah bu hayatı bizim neyi tercih edeceğimizi ortaya çıkarmak için yaratmıştır. Ne yapacağımızı bilmesi ise yine bizim tercihimize bağlıdır. Allah bildiğini bizi sınayarak ortaya çıkarıyor değildir.

-Allah’ın bizi sınamasına ne gerek var? sorusu “Allah biz yaşamadan ne yapacağımızı biliyordu da bu yüzden yaşamasak da olur.” anlamına geliyor. Oysa bizim yaşamamız Allah’ın bilgisinin kaynağıdır. Allah bizi yaratmamış olsaydı mevcut olmamış bir şey hakkında indinde bir bilgi olamazdı. Allah bizi yaratmış, bir plan çerçevesinde tercihlerimize vücut vermiştir. Geçmişi ve geleceği aynı anda gören zaman dışından da her şeyi bilmiştir.
Zaten hangisini seçeceğimi de bilmiyor mu? Haşa, bu kadar güçsüz mü görüyorsunuz? Hani her şeyi bilir, olanları olmadan önce görürdü?
Anladık müslüman değilsiniz neden 'Haşa' kelimesini kullanıyorsunuz söyledikleriniz çelişiyor.
Haşa: Allah korusun...(manasına söylenir.)
 
Konuda geçen bazı mesajlar üzerine aklıma şu söz geldi; yarım doktor candan, yarım imam dinden eder. Ya da böyle bir şeydi işte.
 
Konuyu çarptırma. Allah her şeyi bilmez dedin, ayet ile cevap verdim. Kendi gönderdiği (!) kitaptaki birçok ayette her şeyi bildiğini ve gördüğünü söylüyor zaten. O zaman ya Allah düşündüğünüz kadar ulu ve yüce değil, ya da irade diye bir şey yok ve sonucunu bildiği şeyler üzerinden bizimle oynuyor. Hangisi?

Bu ne saçma iş :D Hangi kaynakta geçiyor bu?
Hocam ben bilemez derken o zaman bende inanmayım ben diyorum ki Allah her şeyi bilen, işiten ve görendir. İrade sende seçim sende ama hala bana benim dediğimi söylüyorsun. İrade seçim diyorum senin elinde eğer benim elimde olmasaydı bende inanmazdım. Biz salak değiliz araştırıp öğreniyoruz aramızdaki fark sanki inanma isteği eğer sadece açık aramak için araştırıyorsan gökten insan inse yine inanmazsınız.
 
Anladık müslüman değilsiniz neden 'Haşa' kelimesini kullanıyorsunuz söyledikleriniz çelişiyor.
Haşa: Allah korusun...(manasına söylenir.)

Müslüman olmadığımı söylemedim! Unutma en büyük günah kul hakkıdır ve eğer imanlı birine imansız dersen dinden çıkarsın!

Anlamını bilmediğin kelimeyi, anlamanı biliyormuş gibi bana aktarmaya çalışma!

Opera Anlık Görüntü_2018-10-10_164639_www.google.com.tr.png
 
Hocam ben bilemez derken o zaman bende inanmayım ben diyorum ki Allah her şeyi bilen, işiten ve görendir. İrade sende seçim sende ama hala bana benim dediğimi söylüyorsun. İrade seçim diyorum senin elinde eğer benim elimde olmasaydı bende inanmazdım. Biz salak değiliz araştırıp öğreniyoruz aramızdaki fark sanki inanma isteği eğer sadece açık aramak için araştırıyorsan gökten insan inse yine inanmazsınız.
''İrade seçim diyorum senin elinde eğer benim elimde olmasaydı bende inanmazdım.'' Hunharca güldüm nasıl bir cümle bu.
 
@Elysiony cümlede "biz salak değiliz" gibi şeyler geçirirsen eğer orada had biraz aşılmış oluyor. Konu başlığı ile alakasız olduğu için konuya girmek istemiyorum. Biraz dikkat. :)
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı